Hayatla baş edemiyorum
Bundan tam 2 sene önce Hatay depreminde çok acı bir şekilde annem ve babamı kaybettim. Zor oldu bazen baş edemeyeceğimi düşünsem de bir şekilde hayatıma devam ettim. Şimdi 2 aylık evliyim ama hayat çok daha zor olmaya başladı. Kendimi bu evin girdiğim bu ailenin içinde fazlalık gibi hissediyorum. Ben ben değilim sanki. Eski günlerde ki gibi koşulsuz sevildiğim günleri arıyorum sanki şimdi ki sevgilerin hepsi bir koşula bağlı ben iyi olduğum sürece iyi ama kimse de bana gelip demiyor ki sen ne hissediyorsun? Sen ne yaşayıp, ne hissediyorsun? Çok mu şey bekliyorum insanlardan? Ben artık neye üzülsem neye kırılsam annem ve babamın yokluğuna ağlıyorum çünkü biliyorum onlar hayatta olsalardı gözümden tek bir damla yaş bile akmasına izin vermezlerdi. Ben sadece kendime bir aile kurmak istedim onu da yapamadım.
Hala mutsuz hala hayata karşı öfkeliyim. Küçük bir köpeğim var 2 sene önce o kötü günler yaşanırken tek arkadaşım oldu benim şimdi onunla beraber fazlalıkmışız gibi geliyorum. Gideyim diyorum tamam ya yeter neyle savaştığımı bilmeden savaşmaktan yoruldum diyorum sonra diyorum ki sen çekip gidersen o küçük yavruya kimse sahip çıkmaz. Aslında ne sormak istediğimi de bilmiyorum sadece içimde oluşan bu kocam karmaşadan belki yazarsam kurtulurum diye düşündüm. Yapamıyorum artık pes etmek istiyorum onu da yapamıyorum ablamı arkamda bırakıp gidemiyorum her şey bittiğinde herkes giderken beni o kaldırmışken şimdi nasıl onu bırakacağımı bilmiyorum. Kimse beni anlamıyorken benim herkesi anlamam bekleniyor. Nasıl baş edeceğim bu olanlarla? Tekrar nasıl kendimi bulacağım? Artık çok yoruldum kendimi bir insana anlatmaya dermanım kalmadı. Bu sonu olmayan özlem beni delirtecek. Bir limana sığındım sanarken o limanda kendi çaresizliğimle boğulmak istemiyorum.
Bu soru 20 Mart 2025 20:46 tarihinde Psikolog Gönül Tanır Durmaz tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhabalar,
Öncelikle, yaşadığın kaybın ne kadar büyük ve acı verici olduğunu görmek çok zor. Deprem gibi ani ve travmatik bir olayda anne ve babanı kaybetmek, hayatının temel taşlarının sarsılması gibi hissettirmiş olabilir. Bunun üzerine evlilik gibi büyük bir değişimin getirdiği zorluklarla başa çıkmaya çalışırken kendini fazlalık gibi hissetmen, kimsenin seni anlamadığını düşünmen çok doğal. İnsan bazen güvenli bir liman bulduğunu sanırken, o limanda da yalnızlık ve çaresizlikle karşılaşabilir.
Yas Süreci ve Evreleri
Yas, herkes için farklı ilerleyen bir süreçtir ama genellikle belirli aşamalardan geçer:
1. İnkar: Bu genellikle “Bu bana gerçekten oldu mu?” ya da “Hayır, bu gerçek değil” gibi düşüncelerle kendini gösterir. Beyin, acıyı bir anda kabullenmekte zorlanır.
2. Öfke: Kaybettiklerine, kendine, hayata, başkalarına karşı yoğun bir öfke duyabilirsin. “Neden ben?” diye sormak, diğer insanlara kızmak, adaletsizliğe karşı öfke duymak çok normaldir.
