Aile

Ailemin ezik olmaları beni öfkelendiriyor

Gizli Kullanıcı24 Kasım 2024 15:33

Merhabalar ben tayinle tekrar aile evine geldim hiçbir şekilde anlaşamıyorum onlara çok öfkeliyim canımı çok yaktılar onlardan güçlü olmalarını bekliyorum fakat çok güçsüz ezik davranıyorlar ailem bu kadar ezik olduğunu görünce ben de insanlara sert davranıyorum bana sadece param için değer veriyorlar Evimi ayırmak istiyorum ama bir yandan da onlara çok bağlıyım çok severken çok nefret ediyorum anne babam yaşça çok büyükler fakat onlarla kavga edemeden duramıyorum anlamıyorum çünkü zor insanlar inatçı insanlar ne yapacağımı bilmiyorum çok zor günler geçiriyorum durumları da düşük onları bırakmaki istemiyorum

Bu soru 24 Kasım 2024 21:19 tarihinde Psikolog İrem Bor tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Merhabalar sevgili danışan, aile içinde yaşadığınız bu karışık duygular oldukça yorucu olabilir. Hem sevgi hem de öfke hissetmek, bağlılık ile özgürleşme arzusu arasında kalmak sizi bu durumda sıkışmış hissettiriyor olabilir. Bu hisler, çocukluk döneminde yaşadıklarınızın ve bugünkü ihtiyaçlarınızın bir karışımı olabilir. Şimdi bu durumu anlamaya ve birlikte bakmaya çalışalım.

Ailenizin tutumlarını “güçsüz” veya “ezik” olarak değerlendirmeniz, aslında onların zorluklarla nasıl başa çıktığını anlamaya dair bir beklenti olabilir. Ancak onların yaşça büyük olması, geçmişte karşılaştıkları zorluklar ve kişilik özellikleri bu davranışları şekillendirmiş olabilir.

Ailenizin güçsüzlüğü, sizin kendi güçlü taraflarınızı ve bağımsızlığınızı kanıtlama çabanızı tetikliyor olabilir. Bu öfkeniz, belki de geçmişte onların sizi yeterince koruyamadığı veya destekleyemediği duygusundan kaynaklanıyor da olabilir.

Kendinize sormanızı istediğim birkaç soru ile durumu derinleştirelim.

Onlardan güçsüz olmalarını görmek size hangi duyguları hissettiriyor?, Onların davranışları sizin hayatınızda neyi tetikliyor?

Ailenize hem bağlılık hem de öfke duymanız, sizin kendi bireyselliğinizi oluşturma sürecinizle ilgili olabilir. Onlara olan sevginiz, size verdikleri emeklerden ve geçmişten gelen bağdan kaynaklanıyor olabilir. Ancak aynı zamanda kendi yolunuzu çizerken üzerinizde hissettiğiniz yük ve sorumluluk da bu sevginin yanında öfkeyi getiriyor olabilir. Bu karmaşa, sizin bağımsızlık arzunuz ile aileye bağlılık arasında kalmanızdan kaynaklanıyor.

Kendinize şu cümleleri hatırlatmanız faydalı olabilir sevgili danışan, “Onlara bağlı olmam, kendi hayatımı kurmamı engellemez.” ya da “Onları değiştiremem, ancak kendi sınırlarımı çizebilirim.”

Duyguları tanımalamak ve kabul etmek çok önemlidir. Ailenize duyduğunuz öfke ve sevgi birbiriyle çelişiyor gibi görünse de, aslında oldukça doğaldır. Kendinize bu duyguları hissetmek için izin verin ve onları bastırmak yerine anlamaya çalışın.

Sınırların belirlenmesi bir diğer konudur. Aile içindeki tartışmaların yoğunluğu ve öfkenin sürekli artması, sizin kişisel alanınıza müdahale edilmesiyle ilgili olabilir. “Sizden ayrılmak, sizi sevmiyorum anlamına gelmiyor. Ama kendi alanıma ihtiyacım var.” gibi cümleler sizin sınırlarınızı açıkça ifade etmenizi sağlayabilir. Bu sınırlar hem fiziksel anlamda hem de duygusal olarak olabilir.

Evi ayırmak konusunda, maddi durumunuzu ve ailenize olan desteğinizi göz önünde bulundurarak ayrı bir eve çıkmayı düşünebilirsiniz. Bu, tamamen bağları koparmak anlamına gelmez; aksine, ilişkiyi sağlıklı bir şekilde sürdürebilmek için gerekli bir adım da olabilir. Ailenizle olan mesafeyi artırdığınızda, duygusal çatışmaların azalması da muhtemeldir. Bu karar size ait olacaktır.

Onlara olan bağlılığınızdan dolayı tamamen kopmak istemiyorsanız, maddi anlamda destek olmaya devam edebilirsiniz. Ancak bu desteği bir yük değil, bir seçim olarak görmeye çalışmak olaylara ‘farklı bir pencereden’ bakmanızı sağlayabilir. Onlara, hayatınızın sadece maddiyata dayalı bir ilişki olmadığını hissettirmek için maddi olmayan başka yollarla da destek verebilirsiniz bunu onlara zaman ayırmak, küçük yardımlar yapmak gibi düşünebilirsiniz.

