Psikoloji

Aşırı stres bozukluğu

Gizli Kullanıcı20 Temmuz 2024 09:14

Çok fazla stres yapan bir insanım. Her şeye kaygılanırım. Özellikle şu aralar bunu çok fazla hissediyorum mesela yaklaşık 1 haftadır uykumdayken yumruğu sıkıyorum. Öyle yavaş bir sıkma da değil uyandığımda avucumun içinde hafif yaralar oluşuyor. Bunun stresle alakalı olabileceğinden şüpheleniyorum. Bir de sürekli yanlış karar vermekten korkuyorum. Muhtemelen stresimin kaynağıda bu olabilir. Sanki hangi kararı verirsem vereyim pişman olacakmışım gibi hissediyorum bu yüzden de aşırı kaygılanıyorum. Bunun hayatım boyunca böyle sürmesinden korkuyorum. Bir de şu sıralar beni yeni bir hayat bekliyor ve benim konfor alanımı terk etmem gerekiyor bu da ya bir diğer kaygılanma sebebim. Sürekli kaygılanmayı bırakmama yardım ederseniz sevinirim.

Bu soru 20 Temmuz 2024 13:22 tarihinde Klinik Psikolog Pınar Özdemir tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Sevgili danışan,

Stres olgusu aslında minimum bir düzeyde olduğunda ya da kontörlünü sağlayabildiğimizde faydalı olarak tanımlanabilir. Çünkü olaylara, sorumluluklara karşı daha özenli olmamızı daha pratik bir şekilde baş etmemizi sağlar. Ancak stres, gündelik yaşantımızı etkilemeye başlarsa, uykumuzu, beslenmemizi, sosyal ilişkilerimize zarar veriyorsa artık bir problem olarak tanımlayabiliriz.

Yaşantınızda yeni deneyimler edinmek için zaman zaman konfor alanımızın dışına çıkmamız gerekir. Konfor alanından uzaklaşma fikri fiziksel semptomlarla ya da psikolojik belirtilerle kişiye zarar vermeye ya da alarm niyetine kendisini hatırlatmaya iter.

İki farklı kaygınızdan bahsetmiş gibi görünseniz de belki de stres & konfor alanı kaygısı birbiriyle ilişki bir döngüden ibarettir. Konfor alanınızdan uzaklaşma başka alanlara deneyimlere yönelme fikri stres düzeyinizi arttırmaya baş etmek zorlanmanızı tetikliyor olabilir.

Konfor alanı can simidine benzer. Okyanus ise yeni deneyimlere benzer. Siz can simidinize sarılarak okyanuslara dalmak istiyorsunuz ancak can simidiniz buna izin vermiyor, suyun üzerinde kalıyor. Okyanusa dalmak için can simidini çıkartmanız, konfor alanınızdan vazgeçmeniz gerekiyor. Bu düşünce sizleri korkutuyor, stres düzeyinizi arttırıyor ve olumsuz düşünceleriniz pekişir hale getiriyor. Konfor alanınızdan uzaklaşmadıkça yeni deneyimler edinmedikçe eski deneyiminizin tetiklediği olumsuz düşüncelerin esiri olmaya devam edeceksiniz. Otomatikleşen bu olumsuz düşünceler hep pişman olacağınızı öne sürüyor. Bu yüzden aşırı kaygılanmaya eğilim gösteriyorsunuz.

Düşüncelerinizden kaçındığınız için stres düzeyini artıyor ve sizi rahatsız etmeye başlıyor. Kaçınmanıza ilişkin pembe fil egzersiz örneğini birlikte uygulayalım.

•Gözlerinizi kapatarak pembe bir fil hayal etmenizi istiyorum. Dilediğiniz gibi hayal edebilirsiniz. 

Oldukça kolay bir şekilde hayal ettiniz değil mi?

•Şimdi tekrardan gözlerinizi kapatarak pembe fili düşünmemenizi istiyorum. Hiçbir şekilde hayal etmeyin, hissetmeyin. Pembe fil hariç her şeyi düşünebilirsiniz.

Bu sefer oldukça zorlayıcı bir deneyim oldu değil mi? Rahatsız edici hele geldi pembe fili düşünememek. 

Tıpkı bu deneyiminizde olduğu gibi pişman olmak korkusuna dair olumsuz düşüncelerinizi farkında olmayışınız, kabullenmek istemeyip kaçınmaya eğilimli olmanız sizi rahatsız eder hale gelmeye başlamış. Pembe fil egzersizine dair düşüncelerinizin farkındalıklarını değerlendirebilirsiniz.

Olumsuz düşüncelerinizi;

-Yanlış karar verirseniz en kötü ne olabilir?

-Gerçekleşebilecek en kötü senaryonuzu düşündüren, destekleyen kanıtlarınız var mı? Varsa neler?

-Uyumadan tam öncesinde ne düşünüyorsunuz? Ne hissediyorsunuz?

Bu sorulara verdiğiniz cevaplar çerçevesinde değerlendirerek gözden geçirebilirsiniz. Verdiğiniz cevapları somut bir şekilde görmeniz için yazabilirsiniz ve böylece düşüncelerinize gerçekçi bir pencereden bakabilirsiniz.

Yeni bir hayatın beklediğinden söz ettiğiniz bu hayatla ilgili duygularınızı, beklentilerinizi, kaygılarınızı güvendiğiniz bir yakınız ile aileniz, arkadaşlarınızla paylaşarak sosyal destek alabilirsiniz. Sosyal destek kaygınızı tamamen çözmese de azaltmaya, baş etmeniz için farklı pencerelerin olduğunu fark etmenize yardımcı olabilir.

Sevgili danışan, süreçle ilgili baş etmekte zorlandığınızda, farkındalıklarınızı oluşturmak için bilişsel davranışçı terapi ekolünü benimseyen psikoloğa başvurarak psikolojik destek alabilirsiniz.

Sevgilerle.

Klinik Psikolog Pınar Özdemir.

Cevaplanmış benzer sorular