Zihninizi Özgürleştirin

Sorularınızı uzman psikologlarımızla paylaşın, size özel cevaplara erişin

Online ücretsiz psikolojik destek platformu Uzman psikologlar tarafından sorunlarla nasıl başa çıkılabileceğini keşfetme ve iyileşmeye dair her şey. Tek başınıza mücadele etmek zorunda değilsiniz.

Psikolog Cevapları

Merhaba sevgili danışan, öncelikle yaşadığınız durumu fark edip bu konuda yardım almak istemenizi takdir ediyorum. Sürekli olarak sayı sayma ihtiyacı hissetmek aksi halde kötü bir şey olacağını düşünmek sizi çok yoruyor ve yıpratıyor olmalı. Yaşadığınız problemler okb rahatsızlığına sahip olduğunuzu gösteriyor fakat tam olarak bir tanı almak için bir terapistle görüşme yapabilirsiniz böylece bu durumdan kurtulmanız için kişisel bir terapi planı oluşturulur. Anlattığınız kadarıyla bu kötü düşünceler ve bu kötü düşüncelerin gerçekleşmemesi için yaptığınız davranışlar sürekli olarak artmakta ve herhangi bir tedavi planı oluşturmadığınız takdirde katlanarak devam edecek. Okb vb. rahatsızlıkları kişilerin tek başına aşmaya çalışması bir sonuç vermez bu yüzden bir terapistten yardım alarak nasıl ilerlemeniz gerektiğini öğrenebilir ve bu şekilde bu kötü düşünceleri, telafi davranışlarınızı durdurabilirsiniz. Tek başınıza yapabileceğiniz en iyi şey yalan yanlış bilgiler edinip bu yönde bir faaliyet göstermekten kaçınmanız olacaktır. Bu kötü düşünceler zihninize geldiğinde öncelikle bu düşünceyi durduramayacağınızı bilmelisiniz. Örneğin: Bir üst geçitten geçerken aşağıdaki arabaların akışını durdurmanız mümkün değildir. İşte bu arabalar sizin takıntılı düşünceleriniz. ” O üst geçitten aşağı inip o arabaları durduramayacağın gibi zihninden geçen takıntılı düşünceleri de durduramazsın. Üst geçidin üzerinde o arabaların akışını durdurmaya çalışmadan hayatını sürdürmeye alışmalısın. O arabalar sana zarar veremez. Sadece biraz ses çıkarırlar o kadar. Son olarak size önerebileceğim en doğru şey derhal bir psikologla görüşmeniz olacak çünkü bu şekilde devam ederseniz takıntılı düşünceleriniz ve bu düşünceleri kovmak için yapmış olduklarınız katlanarak artacak. Terapiye ne kadar geç başlarsanız bu sıkıntılı durumdan kurtulma süreciniz de o kadar uzayacaktır. Umarım bir an önce bu düşüncelerden ve hareketlerden kurtulursunuz. Sevgilerlee. ..

Devamını Oku...

