Psikoloji

Karakter özellikleri kalıcı bir şekilde değişir mi?

Gizli Kullanıcı23 Aralık 2024 14:42

son zamanlarda kendimi çok pasif hissediyorum biri bana beni rahatsız edecek bir şey söylediğinde onu uyaramıyorum ve aklımdan geçen hiçbir cümleyi dile getiremiyorum susuyorum ve kendi içimde kendi kendimi yiyorum ama asıl konu ben 1 sene öncesine kadar hiç böyle biri değildim birinin bana kurduğu yanlış bir cümleden sonra direkt lafı yapıştıracak bir karakterde insandım kimseden ne çekinirdim ne lafımı esirgerdin ama şu an hiç öyle hissetmiyorum, eskiden insanlar ne düşünür ne der asla umrumda olmazdı ama galiba şu anda umursuyorum ve bunu kendime dahi söylemek istemiyorum. Bu değişkenliğe sebep olacak bir olay yaşadım mı diye kendime soruyorum ama cevap alamıyorum, bazen kendime olabilir geçici bir süreçtir diyorum ama canımı çok sıkmaya başladı. Ben daha önce hep oturmuş bir karakterim ve oturmuş özelliklerim var diye düşünüyordum zamanla bu özelliklerim değişince kendimi kötü hissetmeye başladım acaba ben daha önce öyle bir kişi değil miydim kendimi mi kandırıyordum diye düşünüyorum. Bazen bu düşüncelerim bana çok saçma ve anlamsız geliyor kendime kızıyorum ama dönüp dolaşıp yine aynı yere geliyorum.

Bu soru 24 Aralık 2024 15:25 tarihinde Psikolog Betül Canbel tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Merhaba Sevgili Danışan✨


Paylaştıklarınızdan, yaşadığınız değişimin sizi ne kadar düşündürdüğünü ve bunun üzerinizde nasıl bir baskı oluşturduğunu anlıyorum. Kendinizde fark ettiğiniz bu değişiklikler, karakterinizle ilgili algınızı sorgulamanıza ve karmaşık duygular hissetmenize neden olmuş gibi görünüyor. Bu süreçte kendinize yönelttiğiniz sorular, aslında içsel bir keşfin başlangıcıdır. Şimdi, bu durumu birlikte anlamaya çalışalım.


Öncelikle, karakter özelliklerimizin tamamen sabit olmadığı ve zamanla değişebileceği gerçeğini hatırlatmak isterim. Hayatımız boyunca yaşadığımız olaylar, karşılaştığımız insanlar ve çevresel etkiler, düşünce ve davranışlarımızı şekillendirebilir. Bu değişimler, bazen fark edilir düzeyde olurken, bazen de daha derin bir süreçle ortaya çıkar. Dolayısıyla, bir yıl önce farklı bir şekilde davranan birinin bugün daha farklı hissetmesi veya tepki vermesi oldukça normaldir.


Kendinizi daha önce "oturmuş bir karaktere" sahip biri olarak tanımlamış olabilirsiniz. Bu, sizin o dönemde hissettikleriniz ve deneyimlerinizle ilgili bir gözlem olabilir. Ancak insan doğası, değişime açıktır. Bu değişimler, sizi daha olgunlaştıran veya düşüncelerinizde yeni bir bakış açısı geliştiren deneyimlerin bir sonucu olabilir. Örneğin, başkalarının düşüncelerini daha fazla önemsemeye başlamanız, belki de yeni bir empati duygusunun ya da sosyal bağlarınızı koruma isteğinizin bir göstergesi olabilir.


Bir yıl içinde sizin fark etmediğiniz küçük ama etkili bir olay ya da süreç, bu değişiklikleri tetiklemiş olabilir. Örneğin, yaşadığınız bir kırgınlık, sizi ifade etmekten alıkoymuş olabilir. Bunun yanı sıra, dış çevrede yaşanan stres faktörleri ya da içsel bir değişim süreci de bu durumu etkilemiş olabilir. Kendinize “Bu değişime sebep olacak bir şey yaşadım mı?” diye sormuş olmanız, aslında süreci anlamlandırmaya yönelik güzel bir çaba. Ancak, bazen bu değişimler bir olaydan ziyade bir dizi küçük etkiden kaynaklanır.


