Psikoloji

Yeni bir adım atamıyorum ne yapmam gerekiyor?

Gizli Kullanıcı17 Ocak 2025 18:49

Merhaba ben uzun süredir psikolojiyle ilgileniyorum gerek kitaplar okumak gerek potcastler olsun ama ben bi türlü kafamdaki yapmak istediğim şeyleri gerçekleştiremiyorum ders çalışmak istiyorum tamam yapıyorum bir iki gün sonra çok başka konulardan farklı şeyler oluyor eski bi travmam aklima geliyor oturup saatlerce duvara bakip düşündürür sonra aileyle ilgili birsey oluyor hersey üst üste gelmiş de ben en altta ezilmisim gibi hissediyorum ve bırakmak zorunda kalıyorum bırakmasam tam odaklanamıyorum bi faydası olmuyor sonra tamam psikolojimi düzeltecem kendime odaklanacam bi süre diyorum o da olmuyor ben hiç bir şeyi doğru düzgün yapamıyorum ya mükemmeliyetçi bi aile yüzünden mi böyle düşünüyorum bilmiyorum ama resmen düşüncelerimde boğulmuş gibiyim

Bu soru 18 Ocak 2025 10:29 tarihinde Psikolog Betül Canbel tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Merhaba Sevgili Danışan🌺


Sizin için bu sürecin ne kadar zorlayıcı olduğunu anlayabiliyorum. Kendi hayatınıza dair farkındalık geliştirmiş olmanız ve bir çözüm arayışında bulunmanız oldukça değerli bir adım. İçinde bulunduğunuz bu karışıklık hissi, yaşamınızda pek çok şeyin üst üste gelmesiyle ortaya çıkmış olabilir. Ancak unutmayın, bu duygusal yoğunluğu yönetmek ve ileriye adım atmak mümkün.


Geçmişte yaşadığınız olayların, şu anki motivasyonunuzu etkilediğini ifade etmişsiniz. Bu çok doğal bir durumdur çünkü geçmişteki anılar ve duygular zaman zaman kendiliğinden ortaya çıkar ve dikkatimizi dağıtabilir. Ancak bu durumun sizin şu anki potansiyelinizi belirlemesine izin vermek zorunda değilsiniz. Geçmişin etkisini fark etmek ve bu etkiyi hafifletmek için bir “zihin boşaltma egzersizi” deneyebilirsiniz.


Günlük tutarak düşüncelerinizi kağıda dökün. Yazarken şu soruları kendinize sorun: "Bu düşünce neden şimdi aklıma geldi? Bu düşünceye başka bir açıdan bakabilir miyim?"


Düşüncelerinizi bir süre yazıya aktarmak, onları zihninizden uzaklaştırmanıza ve daha objektif bir şekilde görmenize yardımcı olabilir.


Mükemmeliyetçi bir ailede büyümenin, üzerinizde "yeterince iyi değilim" hissi yaratabileceğini belirtmişsiniz. Bu duygu, harekete geçme konusunda sizi zorlayabilir çünkü “kusursuz” olma çabası genellikle bir başlangıç yapmayı engeller.

Bu durumu aşmak için küçük ve tamamlanabilir hedefler belirlemek önemlidir:


Örneğin, ders çalışmak istiyorsanız, "Bir oturuşta iki saat çalışmalıyım" yerine, "Bugün yalnızca bir konunun kısa bir özetini çıkaracağım" diyebilirsiniz.


Küçük hedefler belirleyerek ve bu hedeflere ulaştıkça kendinizi takdir ederek motivasyonunuzu artırabilirsiniz.


Unutmayın, ilerleme kusursuz olmak değil, adım atmaktır.


Zihninizin sürekli başka konulara kaymasından dolayı odaklanmakta zorlandığınızı ifade etmişsiniz. Bu oldukça yaygın bir durumdur ve bazı stratejilerle zihinsel berraklığı artırabilirsiniz:


Gününüzü belirli zaman dilimlerine bölerek, her bir dilimde tek bir şeye odaklanmayı deneyin. Örneğin, sabah 30 dakikayı ders çalışmaya, ardından 15 dakikayı bir mola vermeye ayırabilirsiniz.


Çalışma ortamınızı sadeleştirin ve çevrenizde dikkat dağıtıcı unsurlar varsa bunları azaltmaya çalışın.


