Eşim evlendiğim günden beri ailemi hiç istemedi

Merhabalar,

Ailenizle ilgili böyle hassas bir meseleyi dürüstlükle ifade etme cesareti gösterdiğin için sizi tebrik ediyorum. Paylaştıklarınızdan zorlu bir dönemden geçtiğinizi anlıyor, duygularınızı paylaşıyorum. Paylaştığınız durumlar üzerinden ilişki dinamiğinizi ele alıp farkındalığınızın artmasını sağlamaya çalışacağım.

Yirmi dört yıl gibi uzun bir süre aynı kişiyle hayatı paylaşmak, bir ömre değer birçok anı ve deneyimi beraberinde getirir. Hayatınızın geri kalanı için ne yapacağınıza yönelik kaygı yaşıyor olmanız hele ki arada çocuklarız varken oldukça anlaşılır. Eşinizin ailesiyle olan ilişkileri öncelikli hale gelmiş gibi görünüyor ve bu durum sizin ailenizle olan bağlarınızı zorluyor olabilir. Bu da aile içinde eşit ve adil olmayan bir dengenin kurulmasına sebep olmuş olabilir. Eşler arası ilişkilerde her ilişkide olduğu gibi gizli bir alma verme dengesi üzerine kurulur. Bu noktada eşler birbirinin ihtiyaçlarını karşılamalı, duygu ve düşüncelerini yok saymamalıdır. Eşlerin kök aileleriyle olan bağlarını da devam ettirmesi ilişkiyi olumlu anlamda besleyen önemli bir faktördür. Ailenizle olan bağları koruma isteğiniz gayet insani ve anlaşılır. Özellikle çocuklarınızı da bu bağların içinde görmek istemeniz, köklerinizi devam ettirme arzunuzun göstergesi. Tüm bu faktörlerin farkında olmanız ancak özellikle dört yıldır eşinizin ailenizle bağını kesmesi aranızdaki iletişim kopukluğuna ve çözülmeyen meselelere işaret ediyor olabilir. Bu noktada düşüncelerinizi ve duygularınızı doğrudan eşinizle, sağlıklı bir şekilde paylaşmanız belki de bu süreçte atacağınız ilk adım olabilir. Bu tür konular, duygusal derinliği ve anlamı olan meselelerdir. Çocuklarınız konusunda duyduğunuz endişeyi, eşinizle doğrudan ve yapıcı bir şekilde konuşmak önemli olabilir. Eğer konuştuğunuzda karşı taraftan bir karşılık alamıyorsanız ve evliliğinizi devam ettirmenize yönelik başka bir sebebiniz olmadığını düşünüyorsanız ilişkinizi tekrar gözden geçirmeyi düşünebilirsiniz. Mutsuz bir evliliğe şahit olmaktansa sağlıklı yürütülen bir boşanma süreci çocuklar için çok daha az yıpratıcıdır. Yirmi dört yıldır evli olduğunuza göre çocuklarınızın yaşının da çok küçük olmayacağını düşünüyorum bu sebeple etkilenme oranları çok daha az olacaktır.

Peki evliliğinizi değerlendirmeniz için kendinize hangi soruları sorabilirsiniz?

İlk olarak evliliğinizin başında evliliğiniz nasıldı, şimdi nasıl değerlendirmenizi istiyorum. Yani sizi evliliğe ikna eden şey neydi ve şuan ne farklı?

Mevcut durumda bu evlilik sizi mutlu ediyor mu, size katkıları neler? Sizi huzursuz mu ediyor, sizden ne götürüyor?

Eşiniz sorunları çözmek için çaba gösteriyor musunuz? Karşılıklı bir değişim çabası var mı?

Eşinizle aranızdaki duygusal bağ güçlü mü? Evliliğinizde sevgi, saygı ve ilgi hala var mı?

Fiziksel yakınlık ve romantizm devam ediyor mu? Yoksa birbirinizden uzaklaşmış durumda mısınız?

Son olarak olası boşanma sonrası maddi ve manevi çıktıları düşünmeniz sağlıklı karar vermenizi sağlayacaktır;

Boşanma sonrası maddi durumunuzu nasıl yöneteceksiniz? Yaşam düzeniniz nasıl değişecek ve bu değişime hazır mısınız?

Yirmi dört yıl boyunca kurulan bir yaşamın kolayca değişmesi zor olabilir. Ancak kendi mutluluğunuzu ve çocuklarınızın gelecekteki denge ve huzurunu düşünmek de en az o kadar değerli. Belki, bir arabayı veya evi paylaşmak kolay olmayabilir ama duygusal katkılarınızı ve enerjinizi kiminle ve nasıl paylaşacağınızı yeniden değerlendirmek sizin elinizde.

Sürecin her adımında kendinize karşı nazik olmanızı diliyor, cevabımın faydalı olmasını umuyorum.

Değerlendirilmesini istediklerinizi yeni bir soru ile sorabilirsiniz.

Psikolog Fatma Gizem Bitgen