Psk. Melisa Sude KAV
Mersin
Bilişsel Davranışcı Terapi, ACT, Şema Terapi
Uzman Hakkında
İstanbul Kent Üniversitesinden 2024 yılında Onur derecesiyle mezun oldum. Lisans sürecimde İstanbul Bakırköy de bulunan Pozitif Psikoloji Enstitüsünde stajımı tamamladım. Bunun yanı sıra çocuk ergen ve yetişkin alanlarında çeşitli seminerler de yer aldım. İzmir Psikoloji Enstitüsünün düzenlediği Bilişsel Davranışcı Terapi, ACT ( Kabul ve Karalılık Terapisi ) ve Şema Terapi Uygulayıcı eğitimlerimi tamamladım. Şu an online/yüzyüze danışan görmekteyim.
Eğitim
- İstanbul Kent Üniversitesi - Lisans
- Mersin Üniversitesi - Yüksek Lisans
Seminerler / Konferanslar (Sertifikalar)
- DIR101 Floortime
- İstanbul Kent Üniversitesi Terapi Odadına Hazırlık Normatif Olmayan Çift İlişkisi semineri
- Gipdermersin Bireye Dokunan Ekoller semineri
Uzmanlık Alanları
Çalışma Ekolleri
- Bilişsel Davranışcı Terapi
- ACT
- Şema Terapi
Cevaplar (101)
Merhaba sevgili danışan,İçinizde sanki her an ya kötü bir şey olursa korkusu o kadar içselleşmiş ki bunu şu duruma da benzetebiliriz gece sessizliğinde evde bir tıkırtı duyarsınız ve içinizi bir korku kaplar ama aslında ortada bir şey yoktur. Ağrı hissettiğiniz yerde görünmeyen başka bir şey olabilir mi? Belki iç sesiniz sizi sürekli tetikte olmanız işin uyarıyor kontrol kaybını kaybetmemek için. Doktordan duymak isteyeceğiniz şeylerde sizi o anlık tatmin sağlıyor. Daha sonra tekrar başlıyor bu şüphe duygusu değil mi? Çaresizlik içerisinde olmak gerçekten çok zor bir durum. Çevremizden de çok etkilenebiliyoruz tabi bu durumda bir an oldu kimse anlamamış gibi ifadeler bizi de olumsuz düşünmeye itebiliyor. Bazen de neden ben bu kadar çok düşünüyorum soruları aklınızdan geçiyor olabilir öyle mi sizce de? Etrafınızdaki kişiler çok kafana takma diyordur belki de ama siz bu durumu ister istemez tekrar yaşıyorsunuz. Peki siz kendinize bu içimdeki korkuya ne kadar kulak veriyorum diye sordunuz mu? yani o ses size ne diyor belki de bazen durup bekliyorsunuz o ağırlığın geçmesini umarak. .Birazda söyle düşünmeye çalışabilirsiniz bugüne kadar aklıma yarın ne yapacağım diye sorular geldi fakat şu andan itibaren yarını bilmiyorum ama şu an bu anın ağırlığını nasıl azaltabilirim diye düşünebilirsiniz Yani şimdiki ana gelmeye çalışarak ne geçmişi ne de geleceği düşünerek. Bazen çözüm aramak değil de, bir süre aynı sorunun kıyısında oturmak gerekir belki de. Umarım cevabım size faydalı olmuştur. Psikolog Melisa Sude Kav
Merhaba sevgili danışan,İçinizde bitmek bilmeyen bir sonbahar gününe uyanıyor gibisiniz her gün sanırım sessizlik ve hüzün içerisinde. . duygularınızı tam olarak anlamlandıramamışsınız aslında ne tam ağlayabilmiş ne de tam olarak rahatlayabilmişsiniz. Sevgi insanın hayatına bir bahar gibi gelir ama ayrılık o baharın sonrası gelen sonbaharın ayazında geriye kalan tek şeydir aslında o kişinin sizin verdiğiniz değeri anlamaması kendi içinizde kırgınlıktan ziyade kabul etmekte zorlandığınız bir yara gibi olmuş. Zihniniz onun sizin hakkınızda söyledikleriyle epey karışmış gibi duruyor ve bundan dolayı kendinize dönüp de bir ayna karşısında bakamışsınız çünkü yansımanız buğulanmış zihninizde Sevgi ve anlam yüklediğiniz kişinin yaşattığı hayal kırıklığı bazen anlatılamıyor bile ya da anlatmak isteseniz de çevrenizdeki kişilerin sizi anlamayacağını düşünebilirsiniz. Şu şekilde düşünebilirsiniz mesela bir aile yemeğinde herkesin önünde bir tabak var yemek yiyorlar fakat hiçkimse birbirinin gözünün içine bakmıyor. Güvende hissetmemek kişiyi derinden yaralayabiliyor. Spor yaptığınızdan bahsetmişsiniz bir aktiviteyle ilgilenmek zihninizdeki düşünceleri kısa süreliğine de bir kenara bırakmanızı sağlayacaktır. Ama burda düşüncelerden uzaklaşmak mı kaçmak mı istiyorsunuz bunu bilmek önemli. Bir belirsizlik ve umut içindesiniz ve ihtimalleri hep ona bağlıyorsunuz Acaba hala beni düşünüyor mu diye? Hiçbir şey yapmadan, içinizdeki bu sesi bastırmadan, sadece onu dinlemek Bazen sadece durmak gerekir belki de, geçmeyen duygunun üzerindeki yük hafiflesin diye. .Başka bir sorunuz varsa tekrar soru oluşturabilirsiniz. Psikolog Melisa Sude Kav