Zihinsel berraklık için kısa nefes egzersizleri de faydalı olabilir. Derin nefesler alarak zihninizi sakinleştirebilir ve odaklanmanızı kolaylaştırabilirsiniz.



Her şeyin üst üste gelmiş gibi hissettirdiği zamanlarda kendinizi tükenmiş hissetmeniz çok doğal. Ancak bu yüklerin sizi tamamen ele geçirmesine izin vermemek için bazı yöntemler deneyebilirsiniz:


Kendinize şu soruları sorun: "Şu anda en çok neye ihtiyacım var? Bu ihtiyacı nasıl karşılayabilirim?" Örneğin, bir mola vermeye, rahatlamaya ya da bir destek kaynağına ihtiyaç duyuyor olabilirsiniz.


Gün içinde yaptığınız küçük şeyleri bile başarı olarak kabul edin. Örneğin, ders çalışmak için masaya oturmanız bile önemli bir adımdır.


Kendi düşüncelerinizde boğulmuş gibi hissettiğinizde, kendinize karşı daha şefkatli olmayı deneyin. Unutmayın, herkesin zorlandığı dönemler olur ve bu süreç sizin başarısız olduğunuz anlamına gelmez.


Kendinize şu hatırlatmaları yapabilirsiniz:

“Bugün zorlanıyor olabilirim, ama bu her zaman böyle kalacağı anlamına gelmez.”

“Adım atmak için her zaman mükemmel bir zaman aramama gerek yok, bir yerden başlamak yeterli.”

Kendi iç konuşmanızı bu şekilde yeniden yapılandırmak, motivasyonunuzu artırabilir.


Unutmayın, harekete geçmek her zaman büyük bir adımla başlamak zorunda değildir. Küçük bir değişiklik bile sizi ileriye taşıyabilir. Örneğin:


Ders çalışmak için her gün belirli bir saat belirleyerek bunu bir rutin haline getirebilirsiniz.


Zihinsel dağınıklığı azaltmak için belirli bir süre boyunca meditasyon ya da nefes egzersizi yapmayı deneyebilirsiniz.


Kendinize bir destek sistemi oluşturun. Bir arkadaşınızla ya da ailenizden biriyle hedeflerinizi paylaşarak, onlardan sizi motive etmelerini isteyebilirsiniz.


Kendinizi sürekli yapamadıklarınızla eleştirmek yerine, yapabildiklerinize odaklanmak sizi daha ileriye taşıyacaktır.


Her şeyin üst üste geldiği ve bir adım atmakta zorlandığınız bu dönemde, kendinize karşı anlayışlı olmanız en önemli adımdır. Kendi ihtiyaçlarınızı göz önünde bulundurarak, küçük ama istikrarlı adımlarla ilerlemeyi hedefleyin. Unutmayın, bu süreçte zorlanmanız sizin için bir başarısızlık değil, sadece bir öğrenme sürecidir.


Eğer bu duygusal yüklerin sizi çok fazla etkilediğini hissederseniz, bir uzmandan destek almayı düşünebilirsiniz. Bu süreçte bir rehber, sizin için daha kolay bir yol haritası çizmenize yardımcı olabilir. Kendinize zaman tanıyın ve her gün bir adım atmaya devam edin.


Umarım cevabım faydalı olmuştur. Değerlendirilmesini istediğiniz farklı bir soru veya aklınıza takılanları sorabilirsiniz. ⭐


Sevgiler,

Psikolog Betül Canbel


alinti

Teşekkür ederim

Yorumlar

Psk. Betül Canbel

Selamlar Sevgili Danışan, Rica ederim. Aklınıza takılan bir soru olursa tekrar bizlere sorabilirsiniz 🌺 İyi günler dilerim. Sevgiler, Psikolog Betül Canbel

19 Ocak 2025 11:09

Cevaplanmış benzer sorular

Psikoloji

Nasıl daha iyi olurum?

