Aşırı duygusallık ile nasıl başa çıkabilirim?

Merhaba, öncelikle psikoloji gibi derin ve köklü bir bilimi tercih ettiğiniz için sizi tebrik ederim.

Sizi ileride ‘meslektaş’ olarak nitelendireceğimi düşünmek beni ayrı bir mutlu etti.

Aşırı hassas kişiler diğer kişilerin duygularını emme görevini üstlendikleri için yoğun bir biçimde duygusal tükenme yaşarlar.

Aşırı hassas bir kişi olmak sizi kaygılı ve gergin biri yapar.

Aşırı hassas olma durumunuz dezavantaj gibi gözükse de bu durumu avantaja çevirip mutlu olabilirsiniz.

Kalabalık, sesli, ışıklı, çok uyaranlı bir ortamda belirli bir süre sonra kendinizi bitkin ve stresli hissetmeniz de aşırı hassas olmanızın bir sonucudur.

Kendinize gelip toparlanabilmek için belirli bir süre sessiz, sakin, ışıksız bir ortamda kalmaya ihtiyaç duymak gibi durumlar faydalı olabilir.

Bazı sanat eserlerinden diğer kişilere göre daha fazla ve derinden etkilenmek de hassas kişilerin yaşayabileceklerindendir.

Aşırı empati kurma, hiç tanımadığınız birinin ya da haberlerde gördüğünüz birinin acısını içinizde hissetmek de diğer kişilere göre oldukça fazladır.

Açlık, ağrı, baş dönmesi, mide bulantısı gibi bedensel belirtilere karşı aşırı hassasiyet göstermek de yaşananlar arasındadır.

Aşırı hassasiyet gösterdiğiniz anlarda tetiklenmemek adına küçük molalar vermek faydalı olacaktır.

Kendinize karşı öz şefkatli davranmak, kendinize karşı duyarlılıkla yaklaşmak da önemlidir.

Aşırı hassas insanlar derin ilişkilerden hoşlanırlar, yüzeysel değil. Ve bazen bununla birlikte ilişkilerinde sınır çizmekte zorlanabilirler.

Diğer insanları kırıp, üzmek konusundan kaçınırlar.

Gerektiğinde hayır diyebilmek sizin için küçük ama faydalı bir adım olacaktır.

Örneğin “Davetiniz için teşekkür ederim, ancak bu akşamki yemeğe katılamayacağım. Biraz kendimle kalmaya ihtiyacım var. Yorgunum, dinlenmek istiyorum.” gibi bir cümle sizin sınırlarınızı belirlemek konusunda aktif rol oynar.

Bu tarz cümleleri söylemeyi öğrenmek ve uygulamaya geçirmek önemlidir.

Ayrıca aşırı empatik olmakla merhamet etmek arasındaki ayırda varın.

Aşırı empatik olmakta sadece o duyguyu hissetmek ve anlamak varken, merhamette hissetmekle kalmayıp yardım eli uzatmak için harekete geçmek vardır.

Sadece hissetmekle kalmayın, hareketi planlayın.

Yardımseverlik ile kurtarıcı rolüne girmek arasındaki sınırı da geçmemek gerekir.

Aşırı hassas ve aşırı duygusal olmak bir zayıflık, eksiklik ya da kusur değildir.

Bazı durumlarda süper güç bile sayılabilir. Çünkü yüksek empati gücümüz ve aşırı hassasiyetimizle kimsenin fark etmediği detayları fark edebiliriz.

Öncelikle kendinize yatırım yapın.

Hobiler edinin, kitapçılara gidip kitap karıştırın ve sevdiğiniz bir kitabı alın.

Okul sonrası sizi sakinleştirecek bir müziği deniz kıyısında dinlemek sizi rahatlatacaktır.

Sevdiğiniz yemekleri yapmak veya yemek, sevdiğiniz bir sanatla ilgilenmek, bir enstrüman çalmak, güvendiğiniz ve sizi yargılamadan şefkatle yaklaşacak arkadaşlarınızla vakit geçirmek de sizi mutlu edecektir.

Okuduğunuz alana yönelik seminer, sempozyum ve eğitimleri takip etmek, ücretsiz eğitimlere katılmak, ücretli eğitimleri alabilecek finansınız varsa ücretli eğitimleri almak, bol bol araştırmalar yapıp kitap okumak, belki bir akşam yürüyüşü, insanları gözlemlemek adına daha çok çaba harcamak da sizin için etkili olacaktır.

Örneğin bir çocuk parkına gidip çocuklarla ailelerin arasındaki iletişime ve oyun oynayış biçimlerine bakmak, oturduğunuz bir kafede insanları gözlemlemek, çok dinlemek ama yerinde ve öz konuşmak da sizi ileriye götürür.

Aşırı duygusallık, aşırı hassasiyet bir hastalık değildir. Sizin kendinizi keşfetmeniz için oldukça manalı bir durumdur.

Üzüldüğünüz ya da kafaya taktığınız şeyleri bir günlük tutarak yazmak, birkaç gün geçtikten sonra yazdıklarınızı okumak da sizin kendinizi anlamanız açısından size fayda sağlar.

Sevgiler.

Psk. Sinem Temel