Psikoloji

Çok düşünmekten yoruldum ne yapabilirim?

Gizli Kullanıcı13 Ocak 2025 21:08

Her şeyi çok düşünüyorum nasıl çözebilirim kafama çok takıyorum. Sürekiı uykusuz kalıyorum Çok mutsuzum düşünmek beni çok yoruyor ve hayatım da hiç bir şey yapmıyorum çalışmak istemiyorum sürekli mutsuzum çok düşünüyorum beynimin içi susmuyor resmen çok takılıyorum her şeye en ufak detaylara bu da beni çok üzüyor hayatımda biri var be çok takıntı haline getirdim ayrılmam lazım ama onu da yapamıyorum neyi bekliyorum bilmiyorum sadece

Bu soru 14 Ocak 2025 12:33 tarihinde Psikolog İrem Bor tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Merhabalar Sevgili Danışan,


Yaşadığınız durumda, yoğun düşünceler ve sürekli kaygı hali içinde olmak, sizin için oldukça yıpratıcı görünüyor. Bu durumu nasıl çözebileceğinize ve rahatlamak için neler yapabileceğinize dair birlikte bakalım isterim.


Öncelikle, şuradan başlamakta fayda var. Durumunuzu kabul etmek ve kendinize şefkat göstermeniz birinci adımdır. Kendinizi sürekli düşüncelere kapıldığınız için suçlamayın. Zihninizi susturmanın zor olması normaldir, özellikle de bir ilişkinin bitişi veya gelecekle ilgili kaygılar gibi yoğun duygular yaşarken.


Kendinize hatırlatmanızı istediğim bir cümle var; “Duygularım bana bir şey söylüyor ama şu an onlara teslim olmak yerine, onları anlamayı seçiyorum.” Bu düşünce uygularınızı daha tarafsız bir şekilde görmenizi sağlar.


Düşüncelerinizin yoğun şekilde geldiğini hissettiğinizde, onlara dur demeyi deneyin:

İlk olarak, bir alarm gibi ya da sesli bir komutla kendinize “Dur” deyin.

Daha sonra, dikkatinizi dış dünyadaki gördüğünüz herhangi somut bir şeye yönlendirin. Elinize bir ‘nesneyi’ alın. Dokunduğunuz şeyin dokusu nasıl? Sıcaklığı? Ağırlığı nasıl? inceleyin. Bu yöntem, odağınızı şu ana getirir. Düşüncelerden ve geçmişten kurtularak nefes almayı sağlar.


Bir diğer yöntem, zihninizi meşgul eden her düşünceyi bir kağıda yazmak olacak, bu sizi hafifletebilir. Tüm endişelerinizi, korkularınızı veya düşüncelerinizi bir deftere yazın. Bu, düşüncelerin zihninizde dönüp durmasını engeller.

Her sabah veya her akşam düşüncelerinizi yazıya dökmeyi de düşünebilirsiniz. Bu, beyninizi temizlemek için etkili bir yöntemdir.


Düşüncelerde kaybolmak yerine, o an bir aktivite seçin ve odağınız o olsun.

Örneğin yemek yerken, sadece yemeğe odaklanın. Tadını tanımlayın, kokusunu fark edin.

Ya da yürüyüş yaparken, ayaklarınızın yere nasıl bastığını hissetmeye çalışın.

Bu küçük farkındalık anları, daha huzurlu hissetmenizi sağlamanızda etkili olabilir.


Eğer bitmesi gerektiğini düşündüğünüz bir ilişki sizi iyi hissettirmiyorsa ama ayrılmakta da zorlanıyorsanız, bu kararsızlığın altında yatan korkular olabilir sevgili danışanım. Bunları anlamaya çalışın. Bir kağıt alın elinize ve aşağıdaki gibi soruyu yazıp cevaplarını da yazın.

Soru:“Neden ayrılamıyorum?”

Cevapları yazın:

“Yalnız kalmaktan korkuyorum.”

“Onunla olunca daha mutlu olduğumu sanıyorum.”


Yanıtlarınızı gördüğünüzde, korkularınızı gerçekçi mi yoksa değil mi daha iyi değerlendirebilirsiniz.


Düşünceleriniz gece geldiği için uyuyamıyorsanız:

Yatağa girmeden önce sizi meşgul eden her şeyi yazıya dökebilirsiniz. Ve uyumadan önce rutin olarak nefes egzersizleri yapabilirsiniz.

Size 4-7-8 nefes egzersizini anlatacağım.

4 saniye boyunca burundan nefes alın.

7 saniye boyunca nefesi tutun.