Ben bebekliğimde çok fazla ağlıyormuşum hatta geceli gündüzlü . Annem doktora götürüyormuş bir şeyi yok demişler yani uğraşmış bir şeyi yok demişler. Hatta 6 ay boyunca geceli gündüzlü ağlıyor muşum. Sonra işte eskiden tedavi eden yaşlı kadınlar varmış. Ona götürmüş karnında embelek var demiş. Ve çam sakızını sobada erit beze sar karnına koy demiş annemde yapmış o günden sonra eskisi kadar çok ağlamamışım. ve ben 4 buçuk yaşıma kadar emzik kullanmışım ve bana zor terk ettirmişler doktora götürmüşler doktor sobada emziği yakın yok edin demiş alışsın demiş. yapmışlar ama ben ağlamışım sonra alışmışım . Sonra işte 4 yaşında tırnak yemeye başlamışım . Ve annem bunun içinde doktora götürmüş ve acı oje sürün demiş ve annem denemiş ve ben buna rağmen tırnaklarımı yemişim. sonra işte anaokuluna gitmişim ve orada Sudenaz diye bir kız vardı o bana kötü kötü bakardı ne zaman öyle bakan görsem korkardım. Ve bende o kız öyle baktığında bir kenara çekilip onun yanından başka yere geçerdim. Şimdi mesela 17 yaşındayım ve bana böyle ters ters kötü bakan olsa korkarım o bakışlardan çekinirim. bir de benim babaannem vardı ve sürekli annemle kendisini kıyaslardı . Mesela ben 8 yaşındayken yaylaya gitmiştim . Benim yanımda kilo aldı. Annesi bakmamış diyip kolumu açıp gösterirdi. yani sürekli annemi millete hep kötülerdi bana da kotulerdi. ve annem çok stresliydi çünkü babamı ben 6 yaşındayken kaybedecektik. Kalp krizi geçirmiş kalbine pil takılmış. Ve doktor hatta rapor vermiş çalışamaz durumda diye . Yoksa hasta olmadan önce bakkal dükkanımız vardı onunla geçiniyorduk şimdi ise herhangi bir gelirimiz yok . Hatta annemgil bunun için İstanbul'a kadar bile gitti. ve bir sürü düğününden kalma altınını bozmak zorunda kaldı. bakmışlar buna rağmen babamın hak ettiği geliri vermemişler. Yani biz ekonomik sıkıntı çekiyoruz hatta annem işkura gitmiş başvurmuş ilkokul mezunu olduğu için ve birde torpili olmadığı için iş vermemişler . yani annem çok çaresiz durumdaydı ve stresli o yüzden beni döverdi ve üvey babaannem öz değil annemin beni dovmesine izin vermezdi ama bana psikolojik baskı uygulardı mesela ben onun yanında sanki bir kafeste kuş olur ya işte onun gibi bastırılmış hissederdim . ilkokula geçtim ilkokul hocam anneme engelliliği olabilir demiş annemde beni adana ya götürmüş bir şeyi yok gayet normal demişler . Ama ben ilkokulda hiç arkadaşlık kuramazdım ve kendimi hep yalnız hissederdim. Ya mesela herkes annesine babasına düşkün olur bense dedeme daha çok düşkündüm . çünkü dedem bana hiç kizmadı beni hiç dövmedi o yüzden dedeme daha düşkündüm. Bir de ben annemi de babamı da yani bir türlü benimseyemedim yani mesela hasta olurdum annem yanımda olurdu yemek niye olunca yedirirdi çünkü bizim ekonomik durumumuz iyi değildi. ben hatta hep düşünürdüm madem beni sevmiyorsa bana niye baksın eğer sevmeseydi evinden atardı diye düşünmüştüm ama sevse de mesela sinirlenince öfke kontrolü yoktu . döverdi. o yüzden ben annemden korktuğumu bilirdim . ve annem beni dovuncede dedeme giderdim . Dedemi bir sığınağım olarak görürdüm. Yani benim annemle yada babamla hiç anne baba kız ilişkisi olmadı. yani onlara kalpten sevemedim. annemgil elinden gelen her şeyi yaptı . hatta ben şimdi gidiyorum ve ben biliyorum bende bir tuhaflık var ama o kadar rehber hocama psikoloğa kadar gitmeme rağmen bir cozumu yok bir şeyin yok diyip gönderiyorlar. kendimi çok çaresiz hissediyorum 😞 ne yapmalıyım. sadece düşünce gücüyle tedavi değildi farklı yani uygulamalı tedavi olsa daha iyi olabilir çünkü ben kendime yöneldim ve sevdiğim işleri de yaptım buna