Anksiyete ve kaygı bozuklukluğu mücadelem
Yirmili yaşların ortasını geçmiş otuza bir basamak kalmış ama ben kendimi hala işlevsiz bu hayatta pek bir şey başaramamış gibi göruyorum. Edebiyat öğretmeniyim ama staj dışında 1 yerde öğretmenlik yapmadığım için mesleğim bu diyemiyorum. Evliyim 2,5 senedir ve 3,5 senedir de eşimle beraber kendi işimizde çalışıyoruz. Ama ben orayı kendi işim gibi göremiyorum. Başlarda gördüm burası benımde işim mesleğim artık bu dedim. Eşim senin benim gibi buralarda çürümeni istemiyorum dedi ama beni bırakmadı ki ben başka kariyer yapayım. Devlet işi deseniz atanmak çok zor. Yüksek lisans yapıp araştırma görevlisi olayım dedim yüksek lisansa başladım. Eşim işimizle ilgili ikinci bir gelir kapısı açtı ve bana bu senin işin olacak sen ilgileneceksin dedi. Planlarım alt üst oldu. Neyse tamam dedim ilgilenmeye başladım baktım iş tam benlik zevkle yapıyorum ama bir yandan da diyorum devlet işi olsun. Kadromu alayım. İngilizce kursuna yazıldım. Kursa 2-3 kere gittim.
İngilizce çalışmam gerek ama içimden gelmiyor. Eşimin bana bıraktığı işin üstünde de durmuyorum eşime bıraktım çoğu yükü. Gün boyu hiç bir şey yapmayıp evde yatıyorum . Dışarı bile çıkmak istemiyorum. Ev işlerini bile görmezden gelip yatıp dizi veya film izliyorum. Ama kendimi zorluyorum bak kızım bu işi devam ettir ayır kendi yerini aç falan derken eşime Dedim ben senden ayıracağım dükkanı çalışıp çabalayıp yaza kendime ait bir yer açacağım derken ev alma fırsatımız doğdu. Ev alırsak kendime ait yeri açamam. Ki alacagız gibi görünüyor kredi çekeceğiz biraz ödemeler yoğunlaşacak ve 1-1,5 sene kadar sıkışacağız . Dedim bende sana yardım etmek adına dışarıda çalışayım. Tamam dedi. İş başvurusunda bulundum kendi sektörümle alakalı bir yere büyük bir firma. Ertesi gün aradılar görüşmeye çağırdılar.
Gitmeden önce başladı göğsüm daralmaya, nefesim hızlandı, elimi ayağım bir tuhaf dedim herhalde heyecan yaptım yıllardır bir iç görüşmesine gitmemiştim , neyse Gittim çok güzel görüştüm olumlu oldu ama ordan çıkar çıkmaz beni bir korku kapladı. Eşimi aldım eşim çalış diyor sıkıntı yok ama kendi dükkanımıza geldik ama dükkan gözüme bir güzel gelmeye başladı kendi işim kendi işimin patronuyum.
Orada başkasının yanında el pençe durmak farklı tabi. Tekrar başladı bende göğsüm sıkışıyor terlemeler başladı, midem bulanıyor, yemek iştahım kaçtı. Ne yapacağımı bilmiyorum. Eşim iki işte çalışıyor çok emek veriyor çok stres ve baskı Altında biri kendi işi biri devlet benim için uğraşıyor ama ben neden kendi işim gibi göremiyorum bir türlü tam anlamıyla sahiplenemiyorum bilmiyorum. Ve hayatımda en uzun çalışmam eşimle oldu ondan önceki iş deneyimlerimde en fazla 1,5 ay zor dayanmıştım . Ev hanımı degıl iş kadını olmak ve statü sahibi olmak istiyorum. Ve benim çalıştığım sektörde kadın yok. Firmanın bana vereceği asgari ücretin 4 kat fazlasını eşimin bana kurduğu yere fazlaca ilgi gösterirsem kazanacağımı da biliyorum ki şimdiden 2 katını kazanıyorum.
O işe gidip çalışmak istemiyorum. Girsem bile en fazla 5 ay çünkü çocuk istiyoruz fazlasını çalışamam ama onlar uzun süreli insan istiyorlar o da bana uymuyor. Ne yapacağımı bilmiyorum. Hayatıma yön veremiyorum. YDS mi çalışacağım ? tez mi yazacağım? Başkasının yanında mı çalışayım? Kendı işim diyip ona mı sarılayım ? Karar veremiyorum . Konfor alanımı da terk etmek istemiyorum. Destek mi almalı mıyım? Anksiyete ve kaygı bozuklukluğu için zamanında ilaç kullanmıştım. Böyle bir geçmişede sahibim. Hayatım ellerimden kayıp giderken kendimi seyirci gibi hissetmek istemiyorum ama o gücüde kendimde bulamıyorum. O yüzden çocuğu bile hep erteliyorum. Kendıne yetemiyorsun kızım çocuğa nasıl bakacaksın diyorum. Neden ben bu durumları yaşıyorum? Neden ben böyleyim?