Merhaba sevgili danışan, öncelikle yaşamış olduğun olumsuz olayların farkında olman ve çözüm yolları arıyor olman oldukça takdir edilesi bir durum bu nedenle seni tebrik etmek isterim. Aşağıya belirteceğim sorulara detaylı ve net bir şekilde cevaplar veriyor olman hem ilişkinde seni rahatsız eden konuları bulmana hem de ilerleyen zamanlarda atacağın adımların nasıl olabileceğine dair sana yol gösterecek nitelikte olabilir. Bu nedenle içten ve detaylı bir şekilde cevap vermeyi lütfen unutma. İlişkinizin iyi olduğunu düşündüğünüz zamanlar 0-10 arasında puan verecek olsanız kaç olurdu? Neden?İlişkinizin şuan ki haliyle puanlayacak olsaydınız 0-10 arası kaç olurdu? Neden (örn. 5 puan verdiniz) puanınızı 6 yapmak için ne olması gerekirdi?İki puan arasındaki fark sizce neden? Neden daha düşük veya neden daha yüksek?Kırgınlıklarınızı ve partnerinizden beklentilerinizi (aynı şekilde onun da beklentilerini) açık bir şekilde konuştunuz mu?Partnerinize karşı bu duygular içerisinde olmanız size ne kazandırıyor? ne kaybettiriyor?Ayrılmanız size ne kazandıracak? ne kaybettirecek?Şimdi rahat ve sessiz bir ortama geçmenizi rahat bir pozisyon almanızı rica edeceğim. İsterseniz gözünüzü kapatarak birazdan yazacaklarımı zihninizde canlandırmaya çalışabilirsiniz. Bugün her zamanki gündelik işlerinizi yaptığınızı akşam olduğunu ve uyumak için yatağa yattığınızı farz edin. Gece siz uyurken bir mucize gerçekleşiyor ve buraya getirdiğiniz tüm sorunlar çözülüyor. Ancak mucize siz uyurken gerçekleştiği için sabah uyanana kadar mucizenin gerçekleştiğini bilmiyorsunuz. Sabah uyandığınızda size mucizenin gerçekleştiğini fark ettiren şeyler neler olurdu? Bu mucizeyi başka kim fark ederdi? Nasıl?Sağlıklı günler dilerim,Psk, Şimal Aleyna Hız

Devamını Oku...

Merhabalar, ilişkilerde güven eksikliği partnerler için oldukça zorlayıcıdır. Güven duygusu ilişkilerin temelinde yatar ve buradaki bir aksaklık ilişkinin temelden sarsılmasına neden olur. Şu anda yaşamış olduğunuz herhangi bir aldatma/yalan durumundan bahsetmiyorsunuz o halde muhtemelen belli davranış ve söylemlerden bu çıkarımları yapıyorsunuz. İlk olarak bu düşüncelere sahip olmanızdaki etkenleri inceleyim;Bir çok kez ayrılıp barıştığınızı söylediniz; aldatma yok, peki nedenler nelerdi ? Bu noktada hangi konularda tartışıldığı, sevgi ve ilgi eksikliğinden mi ilişkinin bitirildiği önemlidir. Hiçbir neden olmaksızın veya belli duygu eksikliklerinden dolayı biten ilişkiler yeniden başladığında bunu çok sık görürüz. Partnerler birbirlerini bir noktada denerler, ne olursa olsun ilişki devam edebiliyor mu ? bunu görmek için birbirlerine zorlu bir süreç yaşatabilirler çünkü daha öncesinde bitebilen bir ilişkinin şimdi de bitebileceğine dair bir inanca sahip olurlar. Peki siz burada ne yapabilirsiniz; partnerinizle birbirinize şu soruları sorun;İlişkinizin hangi sebeplerden dolayı bitmişti ?ilişkinizde yaşanan ayrılıklarda kim kimi sorumlu tutuyor ?ayrılmanıza neden olan durumlar üzerinde çalışıyor musunuz? bir şeyler yapmadığınız sürece sorun orada öylece kalacaktır. şu an ilişkiniz bitse bunda kimin daha büyük bir payı olur?birbirinizi bu ilişkide destekliyor musunuz ? yeterince ilgi ve sevgi gösteriyor musunuz?birbirinize güven vermek için hangi davranışları sergiliyorsunuz; seni hiç aldatmadım yalan söylemedim cümleleri geçerli değil. Rahatsız olmaman için çevremdeki insanlarla senin için de uygun olabilecek bir iletişim kuruyorum, bu geçerlidir. Tekrar güvenme ihtiyacınızı anlayabiliyorum, bunu başaramazsanız ve ayrılırsanız belki tekrardan bu ilişkiye şans verdiğiniz için kendinizi suçlu hissedeceksiniz, belki de beklediğinizden daha acı veren bir ayrılık sürecine gireceksiniz. Tüm bu ihtimaller size bir an önce ilişkinizde güvende hissetme ihtiyacı doğuruyor. Bu öylece olmayacaktır, burada bu kaygılarınızdan ötürü karşı tarafın davranışlarını ve söylemlerini çarpıtabileceğinizi fark edin, bu çok anlaşılır, karşı tarafa bu kaygınızdan bahsetmek iyi olacaktır. Sevgili danışan güvende hissettiğiniz, birlikte hayal kurabildiğiniz bir partnere ihtiyacınız var ve bu sizin hakkınız, bunun sağlanması için elinizden geleni yapabilirsiniz ancak bu yeterli olmayacaktır karşı tarafın çabası önemlidir. Nelere ihtiyacınız olduğunu fark edin, karşı tarafın çabalamama ısrarını görmezden gelmeyin, sözel olmayan mesajları almaya çalışın, ilişkilerdeki en büyük yanlışlar karşı taraftan gelen sinyallerin algılanamamasından kaynaklanır, dilerim kendi mutluluğunuzu öncelik haline getirirsiniz çünkü milyarlarca insanın yaşadığı bu hayatta bir tane hayatınız var ve ona iyi davranmalısınız. sevgiler.

