Aile

Geçmişi unutamıyorum, eşime kırgınım

Gizli Kullanıcı11 Mayıs 2024 20:28

Merhaba, 38 yıllık evliliğimde 3 çocuk büyüttüm ve eşim beni hep yalnız bıraktı. Hep arkadaş hep iş vs. Artık 58 yaşımdayım ve anılarım hep üzücü ona kırgınım, küsüm. Sanki bir ergen ile evliyim.

Aile terapisi çözer mi sizce,?

Bu soru 12 Mayıs 2024 20:47 tarihinde Uzman Psikolog İlknur Aksu tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Selam değerli anne, ilk olarak anneler gününüzü kutluyorum. Çocuk büyütürken birçok anne evlatlarından karşılık beklemez. Ancak haklı olarak çevresinden, özellikle çocuklarının babasından destek bekler. Çocukların gelişim dönemleri gayet olumlu ilerlese dahi, onları büyütmek başlı başına bir belirsiz yolculuktur.

Siz yalnız bırakılmaktan daha çok, belirsizlikler ve mücadele gerektiren durumlar karşısında ihtiyaç duyduğunuz merhameti bulamadığınız için kırgın olabilir misiniz?

Aile terapilerinde ilk olarak tarafların hangi konularda birbirine kırgın olduğunu anlamak önemlidir. Sonrasında telafi edilebilme ihtimaline göz atılır. Eğer çift çözüm odaklı yaklaşır ve hesap sormaktan öteye geçip onarmaya odaklanırsa o zaman çoğunlukla aile terapilerinde olumlu sonuçlar alınır. Çocuklarınızı büyütürken olduğu gibi, aile danışmanlığı sürecinde de tek taraflı çaba içerisinde olacağınızı düşünüyorsanız size önerim ilk başta bireysel terapiye başlamanız olur.

Geçmişten bu yana içinizde biriken olumsuz duyguların sıfırlanması için telkinler yeterli olamayabilir. Her yalnız, kırgın, belki öfkeli ve haksızlığa uğramış anınız ile yerleşen olumsuz kodlarınız var diyelim. Bunları içselleştirmenize neden olan durum, her bir durumda acıyı kalbinizde hissederek o anıyı kaydetmenizden kaynaklanır. Duyguların yoğunluğu, olumsuz anıların etkisini pekiştirir.

Eşinizin geçmişe giderek o anlarda size hissettirdiği bu yıpratıcı duygu ve düşünceleri geri alması mümkün görünmüyor. Ancak terapilerde uygulanan bir takım yöntemlerle şimdiki anda, geçmişte yaşanan kötü düşünce ve kodlarla bağlantı kurulabiliyor. Yapılandırılmış terapide çiftin ilişkilerine dair duygu hafızaları güncellenebiliyor, diyebilirim bir bakıma.

Bunların mümkün olması için temel ihtiyaç, gönüllü ve zihnen hazır bulunmaktır. Eşiniz sizce aile terapisi almak konusunda ne düşünüyor?

İş yerinde sosyal kaytarma dediğimiz bir kavram vardır mesela; sorumluluk sahibi biri içi rahat etmediği için diğerleri katılmasa bile tüm işi bitirene kadar çalışır. Diğerleri ise nasılsa yapan var ve biz dursak bile işler yürüyor diyerek işin ucundan tutmazlar.

Bazı evliliklerde rol tanımı yeterince net olarak belirlenmezse, anne ya da baba olunca duygusal ve bedensel emek ağırlıklı olarak bir tarafın omuzlarına binecektir. Yıpratıcı olsa bile, tek kişinin tam mesaisiyle o görevler büyük oranda tamamlanır.

Fakat terapilerde çiftin ortak ilişkisinin iyileşmesi adına, tek yönlü emek yeterli görülmez. Kısa süreli memnuniyetler ve hoş paylaşımlar olsa da sürekliliği olmayacaktır.

Şimdi iletişim açısından değerlendirirsek, eşinize edilgen mi etken mi olmak istediğini sorarak başlayabilirsiniz. Geçmişten bağımsız ona şu soruyu sormaya ne dersiniz: “Beni anlamaya, gönlümü almaya ve daha iyisini yapmaya niyetin var mı?”

Eğer cevabı olumlu olursa, ‘BİZ’ tarafını güçlendirmek için;

Etkisiz ve hazır olmadığını belirten bir yanıt alırsanız da, mutlaka ‘BEN’ tarafını onarmak ve güçlendirmek için yapılandırılmış terapi sürecine girmenizi tavsiye ederim.

