Hayatın eşitsizliği konusuna ne düşünmeliyim?
Bildiğimiz üzere hayat herkese aynı şansı sunmuyor. Herkes aynı maddiyata sahip, aynı fırsatlara, aynı imkanlara sahip değil ki öyle olsaydı emeklerimizin sonucunu aldığımızı hiçbir zaman düşünmezdik. Nasıl üzülmeden mutluluğun değerini anlamıyorsak bu da ona benziyor bence.
Özel okula gidiyorum bazı nedenlerden. Memur çocuğuyum. Özel okula başladığım günden beri ailemden para almadım. Üstüne para almamak onları zora sokmamak için didindim durdum. Hala da öyleyim. Herkesin cebinde gezdirdiği paraları görüyorum, bindiği lüks arabaları görüyorum. Görmekle kalmıyor arkadaş grubum ve sevgilimden dolayı da bizzat yaşıyorum. Ama sorunum şu ki bunca farkındalığıma rağmen hayatın bu dengesizliğine cidden üzülüyorum. Ben bu yaşımda didinip elde ettiğim şeyler başkalarına altın tepside sunuluyor. Üstelik hak ettiklerini düşünmüyorum, karakterleri yüzünden. Gözlemlerime göre de değerini bilmiyorlar zaten.
Arkadaşlarım ve özellikle sevgilim için seviniyorum, ne güzel benim yaşadıklarımı yaşamıyorlar diye. Bu konuyu onlarla konuştuğumda bana çok kızıyorlar, her bakımdan eşitiz diye. Ama ben yinede hissettiğim o eksiklik, geri kalmışlık hissini atamıyorum. Ki her gün gördüğüm için beni ekstra yorup strese sokuyor. Buna ek ve son olarak derslerden kalmamak ve para ödememek için de sürekli elimden gelenden kat kat fazlasını yapıyorum ama baktığımda bu onların umrunda bile değil. Ailem hep arkamda durup bana destek olur. Ancak okulda o insanları gördüğümde ailemin bana bir yere kadar destek olabildiğini görüyorum ve onların hayat kalitesinin neden hak ettikleri yerde olmadığını düşünüp ekstra üzülüyorum. Önerebileceğiniz bir şey var mı?
Bu soru 26 Ağustos 2024 20:17 tarihinde Psikolog İrem Bor tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhabalar sevgili danışan, yaşamış olduğun duyguları ve hisleri anlıyorum. Farklı ekonomik statülere sahip olan arkadaşların olabilir. Özel okul hayatında bu durumlar oldukça yaygın. Herkes iyi sosyoekonomik düzeye sahip olmak, güzel arabalara binmek ve iyi yaşamak ister. Ama unutuyor olduğun detaylar var. Ekonomik statüler, bir başarı ve mutluluk ölçütü değildir.
Kendine hatırlatmanı istediğim bazı şeyler var.
-Kendine ve değerlerine odaklanmanı isterim. Kendi sahip olduğun başarılara, varsa farklı yeteneklerine, sahip olduğun güçlü yönlere bakmalısın. Bunlar oldukça kıymetli şeylerdir. Her ekonomik statüsü yüksek kişi sahip olamayabilir.
-Hayatımız boyunca bize farklı fırsatlar sunuluyor. Farklı zorluklarla karşılaşıyoruz ve fırsatlar da yakalıyoruz. Sen yapabildiğin en iyi yolu seçmeyi kendin için önemse.
-Sahip olduğumuz şeyleri bazen görmezden gelebiliyoruz. Şükran duymak sana iyi gelebilir.
-Çevren için sana destek verebilecek kişilerle de zaman geçirebilirsin. Örneğin sana kendini iyi hissettiren aile üyeleri, arkadaşlarınla sevdiğin şeyleri yapabilirsin.
-Kendini geliştirmek sana iyi gelecek kendine odaklanmanı sağlayacaktır. Geleceğe dair ulaşılabilir hedefler belirleyerek işe başlayabilirsin. Sonrasında adım adım gerçekleştirmeye başlayabilirsin.
-Bu durumu yorumlarken kendine karşı nazik olmanı ve şefkatle yaklaşmanı isterim. Eksiklik veya geri kalmışlık hissi yaşamadan bu sürecin normal bir süreç olduğunu kabul etmek ve eğer istersen kişisel gelişim yolları deneyerek kendine iyi gelen şeylere yönelmeyi denemelisin. Sürekli olumsuz düşünceler ile zihni meşgul etmek seni olumsuz etkileyecektir.
-Ailenin sana verdiği değer ve güzel kalbin ile zorlu süreçler aşılabilir. Unutma ki, sahip olduğun güzellikler paha biçilemez olabilir.
Sevgilerle, Psikolog İrem Bor.