Psikoloji

Bazen durduk yere modum düşüyor

Gizli Kullanıcı12 Ağustos 2024 12:45

Bazen hiç bir problem olmamasına rağmen kendimi tam anlamıyla mutlu hissedemiyorum ve bazen aşırı derecede durduk yere canım sıkılıyor modum düşük ve halsiz oluyorum dalıp dalıp gidiyorum ve her şey 4 4 lük olmak zorundaymış gibi hissediyorum özellikle fizik cilt vs örneğin cildimde oluşan bi lekeyi istemsizce kafaya takıp duruyorum ve bu moralimi bozuyor şehir dışında tedavisi var ama ailem falan gerek yok diyor yapamadım😕

Bu soru 12 Ağustos 2024 15:52 tarihinde Psikolog Elif Mutlu tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Öncelikle merhaba,

Şunu söyleyerek başlamalıyım ki: hissettiğimiz hiçbir duygu bize nedensizce gelmez. Hepsinin bir anlamı ve de bizde bir karşılığı vardır. Bahsettiğiniz sıkılma duygusunu es geçmeden, hangi zaman diliminde geldiğini, siz neyle meşgulken geldiğini ve de ne zamandan beri bu duyguyla beraber olduğunuzu dikkate almanızı söyleyebilirim. Dilerseniz bu soruları yanıtlamış bir şekilde sorunuzu detaylandırarak yeniden sorabilirsiniz.


Sorunuzun mükemmellikle ilgili olan kısmına gelecek olursak: Sizce neden her şey dört dörtlük olmak zorunda? bu soru sizi herhangi bir geçmiş anıya götürüyor mu? Burası detaylı bir psikoterapi hizmeti olmadığından ötürü (yani sizi tanımıyor ve de nasıl bir aile geçmişiniz olduğunu bilmediğimi belirterek) bu soruya sizin yanıt vermeniz çok daha kıymetli olacaktır elbette ancak ben neden böyle hissettiğiniz konusundaki varsayımlarımı açıklayacağım. Sizde size uyup uymadığını belirtebilirsiniz :)


Kendimize ilişkin olan algımızın tohumları (ister zihinsel olsun isterse bedensel) ilk olarak erken çocukluk yaşantımızda(0-6 yaş) atılır. Yani bir çocuk bu dönemde hangi koşulda olursa olsun ebeveyni tarafından görülmek ve de onaylanmak ister. (yeni yürümeye başlayan bir çocuğun ebeveyni ona bakıyor mu diye arkasına dönüp baktığını görebilirsin :), bu görülme arzusudur. ) Ebeveyni tarafından görülmüş ve de onaylanmış olarak bu dönemlerden çıkan çocuğun kendisine ilişkin algısı olumlu olacaktır. Kendisini olumlu ve olumsuz yanlarıyla kabul eden bir bireye dönüşecektir, yetişkinlik döneminde. Mükemmel olmuyor oluşu ve bazı kusurlarının oluyor oluşu onda yıpratıcı bir etki bırakmayacaktır. Fakat kabul edilmiş hissetmeyen çocuk, o kabul edilmişlik duygusunu almak için, (çünkü her çocuk gibi bu duyguya ihtiyacı vardır) hep daha fazlası olmak için çaba gösterecek ve de öyle olmadığında duygusal olarak olumsuz hissedecektir.


Elbette şu an 20'li yaşlarınızın başında olabilirsiniz ve de o dönem geride kalmış olabilir fakat bahsettiğim ilk tohumun hangi duygularla atıldığı çok önemlidir. Burada çocuğun algısının yetişkinin algısından farklı olduğunu belirtmek isterim. Çalıştığı için çok yorgun olan bir anneyi ve görülme duygusunu almak isteyen bir çocuğu düşünelim. Bu duyguyu anneden her almak istediğinde anne yoğun ve işiyle meşgul olduğunda çocuk bunu "annem yorgun olduğu için beni görmüyor" olarak algılamaz. "Annem beni görmüyor o halde ben eksik ve de kusurluyum" şeklinde algılar.


O halde size düşecek olan "mükemmellik" kavramının tohumlarının ilk nerede atıldığını bulmak olacaktır.


Sevgiyle kalın...


Psikolog Elif Mutlu







Cevaplanmış benzer sorular

Psikoloji

Belirli profildeki insanlarla saçma bir ilişki kurup takıntı yapıyorum

Merhaba, öncelikle geçmiş yıllarda (ortaokul dönemi özellikle) sosyal anksiyetenin manyak bir seviyesini yaşamış birisiyim şuanda baya azaldı. Sormadan önce annemle ilişkimizin iyi olmadığını belirtmek isterim belki bununla ilgili bir şeydir bilmiyorum. Ortaokulda aşırı mutsuz ve kaygılı olduğum bir dönemde bir hocam benim durumumu fark edip sürekli beni izlemeye başladı hatta bir odaya götürüp bir şey anlatmak isteyip istemediğimi sormuştu sonrasında onunla zihnimde garip bir ilişki kurmaya başladım sürekli onunla ilgili düşünceler geçiyordu kafamda. Gerçek hayatta beni sürekli gözetlediği için takıntı yapmıştım, mesela arabasının rengini biliyordum ve yoldaki bütün o renk arabalar geçerken aşırı terliyordum vs. o geçiyor ve beni izliyor gibi hissediyordum böyle her an her yerde beni izliyordu sanki her yerden o çıkacak gibi stres oluyordum. Ama bir yandan da zihnimde içimdeki kocaman bir boşluğu onunla doldurmaya çalışıyordum. Yani gerçek hayatta sürekli beni izleyen ve kaygılı hissettiren birisiyken zihnimde çok şefkatli benim istediğim gibi davranan sarıldığımı düşündüğüm birisiydi ya da ona benzeyen şefkatli birisini kurmuştum kafamda. Bir de onun hayatındaki her şeyi aşırı merak eden ve takıntı haline getiren ayrıca kıskanmaya başlamıştım diğerlerinden. Oturduğu mahalle, yaptığı hobiler, hayatındaki insanlar, doğduğu yer fln sürekli bir araştırma halindeydim o şeyleri gördüğümde oralardan geçtiğimde sadece zihnimde o vardı zihnim her an onunla doluydu yani ve bu beni çok yoruyordu.Bu böyle yıllarca sürdü sonra zar zor bitti. Daha sonrasında yine onun profilindeki insanları takmaya başladım bu şekilde, gerçek hayatta başlarda iyi bir ilişkimiz oluyordu ama sonrasında takıntı haline getirmeye başladığımı fark ettiğimde korkup uzaklaşmaya çalışırken onları da üzüyordum. Sonra bir psikologa gitmeye karar verdim sosyal kaygı için. Ve o kişiyi de bu profilde birini seçtim ve ona da takıntı yaptım her an sürekli zihnimde onunla konuşuyorum diğerlerinde olduğu gibi gerçek seanslarda konustuklarimiz da zihnimde tekrarlanip duruyor uyuyamıyorum artık ve onun hayatına da taktım yukarda bahsettiğim gibi . Konuşurken bazen saçmalıyorum soru soruyor ve farklı bir şey anlatıyorum kaygilanip beynim duruyor oradayken eve gidince de kendime aşırı kızıp sinirimi kendimden çıkartıyorum o yüzden artık devam etmek istemiyorum ama zihnimde bitmiycek biliyorum orda çözmek istediğim sorunlarda da bu yüzden pek ilerleme kat edemedim bir de onu da üzmek istemiyorum. Umarım anlamışsınızdır nasıl bir manyağım bende bilmiyorum ne yapmalıyım?