Psikoloji

İleri seviyedeki glossofobimi nasıl yenebiliriz?

Gizli Kullanıcı3 Temmuz 2024 18:06

merhaba, 11 senedir glossofobim var ve çok ileri seviyede (ellerim titriyor, vücudumu kontrol edemiyorum, gözlerim hafifçe kararıyor). Bir uzmandan yardım alamıyorum maalesef. Bu durum akademik yaşantımı çok etkiliyor ve bunu yenmek zorundayım (psikoloji okuyorum). aşamalı maruz kalmayı denemek istiyorum ama nasıl yapacağımı bilmiyorum çünkü yüz yüze sunum/konuşma yapabileceğim küçük bir topluluk da yok. gerçekten işe yarayabilecek önerileri ise bulamadım araştırmalarımda. umutsuz hissetmeye başladım açıkçası. önerilerinizi merakla bekliyorum

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Selam değerli danışan, hazırlandığınız mesleği de göz önünde bulundurursak; bu tür zorlayıcı bir fobiyle baş etmeyi öğrendiğinizde, başka insanlara da yararı olacak bir deneyim ve olgunluğa kavuşacağınızı umuyorum :) Bizim mesleğimiz biraz da böyledir aslında; fobilerimiz, kaygılarımız ve her türden insani problemimiz olabilir. Bunları ilk olarak biz kendimize yakıştıramama halinden vaz geçersek, mükemmeliyetçilik baskısından kurtuluruz. Yalın haliyle, gayet doğal görerek var olan sorunumuzu çözmeye odaklanabiliriz. Bu nedenle, farkında olmadan veya açıktan kendinize bir süredir mesleki kaygı da yüklüyorsanız lütfen ilk bundan özgürleşmeye dikkat edin ve sadece insan olarak bu fobiye sahip olduğunuza odaklanın. Çözüm odaklı yaklaşımda ilk etapta nedenler ve bugünkü yaşam bağlantıları birlikte ele alınırsa daha yararlı olacaktır. Olası sebeplerle güncel hayatınızdaki uzantıları arasında ilişki kurmaya çalışalım mı birlikte?

İleri seviyedeki glossofobi (konuşma kaygısı), kişinin belirli durumlarda kaygı yaşama eğilimine ve genetik faktörlere dayanabilir. Örneğin; Ailede veya yakın akrabalarda benzer kaygı bozuklukları olan bireylerde glossofobi daha sık görülebilir. Ayrıca geçmişte yaşanan olumsuz konuşma deneyimleri (örneğin, utandırıcı bir durum yaşamak veya olumsuz tepkiler almak) glossofobi gelişiminde rol oynayabilir. Bu tür deneyimler sonucunda kişi, gelecekte benzer durumlardan kaçınma eğilimine girebilir. Toplumun veya kültürün belirlediği sosyal beklentiler veya performans standartları, başkaları tarafından nasıl görüldüğü konusundaki endişeleri, yeterliliğini ve öz güvenini sorgulamak gibi faktörler en belirgin alt yapıyı oluşturur. Sonrasında, sizin devamını nasıl ve hangi durumların yoksunluğu nedeniyle getirdiğiniz de bugünün pekiştireç görevini görür. Dolayısıyla, geçmişten gelen kaynak ile birlikte bugün sizi kontrolsüz bırakan duygu ve düşünceleri eş zamanlı yeniden yapılandırmak faydalı olabilir.

Aşamalı maruz kalma yöntemi, kişi doğru ön hazırlığı yaptıktan sonra etki gösterir. Bahsettiğim konularda kendinize örneğin mesleki ya da zaman açısından baskı yaptığınız zaman tam adapte olamazsınız. Zihni bir çocuk gibi düşünün lütfen; "Gözüm üstünde, hadi!" benzeri telaş veya güvensizlikle başında beklediğimiz çocuğun eli ayağına dolanır ya mesela, bilinç de bunu yaşar.

Denemeler yaparken bize somut ve davranışsal denemelerin yanı sıra yarar sağlayacak en büyük destek; bakış açımızda yapılandırma ve olgunluğa gitmek; bir nevi duygusal zekayı eğitmek.

Çünkü yaşadığınız bu fobide sebepler zincirini bir çok etki doldursa da ucu mutlaka şu bakış açısına dayanıyor: Başkaları benim ve konuşmam hakkında ne düşünecek, nasıl bir hale düşeceğim?

Temelde kendimize dair olan her şeyi insani ve şefkat-saygı duyulası görmeyi içselleştirirsek, sadece glossofobi değil olası diğer sosyal kaygı türlerinin de önüne geçmiş oluruz.

Olumsuz düşünce kalıplarını ve öze dayalı eksikleri (öz güven, öz sevgi, öz şefkat, öz saygı) tanıyıp değiştirmenin yanı sıra, bazı tekniklerden de yardım almanızı öneririm. Böylece iç ve dış kaynaklar aynı anda beslenebilir. Konuşma tekniklerini öğrenmek ve pratik yapmak, kendinize olan güveninizi artırabilir. Doğru nefes alma, ses kontrolü ve beden dilini kullanma gibi beceriler, konuşma sırasında daha rahat ve etkili olmanıza yardımcı olabilir. Özellikle kendinize insan olarak neden değer verdiğinizi kendi içinizde sindirebildiğiniz zaman, bu duruşunuza ve beden dilinize yansır. Muhataplarımız, önce bakışlarınızdaki ve duruşunuzdaki emin-öz saygılı halden etkilenir. Sonra konuşmalarınızı kısa ama size göre anlamlı ve değerli olacak şekilde ifade etmeye odaklanın lütfen, çünkü buradaki güven duygusu da karşıya geçer. Sonra bir sirkülasyon başlar; güzel geri bildirimler aldıkça hitabet alanınızı genişletirsiniz; siz daha huzurlu ve keyifli konuştukça başkaları daha çok dinlemek ister, bu böyle devam eder. İstisna iletişim sorunları dışında...

Size umut vermesini umarak paylaşayım; ben liseye kadar çok sessiz ve neredeyse kitaplar dışında hiç kimseyle konuşmayan bir gençtim. Aradaki değişimi görmek için sosyal medya hesaplarıma göz atmak motivasyonunuzu artırır diye umuyorum :)

Mesleki ve özel yaşamınızda, kendinize ve başkalarına huzur, keyif veren konuşmalar diliyorum.

Sağlık dileği ve sevgilerimle...


Cevaplanmış benzer sorular