Kıskançlığımdan nasıl kurtulabilirim?
Hocam merhaba benim eşimin ailesiyle kaç senedir alıp veremediğim çok şey var yani başında kendi istediklerini bana zorla empoze etmeye çalıştıkları için ben onlara başından çok büyük kin kaptım fakat üstünden çok geçti artık öyle birşey yok bana karışan eden yok ama ben psikolojik olarak kendimi hiç iyi hissetmiyorum annesi ameliyatlık oluyo ve ben eşimin gitmesini bile istemiyorum içim içimi yiyo ve ayrılık noktasına geldik artık sürekli yazıyorum arıyorum kendime asla engel koyamıyorum kafamın içi hep dolu zamana akışına bırakamıyorum hiçbirşeyi o onun ailesi saygı duymak zorundayım diyemiyorum kendi içimde içimde hep bi öfke var hiç istemiyorum onlarla bir arada olmasını bu duruma bu kafamın içindekileri nasıl susturacağımı gerçekten bilmiyorum kendi özgüvenim yoksanki yani yeri geliyo beni hep önde tutuyor eşim fakat konu sağlık olunca ben vicdansız konumunda görünüyorum şuan ve bu durumdan nasıl çıkacağımı asla bilmiyorum
Bu soru 1 Temmuz 2025 21:53 tarihinde Uzman Klinik Psikolog Elif Kızılkaya tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhaba Sevgili Danışan,
Anlattıklarınız, yalnızca bir aile çatışmasından ibaret değil; aynı zamanda yıllardır bastırılmış duyguların, görülmemiş ihtiyaçların ve ruhsal olarak taşıdığınız bir yükün dışavurumu gibi görünüyor. Bu noktada yaşadığınız duyguların “mantıksız” ya da “abartılı” olmadığını, aksine geçmişte gerçekten de sınırlarınıza müdahale edilmiş olmasının, şu anki içsel huzursuzluğunuzu anlamlı kıldığını vurgulamak isterim.
Çoğu zaman, kişi geçmişte yaşadığı travmatik ya da yoğun duygusal deneyimleri “atlattım” sanır, çünkü zaman geçmiştir, olay sona ermiştir, fiziksel mesafe vardır ya da artık o kişiler davranışlarını değiştirmiştir. Ancak psikolojik süreçler, zamandan bağımsız işler. O dönemde hissedilen değersizlik, yok sayılma, manipülasyon gibi duygular gerçekten işlenmeden, duygusal sistemden boşaltılmadan kalırsa, beden ve zihin o deneyimin etkisini taşımaya devam eder. Tam da bu yüzden, şu anda eşinizin ailesi sizin hayatınıza müdahale etmiyor olsa bile, onların varlığı ya da eşinizin onlara yönelik ilgisi bile sizin için tetikleyici hâle geliyor.
Buradaki temel mesele, geçmişte oluşmuş yaraların hâlâ açık olmasıdır. Ve siz bugün o yaralarla, eşinizin ailesinin güncel davranışlarından bağımsız olarak, baş etmeye çalışıyorsunuz.
Eşinizin ailesiyle ilgili yaşadığınız bu yoğun öfke, yalnızca onlara yönelik değildir. Bu öfke, aynı zamanda kendinize yönelmiş bir öfke olabilir:
- Zamanında sınır koyamadığınız için,
- Kendinizi yeterince savunamadığınız için,
- O süreçlerde eşinizin sizi yeterince desteklemediğini düşündüğünüz için.
“Ben neden hâlâ unutamıyorum?” sorusunu kendinize sorup, kendinize kızıyor olabilirsiniz.
Tüm bu duygular iç içe geçmiş durumda olabilir: öfke, kırgınlık, suçluluk, utanç, değersizlik ve en temelde güvende olmama hissi.
Zihin durmaz çünkü durduğu anda geçmiş duyguların ağırlığı çok büyür olabilir. Bu yüzden sürekli yazmak, aramak, düşünmek bir tür regülasyon çabasıdır. Yani aslında farkında olmadan kendinizi kaygıdan korumaya çalışıyorsunuz. Ancak bu, sürdürülebilir bir baş etme yöntemi değildir. Zihninizi susturmaya çalışmak yerine, o zihnin size ne anlatmaya çalıştığını anlamaya çalışmak daha kalıcı bir çözüme alan açar.
Duygularınızı bastırmak yerine tanımaya ve adlandırmaya çalışabilirsiniz mesela; “Ne hissediyorum?” değil, “Bu hissin altında ne var?” sorusunu sorabilirsiniz. Öfkenin altında çoğunlukla incinmişlik ve kırılganlık yatar.
Kendi sınırlarınızı yeniden tanımlamak faydalı olabilir;
Geçmişte çizilmeyen sınırlar, bugün aşırı sert veya aşırı esnek olarak ortaya çıkabilir. Sağlıklı sınırlar; sizin ihtiyaçlarınızı da eşinizin ihtiyaçlarını da görmeye izin verir.
Eşinizle açık, suçlayıcı olmayan bir dille duygusal ihtiyaçlarınızı konuşabilirsiniz. Eşinizin ailesine duyduğu bağlılık, sizinle olan sevgisinin karşıtı değildir. Ancak sizin bu konudaki duyarlılığınız da eşiniz tarafından görülmeli.
Suçluluk hissinize odaklanabilirsiniz. Kendinizi “vicdansız” gibi hissettiğinizde, bu duygunun size ne anlatmak istediğine kulak verin. Bu duygu, aslında sevilmeme veya dışlanma korkusunun bir maskesi olabilir.
Sizin duygularınız da değerli, eşinizin ailesine karşı geliştirdiğiniz tepkiler de bir yerden geliyor ve bu yerin sesi duyulmayı hak ediyor. Kendinizi bu süreçte yargılamadan, “neden böyle hissediyorum?” değil “bu duygunun bana anlatmak istediği şey ne?” diye sormaya başladığınızda içsel bir dönüşüm başlayabilir.
Cevabımın yeterli geldiğini umuyor, sorularınız varsa bekliyorum. Sağlıklı Günler dilerim
Uzm. Klinik Psk. Elif Kızılkaya