Bu durumu geçici bir süreç olarak değerlendirmeniz, kendinize karşı anlayışlı bir yaklaşımı yansıtıyor. İnsanlar, farklı dönemlerde farklı şekillerde hissedebilir ve bu durum genellikle zamanla dengelenir. Kendinize şunu hatırlatabilirsiniz: "Değişmek, kim olduğumu kaybetmek anlamına gelmez, aksine daha fazlasını keşfetme fırsatıdır."


Duygusal olarak sizi rahatsız eden bu durumla başa çıkmak için, kendinizi ifade etme yolları üzerinde çalışabilirsiniz. Örneğin, rahatsız olduğunuz bir durumda, hemen tepki vermek yerine, önceden düşündüğünüz cümleleri bir günlüğe yazabilir ya da güvendiğiniz biriyle paylaşabilirsiniz. Zamanla, bu düşüncelerinizi dile getirme konusunda kendinize güven duymaya başlayabilirsiniz. Ayrıca, geçmişteki tutumlarınızı hatırlamak yerine, şu anda sizi en iyi hissettirecek davranışların neler olduğunu keşfetmeye odaklanabilirsiniz.


Kendinizi “eskisi gibi olmadığınız” için eleştirmek yerine, bu yeni halinizin size ne ifade ettiğini anlamaya çalışabilirsiniz. Örneğin, daha önce sert bir şekilde tepki verdiğiniz durumlarda şu an daha sakin kalmanız, sosyal ilişkilerinizde yeni bir denge oluşturabilir. Bu değişimi bir kayıp olarak değil, büyümenin ve dönüşümün bir parçası olarak görebilirsiniz.


Değişimin sizi rahatsız ettiği anlarda kendinize şu soruyu sormayı deneyebilirsiniz: “Bu değişiklikler benim değerlerimle uyumlu mu, yoksa gerçekten beni zorlayan bir durum mu?” Eğer bu süreç sizi daha fazla rahatsız ediyorsa, kendi ihtiyaçlarınızı ve değerlerinizi gözden geçirerek yeniden bir denge bulmaya çalışabilirsiniz. Örneğin, başkalarının düşüncelerini önemsemeye başlamış olsanız bile, bunun sizin hayatınıza katkısını ya da sizi nasıl etkilediğini değerlendirebilirsiniz.


Ayrıca, bu değişimin sizi daha olumlu bir yöne götürüp götürmediğini anlamak için kendinize zaman tanıyabilirsiniz. Her yeni davranış veya düşünce, ilk başta farklı hissettirse de, zamanla sizi güçlendiren bir özellik haline gelebilir. Eğer bu değişimlerin sizi olumsuz etkilediğini hissediyorsanız, bu konuda bir uzmandan destek almak, süreci daha sağlıklı bir şekilde anlamlandırmanıza yardımcı olabilir.


Unutmayın, insan her an değişir ve bu değişimler, kim olduğumuzu daha iyi anlamamıza yardımcı olur. Kendinize zaman tanıyın ve bu süreçte hissettiklerinizi anlamaya çalışın.


Umarım cevabım faydalı olmuştur. Değerlendirilmesini istediğiniz farklı bir soru veya aklınıza takılanları sorabilirsiniz. ✨


Sevgilerimle,

Psikolog Betül Canbel

Yorumlar

Gizli Kullanıcı

Çokk teşşekkür ederimm kendimi gercekten daha iyi ve daha rahatlamış hissediyorum

24 Aralık 2024 15:37
Psk. Betül Canbel

Selamlar Sevgili Danışan🌻 Rica ederim. Kendinizi daha iyi hissetmenize sevindim. Tekrar aklınıza takılanlar olursa her zaman buradayız. Mutlu günler diliyorum.🌱 Sevgiler, Psikolog Betül Canbel

25 Aralık 2024 08:54

Cevaplanmış benzer sorular

Psikoloji

Nasıl daha iyi olurum?