rağmen istediğim gibi güclü değilim bana gore güçlü olmak kimsenin sevgisien ilgisine ihtiyacı olmamak ve duygusal açıdan güçlü olup hakkımı savunabilmek ve ben mesela hiç hakkımı savunamam yani sınır kıyamam hiç mesela biri benden bir şey istediğinde vermek zorundaymışım gibi hissediyorum. Çünkü o üvey babaannem bana ver diye baskı kurardı ben vermek istemezdim ahlaksızsın diyip yani beni millete kötüleyip dururdu ve ben vermek zorunda kalırdım ve şuan şu yaşımda bile benim bir şeye ihtiyacım olsun ben istediğimde vermek zorunda değilim diyenler oluyor . öylede olunca bende bu durumu kabullenmek zorunda kalıyorum. ve onlar isteyince de vermek zorunda kalıyorum mesela hayır deyip vermeyi denedim sonra bana aman Havva yemedik yemedik deyip tersliyorlar yani ben onlara vermek zorundaymışım gibi hissediyorum. hatta kendilerine de dedim bir şeyleri. değistirip dolaştırıp yine beni suçlu ediyorlar . Sınıftaki diğerleri de aman ver ne olacak sanki diyip vermemi istiyorlar hatta ben hocama dedim ben bir şey istediğimde vermiyorlar vermek zorunda değilim diyorlar dedim hoca da zorunda değiller dedi yani kimse desteklemediği için bu haldeyim. Bir şey dediğimde hadi ben böyleyim tüm sınıftami böyle diyip yine beni haksız çıkarıyorlar. Yani hiç hakkımı savunamiyorum ve kendimi çok yalnız hissediyorum ve ben ilkokulda da kendimi böyle hissediyordum . ve asla ve asla hakkımı savunamıyordum. ve hâla da savunamam hatta mesela okulda sabahleyin çantama börek katarim ondan sonra börekten sınıftakiler ister ama ben açım ve zaten kahvaltı yapmamışım ve buna rağmen vermek zorunda kaldım ve vermeyince de zaten az bir şey istemiştim olmezdim Havva diyip vermek zorunda bırakıyorlar ve vermeyince de suçlu ben oluyorum ama ben bir şey istediğimde vermek istemiyorlar bir şeyleri bahane edip ya da direkt hayır diyorlar . yani ben kendimi çok ezilmiş hissediyorum. peki bunun için ne yapmalıyım? Yani nasıl psikolojik açıdan güçlü olurum ? Bir de sevdiğim insanlara çok bağlanıyorum ve genelde seven taraf ben oluyorum . ve üzülen yarı yolda bırakılan haksızlık edilen de ben oluyorum. Ama bana en ufak bir ilgi gösteren olsun hemen ona gidiyorum ve sanki tüm hayatımı verecek mişim gibi oluyor . Yani fazla sevgi fazla değer veriyorum ve elimden gelen her şeyi yapmaya çalışıyorum. tek istediğim şey insanların sevgisine ilgisine muhtaç olmamak yani güçlü bir insan olmak yani içimdeki bu sevgi ihtiyacımı asla ve asla ne yapsamhatta kendime bile yönelsem hani bir insanı avutursun ya ben de işte öyle oluyorum. yani sadece kendimi avutuyorum çünkü hep içimde sürekli ilgi ve sevgi ihtiyacı var ve bunu nasıl aşarım ya da nasıl en aza indirebilirim lütfen bana yardımcı olun ben üç ay sonra 18 ime girecegim yani Psikiyatriye gitmek istiyorum ilaç verseler iyi olabilir çünkü bunu sözel olarak denedim hatta psikoloğa kadar bile gittim buna rağmen çözüm yolu yok kendine yönel dediler yöneldim hatta en sevdiğim şeyleri de yaptım hatta kendime bile yöneldim ama içimdeki o sevgi ihtiyacını gideremedim hatta ben bunu annemede söyledim . Annemde bana sarıldı ilgi gösterdi ama bu sevgiyi annede görmek benim ihtiyacımı gidermiyor ama anne babam hariç başka bir insan bana Güler yüz gösterse çok mutlu oluyorum ama böyle olması beni çok yıpratıyor lütfen bana yardımcı olun . Ben bu yazıyı saatlerce yazıyorum lütfen dediklerimi ciddiye alın çünkü bunlar yalan yanlış ya da abartı değil ben gerçekten bu yazıyı tüm samimiyetimle yazdım lütfen sizde ne yapmam gerekiyorsa yardımcı olun. Kendimi o kadar yalnız o kadar çaresiz hissediyorum ki ne yapamam lazım