Duygularıma dengeyi sağlayamıyorum
Kendimi bı oluyor hissiz hissediyorum bazı günler çok agresif oluyorum yapmak istemediğim şeyleri yapıyorum çevreme zarar veriyorum,bunlar için daha sonrasında kendime kızıyorum kontrolsüz bir sinir var kendimden nefret ettirecek kadar birilerine zarar verdikten sonra hıncımı kıran ben değilmişim gibi kendimden çıkarıyorum
Bi yanında da çok tekrarlayıcı düşünceler var bir şeyleri yapmakta tekrarlama çiftleme isteği geliyor bazen hiçbir yere temas etmemem gerektiğini hissediyorum kendimi gerçekten yetersiz hissediyorum çoğu konuda hiçbir şeyde tam anlamıyla yeteneğim olduğunu hissetmiyorum bazen olduğumdan çok bambaşka biri gibi oluyorum şuan bunları yazıyorum fakat muhtemelen iki gün sonra çok kendimi beğenmiş biri olurum
Bu soru 4 Mayıs 2025 16:49 tarihinde Psikolog Aysel Kacak tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Sevgili danışanım,
Öncelikle Merhabalar.Yazdıklarınızı okuduğumda, sanki içinizde bastırmaya çalıştığınız ama bir türlü susmayan bir iç sesin çırpınışlarını duyar gibi oldum diyebilirim.Yorucu bir hal bu… Hem çevrenize zarar vermekten korkan, pişmanlık duyan bir yanınız var, hem de bir şeyleri sanki kontrolünüz dışında yapmaktan kendinize yabancılaşan başka bir yanınız. Bu iki uç arasında sıkışmak, insanı zamanla hem zihinsel hem de duygusal olarak çok yoran bir süreçtir.
“Yapmak istemediğim şeyleri yapıyorum, sonra kendime kızıyorum” cümleniz, aslında içsel kontrolün zaman zaman elinizden kaydığını ve bu durumun sizi çok derinden etkilediğini gösteriyor. Özellikle öfkenin kontrolsüzce dışa vurulması ve ardından gelen pişmanlık duygusu, yalnızca kendinize değil, ilişkinizde olduğunuz kişilere karşı da bir tür mesafe yaratabiliyor. Öfkenizi bastırmak yerine, onu anlayıp çözümlemeye çalışmak belki de ilk adım olabilir. Çünkü öfke çoğu zaman aslında görünmeyen bir ihtiyacın – anlaşılmak, görülmek, değerli hissetmek gibi – sesi olur. Fakat bu ses duyulmadığında, içteki fırtına giderek büyür ve sonunda kendine zarar verici bir hâl alabilir.
Bahsettiğiniz tekrarlayıcı düşünceler ve davranışlar – bir şeyleri çift yapmak, temas etmekten kaçınmak gibi – zihinsel bir baskı ve gerilim hâlinin dışavurumu olabilir. Sanki bir şeyleri ancak belirli bir düzene göre yaptığınızda içsel bir denge kurabiliyormuşsunuz gibi… Bu davranışlar her ne kadar dışarıdan alışılmadık görünse de, aslında bir tür güvenlik duvarı işlevi görebilir. Zihniniz, bir tehdit algıladığında kendini koruma yolları arar ve bu tekrarlar, öngörülebilirlik sağlayarak kaygıyı geçici de olsa yatıştırabilir. Fakat bu da sizi bir döngünün içine sokar: Rahatlamak için tekrar, tekrar ettikçe daha çok sıkışma.
Kendinizi “bazen bambaşka biri gibi” hissetmeniz de dikkat çekici. Ruh hâlindeki ani değişimler, duygusal regülasyonla ilgili zorluklara işaret edebilir. Bir gün kendinizden memnun, iki gün sonra kendinizden nefret eder hâlde olmak… Bu dalgalanmalar, çoğu zaman kişinin kendi iç sesiyle kurduğu ilişkinin kırılganlığını gösterir. Dışarıdan nasıl göründüğünüz değil, içeride kendinize ne kadar alan tanıdığınız daha belirleyici olabilir bu noktada.
Tüm bunların yanında en sarsıcı olan şey belki de şu: Kendinize kızıyor, zaman zaman nefret ediyor, hatta “ben kimim?” sorusuyla baş başa kalıyorsunuz. Bu cümleler, sadece öfke değil, aynı zamanda derin bir yetersizlik hissinin, belki de uzun süredir biriken bir değersizlik duygusunun varlığına da işaret ediyor. Kimi zaman kişi, kendi içindeki karmaşayı dış dünyaya yansıtırken farkında olmadan içten içe kendine de yüklenmeye başlar. Fakat şunu bilmenizi isterim: Duygular geçicidir, ama onları fark edip anlamlandırmak için gösterdiğiniz çaba çok kıymetlidir. Ve siz, bu satırları yazabildiğinize göre, o çabanın ilk adımını atmışsınız zaten.
Belki de şu anda bu karmaşanın içinden çıkamayacak gibi hissediyorsunuz, ama bu haliniz bile bir şeylerin değişmek istediğine, içinizde çözülmek için bekleyen bir düğüm olduğuna işaret. Kendinize kızdığınız yerlerde biraz daha anlayışlı olmayı deneyebilir misiniz? Kendinizi yetersiz gördüğünüz alanlarda “neden böyle hissediyorum?” diye sormayı… Bunlar kolay değil, biliyorum. Ama zamanla bu sorular, sizi daha derin bir kendilik anlayışına götürebilir. Bu noktada birkaç kitap önerisi sunmak isterim size:“İyi Hissetmek” – David Burns ve “Zihinsel Detoks” – Gülüm Dağlı(Zihni sürekli meşgul eden ve tekrar eden düşüncelerden nasıl sıyrılabileceğinizi anlatan pratik bir kitap. Özellikle tekrarlayan düşüncelerle baş etme konusunda farkındalık geliştirmeye katkı sağlayabilir.)
Tüm bu süreçler boyunca kendinize nazik davranmayı unutmayın lütfen.
Bu süreçte yakınlarınızdan veya bir uzmandan destek almaktan lütfen çekinmeyin.
Cevabımın faydalı olmasını umuyor, sağlıklı günler diliyorum.
Değerlendirilmesini istediklerinizi yeni bir soru ile sorabilirsiniz.
Psikolog Aysel Kacak
Gerçekten birinin benim yazdığım şeylere değer verip bana yardım etmeye çalışması çok değerli ❤️