Devamını Oku...

Psikolog Ekibimiz

Psikolog Melisa Genç

Melisa Genç

Psikolog
Uzman Psikolog Berfin Kübra Sönmez

Berfin Kübra Sönmez

Uzman Psikolog
Psikolog Ezgi Aydın

Ezgi Aydın

Psikolog
Psikolog Nuray Halaç

Nuray Halaç

Psikolog
Psikolog Sena Keşkek

Sena Keşkek

Psikolog
Psikolog İrem Bor

İrem Bor

Psikolog
Uzman Klinik Psikolog Aslı Soylu

Aslı Soylu

Uzman Klinik Psikolog

Psikoloğa neden yazılı soru sormalıyım?

Yazılı olarak soru sormak, kullanıcıların kimliklerini gizli tutmalarına olanak tanır. Bu, özellikle hassas veya kişisel konuları paylaşırken, bireylerin kendilerini daha rahat hissetmelerine yardımcı olabilir.

Yazılı iletişim, kullanıcıların düşüncelerini ve duygularını ifade etmeden önce düşünmek için zamanları olduğu anlamına gelir. Bu, karmaşık veya derin konuları ele alırken, duygularını ve düşüncelerini daha net bir şekilde ifade etmelerine yardımcı olabilir.

Yazılı sorular, kullanıcıların herhangi bir yerden ve herhangi bir zamanda psikolojik destek arayabilmesi için büyük bir esneklik sunar. Bu, yoğun çalışma saatleri olan veya uzak bölgelerde yaşayan kişiler için özellikle yararlı olabilir.

Yüz yüze danışmanlık, bazı kullanıcılar için yüksek stresli olabilir. Yazılı olarak soru sormak, bu tür bir baskı olmadan, kendi hızlarında ilerlemelerine izin verir.

Bireyler, genel danışmanlık seanslarında ele alınmayan özel sorulara veya konulara hızlı yanıtlar arayabilirler. Yazılı soru-cevap formatı, bu tür spesifik ihtiyaçlara doğrudan ve etkili bir şekilde yanıt verebilir.

Herkes rahatlıkla konuşma seanslarına katılabilecek bir durumda olmayabilir; engelli bireyler, dil bariyeri olanlar veya konuşma bozukluğu yaşayanlar için yazılı soru sormak daha erişilebilir bir alternatif sunabilir.

Psikologlar, yazılı sorulara verilen cevapları hazırlarken daha fazla kaynak ve bilgiye başvurabilir, böylece daha detaylı ve kapsamlı geri dönüşler sunabilirler.

