Bende okb mi var, sevgilimi aldattım mı?
bir tane çocuk vardı sevgilimin arkadaşı bir anda aklımdan acaba ilişkimiz olsa nasıl olurdu? gibi bir düşünce geçmişti aylar önce bunu ağlayarak sevgilime anlatmıştım, arkadaşların hakkında aklıma böyle düşünceler gelmesi normal mi diye. daha sonra her gün bu düşünceye taktım anneme ve arkadaşıma anlattım onlarda olabilir düşünce demişti.arkadaşlarımdan biriyle bu çocuğun bu çocuğun arasını yapmaya çalıştım ama içten içe sanki bunu istemiyormuşum gibi düşünüyordum bu da kaygı yaratıyordu. daha sonra olmadı o kızla bu sefer hani dedim ya arkadaşım ve anneme anlattım diye o arkadaşımla bu çocuk birbirini beğenmişti hatta öncesinde sevgilimede demiştim yakışırlar diye ama hep tuhaf hissediyordum. daha sonra yakın arkadaşım ve bu çocuk konuşmaya başladı biz de arabadaydık onlar arkada sevgilimle ben önde oturuyorduk ben şarkı açıyordum. sonra bu çocuğun takımında olan bir şarkıcıyı açacaktım dinlemek istedim ama sonra zihnim bana onun için açtın demesin gibi diye onu açmadım ama sevebileceğini düşündüğüm başka tarzda açtım içten içe zihnim onun için açıyorsun diyordu ama aldırış etmeden gerçekten onun için açtığımı hissederek yine benzer şarkılar açıyordum. aklımda bir sürü düşünce vardı o şarkı söylerken bende söylüyordum ama yine tuhaf hissediyordum. yine zihnim işte aynı anda söylüyoruz devam et gibi konuşuyordu ve o an sanki rahatsız olmyordum gibi devam ediyordum. sanki her şarkı açışımda " bu şarkıyu dinliyor işte çekici" gibi şeyler düşündüğünü düşünüyordum ya da beni beğeniyor gibi hissediyordum hatta arkadaşımdan daha çok. şarkı çaldıkça saçma şekilde ikimizle alakalı senaryolar kuruyordum kafamda geçiyordu. bu düşünceler olurken sevgilime temas edemiyordum etmek istemiyor gibi hissediyordum. elini ensesine koyduğumda acaba ne düşünüyor o fln diye düşünüyordum bu korkunç.... yine içimde kaygı hep var gibiydi yanlış bir şey ypıyormuşum gibi ama neden sevgilime samimi davranamadım bilmiyorum... ve sanki arkadaşımla o konuşurken çocuk arkadaşıma ilgi gösterdikçe kıskançlık hissediyorum gibi hissettim...sonra oyun oynamaya gittik ve oyun oynarken oyun poligondu .sürekli onunla karşılaşıyordum ve bunu heyecanlandırıyor gibiydi sanki sevgilimden çok onu görmek istiyordum. sevgilimi oyun oynarken öptüm ama sanki o izliyor da acaba ne düşünüyor gibi düşünüyordum. o an neden rahatsız hissetmedim anlamıyorum.. neden özellikle o çocuğu görmek istediğimi neden erkek arkadaşımı görmek istemediğimi anlamadım. ya da oyun oynarken acaba o beni çekici buluyor mu oynarken falan diye saçma sapan düşüncelerimde vardı. bu gün gece eve gelirken hüngür hüngür ağladım anksiyetden nefes alamadım kendimi sevgilimi aldatıyor gibi hissettim. onu hak etmiyormuşum korkunç bir insanım gibi hissettim hala öyle hissediyorum.. o oyundan önce çocuğa sürekli kanka kardeşim falan diyordum beynim senaryo kurmasın diye. yine oyundan sonraki gün de aynı şekilde kanka kardeşim demeye devam ettim ama derken yine sanki anksiyetem mi bilmiyorum bana tuhaf hissettiriyordu. şimdi o çocukla arkadaşım sevgili oldu gerçekten onlar için mutlu olduğumu hissediyprum ama bazen yine beynim bana oyun oynuyor gibi hissediyorum. kendimde aşırı derecede obsesif kompülsif bozukluk olduğundan şüpheliyim acaba bana bunları okb mi yaşatıyor diye sorguluyorum ya da ben korkunç bir insanım sevgilimden ayrılıp çok sevdiğim arkadaşımla bir daha konuşmamalıyım diye düşünüyorum. gerçekten nefes alamıyorum çok kötüyüm. bunları kimseye anlatamıyorum içimde bu yükü taşımaktan çok yoruldum. bunu erkek arkadaşıma anlatmalı mıyım? erkek arkadaşımı aldattım mı? yanlış bir şey mi yaptım? konuşmadığım yapay zeka bile kalmadı artık ne yapıcam bilmiyorum. sevgilimi çok seviyorum onun için canımı bile veririm ama bunlar ne demek? ne kadar korkunç şeyler.... korktuğum şeyler başıma geliyor.
