Psk. Melisa Sude KAV
Mersin
Bilişsel Davranışcı Terapi, ACT, Şema Terapi
Uzman Hakkında
İstanbul Kent Üniversitesinden 2024 yılında Onur derecesiyle mezun oldum. Lisans sürecimde İstanbul Bakırköy de bulunan Pozitif Psikoloji Enstitüsünde stajımı tamamladım. Bunun yanı sıra çocuk ergen ve yetişkin alanlarında çeşitli seminerler de yer aldım. İzmir Psikoloji Enstitüsünün düzenlediği Bilişsel Davranışcı Terapi, ACT ( Kabul ve Karalılık Terapisi ) ve Şema Terapi Uygulayıcı eğitimlerimi tamamladım. Şu an online/yüzyüze danışan görmekteyim.
Eğitim
- İstanbul Kent Üniversitesi - Lisans
- Mersin Üniversitesi - Yüksek Lisans
Seminerler / Konferanslar (Sertifikalar)
- DIR101 Floortime
- İstanbul Kent Üniversitesi Terapi Odadına Hazırlık Normatif Olmayan Çift İlişkisi semineri
- Gipdermersin Bireye Dokunan Ekoller semineri
Uzmanlık Alanları
Çalışma Ekolleri
- Bilişsel Davranışcı Terapi
- ACT
- Şema Terapi
Cevaplar (104)
Merhaba sevgili danışan,Kişinin kendini anlatması her zaman kolay olmaz bazen kelimelerle bile ifade edemeyebiliriz. Sizin de yazdıklarınızı okurken o görünmeme duygusunu kimsenin görmediği çabayı duyduğumu söylemek isterim. Çevrenizde bir sohbet esnasında herkes bir şeyler anlatırken siz sanki bir köşede bekleyip acaba konuşursam yadırganır mıyım korkusu içinizi kaplamış gibi Durum böyle olunca İç sesinizi de susturmakta zorlanıyorsunuz. Sürekli olarak ya bir şey dersem bana darılırlar mı acaba beni istemezler gibi ifadelerle baş etmek zor olsa gerek. Bu kadar kişinin içerisinde görünmez hissetmeniz şu duruma benziyor kalabalık bir sokakta yürüyorda tek başınıza yürüyormuş gibi hissedersiniz ama bu kalabalık içinde kimseyle göz göze gelmiyor musunuz? Bazen hiçbir şey yapmasanız da yorulmuş gibi hissedersiniz Zihin sürekli olarak düşünceler üretir ve bu döngünün içinden çıkılmaz hale gelir bir süre sonra Neden hep ben sorusu da kendinizi bu çıkmazda sürekli suçladığınızın bir göstergesidir aslında. Peki bu kadar düşünceyle baş ederken bir kere de olsa sadece nefes alıp, kimseye gülümsemek ya da espiri bulmak zorunda olmadan, oturduğunuz bir an oldu mu üniversitede? Olduysa o anlarda ne hissettiniz? Bazen insan yakın hissettiği arkadaşlarıyla otururken iki kelime etmese bile mutlu huzurlu hisseder çünkü bir beğenilme kaygısı çabası yoktur. Bir beklenti içerisinde olma zorunluluğunuz yoktur Neşeli uyumlu olma gibi. .Bütün bu duygular, bazen karışık bir düğüm gibidir çözmeye çalışmak bile insanı yorar. Acaba insanlar sizi gerçekten tanıdığında, o çabasız halinizi de sevebilir mi?Bu sorulara hemen yanıt vermek zorunda değilsiniz belki de biraz kendinizi fark etmeye ihtiyacınız vardır. Psikolog Melisa Sude Kav
Merhaba sevgili danışan,Zihninizdeki düşünceler sanki yolda yürüyorsunuz o düşüncelerde gölge gibi sizi takip ediyor ve peşinizi bırakmıyor. Ya bir şey olursa ya gerçekten öyleyse gibi iç sesiniz sürekli konuşuyor değil mi? Bazen insanın zihninde bir görüntü belirir ve o görüntü ne yaparsa yapsın çıkmaz kafasından bir süre sonrada gerçekmiş gibi algılamaya başlar. Acaba ben mi garibim sorusu kişiyi sorgulamaya da itebiliyor. Şöyle düşünebilirsiniz herkes bir köşede kendiyle yüzleşiyor fark ettirmeden belli etmeden ama sizin durum saklanacak bir şey gibi değil içinden çıkılmaz bir hal almış anladığım kadarıyla. . Bir deftere yazıp yazıp sonra koparıp atarsınız ama her seferinde o sayfalar tekrar geri gelir ya sizin ki de bu duruma benziyor. Şöyle bir soru sormak istiyorum Bir başkası, benim yerimde olsa O düşüncelere ne derdi? Onların gerçek olduğuna inanır mıydı, yoksa kendi düşündüğüm kadar ağır bir mesele mi?"Gündüz hiçbir şey yok gibi gelir insana fakat gece olunca zihnindeki bütün düşünceler daha net bir şekilde görünür. Korkularınızı belirleyin: Bazen kendi obsesyonlarınızı bir liste halinde kağıda dökmek işe yarayabilir. Obsesyonlarınızla ilişkinizi değiştirin: Bastırmanın, o düşünceyle baş etmek için iyi bir yöntem olmadığını kendinize kanıtlayın. Mesela beyaz bir ayı düşünmemeye ne kadar kendinizi şartlasanız, beyaz bir ayı düşünme ihtimaliniz o kadar artacaktır. Bunları yapmayı deneyebilirsiniz. Umarım biraz olsun içiniz rahatlamıştır. Başka sorunuz varsa tekrar soru sorabilirsinizPsikolog Melisa Sude Kav