Ben bebekliğimde çok fazla ağlıyormuşum hatta geceli gündüzlü . Annem doktora götürüyormuş bir şeyi yok demişler yani uğraşmış bir şeyi yok demişler. Hatta 6 ay boyunca geceli gündüzlü ağlıyor muşum. Sonra işte eskiden tedavi eden yaşlı kadınlar varmış. Ona götürmüş karnında embelek var demiş. Ve çam sakızını sobada erit beze sar karnına koy demiş annemde yapmış o günden sonra eskisi kadar çok ağlamamışım. ve ben 4 buçuk yaşıma kadar emzik kullanmışım ve bana zor terk ettirmişler doktora götürmüşler doktor sobada emziği yakın yok edin demiş alışsın demiş. yapmışlar ama ben ağlamışım sonra alışmışım . Sonra işte 4 yaşında tırnak yemeye başlamışım . Ve annem bunun içinde doktora götürmüş ve acı oje sürün demiş ve annem denemiş ve ben buna rağmen tırnaklarımı yemişim. sonra işte anaokuluna gitmişim ve orada Sudenaz diye bir kız vardı o bana kötü kötü bakardı ne zaman öyle bakan görsem korkardım. Ve bende o kız öyle baktığında bir kenara çekilip onun yanından başka yere geçerdim. Şimdi mesela 17 yaşındayım ve bana böyle ters ters kötü bakan olsa korkarım o bakışlardan çekinirim. bir de benim babaannem vardı ve sürekli annemle kendisini kıyaslardı . Mesela ben 8 yaşındayken yaylaya gitmiştim . Benim yanımda kilo aldı. Annesi bakmamış diyip kolumu açıp gösterirdi. yani sürekli annemi millete hep kötülerdi bana da kotulerdi. ve annem çok stresliydi çünkü babamı ben 6 yaşındayken kaybedecektik. Kalp krizi geçirmiş kalbine pil takılmış. Ve doktor hatta rapor vermiş çalışamaz durumda diye . Yoksa hasta olmadan önce bakkal dükkanımız vardı onunla geçiniyorduk şimdi ise herhangi bir gelirimiz yok . Hatta annemgil bunun için İstanbul'a kadar bile gitti. ve bir sürü düğününden kalma altınını bozmak zorunda kaldı. bakmışlar buna rağmen babamın hak ettiği geliri vermemişler. Yani biz ekonomik sıkıntı çekiyoruz hatta annem işkura gitmiş başvurmuş ilkokul mezunu olduğu için ve birde torpili olmadığı için iş vermemişler . yani annem çok çaresiz durumdaydı ve stresli o yüzden beni döverdi ve üvey babaannem öz değil annemin beni dovmesine izin vermezdi ama bana psikolojik baskı uygulardı mesela ben onun yanında sanki bir kafeste kuş olur ya işte onun gibi bastırılmış hissederdim . ilkokula geçtim ilkokul hocam anneme engelliliği olabilir demiş annemde beni adana ya götürmüş bir şeyi yok gayet normal demişler . Ama ben ilkokulda hiç arkadaşlık kuramazdım ve kendimi hep yalnız hissederdim. Ya mesela herkes annesine babasına düşkün olur bense dedeme daha çok düşkündüm . çünkü dedem bana hiç kizmadı beni hiç dövmedi o yüzden dedeme daha düşkündüm. Bir de ben annemi de babamı da yani bir türlü benimseyemedim yani mesela hasta olurdum annem yanımda olurdu yemek niye olunca yedirirdi çünkü bizim ekonomik durumumuz iyi değildi. ben hatta hep düşünürdüm madem beni sevmiyorsa bana niye baksın eğer sevmeseydi evinden atardı diye düşünmüştüm ama sevse de mesela sinirlenince öfke kontrolü yoktu . döverdi. o yüzden ben annemden korktuğumu bilirdim . ve annem beni dovuncede dedeme giderdim . Dedemi bir sığınağım olarak görürdüm. Yani benim annemle yada babamla hiç anne baba kız ilişkisi olmadı. yani onlara kalpten sevemedim. annemgil elinden gelen her şeyi yaptı . hatta ben şimdi gidiyorum ve ben biliyorum bende bir tuhaflık var ama o kadar rehber hocama psikoloğa kadar gitmeme rağmen bir cozumu yok bir şeyin yok diyip gönderiyorlar. kendimi çok çaresiz hissediyorum 😞 ne yapmalıyım. sadece düşünce gücüyle tedavi değildi farklı yani uygulamalı tedavi olsa daha iyi olabilir çünkü ben kendime yöneldim ve sevdiğim işleri de yaptım buna