Henüz çok tanımadığın birini fazla düşünmek?
12.sınıftayım ( 12.sınıf değilim artık, fakat belçikada meslek liselerinde fazladan bir yıl daha okumak gerekiyor.). Uzaktan tanıdığımı düşündüğüm biri vardı. Henüz hala nereden yüzüne aşina olduğumu bilmiyorum Ama cesaret edipte adını soramadım. Rüyalarıma girdi hatta soramayışım Bi şekilde adını öğrendim ve instagram hesabını buldum. İstanbullu arkadaşım yazalım mı? Diye sordu tanışırım diye (çünkü utanıyorum.) o kendi kimliği ile yazdı. En sonunda anladı ve bana sen bizim okulda mısın diye sordu evet demek zorunda kaldım. Sonra hiç konuşmadık. Hoşlanmadığımı düşünsemde sürekli olayları ve onu düşünmekteyim. Birbirimize tuhaf bir biçimde bakıyoruz okulun koridorunda. Bende bir süredir sosyal anksiyete var. Bu nedenle de insanlarla konuşmak beni çok tedirgin ediyor bu yüzden ona adını soramadım, tanışamadım ( bunu bilmekte ayrıca çok üzücüydü). O gün kendimi çok rezil hissettim benim olduğumu öğrendi ve onun gizli aşığı olduğumu düşünmüş te olabilirdi. O gün bana senle tanışalım o zaman tanıtır mısın kendini diye sordu.
Bende istemiyorum diye cevap verdim. O da peki dedi. Sanırım korktum. Kendini beğenmeyen kendiyle barışık olmayan biriyim. Benle alay eder beni küçümser gibi geldi. Çocukken çok fazla zorbalandım ve aşağılandım. Tipimle olsun, notlarımla, karakterimle olsun her şeyle. Bu nedenle artık insanlarla konuşmak bana çok zor geliyor. Beni yargılayacaklar gibi hissediyorum. Olay 13 ekim 2023te gerçekleşti. O günden bu güne hala bu olayı ve onu düşünmekteyim. Belkide hoşlanmıyorum bile (zaten pek tanımıyorum). Artık canımı sıkmaya başladı. Rüyalarıma giriyor. Okuldayken nerede acaba diye bakım yüzüne bakamıyorum. Bu çok saçma. Ondan hoşlanmadığıma neredeyse eminim. Peki ya neden böyle oldu?
Bu soru 5 Eylül 2024 18:48 tarihinde Psikolog Şevval Aydın tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhabalar, öncelikli olarak kendinizle ilgili olan algılarınızla başlamak istiyorum. Düşük benlik algısına sahip bireyler yaşamda sevilmeyeceğini, güzel bulunmayacağını düşünebilir, bu düşüncelerin kaynağını çocukluktaki yaşantılar oluşturur, paylaşımlarınızdan çocuklukta zorba kişilerle uğraştığınızı anlayabiliyorum. Çocuklukta birçoğumuz zorba çocuklar yüzünden aşağılanmış veya kendini kusurlu olarak görmüştür. Yaşam içerisinde benlik algımızı iyileştirerek ve bu zorlukları yaşadığımız dönemde karşı tarafında bizim gibi “çocuk” olduğunun bilinciyle genellikle bu deneyimlerin üstesinden geliriz ve yaşamımızı etkilemez. Ancak diğer yandan sorunlarla başa çıkma yöntemlerini henüz keşfedememiş olanlar için bu deneyimler yetişkin yaşamına da yansır, öncelikli sorgulamanızı istediğim yer benlik algınızın size neler söylediğidir ? siz kötü biri misiniz ? sevilmeye layık değil misiniz ? çirkin misiniz ? değersiz misiniz ? Bu algılara sahipseniz yaşam içerisinde size ne kadar öyle olmadığınız söylense de tam tersine inanmaya devam edebilirsiniz. Bu karşı taraftaki insanlardan bağımsız sizinle ilgili olan taraftır. İnsanların sizi yargılayacaklarına olan inancınız nereden geliyor ? bu inanca yönelik kanıtlarınız neler / anti kanıtlarınız neler ? bu inancınız dışında başka türlü düşünmek mümkün müdür ? insanlar tıpkı çocukluktaki kadar yargılayıcı mıdır ? çocukken sizi zorbalayan çocukların mükemmel olduğunu mu düşünüyorsunuz? Tabiki de öyle değillerdi, kendi eksiklerini diğeri üzerinden bilinç dışı gidermeye çalışan çocuk bencilliğine sahip bireylerdi. Sosyal kaygıdan ötürü sizinle henüz tam bir iletişime girmemiş olan kişilere ilginiz olması çok normal, bu kişiden hoşlanmadığınızı söylesenizde gerçek sizi tanıdığında ortaya çıkabileceğini düşündüğünüz olumsuz düşüncelere sahip olmaması adına tanışmak istemiyor olabilirsiniz. Bununla birlikte ilginizin orada olması da çok anlaşılır.
Sosyal kaygınızın üzerine gidin, insanların sizin düşündüğünüz kadar sizinle ilgili kötü, olumsuz düşüncelere sahip olmadığını size söyleyebilirim. Kusurlarımızı diğerlerinden daha fazla görmeye meyilliyizdir. Sosyal kaygı uyandıran durumları listeleyin ve zorluk açısından puanlandırın en zor duruma 10 deyin, en az sıkıntı yaratana 1 puan verin ve düşük puanlı davranışların üzerine gitmeyle işe başlayın. Örneğin tanımadığınız biriyle iletişim başlatma 10 puanlık bir durum olsun,
Tanımadığınız insanların içerisinde tanıdığınız biriyle konuşma selamlaşma da 3 olsun
3 puanlık davranışla işe başlayın, kaygının sizi ele geçirmesine izin vermeyin, davranış denemeleriyle üstesinden gelmeye çalışın.
Bu sorun sizin için başa çıkılamaz bir halde her gün katlanarak büyüyor ve günlük yaşamdaki işlevselliğinizi etkiliyorsa mutlaka terapi desteği almanızı öneririm, tek başınıza mücadele etmek zorunda değilsiniz.
sevgiler.