Çok düşünmeyi nasıl durdurabilirim
merhaba ben uzunca bir zamandır işsizim ve bu durum oldukça canımı sıkıyor. edebiyat öğretmeniyim. ancak ne özelde bir iş bulabildim ne atababildim. atanmak oldukça zor. özel ise bir o kadar torpil. başka alanlara yöneldim girmediğim sınav kalmadı artık çok yoruldum. üniversiteden mezun olduğum zaman anneannemi kaybettim bu beni çok sarstı kendimi toparlamam çok uzun zaman aldı. çünkü annem gibiydi benim için. daha sonrasında da kaybetme korkusuyla mücadele etmeye başladım. sürekli birine ya bişey olursa korkusu benç çok yordu ki hala biraz yoruyor. ben galiba fazla duysusal ve hassas biriyim bu da çok kötü bir şey bence. Ama bu aralar iş konusu çok yoruyor. şuan yine kpss çalışmaya başladım ama çok zor ve başaramazsam bu sefer ne yapacağım bilmiyorum.akrabalar arkadaşlarım sürekli ne oldu işe giremedim mi neden giremedim sürekli bu tarz sorulara mağruz kalıyorum ve kendimi salak gibi hissediyorum.İşim yok bir evliliğim yok yani hiçbir şey başaramamış gibi hissettiriliyor bana. sürekli düşünüyorum. Yani ne yapmam gerek artık nasıl davranmalıyım ? Bende artık mutlu olmak istiyorum
Bu soru 15 Nisan 2025 12:58 tarihinde Psikolog Betül Canbel tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhaba Sevgili Danışan,
Yazdıklarınızı büyük bir dikkatle okudum. İçinizden geçenleri bu kadar açık ve içten bir şekilde paylaşmanız çok kıymetli. Yaşadığınız zorlukların ağırlığını ve bunun sizi nasıl yorduğunu derinden anlıyorum. Bir yandan hayatta tutunmaya çalışıyor, bir yandan da geçmiş kayıplarınızın etkileriyle mücadele ediyorsunuz. Bu kadar yükün altında zaman zaman kendinizi kaybolmuş, yorgun ve umutsuz hissetmeniz çok ama çok anlaşılır.
"Çok düşünmekten" yoruldum diyorsunuz.
Sizi en çok yoran şeyin sadece yaşadıklarınız değil, zihninizin sürekli bu konularla meşgul olması olduğunu fark ediyorsunuz. Bu aslında çok kıymetli bir farkındalık. Aşırı düşünme (overthinking), özellikle belirsizlik ve çaresizlik hisleriyle tetiklenir. Geleceğin ne getireceğini bilemediğinizde zihniniz sürekli çözüm üretmeye, olası senaryoları tahmin etmeye çalışır. Ama bu süreç, sizi çözümden çok daha fazla yorgunluk ve duygusal tükenmişlikle baş başa bırakır.
Peki, çok düşünmeyi nasıl durdurabilirsiniz?
Zihninize “artık düşünmeyeceğim” demek genellikle işe yaramaz, çünkü bastırılan düşünceler geri dönme eğilimindedir. Bunun yerine, bir düşünce geldiğinde kendinize şunu sorabilirsiniz:
“Bu düşünce şu an bana nasıl hissettiriyor?”
“Bu düşünce bana yardımcı mı, yoksa sadece beni yoruyor mu?”
Bu farkındalık, düşüncenin sizi yönetmesi yerine sizin düşünceyi gözlemlemenizi sağlar.
Zihninizde dönen düşünceleri kağıda dökmek, onları iç dünyanızdan dışarı çıkarmanıza yardımcı olur. Her gün 10-15 dakikanızı sadece yazmaya ayırın. Ne hissettiğinizi, ne düşündüğünüzü olduğu gibi yazın. Bazen bu basit pratik, çok fazla şeyin yükünü azaltabilir.
"Ben galiba fazla duygusalım, bu da kötü bir şey" demişsiniz. Oysa duygusal olmak, hassas olmak bir kusur değil. Bu sizi duyarlı, empati yeteneği yüksek, derinlikli biri yapar. Toplumun başarı odaklı baskıları yüzünden bu özelliklerinizin değerini fark etmek zorlaşıyor olabilir. Ancak sizin kırılgan yanlarınız da çok kıymetli ve insani.
Girdiğiniz sınavlar, yaptığınız denemeler… Tüm bunlar bir şeyleri başaramamış olduğunuzu değil, yılmadan mücadele ettiğinizi gösteriyor. Sınav sonuçları, diploma, iş unvanı… Bunlar hayatın sadece bir kısmı. Siz şu ana kadar gösterdiğiniz dirençle, aslında birçok kişiden çok daha güçlü bir yolculuk yürüttünüz.
Akraba, çevre baskısı ve sürekli gelen "iş yok mu, evlilik yok mu?" gibi sorular sizi derinden yaralıyor. Bu çok normal. Bu sorulara karşı kendinize koruyucu bir mesafe koymanız çok önemli. Gerekirse kısa, sınır koyan cevaplar hazırlayabilirsiniz:
“Bu konuda konuşmak istemiyorum, anlayışla karşılarsan sevinirim.”
“Şu an elimden geleni yapıyorum ve bu konuda desteğe ihtiyacım var.”
Sizin ne düşündüğünüz, çevrenizin ne düşündüğünden çok daha değerli.
Zihniniz geçmiş ve gelecek arasında sıkıştığında “şu an”a dönmenizi kolaylaştıracak bazı yöntemler işe yarayabilir:
5-4-3-2-1 tekniği:
5 tane gördüğünüz şeyi söyleyin,
4 tane dokunduğunuz,
3 tane duyduğunuz,
2 tane kokladığınız,
1 tane tattığınız şeyi düşünün.
Bu basit alıştırma sizi şimdiki ana getirir.
Gözlerinizi kapatıp sadece nefes alışverişinizi 2-3 dakika boyunca izleyin. Zihniniz dağılırsa nazikçe nefesinize geri dönün.
KPSS'ye hazırlanmak gibi büyük bir hedef yerine, günü planlamak, her gün bir konuda kendinize iyi gelen bir şey yapmak (bir yürüyüş, bir dizi bölümü, güzel bir yemek) gibi küçük hedefler koyarak ilerlemek zihinsel yükünüzü hafifletebilir. Büyük hedefler küçük adımlarla taşınır.
Son olarak: Siz başarısız biri değilsiniz. Siz, zor koşullarda çabalayan, duygusal olarak hassas ama güçlü birisiniz. Yaşadıklarınızın zorluğu sizin gücünüzü azaltmaz; tam tersine, o zorluklara rağmen dimdik ayakta olmanız sizin dayanıklılığınızı gösterir.
İsterseniz bir psikologtan birebir destek alarak bu süreçte düşünce kalıplarınızı düzenlemeyi ve kendinizi daha iyi hissetmeyi öğrenebilirsiniz. Yardım istemek zayıflık değil, kendine verdiğiniz değerin göstergesidir.
Unutmayın: Siz değerlisiniz. Hayatınız da, duygularınız da kıymetli. Bu dönem geçecek ve siz, çabanızla yeniden güçleneceksiniz.
Umarım cevabım faydalı olmuştur. Değerlendirilmesini istediğiniz farklı bir soru veya aklınıza takılanları sorabilirsiniz.
Sevgiler,
Psikolog Betül Canbel