Yazılı olarak soru sormak, bireylerin kendi düşüncelerini ve duygularını derinlemesine keşfetmelerine ve ifade etmelerine yardımcı olur. Bu süreç, kendi kendine farkındalık ve kişisel büyüme için değerli bir fırsat sunabilir.

Kullanıcılar, günün herhangi bir saatinde, kendi uygun oldukları zaman diliminde sorularını yazabilirler. Bu, özellikle zaman kısıtlaması olan veya değişken programlara sahip bireyler için önemli bir avantajdır.

Cevaplanmış Sorular

Özelliklerimiz

Psikologca Hizmetler

Duygusal Destek

Duygusal Destek

Sizin sorununuz da herkesinki kadar önemlidir, başa çıkmakta zorlandığınız durumlarda psikologca.com psikologlarımız yanınızda. Destek almayı ertelememenizi sağlar.

Daha Fazlasi Detay
Kişiye Özel Cevaplar

Kişiye Özel Cevaplar

Cevaplar paylaşmış olduğunuz soruna ilişkin size özgüdür. Sorununuza dair farklı bakış açıları geliştirerek neden-sonuç ilişkisi kurmanız sağlanır.

Daha Fazlasi Detay
Zihinsel Gelişim

Zihinsel Gelişim

Psikologlarımız zihin süreçlerinize dokunmayı önemser; buralarda yapılan hataları keşfetmeniz sağlanır.

Daha Fazlasi Detay
Keşif Yolculuğun

Keşif Yolculuğun

Kendinize dair düşüncelerinizi sorgulayarak; kim olduğunuzu, neden burada olduğunuzu anlamanız sağlanır.

Daha Fazlasi Detay
7/24 Erişilebilirlik

7/24 Erişilebilirlik

Ruhunuzun ihtiyacı olduğunda her an her yerde sizinleyiz.

Daha Fazlasi Detay
Gizlilik ve Güvenlik

Gizlilik ve Güvenlik

Gerçek kimliğinize dair tüm verilerinizin gizliliğini korumak, çalışma prensiplerimizin olmazsa olmazıdır.

Daha Fazlasi Detay

Sizin sorununuz da herkesinki kadar önemlidir, başa çıkmakta zorlandığınız durumlarda psikologca.com psikologlarımız yanınızda. Destek almayı ertelememenizi sağlar.

Cevaplar paylaşmış olduğunuz soruna ilişkin size özgüdür. Sorununuza dair farklı bakış açıları geliştirerek neden-sonuç ilişkisi kurmanız sağlanır.

Psikologlarımız zihin süreçlerinize dokunmayı önemser; buralarda yapılan hataları keşfetmeniz sağlanır.

Kendinize dair düşüncelerinizi sorgulayarak; kim olduğunuzu, neden burada olduğunuzu anlamanız sağlanır.

Ruhunuzun ihtiyacı olduğunda her an her yerde sizinleyiz.

Gerçek kimliğinize dair tüm verilerinizin gizliliğini korumak, çalışma prensiplerimizin olmazsa olmazıdır.

Sıkça Sorulan Sorular

Psikologca; kullanıcıların uzman desteği almak istedikleri konularla ilgili sorularını ücretsiz olarak sorabildikleri online bir platformdur. Sorular uzman psikologlarımızdan tarafından kısa sürede cevaplanarak kullanıcılarımıza iletilir. Tüm cevaplar soruya ve kişiye yöneliktir, otomatik cevap kullanılmamaktadır. Sorularınızı anonim veya kayıtlı kullanıcı olarak sorabilirsiniz. 


Soru sormak için ana sayfadaki "Soru Sor" butonuna tıklayın. Sorunuz, ilgili uzmanlık alanındaki bir psikolog tarafından ele alınacak ve en kısa sürede size özel bir cevap verilecektir.

Psikologca'daki psikologlar, çeşitli psikoloji alanlarında lisanslı ve deneyimli profesyonellerdir. Her biri, kendi uzmanlık alanlarında yüksek kalitede danışmanlık ve destek sunmak üzere özenle seçilmiştir. Psikologlarımızın detaylı profillerini ve uzmanlık alanlarını web sitemizde bulabilirsiniz.

