Romantik İlişkiler

Yalnız kalamamak, bağlanmak, kaybetme korkusu

Gizli Kullanıcı21 Eylül 2024 15:02

Merhabalar. Hayatımda hep birileri oldu. Yalnız kaldığım zamanlar çok nadir. Sürekli ya birileriyle tanışıp, görüştüm ya da sevgililerim oldu. Yalnız kalmaktan korkuyorum sanırım, emin değilim. Sanki hayatımda hep beni seven, destekleyen, sahip çıkan biri olmalıymış gibi, sanki buna muhtaçmışım gibi hissediyorum. Yalnız kaldığım zamanlar depresif ve değersiz hissediyorum. Bugüne kadar çok sağlıklı ilişkilerim olmadı. Sağlıklı ilişkisi olanlara da hep imrendim. Aynı zamanda bir an da çok fazla bağlanıp, bir an da soğuyabiliyorum.

Bu tarz ilişkilerim de oldu. Şu an hayatımda yine birisi var. Beni sevdiğine emin olduğum, güvenilir birisi. Benim de ona karşı duygularım var. Sürekli kaybetme korkusu yaşıyorum. Kafamda hep kötü senaryolar kuruyorum. Sanki bu sağlıklı ilişkiye layık değilmişim gibi. “Zaten bir olumsuzluk çıkar ve bu kişiyle de olmaz” gibi düşünceler geliyor aklıma. Pürüz çıkmaması için çoğu şeyi sineye çekmek zorundaymışım gibi hissediyorum.

Bu soru 22 Eylül 2024 19:51 tarihinde Psikolog Nuray Halaç tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Merhaba sevgili danışan,

Öncellkle problemini tanımlayıp,anlamlandırıp çözüm bulabilmek adına bize soru sorma cesaretinde bulunduğun için kendinle gurur duymalısın,soru sorduğun için teşekkür ederim.

Bağlanma stilleri erken çocukluk döneminde bakım veren kişi (anne,baba,bakıcı vs.) ve çocuk arasında başlayıp kişinin hayatı boyunca kurduğu ve kuracağı bütün ilişkileri için etki önem arz eder.İstenilen ve beklenen her zaman güvenli bağlanma (çocuğun kesintisiz tutarlı tepki veren, duyarlı ve her zaman ukaşılabilir bir ebeveyne sahip olması )iken bunun olmadığı ve oluşamadığı durumlarda farklı bağlanma stileri oluşmaktadır. Mesajınızda bağlanma, kaybetme korkusu ve güvensziliğinizin sebebini şimdi açıklaycağım bağlanma stili ile oldukça pekiştireceksinizdir.Bu bağlanma stili Güvensiz Kaygılı Bağlanmadır. Bu bağlanma stilinde ebeveyn genellikle tepkilerde tutarsız,yardım vereceğinden ya da yardım edeceğinden emin olunmayan taraftadır.Çocuk ayrılığa direnir,anne ortama tekrar dönse bile yaşadığı stres ve yönetmekte zorlandığı kaygı sonucu kolayca sakinleşemez. Anneden ayrılmaya ya da yeni şeyler keşfetmeye karşı kaygıları oluşur.Ebeveynin ile aranda oluşan güvensiz kaygılı bağlanma stilin şimdiki yetiişkinlik hayatında kendi duygularını düzenlemede zorluk çeken, stresle baş etmede zorlanan, bunun sonucunda oluşan kaygı ile daha zor başa çıkabilen, yakınlık ve temas özlemi duyan,terk edileceğine dair yoğun kaygı yaşayan, yalnız kalmaktan korkan ve sürekli bununla ilgili endişe duyan bir birey haline gelmene sebep olabilir.Bunlar bu bağlanma stiline sahip olan kişilirde oldukça yaygın görülen semptomlardandır. Bu yüzden sadece kendini suçalamayı bırakmalı bu durumun çocukluk dönemindeki ilişkilerin üzerine etkisini düşünmeye başlamalısın.Aksi halde buna devam edersen bu bağlanma stilini beslemiş ve oluşabilecek ilişkilerine yansıtmış olursun. Burada en önemli unsur ve mücadele yolu kendi duygusal yönlerini keşfedip,duygularını tanıman ve anlaman, sahip olduğun davranış kalıplarını anlaman ilişkilerine yansımasını incelemen etkilerini gözlemlemen olacaktır.Bunların değişebileceğine dair olan inancını yüksek tutmalı, sağlıklı ilişkiler konusunda bilgi edinmelisin, bu noktada terapi desteği alman başa çıkmanda yardımcı olabilir.

Güvendiğin ve sana destek vereceğini düşündüğün ilişkiler kurmaya özen göstermelisin bu sayede sağlıklı bağlanma becerileri geliştirebilirisin.Endişeni ve kaygını kontrol etmeli, farkındalık çalışmaları yapmalısın(nefes egzersizleri,meditasyon vs.)

Bir dizi olumsuz olaylar ve durumlar yaşamamız sonucu aklımızda sürekli dönüp duran düşünceleri yorumlayarak elde ettiğimiz iç konuşmalara sahip oluruz.Bu durumda sahip olduğun zaten bir olumsuzluk çıkar bu kişyle olmaz gibi düşüncelerin zihinsel çarpıtmalar sonucu oluşur.Bu çarpıtmalara odaklanmalı olaydan ziyade o an ne düşündüğünü saptamalısın.Gerçeği yanlış algılamana sebep olan düşüncelerindir.Tek bir olaya ya da duruma dayanarak ''Aşırı Genelleme''yapman çarpıtmalardan biridir. Bir diğeri ise kendin hakkında diğerlerinin ne düşündüğünü bilmen gerkliliğine dayanan ''Zihin Okumadır.''Bu çarpıtmaların sürekli devam etmesi durumunda romantik ilişkilerinde, sosyal hayatında problemlerin meydana gelebileceğini kavraman oldukça önemlidir.Bu çarpıtmaları fark edip kendine bir dizi sorular sorarak mantıklı bir zemine otturararak kar zarar analiiz yapabilir,kanıtları sorgulayablir alternatif açıklamaları düşünebilirsin.

Umarım cevabım yardımcı olmuştur.

Sevgilerle ve musmutlu kalman dileğiyle,

Psikolog Nuray Halaç

alinti

Teşekkürler

Cevaplanmış benzer sorular