• Anasayfa
  • Sorular
  • hayatım hep ihanetlerle geçti ve hiç hesap soramadım şimdi sorarsam bu sınavı vermiş gibi hissedeceğim yapmalı mıyım?
Romantik İlişkiler

hayatım hep ihanetlerle geçti ve hiç hesap soramadım şimdi sorarsam bu sınavı vermiş gibi hissedeceğim yapmalı mıyım?

Gizli Kullanıcı10 Eylül 2024 00:29

merhaba, 20 yaşındayım çocukluğum babamın ihanetlerine şahit olarak geçti şuan zaten annemi en son aldattığı kişiyle evli ve ben babama neden onu seçtin diye hiç soramadım hep güven problemleri yaşadım ve ilk ilişkimde aldatıldım bunu öğrenmemin üzerinden 1,5 yıl geçti onu artık sevmiyorum ama başkasına tercih edilmeyi kabul edemiyorum ve eski sevgilim aklımdan çıkmıyor onu ilk tanıdığımda çok farklı biriydi ilişkimizin sonlarında tamamen değişti ve babamın aynısıydı. hayatım hep başa sarıyor gibi hissediyorum ve sanki artık ondan da hesap soramazsam hayatım boyunca böyle insanlarla uğraşacağımı düşünüyorum tabiki nasıl bir açıklama yapacağını da merak ediyorum çünkü aldatıldığımı öğrendikten sonra tek kelime etmedi bana bu hesabı sorup defteri kapatmak istiyorum yapmalı mıyım?

Bu soru 4 Ekim 2024 13:46 tarihinde Psikolog İrem Bor tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Merhabalar sevgili danışan, zorlu bir süreçten geçtiğinizi anlıyorum. Babanızda gördüğünüz ihanet ve ilişkinizde yaşadığınız aldatma deneyimi derin izler bırakabiliyor. Eskiye dair hesap sorma isteğiniz yaşadıklarınızın yansıması olarak kendini gösteriyor. Adaleti sağlamak istiyor, sorular sormak ve cevaplarını almak istiyorsun. Fakat burada çok önemli bir nokta buunuyor: Bunu yapmanın duygusal getirisi ne olacak ya da neler götürecek. Bunun detaylı bir analizi gerekmektedir.

Çocukluk döneminde babanın ihanetine tanıklık etmen oldukça zorlayıcı. Bu güvenle ilgili problemler de açabilir. Üstüne aldatılmayı deneyimlemek durumu daha da pekiştirmiş. Bu nedenle babana soramadığın o soruları eski erkek arkadaşına sorma isteği içerisindesin. Oldukça anlaşılır bir durum. Çünkü kendi iç dünyandaki çözemediğin duyguların esiri seni etkiliyor.

Eski erkek arkadaşınla yüzleştiğinde geçici olarak bir rahatlık sağlayabilirsin belki. Ancak onun ne cevap vereceğini bilemiyorsun. Vereceği cevap duygusal sürecine katkı sağlayamayabilir. Seni tatmin etmeyecek bir cevapla karşı karşıya kalmak daha çok hayal kırıklığı yaratacaktır. Yaşadığın güven problemini vereceği cevap çözmeyebilir. Senin daha fazla üzülmene neden olabilecek bir adımın iyice tartılması gerekiyor.

Hayatının ilerlemesi gerek ve sen de bunu istiyorsun. seni geride tutan engeli kırmak istemeni anlıyorum. Ancak bu döngüyü kırmak için farklı yollarımızda mümkün. Kabullenme ve barışma sürecine girmek. Bu, yaşadıklarını anlamlandırmak ve bu deneyimlerin senin algılarını nasıl etkilediğini keşfetmektir. Aynı zamanda iyileşme adımı atmaktır.

Kendimize odaklanmakla başlayacağız. Bir uzmanla ya da kendimiz duygularımızı keşfe çıkmalıyız. Sınırlarımızı belirlemeliyiz. Deneyimlerin sonucu gelecek ilişkilerinde bunları aşabilmek için zaman vermelisin.

Hesaplaşmalar, sadece yüzleşme ile olmaz. Kendinle ve durumlarla barışmak güzel bir adımdır. Yaşadıklarını farkındasın, bunların seni nasıl etkilediğini tanımla. Başkalarının sorumluluğu altında olan olayların bizim değerimiz ile ilgisinin olmadığını sıkça hatırla. Bu içsel bir özgürlük alanı oluşturmak.

Özetle, yüzleşme tamamen senin elinde, kendine odaklanman her şeyden kıymetli. Kendi değerini asla unutmamalısın..

Şimdilik hoşça kal, Sevgilerimle Psikolog İrem BOR.

Cevaplanmış benzer sorular

Romantik İlişkiler

Bitirmen gerekirken bitiremediğim bir ilişki için ne yapmalıyım?

1. 5 yıllık bir ilişkim var. Hayatımın en güzel 1. 5 yılıydı. Sohbetimizi, geçirdiğimiz zamanları, yanında olduğum hali ciddi manada çok seviyorum. Üniversiteye onunla başladım, herkes bizi bilir ve sürekli nasıl gittiğini sorarlar. Son birkaç haftadır hiç hoşuma gitmeyen sohbetler yaptık. Birkaçı şöyle; uyumsuz olduğumuzu ve benim çok duygusal olduğumu; bununda onu rahatsız ettiğini söyledi. Çift olmak onun için zormuş ve tek kalmak daha iyi geliyormuş, bunu 1. 5 sene sonra anlamış. Ayrıca gelecekte zaten beraber olmayacakmışız ne çok ciddi ne de öylesine beraber olduğumuz bir ilişki içindeymişiz. Bunlar benim fikirlerime çok ters şeyler. Geleceği elbette bende bilmiyorum ama orda olması için çabalamak isterdim. Son olarak da onu seviyor muyum sevmiyor muyum gerçekten bilmiyorum. Arkadaşlarım bunun sevgi değil bağımlılık olduğunu ve yalnızlıktan korktuğumu söylüyorlar. Doğruluk payı var diye düşünüyorum. O rahatsız olmasın diye sosyalliğimi düşürdüm ve çevremde nerdeyse kimse kalmadı, bundan hiç hoşlanmıyorum. Eklemek istiyorum ki üniversitedeki tüm o insanlara açıklama yapmak zorunda olmadığımı biliyorum ama sormalarını dahi istemiyorum çünkü hatırlamak beni üzüyor. Düşeceğim boşluktan korkuyorum. Çok emek verdim ama hayatın başında olduğumu ve onu bırakmamın bana daha iyi geleceğini biliyorum. Ne kadar emek de versen bazen bırakman gerekir diye düşünüyorum, ama yapamıyorum. Anılarımızı çok seviyorum ama onlar orda kaldılar, bir daha yaşanmayacaklar ve ordaki kişiler şu anki bizden çok farklı bir haldeler. Ben kabullenemiyorum. Üzgünüm ama değilim. Ağlamak istiyorum ama bir yandan içimden gelmiyor. Tam olarak araftayım. Ne yapmam gerekiyor?