Bu soru 14 Şubat 2025 19:01 tarihinde Psikolog Fatma Gizem Bitgen tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhabalar sevgili danışan,
Öncelikle kendinizi dürüstlükle ifade etme cesareti gösterdiğiniz için sizi tebrik ediyorum.
Paylaştıklarınızdan önemli bir karar verme döneminde olduğunuzu, bu durumun psikolojik sağlığınızı etkilediğini ve bu süreçte nasıl sağlıklı bir karar alabilirim arayışında olduğunuzu anlıyorum ve duygularınızı paylaşıyorum.
Yaşadığınız duruma ve bu durumda neler yapabileceğinize birlikte bakalım.
Edebiyat öğretmeni olduğunuzu ancak eşinizle kurduğunuz işte çalıştığınızı, mesleğinizde ilerlemek adına yüksek lisans yaptığınızı bir yandan da ev almak istediğiniz için sürece destek olmak adına özel bir yerde iş görüşmesine gittiğinizi ancak bu sefer de işinizin patronu olmanızın daha cazip geldiğini, çocuk sahibi olmak istediğinizi ve bu sırada ingilizce kursuna başlayıp devam ettiremediğinizi sonuç olarak ne yapacağınızı bilemediğinizi belirtmişsiniz.
Belirttiğiniz ifadeler üzerinden adım adım ilerleyelim.
Sevgili danışan öncelikle belirtmeliyim ki düşünülmüş her karar kararsızlıktan iyidir. Çünkü kişi bir karar verdiği zaman harekete geçer, hataları varsa da yolda öğrenme fırsatı yakalar. Ve hiçbir karar yoktur ki %100 doğru olsun. Karar verme konusunda kapsamlı bir araştırma yapmak, güvenilir kişilerin fikrini almak ve "Gönlüm neyden yana?" diyerek ilerlemek en doğru yoldur.
Karar verme konusuna geçmeden önce "işlevsiz hayatta pek bir şey başaramamış gibi" ifadenizi konuşmak isterim. Bu noktada başarılarınızı, şimdiye kadar verdiğiniz doğru kararları düşünebilirsiniz. Örneğin edebiyat öğretmenliği bölümünü bitirmiş olmanız bir başarı, anlıyorum ki mutlu bir evliliğiniz var ve eşinizi partner olarak seçerek doğru bir karar vermişsiniz. Eşinizle kurduğunuz işin de geliri iyi diye anlıyorum ve bu işi kurarak da bir başarı göstermişsiniz.
Paragrafınızın sonunda ise "Hayatım ellerimden kayıp giderken seyirci gibi hissetmek istemiyorum." ifadenizi de konuşmak isterim. Görüyorum ki hayatınız akıp gidiyor olabilir ancak sizde yüksek lisans yapıyorsunuz, dil kursuna yazılıyorsunuz ve eşinize yardım ediyorsunuz. Bu noktada sizce seyirci misiniz?
Bu noktada edebiyat öğretmenliğinde akademik olarak ilerlemek mi, özel bir yerde çalışmak mı, kendi işinizde çalışmak mı konusunda nasıl sağlıklı bir karar verebilirsiniz, üzerine konuşalım.
Üç seçeneğin artı ve eksi yönlerini düşünerek başlayabilirsiniz.
Örneğin;
"Üniversitede kalırsam prestijli bir işim olur ancak bunun için zamana ihtiyacım olabilir."
"Özel bir yerde çalışırsam yeni deneyimler kazanabilirim ancak maaşı iyi değil."
"Kendi işimde çalışırsam çok emek vermem gerekecek, çok zaman ayırmam gerekecek ama bu sırada çocuğumu büyütebilir, kendimize yatırım yapabilirim." gibi.
Her karar hem bir kazanım hem de bir kaybediştir bu noktada dengeyi iyi kurmak artı ve eksi yönler için neyi tolere edebilirim düşüncesinde olmak faydalı olabilir.
Karar verirken yardımcı olacak bir yöntemden de bahsedeceğim.
Verdiğiniz karar 10 dakika sonra size nasıl hissettirecektir?
Verdiğiniz karar 10 ay sonra size nasıl hissettirecektir?
Verdiğiniz karar 10 yıl sonra size nasıl hissettirecektir?
Bu soruları cevaplamanız alacağınız karara fayda sağlayabilir.
Tüm adımları gerçekleştirip bu durumun içinden çıkamayacağınızı düşünüyorsanız uzman desteği almaktan çekinmeyiniz.
Cevabımın faydalı olmasını umuyor, sağlıklı günler diliyorum.
Değerlendirilmesini istediklerinizi veya aklınıza takılanları yeni bir soru ile sorabilirsiniz.
Psikolog Fatma Gizem Bitgen
Çok teşekkür ederim. Adım adım giderek bütün kaygılarımı çözümlememe yardımcı oldunuz.