Hayır. Toplum ruh sağlığı adına motivasyonumuz ulaşılabilir olmaktır. Dileyen herkes psikologca üzerinden ücretsiz bir şekilde sorusunu sorabilir.

Gizlilik, Psikologca için en önemli önceliklerden biridir. Tüm kullanıcı verileri, güncel veri koruma standartlarına uygun olarak şifrelenir ve saklanır. Detaylı gizlilik politikamızı web sitemizde bulabilirsiniz.

Psikologca, acil psikolojik destek veya kriz müdahalesi sağlayan bir platform değildir. Eğer acil yardıma ihtiyacınız varsa, lütfen yerel acil servis numaranızı arayın veya en yakın sağlık kuruluşuna başvurun. Psikologca, acil olmayan durumlar için psikolojik destek sunmaktadır.

Son Yazılar

Kontrol Yanılsaması Nedir?
Psikoloji

Kontrol Yanılsaması Nedir?

Araştırmalar, bu yanılsamanın çok yaygın olduğunu gösteriyor çünkü hepimiz kontrol yanılsamasına yatkınız. Kontrol duygusu rahatlatıcı ve arzu edilir olduğundan, bu yanılsama çok uzun süredir var olan bir duygudur! Etrafımızdaki şeyleri etkileme gücüne sahip olduğumuza inandığımızda kendimizi iyi hissederiz, ancak kontrolümüzü kaybetmiş ve çaresiz hissetmek derinden rahatsız edici olabilir. 1970'lerin başında yapılan bir çalışmada Glass ve meslektaşları katılımcılardan, arkaplanda rastgele aralıklarla yüksek ve rahatsız edici bir uğultu sesi çalarken basit bir görevi tamamlamalarını istediler. Katılımcıların bir grubu " Kontrolü olan " gruba, araştırmacılara gürültünün durmasını istediklerini ancak bunu yapmamalarının çok tercih edildiğini bildirmek için bir düğmeye basabilecekleri söylendi. "Kontrolü Olmayan " grupta ise böyle bir talimat verilmedi. Her iki grup da görevleri tamamlasa da, sıkıntı seviyeleri de ölçüldü. İlginç bir şekilde, çalışma katılımcıların neredeyse tamamının düğmeye basmadan aktivitenin sonuna ulaştığını gösterirken, Algılanan Kontrolü Olmayan grubunun önemli ölçüde daha sıkıntılı olduğunu ve daha fazla hata yaptığını gösterdi. Bu sonuç, sadece hoş olmayan bir durumu durdurabileceğimize inanmamızın bile buna tahammül etmemizi kolaylaştırdığını gösterdi! Yani, bir yandan, kontrol yanılsaması bizim için iyidir - kontrol ihtiyacımızı tatmin eder ve bizi çaresiz hissetmekten korur. Ancak, karanlık bir tarafı da vardır. Dış olaylar üzerindeki kontrolümüzü abartmak da zihinsel sıkıntımıza katkıda bulunabilir. Kontrol edilemeyen sonuçlar üzerinde kontrolümüz olduğuna inanmak, etkisiz, yararsız veya hatta zararlı eylemlere zaman ve enerji harcama olasılığımızı artırır. Kaynaklarımız, sonucu hiç etkilemeyen davranışlarda bulunarak boşa harcanır ve hayatımıza gerçekten fayda sağlayan diğer şeylerden uzaklaşırız. Bu, endişelenmeye veya kaçınmaya yol açabilir. Örneğin, sosyal kaygısı olan kişiler başkalarının kendileri hakkındaki algıları konusunda endişeli olabilir. Nasıl göründükleri, konuştukları ve davrandıklarıyla meşgul olabilirler ve sevilmelerini etkilemesi umuduyla tüm "doğru" şeyleri