Borderline bireyin çalışma hayatı
Merhaba siklotimi borderline tanım var 19 yaşımdan beri. Duygu geçişlerim hızlı oluyor okulu zorlanarak bitirdim büyük depresyona girdim ilk zamanlar yataktan kalkacak halim olmuyordu neyse zor bela bitirdim ama şimdi iş hayatımda da zorlanıyorum. Hiçbir şeye odaklanamıyorum, çalışamıyorum istemiyorum, o kadar zor geliyor ki her şey kendi kendimi sabote ediyorum. Kapasitem var zekiyim çevrem de aynı şeyden şikayetçi benim için üzülüyorlar ama o kadar yorgunum ki 1.5 yıllık ilişkim var aynı işyerine soktu beni iş öğreniyim iş bulana kadar diye ama performansım o kadar düşük ki fark ediliyor söylediler daha moralim bozuldu ne yapmam lazım. Sevgilim ailemin beni prenses gibi yetiştirdiği için böyle olduğumu düşünüyor ama hastalık gemisinden haberi yok. Tek çocuğum ailemin eğitim seviyesi yüksek gelirimiz yüksek ama bi türlü mutlu değilim isteğim yok yaşama karşı ne yapmam lazım yardım edin. Nasıl çalışma hayatına atılabilirim
Bu soru 2 Ocak 2025 10:56 tarihinde Psikolog İrem Bor tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhabalar Sevgili Danışan,
Yaşadığınız durumda, kendinizi anlatmaya çalışarak çözüm bulma yolunda attığınız adım oldukça kıymetli.
Siklotimi ve Borderline kişilik yapısı, duygusal dalgalanmalarla mücadele etmeyi ve yaşamda bazı zorlanmaları beraberinde getirebiliyor. Bu durumun yönetilebilir olduğunu bilmelisiniz.
Şimdi daha detaylı bakalım istiyorum.
Kendinizi sabote etme hissiniz ve yorgun hal bu durumla ilişkili olabilir. Duygu geçişleri, motivasyonda kayıp ya da düşük bir enerji bunların sonucudur.
Burada duygu durumunu düzenlemek için adımlar atmak gerekli. Bu, psikiyatri desteği ile bilişsel davranışçı terapi ile çalışılarak düzenlenebilir. Eğer mevcut bir tedavi alıyor iseniz değişikliklere gidilebilir.
Siz ise hayatınızda küçük hedefler belirleyebilirsiniz. Bu nedir? Yönetilebilir hedefler koymaktır. Küçük ve ulaşılabilir hedefleriniz olması, sizi motive eder ve başarıyı arttırır.
İş hayatındaki bu motivasyon eksikliği, duygusal durumunuzdan etkilenir. Stres kaynağı yapabilir ve özgüveni etkileyebilir.
Kendinize işyerindeki beklentiler için zaman tanımalısınız. Bir işi öğrenmek için bir sürecinin olduğunu kendinize hatırlatın. Her birey bir işe adaptasyon süreci yaşar. Bunun bir zamanı yoktur, değişkendir.
Bazen zorluk yaşayabilirsiniz, bu noktada güvendiğiniz kişilerle durumu paylaşabilirsiniz. İş yükünüzün düzelmesine yardımcı olabilir.
Bir işte performansı daha iyi hale getirmek adına, zamanı iyi yönetmek önemlidir. Çalışırken zamanları bölerek gidebilirsiniz. Mesela, 25 dakika çalışma 5 dakika mola tekniğini denemek güzel olabilir.
Günlük yapılacaklar listeniz olabilir, yaptığınız her işin ardından tik atarak ilerleyin, motive olmanızı sağlayabilir.
Her başarı, başarıdır. Küçük başarılarınızı fark edin, kendinize hatırlatın.
Dilerseniz başarılarınızı listelediğiniz bir defter edinin. Buraya günlük tutar gibi maddeler yazın. Kendinizi bu noktada çıkmazda hissettiğiniz an da, ulaşabileceğiniz bir defteriniz olsun.
Aileniz ve partneriniz noktasında, yaşadığınız durumu tam olarak farkında olmayabilirler. Partnerinizin, prenses gibi yetişmeniz tabirini kullanması, bu durumu bilmediği için olabilir. Durumunuzu anlatabilirsiniz, neler yaşadığınızı sizi nasıl etkilediğini paylaşmayı deneyebilirsiniz. Konuşma içinde sizi desteklemesinin sizin için öneminden bahsedebilirsiniz.
Yaşamdan keyif alamama ve isteğin olmaması hali için neler yapabileceğinize bakalım. Küçük adımların öneminden bahsetmiştim. Burada yine sizi mutlu eden küçük şeyleri bulmakla başlayacağız. Bir hobinizin olması, müzik dinlemek, yürüyüş gibi sevdiğiniz şeyleri düşünmenizi istiyorum.
Hafif düzey olan fiziksel bir egzersiz yapmanız da bu süreçte size iyi gelebilir. Bu süreçte, ilerlemekte zorlandığınızda bir psikologdan destek almayı ihmal etmeyin. Terapi hem düşünce kalıplarınızı hem de duygularınızı düzenlemeye yardımcı olur.
Son olarak, kendinize karşı anlayışlı ve şefkatli yaklaşmayı unutmayın. Sabır ve zaman süreç için kıymetlidir.
Sizle konuştuğum için gururluyum, sorunuza faydalı bir cevap verebilmek önceliğimdir.
Hoşça kalın…
Sevgiyle,
Psikolog İrem Bor