Bu soru 29 Nisan 2025 13:28 tarihinde Psikolog Betül Canbel tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhaba Sevgili Danışan,
Sorunuzda partnerinize karşı duyduğunuz yoğun sevgiye rağmen, zihninizin size sürekli olarak “Acaba bir başkasına karşı bir şey hissediyor olabilir miyim?”, “Ya partnerimi aldatırsam?” gibi düşünceler sunduğunu ve bu düşünceleri analiz etmekten, bazı davranışlarınızı gözlemlemekten kendinizi alıkoyamadığınızı paylaşıyorsunuz. Bu süreci hem çok içten hem de çok açık bir şekilde anlattığınız için teşekkür ederim. Bu tür sorgulamalar, kişinin kendi değerleriyle çatıştığında oldukça sarsıcı ve yorucu olabilir. Yalnız değilsiniz. Anlattıklarınız birçok kişi tarafından yaşanıyor ve anlaşılması gereken çok önemli bir içsel döngüye işaret ediyor.
Bu yaşantılar, ilişkisel obsesif kompulsif bozukluk (ilişkisel OKB) olarak adlandırılan bir durumun yansımaları olabilir. Elbette ki tanı koymak yalnızca bir ruh sağlığı uzmanının kapsamlı değerlendirmesiyle mümkündür, ancak sizin anlattığınız belirtiler bu duruma oldukça benziyor.
İlişkisel OKB, kişinin romantik ilişkisinde ya da partneriyle ilgili yoğun sorgulamalar ve şüpheler yaşadığı, bu sorgulamalardan kaynaklı kaygıyı azaltmak için çeşitli davranışlar geliştirdiği bir obsesif kompulsif bozukluk türüdür. Bu durumda kişi çoğu zaman şu sorularla meşgul olur:
“Gerçekten seviyor muyum?”
“Acaba ona yeterince sadık mıyım?”
“Başkasına karşı bir şey hissediyor muyum?”
“Şu düşünceye sahip olmam demek, partnerimi aldatıyorum anlamına mı gelir?”
Bu düşünceler genellikle kişinin değerleriyle çelişir. Yani kişi aslında ilişkisini çok önemser, partnerini sever, hayatını onunla kurmak ister ancak zihni bu düşünceleri üretir ve bu da büyük bir huzursuzluk yaratır.
Sizin örneğinizde olduğu gibi, partnerinizin bir arkadaşına karşı “bir şey hissedip hissetmediğinizi” sürekli analiz etmeniz, göz teması kurmaktan kaçınmanız, kendinize “kanka” gibi kelimelerle güven vermeye çalışmanız ya da o kişinin yanında partnerinizin elini tutamamanız bu düşünceleri bastırma veya test etme çabasıdır. Bu tür çabalar da tıpkı obsesif düşünceler gibi kaygıyı artırır.
OKB’de kişi, takıntılı düşüncelerinin (obsesyonlarının) yarattığı kaygıyı azaltmak için çeşitli kompülsiyonlara başvurur. Sizin anlattığınız örneklerde bu kompülsiyonlar çok belirgin şekilde gözlemlenebiliyor:
Kaçınma davranışları: Göz temasından kaçınmak, fiziksel temastan kaçınmak, bazı ortamlara girmemek.
Kendini test etme: “Acaba o kişiyi görünce ne hissediyorum?”, “İçimde bir şey var mı?” gibi zihinsel analizler.
Zihinsel telkinler: Sürekli “ben sadık biriyim”, “onu kanka gibi görüyorum” şeklinde kendini rahatlatmaya çalışmak.
Davranışsal testler: O kişinin bulunduğu ortamlarda partnerinizin elini tutup tutmamak, oyun sırasında bilinçli olarak onunla etkileşime girmek gibi davranışlar aslında duygularınızı “test etmek” amacıyla yapılır.
Bu davranışlar, sizi kısa vadede rahatlatabilir ancak uzun vadede obsesif döngüyü besler. Her seferinde kendinizi test ettikçe zihniniz “Bu düşünce önemli” mesajını alır ve takıntılar artarak devam eder. Ne yazık ki bu döngü zamanla yorgunluk, suçluluk, değersizlik ve hatta ilişkinizi sorgulamanıza kadar giden bir sürece dönüşebilir.
“Bu Davranışlar Aldatma Sayılır mı?”
Burada sizi en çok zorlayan sorulardan biri bu gibi görünüyor. “Bu düşüncelerim ya da davranışlarım aldatma mı?” diye kendinize sorduğunuzu ve bu sorunun içinizi kemirdiğini hissedebiliyorum.
Psikolojik olarak bakıldığında, düşünce ya da duygu, eyleme geçmediği sürece bir kişiyi ya da ilişkiyi tehdit etmez. İnsan zihni her tür düşünceyi üretebilir: sapmalar, çelişkiler, korkular, utanç verici fikirler… Ancak bunlar bizim karakterimiz ya da seçimlerimiz değildir.