8 saniye boyunca nefes verin.

Günlük olarak 10-15 kez bunu yapmaya çalışın. Bu uykuya geçişinizi kolaylaştırmak için yardımcı olabilir.


Kendinize karşı oldukça nazik olmayı ve bu sürecin zaman alabileceğini unutmayınız. Zihnini yönetmek öğrenilebilir bir beceridir ve küçük adımlarla zaman içinde daha huzurlu bir yaşam inşa edebilirsiniz.

Eğer mümkünse, terapi desteği almak, düşüncelerinizi daha derinlemesine inceleyerek size daha fazla yardımcı olabilir.


Umarım size ve yaşadığınız duruma fayda sağlayabilmişimdir. Tekrar olursa sorularınız ya da kafanıza takılan noktalar için sorularınızı her zaman iletebilirsiniz. Hoşça kalın…


Sevgiyle,

Psikolog İrem Bor

alinti

Çok güzel

Cevaplanmış benzer sorular

Psikoloji

Sürekli hayal kuruyorum, gerçek dünyadan kopuğum

Altı sene önce sabahlamıştım ve uyuyamadığım için kafamda bir dizi senaryosu uydurmuştum. Sadece geceleri yatağa yattığımda o diziyi düşünüyordum ve senaryo üretmeye devam ediyordum. Sonra ise sadece geceleri değil günlük hayatımda da düşünmeye devam ediyordum. Ürettiğim dizi senaryosu dışında başka şeyler düşünmeye başladım. O zaman ortaokula gidiyordum ve sürekli hayal kuruyordum. Sınıftaki kişilere nasıl davranmak istediğimin hayalini kuruyordum veya onları hayalime katıyordum. O sınıfta ise hiç mutlu değildim. Sınıfta zorbalık ve birçok kötülük vardı. Mesela 5. Sınıfta ilk günde önümde ki iki kız bana bakarak hakkımda konuşmuşlardı. Ne dediklerini anlamadım ama kilomla ilgiliydi. 7 veya 8. Sınıfta ise de sınıfta ki bir kız başkan arkadaşının yanına gidip kulağına bir şey söylemişti sonra arkasına döndü ve bana baktı. Başkan arkadaşı ise tahtaya konuşanlar listesine yazmıştı beni. O günden beri lise hayatımda kim kulaktan kulağa konuşmuşsa veya bir şey hakkında gülüp dalga geçtiyse “Acaba benim hakkımda mı konuşuyorlar?” Diye düşündüm hep. Ben okul hayatımda sadece birkaç kişi konuşurdum ve hep içime dönüktüm. O yüzden sürekli hayal kuruyordum ve rahatlıyordum. Lise hayatım da ise de hep hayal kuruyordum. Başta bunu bir hobi olarak yaptığımı düşünüyordum. Sonra ise bu bağımlılığa döndü. Özellikle son iki yıldır daha fazla hayal kuruyorum. Sabah kalktığım andan gece kafamı yastığa koyana kadar. Hiçbir dersi dinlemiyordum sadece hayal kuruyordum, düşünüyordum. Sınavlarda bile hayal kuruyordum kendimi sınava vermek istediğimde zorlanıyordum. Özellikle son sene dinleme sınavı vardı. Edebiyat dinleme sınavında çok zorlanıyordum. Kendimi vermek istesem de bazı kısımlarda kendimi hayal kurarken buluyordum. Dinleme ve diğer normal sınavlarda zorlanırken, konuşma sınavlarında ise çok korkuyordum, gözler benim üzerimde olduğu için çok heyecanlanıyordum. Son sene stajım vardı. Her hafta üç gün boyunca işe gidiyordum ve her sabah Allaha yalvarıyordum “Allahım lütfen bugün çok güzel geçsin” diye. O kadar kötü ve stresli günler geçirdim ki o üç gün bitse de okula gitsem diyordum. Stajda gelen vatandaşlar ile ben ilgileniyordum, onlarla iletişim kurmak zorunda kalıyordum. Bir iki vatandaş gerçekten canımı çok sıkmıştı, birisinin tavrı karşısında şoka uğramıştım. En kötüsü telefonla konuşmaktı. Telefon çalmasın diye dua ediyordum. Staj da ise yks sınavına çalışmaya çalışıyordum ama o stresle ve kendimi veremediğim için sürekli hayal kurduğumdan doğru düzgün çalıştığım söylenemez. Bazı günlerim çok kötü ve stresli geçmişti. Neyse ki bütün okul hayatım ve iş hayatım geçmişte kaldı ve kurtuldum. Şuan açıköğretim üniversite okuyorum. Evde ne kadar rahat olsam da hâlâ hayal kurmaya devam ediyorum. Sabah kalkıyorum telefonumu elime alıyorum, bir şeyler izlediğim zaman hayal kurmaya başlıyorum. Vizelere çalışmaya başlıyorum, belki de bir iki saat sürecek işim saatlerce sürüyor. Kendimi çok zor veriyorum ve bu yüzden sınav kaygısı yaşıyorum. Sınava çalışırken hep hayal kuruyorum hatta bazen eski okul iş anılarım aklıma geliyor. Bu yüzden derse odaklanamıyorum. Gece yatana kadar düşünüyorum. Gece üçte, öğlen birde kalkıyorum. Hatta gece üçte yatağa gitmeme rağmen telefondan hayal dünyamdaki kişilere bakıyorum. Bakmadan edemiyorum. Şuanki hayal dünyam ise çok farklı. Bu sefer dizi değil, başrolü benim. Bir iki yıldır bu kurgudan devam ediyorum. Karakterler belli, gerçek hayattan kişiler. İlk başta bahsettiğim dizi senaryosunu o zamanlar sürekli düşünüyordum, şuan ise arada düşünüyorum. Hatta bu dizi hakkında pinterestte oluşturduğum panoda 2,3 bin pin var. Şuan en çok o diziyi düşünmeye devam etseydim daha çok pin olurdu. Ama dediğim gibi başrolü olduğum dünyamda geziyorum. Hem de sürekli. Bazen dışarı çıktığımda, yanımda başkaları olduğunda, bir iş yaptığımda, bir müzik dinlediğimde vb. ne yaparsam yapayım hayalimi yaşadığım şey ile ilgili yeniden kurguluyorum. Daha önce hiç araştırmadım ama bir sene öncesine yakın bir video görmüştüm “Maladaptive Daydreaming” hakkında. Bunun bir hastalık olduğunu öğrenmiştim. Ne kadar çok hayal kursamda kendime hastayım diyemem çünkü daha önce hiç psikoloğa gitmedim. Kısacası ne zaman huzursuz olsam veya ne zaman mutlu olsam hemen hayal kurmaya başlıyorum. Bunun iyi yanı ne zaman hayal kursam kendimi çok iyi ve mutlu hissettiğim, kötü yanı ise bazenleri hayal kurmaktan gerçek dünyadan koptuğum, hayal kurmamam gereken yerlerde hayal kurmağa devam ettiğim. Son olarak bir gün cennete gidersem Allahtan isteyeceğim ilk şeylerden biri hayal dünyama ışınlanmak olacak. Bu dünyada bunun ne kadar güzel bir şey olmadığını bilsem de bu dünyada yaşamak isterdim. Buraya kadar okuduğunuz için çok teşekkür ederim 💖

