Kaygı bozukluğumu yenmek istiyorum
Ben lisede sınıfta kalmıştım ve okulda arkadaşım kalmamıştı. Çok üzülüyordum. Okula giderken her sabah öğürerek başlıyordum güne, üniversiteye geçtim ilk gün hayatımda ilk kez serum aldım o gün ailem beni bıraktı eve döndü yurtta ilk günümdü midem yandı. Öğürmeye kusmaya başladım.
Ve bir gün yine stresten olduğunu düşündüğüm bir olay yaşadım kendimi kasıyordum titrer gibiydim durduramıyordum kendimi. Resmen titriyordu vücudumun her yeri. Acile gittim sakinleştirici yaptılar yine geçmedi yurda geldim sabaha kadar devam etti. Kendimi kasarak titriyordum ve bu sürede midem yanıyordu. Daha sonra mezun oldum 10 yıllık ilişkim bitti aldatılmıştım. Ama aradan 3 sene geçti ve işe başladım. Konuşarak yaptığım bir işti bir gün midem bulandı konuştukça kusacak gibiydim midem yandı. İşe ertesi gün tekrar gittim yine aynı şey oldu. Ve ben o günden sonra işi bıraktım.
Ne zaman strese girsem kaygılı bir olay yaşasam sürekli öğürüyorum bazen direkt kusuyorum sonra midem yanıyor O an sürekli hızla yürüyorum. Oturamıyorum. Kaygılanıyorum ağlarken öğürme geliyor. Neyi atmaya çalışıyor vücudum bilmiyorum. Şu an evdeyim yeni bir şeye başlarken yine aynı şeyleri yaşıyorum. Ya şöyle olursa ya böyle olursa düşüncelerim susmuyor. Nefes egzersizi yapıyorum geçmiyor.
Bu soru 13 Kasım 2024 22:50 tarihinde Psikolog Melisa Genç tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhaba sevgili danışan, öncelikle söz konusu probleminize yardım almak istemenizi takdir ediyorum. Yaşamış olduğunuz bu durum sizi sosyal yaşantınızdan izole ediyor ve ruhsal olarak tüketiyor gibi görünüyor. İnsanız ve bazı olaylar hayatımızda derin yaralar açabilir. Biz ne kadar fark etmesek de zihin ve beden o yaraların etkisinden kurtulmakta zorlanabilir. Sizin yaşamış olduğunuz olaylar üst üste gelerek bir anda sizi boğmuş gibi görünüyor.
Söz konusu yaşamış olduğunuz durumlarla bedeniniz ve zihniniz kendi yöntemleriyle başa çıkmaya çalışıyor fakat bu ağırlık hep sizde kalıyor gibi görünüyor. Fiziksel olarak yaşamış olduğunuz öğürmeler, titremeler bedeninizin size bir uyarısı, size bu kadarı çok fazla demeye çalışıyor. Bedenin senin söyleyemediğin içine attığın duyguları, düşünceleri bu şekilde dışarıya ifade etmeye çalışıyor. Yeni bir durumdan kaçınmanın nedeni ise zihninin seni korumaya çalışmasından kaynaklanıyor olabilir fakat bu koruma çabası seni bir döngüye hapsetmiş. Sen geleceğe yürümek isterken ayaklarına takılan geçmişin iplerini göremiyorsun. Bu durumda sana önerebileceğim en önemli şey kendine şefkatle yaklaşman, kendine karşı dürüst olmandır. İçindeki o yalnız lise öğrencisini kabullen ve ona sarıl çünkü acıları kabul etmek ve iyileştirmeye çalışmak bastırmaktan daha yararlıdır. Tüm bu duygularla başa çıkmakta zorlanırsan yolculuğuna eşlik etmesi, yolunu aydınlatması için psikolojik destek almayı düşünebilirsin. Unutma ki bu dünyada sen de derin bir huzuru ve mutluluğu hak ediyorsun umarım tüm bunları kendi içinde keşfedersin…