yaptıklarından emin olabilirler. Başkalarının bakış açıları üzerindeki bu aşırı kontrol, bunun yerine artan kaygıya ve gerçek ve tatmin edici bağlantılar kurma zorluğuna yol açabilir. Sonunda, kontrol sahibi olma ihtiyacı bizi kontrol etmeye başlar!Sonuçlar bizim istediğimiz gibi gitmediğinde, bunun üzerinde kontrol sahibi olduğumuzu varsaymak kendimizi suçlamaya, pişmanlığa, hayal kırıklığına ve düşünmeye yol açabilir. Aramızda hangimiz hüzünlü olmadık ve bir durumu değiştirebilecekleri tüm yolları düşünmedik ki?Örneğin arkadaşım COVID-19 testi yaptırdı ve sonucunun çıkması 6 gün sürdü. Bu 6 günlük izolasyon sırasında, farklı bir test merkezine gitmesi gerekip gerekmediğini merak etti ve başkalarının sonuçlarını daha çabuk aldığını duyduğunda kötü bir seçim yaptığı için kendini suçladı. Testi nerede yaptırırsa yaptırsın sonucun ne zaman geleceği üzerinde hiçbir etkisi olmadığını bilmesine rağmen, kontrol yanılsaması pençelerini derinlere batırdı ve o 6 günü acı dolu hale getirdi. Bu size tanıdık geliyor mu? Kendimizi azarlıyor ve suçluyoruz, yapmamız ve yapmamamız gereken her şeyi düşünüyoruz, zihnimiz aynı düşünceleri tekrar tekrar geçiriyor. Ancak bildiğimiz gibi, gerçek muhtemelen kararlarımızın sonuç üzerinde sınırlı bir etkiye sahip olduğu ve farklı davranmış olsak bile işler daha iyi olmayabilirdi. Pişmanlık doğal ve geçmiş hatalardan ders çıkarmak büyümenin ayrılmaz bir parçası olsa da, değiştirilemeyen geçmiş bir olaya odaklanmak bir kontrol yanılsamasıdır. Peki, şimdi kontrol yanılsamasını bildiğimize göre, bu konuda ne yapabiliriz?Zihinsel sağlığın temel taşlarından biri esnekliktir; düşünme, davranma ve duygularımızla ilişki kurma biçimimizde. Kontrol ihtiyacına odaklanmak genellikle esnekliği engeller ve tatmin edici ve ilgi çekici bir hayatın tadını çıkarma kapasitemizi sınırlar. İronik olarak, katı kontrol duygusunu bırakarak, esnek bir pozisyondan daha fazla "kontrol" elde edebiliriz. Bu, hayatın farklı alanlarında sahip olduğumuz kontrol derecesinin sınırlı olduğunu kabul etmeyi ve her şeyi dar bir şekilde tanımlanmış bir konfor alanında tutmak için çaba harcamak yerine bu fikirle rahat olmayı içerir. Etki alanımızda neyin olduğunu ve neyin olmadığını anladığımızda, enerjimizi gerçekten üretken olan yollarla yeniden yönlendirmeye başlayabiliriz. Etki alanımızı bilmek, sonuca aşırı odaklanmaktan geri adım atabileceğimiz ve bunun yerine sürece ve anlamlı bir hayatı teşvik eden şeylere odaklanabileceğimiz anlamına gelir. Esnek olmak ayrıca kontrolümüz dışındaki durumları bırakma yeteneğimizi geliştirir ve bizi tüm kendini suçlama ve düşünmeden korur. Kontrol yanılsamasına kurban gittiğiniz durumları fark ettiniz mi acaba? Bunu fark etmek ve etiketlemek, abartılı bir kontrol duygusunu sürdürmeye yönelik beyhude çabalarımızdan vazgeçmeye doğru atılacak harika bir ilk adımdır.

Psikologca 20 Ekim 2024