Psikoloji

Her şeye evet demek zorunda mıyım?

Ben şimdiye kadar çok fazla travmaya sahibim yani en basitinden herhangi bir yüksek ses duyunca irkilirim gözlerim kapanır ama etrafımdaki kimsede o tepkiyi görmüyorum sonra bir şeyi düşürünce ve kırınca falan hemen stres yapıyorum ve elim ayağım titrer terlerim bile yani çünkü ne zaman bir şey düşürdüğümde kırdığımda annem tarafından hep zorbalandım ve küçükken bir keresinde evde annem balık pişirmişti ve bende yemek istemedim çünkü midem bulanıyordu ve daha da kötü olsun istemedim ama beni anlayışla karşılamadı bana sövdü küfürler falan havada uçuşuyordu yani ben her şeye evet demem mi lazım zaten onun yüzünden herkese her şeye hayır diyemedim sonrada her türlü üzülen ben oldum ben hiç bir şeyi hak etmiyorum çünkü bana bir çikolatayı bile fazla görüyolar ailem bunu yapanda insanları sevmiyorum bende sevilmek istiyorum beni destekleyecek bir kişi bile yok yani öyle bir hayata sahibim ben herkese evet demekten bıktım sonra durup dururken yapıcak aktivitem yok okuldan başka hafta sonları çok canım sıkılıyor hayattan bıkıyorum çünkü yapcak bir şeyim yok yani evde delircem az kaldı beni dışarı çıkartıp gezdirende yok tek çıkayım diyorum dışarısı kötü diyolar yani hayatı sorgulamaktan bıktım şu gencecik yaşımda daha çocuk sayılırım saçımda beyazlar dolu genetik değil bu hayatı sorgulamaktan nasıl kurtulurum telefon olmasa hiç çekilmiyecek hayat