3. Pazarlık: “Keşke böyle olmasaydı, keşke farklı bir şey yapabilseydim” gibi düşünceler bu dönemde sık yaşanır. İnsan geçmişi değiştiremeyeceğini bilse de, kendine alternatif senaryolar kurar.
4. Depresyon: Hayat anlamsız gelmeye başlayabilir, sürekli bir özlem, ağır bir mutsuzluk hissi oluşabilir. “Ne yaparsam yapayım onlar yok” düşüncesi bu dönemde hakim olabilir.
5. Kabullenme: Bu, acının yok olması değil, onunla yaşamayı öğrenme aşamasıdır. Kayıp hâlâ canını yakar ama hayatın içinde ilerlemeye başlarsın.
Senin şu anda özellikle öfke ve depresyon evreleri arasında gidip geldiğin görülüyor. “Nereye gitsem yalnız hissediyorum, kimse beni anlamıyor, ben fazlalık gibiyim” gibi düşünceler, aslında kaybettiğin sevgiyi ve güven duygusunu aramanın bir yansıması. Eskiden, anne ve baban varken seni koşulsuz seven birileri vardı. Şimdi ise etrafındaki sevgilerin hep bir beklentiye bağlı olduğunu hissediyorsun. Bu, yas sürecinin doğal bir parçası.
Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB)
Deprem gibi travmatik olaylardan sonra kişilerde Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) gelişebilir. Bu, özellikle:
• Sürekli o günü hatırlamak, rüyalar görmek
• Geleceğe karşı umutsuzluk hissetmek
• Kendini kopuk, yabancılaşmış hissetmek
• Suçluluk ya da yoğun öfke duymak
• Güvensizlik ve sürekli tetikte olma hâli
gibi belirtilerle kendini gösterir.
Senin yaşadıkların da bu tabloya oldukça uyuyor. Hem büyük bir kayıp yaşadın hem de kendini yalnız ve anlaşılmamış hissediyorsun. Bir liman bulduğunu sanıp tekrar çaresizlikle yüzleşmek, daha da yorgun hissettirmiş olabilir.
EMDR Terapisi ile Destek Alabilirsin
Travmatik kayıplar ve TSSB belirtileri için EMDR (Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme) Terapisi oldukça etkili bir yöntemdir. EMDR, beynin travmatik anıları sağlıklı bir şekilde işlemesine yardımcı olur. Şu an geçmişin yükünü hala bugünde yaşıyorsun ve EMDR bunu hafifletmeye yardımcı olabilir. Bir uzman eşliğinde çalışarak, hem kaybını sağlıklı bir şekilde yasını tutabilir hem de hayata karşı yeniden bir denge kurabilirsin.
Şu An Ne Yapabilirsin?
• Duygularını bastırmamaya çalış. Ağlamak, öfkelenmek, üzülmek tamamen doğal. Ama bu duyguları içinde tutmak yerine onları yazıya dökmek (senin şimdi yaptığın gibi), biriyle paylaşmak çok önemli.
• Kendine izin ver. Yas, zamana yayılan bir süreç. Herkesin başa çıkma şekli farklıdır. Kendini “Neden düzelmiyorum?” diye yargılama.
• Küçük dostunla olan bağını unutma. Onun varlığı, senin bu hayatta bir yere ait olduğunu gösteren değerli bir şey. Onun için burada olman, seni güçlü kılan bir şey.
• Bir uzman desteği düşün. Ücretsiz ya da düşük ücretli psikolojik destek alabileceğin kurumlar olabilir. Bir psikoterapist ya da EMDR uzmanı, süreci daha sağlıklı yönetmene yardımcı olabilir.
Sorunuz sizin için bir cevap olabildiyse, puanlayabilir ve görüşünüzü bizimle paylaşabilirsiniz. Bizlere sorularını yöneltmek isteyen başka arkadaşlarınız varsa onların da yararlanmasını sağlayabilirsiniz.
Sağlıklı günler dilerim.
Sevgiyle kalın.
Psikolog Gönül Tanır Durmaz