İş Hayatı

İşyerinde iki yüzlü insanları nasıl tanırız?

Gizli Kullanıcı15 Aralık 2024 18:33

Merhaba ben sağlıkçıyım, nöbet tuttuğum için geceye doğru samimiyet artıyor yüzümüze gülüp arkamızdan konuşan insanları nasıl tanırız. Zamana bırakmak doğru mu Yeni işyerimde beni güzel karşıladılar fakat gözlem yeteneğimi yavaşça bırakıyorum sanırım. Az önce bir çalışma arkadaşıma bu klinikte en çok anlaşamadığın veya sıkıntılı çalışan kim? diye sordum. Sizce bu doğru bir soru mu ? Nasıl davranmak gerekiyor kafam karışık açıkçası. Teşekkür ediyorum

Bu soru 22 Aralık 2024 12:22 tarihinde Psikolog Şimal Aleyna Hız tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Merhaba sevgili danışan, çalıştığınız ortamda güvenebileceğiniz insanlar ile birlikte olma ihtiyacınızı anlayabiliyorum. Bu oldukça anlaşılır bir durum olmakla birlikte elbette ki sizin hakkınızdır.


Ne yazık ki bu insanları tanıyabilmek için herhangi bir kriter yok. İnternette veya başka yerlerde dış görünüşü şöyle ise kötüdür, şunları yapıyorsa kötüdür gibi yorumlara veya gönderilere rastlamış olabilirsiniz. Ancak bunlar gerçeği yansıtmaz. Bir kişiyi en iyi tanıyabilmenin yolu zamandır. Başta kötü gibi görünen birisi çok iyi biri çıkabilir veya iyi görünen birisi çok kötü çıkabilir ya da belki iyi görünüp gerçekten iyi biri olabilir. Bunların yerine çalışma arkadaşlarınız sizi nasıl hissettiriyor buna odaklanmakta fayda var. Örneğin çalışma arkadaşınızın bir davranışı veya bir söylemini hayal edin bu sizi nasıl hissettiriyor? Aklınıza herhangi bir durum gelmediyse sizi rahatsız eden durumlar veya söylemler nelerdir bunlara odaklanabilirsiniz. Bunların ışığında kendinize sınırlar çizebilir ve bu sınırlar çerçevesinde çalışma arkadaşlarınıza ne kadar güvenmeniz gerektiğini belirleyebilirsiniz. Unutmayın karşınızdakilerin davranışlarını veya düşüncelerini değiştiremezsiniz ancak onların bu davranış ve düşüncelerinin sizlere ne kadar zarar verip veremeyeceğini belirlediğiniz sınırlar sayesinde değiştirebilirsiniz.


Sorduğunuz soru ne kadar doğru veya yanlış bu değişebilir bir durumdur. Soru sizi rahatlattıysa sizin için doğru bir soru olabilir ancak unutmayın soruya verilen cevap öznel bir cevap olacak. Yani aslında soruyu sorduğunuz kişi kendi anlaşamadığı veya hoşlanmadığı kişi hakkında bilgiler verecek. Bir başkası o arkadaşınızın hoşlanmadığı kişi ile oldukça iyi anlaşıyor olabilir. Sorunun cevabı kişiden kişiye değişebilir. Aynı şekilde cevaba bağlı olarak sizin hiç tanımadığınız veya hiç konuşmadığınız biri hakkında düşünceleriniz de değişebilir. Eğer böyle bir düşünce değişimi yaşadıysanız sizin için verimli olmamış olabilir. Bu tarz sorulara öznel cevaplar alabileceğinizi unutmamalısınız.


Kendi sınırlarınızı belirleyin, nelerden hoşlandığınızı veya nelerden hoşlanmadığınızı fark edin, bu çerçevede arkadaşlıklar kurmaya çalışın. Zamanla onları tanıyın.


Umarım cevabım sizin için yararlı olmuştur. Kafanıza takılan herhangi bir durum veya sorularınız olması durumunda tekrar sorabilirsiniz.


Sevgiler,

Cevaplanmış benzer sorular

İş Hayatı

Birine nasıl yardım edebilirim?

Merhabalar, kendimden ziyade başka biri (ablam) hakkında soru soracağım. Sorum gerçekten saçma olabilir ama sürekli üzgün olmasına alışamıyoruz. Bilgi vermem gerekirse şöyle özetlemek istiyorum: Atanmak, işini yapmak her zamanki önceliği oldu ve 2-3 yıl Kpss'ye çalıştı, iyi bir derece yaptı, kasımda atandı birkaç gün öncede görevine başladı. Atandıktan sonra meslek seçimi pişmanlığı yaşadı (keşke bu bölümü okumasaydım medyada çalışabileceğim bir bölüm okusaydım tarzı pişmanlıklar), sonra atandığı yeri tercihlerinde ilk sıraya yazıp daha metropol bir yeri ilk sıralara yazmamanın ve oraya atanmamanın pişmanlığını yaşadı/yaşıyor ve bir sürü fırsatı kaçırdığını düşünüyor. Ama şu an atanıp görev yaptığı yeri tercih ederken çok mutluydu tercih zamanlarında. Yani 3 yıldır "atansam, göreve başlasam" diyordu hayaller kuruyordu, atandı göreve başladı ama hiç mutlu değil, heyecanlı değil, isteksiz, her gün ağlıyor. Sürekli 'tercih hatası yaptım' diyor ama avantajlardan ziyade dezavantajlara odaklanıyor atandığı yer için. Görev süren bittiğinde istediğin yere tayin yaparsın diyoruz bu sefer de 'o yaşta n sonra ne yapayım orayı' diyor. Neşeli, hareketli biriydi ama şimdi her gün ağlıyor. Nasıl bir yol izleyeceğimizi bilmiyoruz ailece her yolu denedik. Danışmanlık almasını öneriyoruz ama hiç bir şeye hevesi olmadığından onu da yapmıyor. Hayattaki tek ve en önem gösterdiği amacını gerçekleştirdi ama hiç mutlu değil. Neden böyle ve nasıl düzeltebiliriz ya da moral verebiliriz?