Merhaba sevgili danışan,Kalabalık içerisindeyken nefesinizin hızlanması zihninize düşen birçok düşünce bunların hepsi gerçekten çok zorlayıcı görünüyor. Siz de bu uğultu içinde kalmış gibi hissediyorsunuz doğal olarak Bu durum bedeninize de yansımış ki yüzünüzde sivilceler çıkmış sanki vücudunuz buradayım zorluyorum ama güç yetiremiyorum der gibi hafiflemek istiyorsunuz artık belki de Bazı anlarda kişi kendi sesinden bile şüphe eder. Zihninizde geçen düşünceler içinde acaba ben bunu daha önce duymuş muydum dersiniz. Alışık olmadığınız bir sesi tekrar tekrar duyuyormuşsunuz gibi. Heyecan dediğiniz şey sanırım çok gürültülü bir misafir içinize gelmiş. Davetsiz gelir, gitmeye de pek niyetli değildir. Peki, bu misafirin adımlarını hiç saymayı denediniz mi?Şöyle düşünmeye çalışabilirsiniz orada o an kalabalık içinde aslında herkesin kendi derdinin telaşında olduğunu ve dikkatsizce size baktıklarını sesinize titremesine yüzünüzdeki pembeliğe bakmadığını hatırlamayı deneyebilir misiniz? Biraz olsun içinizi rahatlatacağını düşünüyorum. Peki sizi en çok yoran durum hangisi anlatacağınız şeyin unutulması mı yoksa insanların aklında sizi hakkınızda kalan düşünceleri mi? Kendinizi de aynı bir başkasının yerine koyduğunuzda siz ne hissederdiniz çünkü bu durum herkesin başına gelebileceğini çok doğal bir durum Siz sunumunuza odaklanıp elinizden gelenin yaptığınızda gerisinin pek de önemli olmadığını fark edeceksiniz Bazen sadece susup, sakince nefes almak gerekir belki de. Sonrası kendiliğinden gelir zaten umarım içiniz biraz olsun rahatlamıştır. Psikolog Melisa Sude Kav
Merhaba sevgili danışan,İçinizde sanki her an ya kötü bir şey olursa korkusu o kadar içselleşmiş ki bunu şu duruma da benzetebiliriz gece sessizliğinde evde bir tıkırtı duyarsınız ve içinizi bir korku kaplar ama aslında ortada bir şey yoktur. Ağrı hissettiğiniz yerde görünmeyen başka bir şey olabilir mi? Belki iç sesiniz sizi sürekli tetikte olmanız işin uyarıyor kontrol kaybını kaybetmemek için. Doktordan duymak isteyeceğiniz şeylerde sizi o anlık tatmin sağlıyor. Daha sonra tekrar başlıyor bu şüphe duygusu değil mi? Çaresizlik içerisinde olmak gerçekten çok zor bir durum. Çevremizden de çok etkilenebiliyoruz tabi bu durumda bir an oldu kimse anlamamış gibi ifadeler bizi de olumsuz düşünmeye itebiliyor. Bazen de neden ben bu kadar çok düşünüyorum soruları aklınızdan geçiyor olabilir öyle mi sizce de? Etrafınızdaki kişiler çok kafana takma diyordur belki de ama siz bu durumu ister istemez tekrar yaşıyorsunuz. Peki siz kendinize bu içimdeki korkuya ne kadar kulak veriyorum diye sordunuz mu? yani o ses size ne diyor belki de bazen durup bekliyorsunuz o ağırlığın geçmesini umarak. .Birazda söyle düşünmeye çalışabilirsiniz bugüne kadar aklıma yarın ne yapacağım diye sorular geldi fakat şu andan itibaren yarını bilmiyorum ama şu an bu anın ağırlığını nasıl azaltabilirim diye düşünebilirsiniz Yani şimdiki ana gelmeye çalışarak ne geçmişi ne de geleceği düşünerek. Bazen çözüm aramak değil de, bir süre aynı sorunun kıyısında oturmak gerekir belki de. Umarım cevabım size faydalı olmuştur. Psikolog Melisa Sude Kav