rağmen istediğim gibi güclü değilim bana gore güçlü olmak kimsenin sevgisien ilgisine ihtiyacı olmamak ve duygusal açıdan güçlü olup hakkımı savunabilmek ve ben mesela hiç hakkımı savunamam yani sınır kıyamam hiç mesela biri benden bir şey istediğinde vermek zorundaymışım gibi hissediyorum. Çünkü o üvey babaannem bana ver diye baskı kurardı ben vermek istemezdim ahlaksızsın diyip yani beni millete kötüleyip dururdu ve ben vermek zorunda kalırdım ve şuan şu yaşımda bile benim bir şeye ihtiyacım olsun ben istediğimde vermek zorunda değilim diyenler oluyor . öylede olunca bende bu durumu kabullenmek zorunda kalıyorum. ve onlar isteyince de vermek zorunda kalıyorum mesela hayır deyip vermeyi denedim sonra bana aman Havva yemedik yemedik deyip tersliyorlar yani ben onlara vermek zorundaymışım gibi hissediyorum. hatta kendilerine de dedim bir şeyleri. değistirip dolaştırıp yine beni suçlu ediyorlar . Sınıftaki diğerleri de aman ver ne olacak sanki diyip vermemi istiyorlar hatta ben hocama dedim ben bir şey istediğimde vermiyorlar vermek zorunda değilim diyorlar dedim hoca da zorunda değiller dedi yani kimse desteklemediği için bu haldeyim. Bir şey dediğimde hadi ben böyleyim tüm sınıftami böyle diyip yine beni haksız çıkarıyorlar. Yani hiç hakkımı savunamiyorum ve kendimi çok yalnız hissediyorum ve ben ilkokulda da kendimi böyle hissediyordum . ve asla ve asla hakkımı savunamıyordum. ve hâla da savunamam hatta mesela okulda sabahleyin çantama börek katarim ondan sonra börekten sınıftakiler ister ama ben açım ve zaten kahvaltı yapmamışım ve buna rağmen vermek zorunda kaldım ve vermeyince de zaten az bir şey istemiştim olmezdim Havva diyip vermek zorunda bırakıyorlar ve vermeyince de suçlu ben oluyorum ama ben bir şey istediğimde vermek istemiyorlar bir şeyleri bahane edip ya da direkt hayır diyorlar . yani ben kendimi çok ezilmiş hissediyorum. peki bunun için ne yapmalıyım? Yani nasıl psikolojik açıdan güçlü olurum ? Bir de sevdiğim insanlara çok bağlanıyorum ve genelde seven taraf ben oluyorum . ve üzülen yarı yolda bırakılan haksızlık edilen de ben oluyorum. Ama bana en ufak bir ilgi gösteren olsun hemen ona gidiyorum ve sanki tüm hayatımı verecek mişim gibi oluyor . Yani fazla sevgi fazla değer veriyorum ve elimden gelen her şeyi yapmaya çalışıyorum. tek istediğim şey insanların sevgisine ilgisine muhtaç olmamak yani güçlü bir insan olmak yani içimdeki bu sevgi ihtiyacımı asla ve asla ne yapsamhatta kendime bile yönelsem hani bir insanı avutursun ya ben de işte öyle oluyorum. yani sadece kendimi avutuyorum çünkü hep içimde sürekli ilgi ve sevgi ihtiyacı var ve bunu nasıl aşarım ya da nasıl en aza indirebilirim lütfen bana yardımcı olun ben üç ay sonra 18 ime girecegim yani Psikiyatriye gitmek istiyorum ilaç verseler iyi olabilir çünkü bunu sözel olarak denedim hatta psikoloğa kadar bile gittim buna rağmen çözüm yolu yok kendine yönel dediler yöneldim hatta en sevdiğim şeyleri de yaptım hatta kendime bile yöneldim ama içimdeki o sevgi ihtiyacını gideremedim hatta ben bunu annemede söyledim . Annemde bana sarıldı ilgi gösterdi ama bu sevgiyi annede görmek benim ihtiyacımı gidermiyor ama anne babam hariç başka bir insan bana Güler yüz gösterse çok mutlu oluyorum ama böyle olması beni çok yıpratıyor lütfen bana yardımcı olun . Ben bu yazıyı saatlerce yazıyorum lütfen dediklerimi ciddiye alın çünkü bunlar yalan yanlış ya da abartı değil ben gerçekten bu yazıyı tüm samimiyetimle yazdım lütfen sizde ne yapmam gerekiyorsa yardımcı olun. Kendimi o kadar yalnız o kadar çaresiz hissediyorum ki ne yapamam lazım