Çünkü uzun süreli ilişkilerde karşı tarafa duyulan küskünlük, sadece onunla değil kendimizle olan ilişkimizi de zedeleyebilir ve sorgulatabilir.

Kendinizle ve ilişkinizle barış içinde olduğunuz bir yaşam diliyorum,

Sağlık dileği ve sevgilerimle… 

Cevaplanmış benzer sorular

Aile

Ailem sürekli darlıyor beni ne yapmalıyım?

Aileme karşı kendimi fazla sorumluluk sahibi hissediyorum. Ve öyle olmasa bile bazen benden kendilerini utandıracak bir şey yapmamı bekliyorlarmış gibi hissediyorum. Ne zaman dışarı çıksam sürekli eve gelmem için darlıyorlar denilen saatten birazcık daha geç gelsem azarlanıyorum. Ama bunu ablam ya da küçük kardeşim yapsa hiçbir şey denmiyor. Bunu annemle babama belirttiğimde onların nerde kimle ne yaptığını bildiklerini ama benim ne yaptığımı bilmediklerini söylüyorlar. Oysaki ne yapacağımı söylüyorum, kimle olduğumu biliyorlar. Ablama göre daha sosyal biriyim, giyimime daha çok dikkat ederim, makyajı ailemde büyüklerimden kimse sevmese de ben sevip yaparım ve bu durum çok gözlerine batıyor. Sanki ben kendimi birilerine beğendirmeye çalışıyorum, kendilerinin uygun bulmayacağı hareketleri yapacakmışım gibi tepki alıyor gibi hissediyorum. Bir başka durum ise babamın bana karşı tavırları. Belki ben kafamda büyütüyorumdur bilemiyorum. Ama ablamın benim yaşımdaki halinin babamla iletişimiyle benim şuanki iletişimimi kıyasladığımda ortada bi iletişim yok gibi görüyorum. Babamın hatrı için istediği birçok şeyi yapıp onun gözüne girmeye çalışsam da asla ona yetemiyorum. Mesela babamın annesi hastalık hastası bir kadın olduğu için sürekli hastayım hastayım diye geziyor. Babamın babası da benim onların evinde kalmamı, yemeklerini yapmamı, temizliklerini yapmamı istiyor. Bunu da ben istemiyorum. Tamam bazı zamanlar gidip yemeklerini hazırlayıp temizliklerini yapıyorum ama bunu sürekli hale getirmek istemiyorum. Babam istemediğimi bildiği için fazla ısrar etmiyor ama içten içe bunu istediğini de biliyorum. Çünkü mesela ben gezmeye gidiyorum dediğimde kendi anne babasının yanına gitmemi orda takılmamı istiyor. Bana iş yaptırmak isteyen adamların yanında ne kadar rahat olabilirim, ne kadar mutlu olabilirim?Bunu ona tam olarak anlatamıyorum ve bu da beni sinirlendiriyor. Şu an babamın annesi dediğim gibi hastayım diyip durduğu için yaklaşık bir haftadır bizde kalıyor ve onunla ilgilenmemizi bekliyor sürekli olarak. Benim de özellikle son üç gündür geçmeyen bir baş ağrım var. Ağrı kesici alınca biraz azalıyor ama sürekli olarak da ağrı kesici içmek istemiyorum. Bunu anneme dediğimde beni babamın annesine benzetti. Ben de aşk olsun dedim buna karşılık ne var işte onun gibi sürekli başım ağrıyo karnım ağrıyo diyip duruyosun dedi. Ben de tamam daha da söylemem dedim. Ben öyle sürekli hastaneye gideyim ilaç içeyim tarzında biri değilim, çoğu zaman son raddeye kadar kendim iyileşmeye çalışırım, dinlenirim çay çorba içerim. Ona rağmen birkaç şikayetlenmem bile sorun çıkartıyomuşum gibi tepki almama sebep oluyor. Bu tarz durumlar yüzünden anne babama sinirleniyor, babamın annesiyle babasına kinleniyorum ister istemez. Çünkü onlar yüzünden kendi çocuklarının problemlerini gözardı ediyorlar, abartıyomuşuz gibi tepki veriyorlar. Ben de bu durumlara karşı olan kırgınlığımı öfkeyle sinirle dışarı vuruyorum bu da sadece bana zarar oluyor. Ailemin bu hallerini nasıl görmezden gelebilirim? Ya da nasıl anlayışla karşılayabilirim?