Örneğin, birini gördüğünüzde “acaba hoşlandım mı?” diye düşünmeniz ya da onunla oyun oynarken onunla ilgilenmeniz bir aldatma değildir. Burada niyet, onunla bir duygusal bağ kurmak değil; daha çok, zihninizin ürettiği bir düşünceye tepki vermektir. Bu noktada önemli olan şey niyetinizdir. Ve siz niyetinizin partnerinize sadık kalmak, onunla bir hayat kurmak olduğunu açıkça belirtiyorsunuz.
Dolayısıyla, yaşadığınız davranışlar ve içsel çatışmalar sizin karakterinizi ya da sadakatinizi yansıtmaz. Daha çok, zihinsel bir takıntının tetiklediği, kaygıyla baş etmeye çalışırken ortaya çıkan davranışlardır. Ve bu, aldatma değildir.
Peki Bu Bir Mani Dönemi Olabilir mi?
Manik dönemler genellikle bipolar bozuklukta gözlemlenir ve şu belirtilerle birlikte ortaya çıkar:
Aşırı özgüven, kendini olağanüstü hissetme
Uykusuzluk, enerji artışı
Riskli davranışlarda artış
Konuşma hızında ve düşünce akışında artış
Sizinkine benzer şekilde “dürtüsel” görünen bazı davranışlar olabilir, ancak sizde anlatılan örnekler daha çok kaygı temelli, kontrol etmeye ve kaçınmaya yönelik ve suçluluk hissiyle sonuçlanan davranışlar. Bu, manik bir süreçten ziyade obsesif-kompulsif bir döngüye işaret ediyor olabilir.
Bu Süreçte Ne Yapabilirsiniz?
Düşünceleri bastırmak ya da onlara karşı savaşmak yerine, fark edin ve geçmesine izin verin. “Şu an zihnimde böyle bir düşünce var, bu sadece bir düşünce.” demek, duygulara alan açmak açısından çok önemlidir.
Maruz bırakma yöntemi, OKB tedavisinde çok etkilidir. Bir uzmanın desteğiyle bu çalışmaları yapmak, kaçınma ve test etme davranışlarını azaltmanıza yardımcı olur.
Kendinize “Ben kötü biri değilim, sadece çok sevdiğim biriyle ilgili yoğun kaygılar yaşıyorum.” demeniz, kendinize karşı anlayışınızı güçlendirir.
Bu süreçte bir klinik psikologla çalışmak, döngüleri kırmak ve sağlıklı ilişkiyi korumak açısından oldukça faydalı olacaktır. Özellikle bilişsel davranışçı terapi (BDT) bu noktada etkili bir yöntemdir.
Yaşadığınız şeyler, sevdiğiniz insana olan sadakatinizi değil; zihninizin sizi kaybetme korkusuyla nasıl baş etmeye çalıştığını gösteriyor. Siz aldatma niyetiyle değil, zihinsel bir çatışmayla mücadele ederek bu davranışları sergiliyorsunuz. Ve bu mücadele bile partnerinize olan bağlılığınızın göstergesi.
Zihninizi kontrol etmek zorunda değilsiniz. Onunla sağlıklı bir ilişki kurmak, düşünceleri bastırmadan, onlara anlam yüklemeden geçmesine izin vermek yeterli olabilir. Ve bu yolculukta profesyonel destek almak sizi çok daha rahatlatacaktır.
Umarım cevabım faydalı olmuştur. Değerlendirilmesini istediğiniz farklı bir soru veya aklınıza takılanları sorabilirsiniz.
Sevgiler,
Psikolog Betül Canbel
her soruma yanıt veren tek psikolog... keşke izmirde yaşasam ve görüşmeye yüz yüze gidebilme şansım olsa...
Yorumlar
Gizli Kullanıcı
peki hocam sizce diğer sorumda anlattığım gibi, yaptığım bütün davranışlar okbden kaynaklı benim kontrol edemediğim dürtüsel davranışlar mı diyorsunuz yani? BDT psikiyatri eşliğinde oluyor değil mi?
29 Nisan 2025 17:30Psk. Betül Canbel
Merhaba Sevgili Danışan, Hepsi bundandır demek sürece girmeden doğru olmaz. O sebeple bir psikolog ile başladığınızda o gerekli yönlendirmeleri yapacaktır. BDT'yi psikolog eşliğinde başlayabilirsiniz. Psikolojik destek veren ve eğitimini almış psikiyatristler de yapıyorlar. Tekrar bir sorunuz olduğunda buradayız. Kendinize iyi bakmanız dileğiyle. Sevgiler, Psikolog Betül Canbel
29 Nisan 2025 18:16Gizli Kullanıcı
süreçten kastınız nedir peki? tanı almak mı
29 Nisan 2025 20:08Psk. Betül Canbel
Merhaba Sevgili Danışan, Süreç psikolojik desteğe başlamak kastıyla kullandığım bir kelime.
1 Mayıs 2025 10:47