Bu kötü düşüncelerden nasıl kurtulabilirim?
Merhaba ben 25 yaşındayım içimde ki şeyleri anlatamıyorum yada anlatırken güçlük çekiyorum birilerine zaten kimsenin beni anladığını da düşünmüyorum. Ben kendimi ilk defa bu kadar yorgun ve çaresiz hissediyorum kendimi sürekli bişeyler düşünürken buluyorum . Kendime ve en yakınlarıma hep kötü bişey olacakmış gibi kafamda kötü kötü senaryolar kuruyorum engelleyemiyorum kendimi. Güzel bişey düşünürken yada hayal ederken sonra ya şöyle kötü bişey olursa diyerek kötü şeyler düşünmeye başlıyorum hemen . Kafamı toparlayamiyorum bişeye odaklanamıyorum uyuyamıyorum çoğu geceleri bu düşünceler yüzünden beni çok fazla yoruyor herşeyin farkındayım ama engelleyemiyorum kendimi geleceğim hakkında hiç güzel bişey düşünemiyorum çalışmıyorum işsizim gelecek kaygım da var biseyler için çabalıyorum ama hep başarısız oluyorum bunlarda tetikliyor ruh halimi . 3 yıl önce babamı kaybettim evet çok zor zamanlar geçirdim bir şekilde alışmaya çalıştım zaten ama içimde ukte kalan o kadar şey var ki hepsi onunla gitti ama daha sonra toparladım atlatmasi zor oldu . Yaklaşık son beş aydır kafamın içinde biseyler var kötü düşünmemi sağlayan kurtulamıyorum susuturamiyorum içimde ki düşünceleri ne yaptiysam olmuyor çarpıntım oluyor bunlardan kaynaklı bana yada yakınlarıma kötü bişey olucakmis gibi düşünceler beliriyor hemen aklımda .
Bu soru 2 Ağustos 2024 15:12 tarihinde Psikolog Başak Alasya tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhabalar,
Bahsetmiş olduğunuz bütün semptomlar doğrultusunda yoğun kaygı yaşadığınızı söyleyebilirim. Yaşanılan yakın kayıplardan sonra verilen birçok tepki doğal olmakla birlikte zamanla azalması beklenir. Fakat azalmıyor ve hatta gün geçtikçe daha da artıp işlevselliğinize zarar veriyorsa kayıp sonrası yas sürecindeki basamaklardan birinde problem yaşanmış olması muhtemel. Sorunuzda atlattığınızdan bahsettiğiniz bu süreci ben aşağıda kısaca açacağım:
1) Şok ve inkar süreci: Kişi bu süreçte kayıp yaşadığını kabullenmek istemez. Herkeste farklı uzunlukta geçse dahi birkaç hafta ve daha fazla sürüyor ve en önemlisi kişinin yaşamına devam edebilmesinde problem oluşturuyorsa bu aşamada kalınmış ve yas süreci sağlıklı bir şekilde tamamlanmamış demektir.
2) Öfke süreci: Hayatta iyi veya kötü bir olay yaşadığınızda bunu belli başlı nedenlere bağlamak isteriz bu insanlığın doğasında vardır. Fakat ölüm, neden ve sonuca bağlanmak için oldukça soyut ve zorlu bir olaydır. "Neden ben babamı kaybettim, bu yaşanılanlar neden oluyor?" gibi birçok soru kişiyi daha da öfkelendirir. Bu öfke bazen hayata, bazen kendimize, bazen kaybettiğimiz kişiye bazen de yaşamımızdaki düzene karşıdır. Bazen sadece "Nasıl benim hayatım eski düzeninde devam edebiliyor?" sorusu kişinin kendini cezalandırmasına ve işlevselliğini bozacak tepkiler vermesine neden olabiliyor. Uyku bozuklukları, nefes darlığı, çarpıntılar ve kontrol edemediğimizi düşündüğümüz olumsuz düşünceler bunlara örnek verilebilir. Dolayısıyla öfke aşamasında takılı kalan bir kişi yas sürecini sağlıkla atlatamamış demektir.
3) Pazarlık: Bu aşamada kişiler artık biraz daha ölümü kabullenmiştir fakat kendisi için de ölüme karşı çaresiz hissetmemek ve elinden bir şeylerin gelmesini istedikleri için "Eğer böyle olsaydı, şöyle olurdu..." gibi cümle yapıları kurarak kendilerini iyi hissetmeye çalışırlar. Bu aşamada kişinin kendini suçlaması ve cezalandırması bir önceki aşamadaki gibi kişinin yas sürecini tamamlamada problem yaşamasına neden olur.
4) Depresyon: Bu aşamada kişi artık giden kişinin geri gelmeyeceğinin farkındadır fakat bu farkındalık bazen tek başına yeterli olmaz. Gerekli desteği görememek, üzüldüğünü belli etmemesi gerekiyormuş gibi bir muamele görmek kısacası anlaşılamamak kişilerin depresyon aşamasında takılı kalmasına neden olabilir.
5) Kabullenme: Son aşama kabullenmedir. Kişi eğer tüm aşamaları sağlıklı bir şekilde yaşayabilirse bu aşamayla birlikte hayatın olağan akışına geri dönebilir ve artık kaybettiği kişi ile ilgili olumlu anıları hatırlamaya ve kendi hayatıyla ilgili deneyimleri artırmaya meyillidir.
Yukarıda bahsettiğim herhangi bir aşamada takılı kaldığınızı düşünüyorsanız eğer size önerebileceğim en önemli şey üç yıl önceki "sen" için sağlıklı bir yas süreci planlamak ve bunu doyasıya yaşamak olacak. Bazen şimdiki ben için önceki bendeki ihmal ettğim ne varsa onları görmeli ve kendimi anlamak için çabalamalıyım. Küçücük bir "İyi ki varım" bile binlerce "İyi ki varsın"dan daha iyi gelebilir.
Sevgi dolu ve sağlıklı günler diliyorum...
Psk. Başak Alasya Kaya
Yorumlar
Çok teşekkür ederim cevabınız için bir nebzede olsa iyi geldi içimi dökmek ❤️🙏🏻