Kaybettiğim her şeye neden üzülüyorum?
kaybettiğim, benden giden en ufak şey için bile aşırı üzülüyorum, o seyi veya onu bırakamıyorum. kaybettiğim şey bir insansa sanki özellikle bırakmak istemiyorum bırakamıyorum. ben vazgeçmeyi bilmiyorum. hep daha cok cabalarsam olur sanıyorum. ayrica artik bu kaybetmeyi kabullenememe, birakamama durumu yalnizca insanlarda olmuyor. mesela bir kalemimi kaybetsem bile onun arkasindan üzülüyorum onu kafaya takıyorum. işte diyorum ki ben onu cok seviyodum o kalemin rengi cok guzeldi vs. insanlarda yenisi alınır, ayni renkte daha iyi alınır diyor, hiç kafaya takmadan ya da sadece birkac kez düşünerek atlayor... Ben neden benden giden herhangi bir şey için bu kadar cok üzülüyorum , neden bırakmayı ve vazgecmeyi bilmiyorum?
Bu soru 3 Ekim 2024 20:00 tarihinde Psikolog Nuray Halaç tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhaba sevgili danışan,
Öncelikle sorunlarını tanımlayıp,anlamlandırıp soru sorma cesaretinde bulunduğu için kendinle gurur duymalısın,soru sorduğun için teşekkür ederim.
Geçmişte yaşadığınız zorlu anılar ya da duygusal olaylar bugün ki yaşamınızı olumsuz etkileyebilir,gölge düşürebilir ve endişe yaratabilir.Bu endişeleriniz ise şu an ki yaşadığınız problemlere sebebiyet olabilir,sizi adım atmadan geri çekebilir ve kişiliğinizi değiştirebilir.Sizin de söylediğiniz gibi olaylara karşı davranışlarınızda ve bakış açınız da değişiklik yaratabilir.Bu noktada mesajınızda göremesek de sorgulamanız gereken alanı size sunuyorum,buraya bir düşünün ve bir şeyler olup olmadığını gözlemleyin isterim.Bir başka olasılığı da konuşalım şsterim o da şudur ki ;
Bağlanma stilleri erklen çocukluk döneminde bakım veren kişi ve çocuk arasında başlayıp kişinin hayatı boyunca etkilerini göstermeye devam etmektedir.İstenilen beklenen her zaman güvenli bağlanma stili iken bunun olmadığı durumlarda farklı bağlanma stilleri oluşmaktadır.Sizin deneyimlediğinizi düşündüğümüz durum ise Kaygılı Bağlanma Stili olarak adlandırılmaktadır.Bu stilde ebeveyn genellikle tepkilerde tutarsız,ya da yardım vereceğinden emin olunmayan taraftadır.Çocuk ayrılığa direnir,kaybetmeye,ayrılmaya ya da keşfetmeye karşı yoğun endişe ve kaygı duyar,anne ortama dönse bile kolayca sakinleşemez,Bu kurulan ilişki sonucu büyüyen çocuk yetişkinlik haytında genel olarak kaygılı gözükür,bir şeyden ya da bir kişiden ayrıldığında yoğun üzüntü sergiler ve bunları oldukça yoğun yaşar,olumsuz duyguları kontrol etmede ve yönetmede fazlaca sorun yaşar,yalnız kalmaktan korkar,başka insanlara oldukça normal gözükebilecek durumlara ya da olaylara karşı tehdit gözüyle bakabilir ve rahatsızlık duyabilir.Bunların çoğundan anlaşılacağı gibi kaygılı bağlanma stili sonucu kişinin hayatında ortaya çıkan sorunların büyük kısmı güvensizlik sonucu oluşur.Bu yüzden sadece kendini suçlamayı bırakmalı bu durumun karşılıklı ilişki sonucu oluştuğunu anlamalı ve kendine yüklenmemelisin aksi halde buna devam ediyor olursan bu durumu beslemiş ve oluşabilecek tüm ilişkilerine yansıtmış olursun.Burada en önemli unsur ve mücadele yolu kendi duygusal yönlerini keşfedip,duygularını tanıman ve anlaman,sahip olduğun davranış kalıplarını görmen,ilişkine yansımasını incelemen etkilerini gözlemlemen olacaktır.Değiştirelemeyecek bir şey yoktur,inancını yüksek tutmalısın. Bu konu ile ilgili bilgi edinmek,terapi desteği almak başa çıkmak için etkili bir yol olabilir.Güvendiğiniz ve size destek vereceğini düşündüğünüz insanlarla ilişkiler kurmaya çalşın,bu sayede sağlıklı bağlanma becerileri geliştirebilirsin..Endişeni kontrol etmek için farkındalık çalışmaları,nefes egzersizleri,meditasyon yapabilirsin.Umarım cevabım yardımcı olmuştur.
Sevgilerle ve Musmutlu kalman dileğiyle,
Psikolog Nuray Halaç