• Anasayfa
  • Sorular
  • Kararsızlık ve seçim yapamamanın arkasındaki psikolojik nedenler
İş Hayatı

Kararsızlık ve seçim yapamamanın arkasındaki psikolojik nedenler

Gizli Kullanıcı29 Mayıs 2025 13:15

Merhabalar, bende kararsızlık sorunu var. Özellikle iş hayatında önemli kararlar verirken sık-sık kararsız kalıyorum ve bir türlü adım atamıyorum. Seçenekleri çok düşünmekten yorgun hissediyorum. Sizin gibi bir uzmana sormak ve bunun çözüm teknikleri varsa onları öğrenmek isterim: Kararsızlık ve seçim yapamamanın arkasında hangi psikolojik nedenler olabilir? Bununla nasıl baş edebilirim? Özgüvensizlik mi? Küçüklükten gelen seçimlerine güvenilmeme ola bilir mi acaba? çok merak ediyorum

Bu soru 29 Mayıs 2025 14:37 tarihinde Uzman Psikolog Gönül Tanır Durmaz tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Merhabalar 🌿

Sorduğunuz konu hem çok yaygın hem de bireyin yaşam kalitesini derinden etkileyebilecek bir mesele. Kararsızlık, özellikle iş hayatında tükenmişlik, zaman kaybı, pişmanlık korkusu ve gelişimde tıkanma gibi pek çok duruma yol açabilir.

Kararsızlık, özellikle iş hayatında kendini belli edince, insanın o iç sesini susturmak neredeyse imkânsız hâle gelebiliyor.


Yazdıklarınızda dikkati çeken bir yorgunluk görüyorum; sanki sürekli seçenekler arasında gidip gelmek sizi yoruyor, tüketiyor gibi... Bunun altında birkaç farklı psikolojik neden bir arada bulunabiliyor.

Aslında kararsızlık çok katmanlı bir konu ve siz de gayet yerinde bir noktaya değinmişsiniz: “Küçüklükten gelen seçimlerine güvenilmeme”, bence burada üzerinde düşünmeye değer bir başlık.

Çocukluk döneminde aldığımız geri bildirimler (“Bunu yanlış seçtin”, “Senin bildiğin her zaman en doğrusu olmayabilir” gibi cümleler) büyüdükçe içimizde adeta yankı bulabiliyor. İnsan ister istemez “Ya yine hata yaparsam?”, “Seçimim yüzünden kötü bir sonuç olursa?” gibi düşüncelerle boğuşabiliyor. Belki de geçmişte bir seçim yapıp istenmeyen bir sonuçla karşılaştığınızda, etrafınızdakiler sizi eleştirmiş veya kendinizi suçlu hissetmiş olabilirsiniz.


Zamanla, bu tarz deneyimler kişinin kendini sorgulamasına ve özgüveninin zedelenmesine neden olabiliyor. Yani, kararlarınızın sorumluluğunu almak, yeni bir hata yapma korkusuyla birleşince adım atmak neredeyse dayanılmaz hâle gelebilir. Bu hiç yabancı değil; birçok kişide, özellikle mükemmeliyetçi eğilimleri olanlarda sıkça görülüyor.

Bir diğer sebep de, iş hayatında kararların genellikle önemli sonuçlar doğurduğu hissi…


Toplumsal olarak da “Yanlış karar vermemelisin, sonuçlarına katlanırsın!” gibi örtük mesajlar yetişkinliğe taşınabiliyor. Belki de çevrenizdekiler sizden sürekli kusursuza yakın hareketler bekliyor ya da küçük hatalarda gereğinden fazla tepki veriliyor. Böyle durumlarda insan adım atmadan önce iyice düşünmek ister, sanki her ayrıntıyı denetlemesi gerekiyormuş gibi…


Peki, bu döngüden nasıl çıkılır? Öncelikle kendinize biraz anlayış ve alan tanımak yapılacak en insani şeylerden biri. “Her karar bir risk içerir ve mükemmel kararlar nadiren vardır” fikrini içinizde biraz daha büyütmeye çalışabilirsiniz. Belki minik bir egzersizle başlamak iyi gelir: Bir dahaki karar anında, elinizdeki seçenekleri yazın ve her biri için olumlu, olumsuz yanları maddeler hâlinde çıkartın. Sonra, sezgilerinize de (yani o içten gelen, bazen açıklaması zor hislere) küçük bir kulak kabartmak iyi olabilir.


Bir kararın yükünü azaltmak bazen, “Şu an en mantıklı gözükeni seçiyorum, olursa olur, olmazsa tekrar denerim,” demekle başlar. Her adımda ilerlerken, kendinize şunu da sorabilirsiniz: “En kötü ne olabilir?” Bu sorunun cevabı çoğunlukla sandığımız kadar korkutucu değildir.



Kararsızlık bir çok nedenden kaynaklanabilir bunu farketmenizde süreçte size yardımcı olacaktır. Özgüven sorunları, yetersizlik inancı, mükemmelliyetçilik , geçmişteki seçimlerle ilgili olumsuz deneyimler gibi. Bunu farketmenizde süreçte sizin için destekleyici olacaktır.


Bunların yanında, geçmişte yaşadığınız örnekleri fark edip, “Ben hangi kararlarda daha çok zorlanıyorum? Kimlerin yanında kararsızlaşmış hissediyorum?” diye kendi geçmişinize bakmak da yeni içgörüler getirebilir. Kendinizi suçlamak yerine, hafif bir merak ve sevgiyle izlemek önemli. Unutmayın, sizi sarsan geçmiş deneyimlerinizi keşfetmek için kendinize izin verdiğinizde, şimdiki seçimlerinize de daha sağlıklı yaklaşmanız kolaylaşır.


Bir de küçük bir alıştırma: Bir hafta boyunca, aldığınız küçük kararları (ne yiyeceğiniz, hangi yoldan işe gideceğiniz gibi) not edin ve sonrasında pişmanlık duydunuz mu, yoksa karar aldıktan sonra içsel rahatlama yaşadınız mı gözlemleyin. Bu pratik, karar almanın üzerinizdeki baskısını azaltabilir.


Sorunuz sizin için bir cevap olabildiyse, puanlayabilir ve görüşünüzü bizimle paylaşabilirsiniz. Bizlere sorularını yöneltmek isteyen başka arkadaşlarınız varsa onların da yararlanmasını sağlayabilirsiniz.


Sağlıklı günler dilerim.


Sevgiyle kalın.


Psikolog Gönül Tanır Durmaz