Merhaba sevgili danışan,İçinizde biriktirdiğiniz konuşmalar henüz gün yüzüne çıkmamış ya da çıkamamış anladığım kadarıyla köşeye sıkışmışsınız ve bir türlü oradan çıkıp gidememiş gibisiniz. Sanki her an bir şey yaparken kesin hata yapıcam diye tedirgin olan bir haliniz var gibi duruyor. Eşinizle bir oyun içerisinde gibi sanki o hamleyi çoktan başlatmış ama siz elleri bağlı bir şekilde bekliyor gibisiniz ve sürekli zihninizde ben nerede hata yaptım acaba sorusu dolaşıyor. Artık kendinizi anlatmak için sesinizi yükseltmeye çalışsanız bile kendi sesinize yabancı kalmışsınız. Belki de bu durum hep susmaya bırakıldığınızdan kaynaklanıyor olabilir. İlişkilerde elbette her şey mükemmel ilerleyecek diye bir kaide yoktur elbette arada tartışmalar ortaya çıkabilir. Fakat bu tartışmalar sağlıklı bir şekilde ilerlerse sorun oluşmaz. Yani karşılıklı empati ve saygı çerçevesinde konuşarak sonuca varılabilir. Siz suçu hep omuzlarınızda hissetmişsiniz anlıyorum ki ve bu durum belli bir süre sonra ben yapamam artık duygusuna dönüşmüş. Siz o kazandığını düşündükçe kendi kayıplarınızda birikmiş hissediyorsunuz sanırım. Haklı olsanız da artık belli bir süre sonra haklıyım bile diyemiyorsunuz. Çünkü haklı olmanında bir şeyi değiştirmeyeceğini düşünüyorsunuz muhtemelen Şunu düşündünüz mü peki Bunun bir güç meselesi olmadığını, belki de diken üstünde yaşamakla ilgili bir şey olduğunu?Bazen insan susarak da konuşarak da kaybedebilir. Neden hep kaybeden taraf siz oluyorsunuz bunu düşündünüz mü hiç? Belki de biraz durmak ve kendiniz anlamanız gerekiyordur. Eğer isterseniz beraber de bu süreci anlamlandırmaya çalışabiliriz. 🌸Psikolog Melisa Sude Kav
Merhaba sevgili danışan,Dışarıdan gelen tüm sesler susunca içinizdeki asıl sessizlik her yanınızı sarmış gibi hani bir köşede sabit kalırsınız dışarıdan bir el size uzanmaya çalışır ama sizin o eli tutmaya çalışacak haliniz bile olmaz sizin yazdıklarınızı okurken aklıma bunlar geldi. Onlar sizinle yakınlık kurmaya çalışmak istiyor fakat siz bu yakınlığı kurdukça daha da yükünüzün ağırlaşacağını hissediyorsunuz. Kimseyi sanki kendinize yakınlaştırmak istemiyor gibisiniz kendi kabuğunuza çekilmiş bu hissin altında belki de kendini koruma veya çok derinlerde kırgınlık yatıyor olabilir. Öyle mi sizce de? Duygusuzluk konusuna gelince belki de hissettiğiniz duygular aslında yoğun am bunları bastırıyor olmanızdan kaynaklı bir tıkanıklık yaşıyor olabilirsiniz. Bunu şuna da benzetebiliriz baraj düşünün bendi kapalı nehir çoşkun ama yol bulamıyor. Zihninizde sürekli acaba diğer günler de böyle geçecek? tedirgin olma hali hayattan bir şey beklememeniz bütün bunlar içinizde bulunduğunuz durumu özetliyor aslında ve durumun ciddiyetini de gösteriyor. Hayatta hep bir şeylerden çabuk vazgeçtiğinizi söylemişsiniz bunun altında yatan zaten olmaz diyen bir iç ses mi yoksa geçmişten gelen bir ses mi? Denemeden vazgeçmenizin altında yatan asıl şey ne sizce? Kişi bazen kendini uyanmayan bir sabahta gibi hisseder. Bir türlü kendine gelemeyen belki de böyle zamanlarda sessizce durup şunu kendinize sormayı deneyebilirsiniz Bir kere de kimsenin sesi olmadan, sadece kendi sesimi duysam ne olur?Eğer isterseniz yorgunluğunuzun kaynağını birlikte bulmaya çalışabiliriz? Psikolog Melisa Sude Kav