Hem kendinizi hem de aile ilişkinizi anlamlandırabilmek için bir psikologdan destek almak da size faydalı olabilir. Aile dinamiklerinizi çözümlemek, öfke ve sevgi gibi yoğun duygularla başa çıkmanızı kolaylaştırabilir.

Ailenizi olduğu gibi kabul etmek kolay olmayabilir, size zarar verdiğini düşündüğünüz davranışları olabilir. Ancak onların değişmesini beklemek yerine, kendi hayatınızda yapacağınız değişimlerle hem sizin hem de onların daha sağlıklı bir ilişki kurması mümkün olabilir.

Umarım cevabım sorunuza fayda sağlamıştır. Tekrar sorularınız ve yorumlarınız için burada olacağım. Hoşça kalın…

Sevgiler, Psikolog İrem Bor.


Cevaplanmış benzer sorular

Aile

Çocukluk Travmalarımı Unutamıyorum

26 yaşındayım 26 yıldır aynı evde yaşıyorum evimiz küçük hiç kendi odam olmadı abimle aynı odada kaldım hala da böyle. Ben küçükken 2 amcam bizde kalıyordu odamızı bir nevi onlarla da paylaşıyorduk. Amcamlar sertti babam da sert ve ilgisizdi benimle çok konuşmazdı babam sadece yaramazlık yapınca azarlardı ve sürekli içerdi. Bir defasında annemle kavga ederken anneme kültablasını fırlattı anneme gelmedi ama kırılınca bir cam parçası kafama isabet etti o zaman çok korkmuştum yerler kan olmuştu. Bugün o kısımda hala saçım çıkmıyor. Annem sürekli ev işi yapardı. Hiç yaşıtım arkadaşım yoktu beni hiç gezdirmediler de. Doğru düzgün evden çıkmazdım. Arada dışarı çıkıp mahalledekilerle oynamaya çalışırdım ama benden büyük oldukları için genelde beni aralarına almak istemezlerdi. Anaokuluna gitmek istedim annemle babam göndermedi. Bi keresinde resim çizmek için şövale istemiştim babam tamam dedi almadı. Sonra ilkokula başladım 1. Sınıfta folklor ekibine katılmak istedim göndermediler. İlkokulda milli bayramlarda hep şiirleri ben okurdum. Annem hiçbirinde beni izlemeye gelmedi. Okulum evimizin hemen yanındaydı evden ben senin sesini duyarım derdi. Çok fazla çocukluk fotoğrafım yok. Benim ergenlik dönemimle abimin ergenliği aynı zamanlara denk geldi benimle hep dalga geçer ve üstünlük kurmaya çalışırdı. Ailem muhazakardı onu giyme açık bunu giyme rengi kırmızı buraya gitme bu müziği dinleme vs vs arkadaşımla görüşmeme izin vermezdi. Ortaokulda bir gün bir akrabam bana iftira attı ve anneme şikayet etti kendimi savunamadım annem sonrasında kısmen bana inandı ama yine de bana sahip çıkmadı. Ve o zamanlar tek arkadaşımla okulda dahi görüşmemi konuşmamı yasakladı. Dinlemedim bu yüzden hep kavga ettik. Arkadaşımı o zamanlar çok severdim o benim her şeyimdi ondan başka kimsem yoktu. Okulda dersten sonra ücretsiz resim dersi verilirdi arkadaşımla oraya giderdim sırf onunla görüşmeyeyim diye annem beni oradan da aldı. Tüm akrabalarım beni aykırı ve asabi olmakla annemi üzmekle suçlardı. İlkokulda derslerim hep iyiydi sınıfta ikinciydim ama hiç ödüllendirilmedim hiç takdir edilmedim. Ortaokulda bu bahsettiğim olaylar yaşandıktan sonra içime kapandım ve notlarım çok düştü notlarım yüksekken hiç takdir görmedim ama düşünce bana tepki gösterdiler matematiğim 5 ten 4 e düştüğü için resim dersim 2 olduğu için eleştirildim. Sürekli annemle bir çatışma halindeydim ve herkes beni nankörlükle annemi ezmekle suçladı. 15 yaşımda babam başka bir şehre taşındı. Annemle boşanmadılar ama ayrı şehirlerde yaşamaya başladılar. Sizce ben zor bir çocukluk geçirmiş miyim yoksa abartıyor muyum ailem beni rahat yetiştiğim için şımarık olmakla suçluyor. Bunu soruyorum çünkü bazen ben de kendimden şüphe ediyorum acaba abartıyor muyum diye. Bugün onlara karşı yoğun bir öfke duyuyorum ve tahammül edemiyorum. Aradan kaç yıl geçti eski şeylere öfkelenmemi benim kindar bir insan olmama bağlıyorlar. Ve eğer bu yaşadıklarım ciddi sorunlarsa bunlar yetişkin olarak kişiliğimde ne gibi etkilere sebep olur?