Kendimde Hastalık Arıyorum
Sürekli kendimde psikolojik ya da fiziksel hastalık arıyorum. Bunu dışa yansıttığım zamanlar da oluyor elbette ama genelde kendi içimde bu durumu yaşayıp olumsuz düşüncelere kapılıyorum. Dışa yansıttığımda insanların bana hastalık hastası gözüyle bakmasını istemiyorum (çünkü öyleyim).
Ama aynı zamanda gerçek sağlık problemlerimi (mesela midem rahatsızlandığında, başım ağrıdığında ya da salgın hastalık geçirirken) "ilgi çekmeye çalışıyor" diye düşünmemeleri için hiçkimseye söylememeyi tercih ediyorum. Hastaneye gitmeyi sevmiyorum ama sürekli hastaneye gidiyorum. Büyük bir ikilemin içindeyim. Hem hasta değilmiş gibi davranıp hem hasta olduğumu düşünmek rahatsız ediyor.
Buna benzer olarak ailevi problemlerim hemen hemen herkeste olabilecek bir düzeyde (çok şükür büyük bir şey yaşamadım) ama sanki büyük problemim varmış gibi yansıtıyorum insanlara. Bunu tamamen farkında olmadan yapıyorum. Bana ailem hakkında soru sorulduğunda konuşmak istemiyorum. Biriyle flörtleşirken aile mevzusu açıldığında derinlere dalıyorum. O da zannediyor ki büyük bir sorunum var??
Ama yok işte. Ailemi seviyorum onlarla mutlu olduğum anlar da oluyor. Böyle davrandığımda onlara nankörlük yapıyormuş gibi hissediyorum.
Ya da hiçbir derdim yokken bir anda modum düşüyor ve insanlar bana ne olduğunu sorduğunda cevap veremiyorum çünkü cidden yok sadece varmış gibi yapıyorum. Tamamen ilgi açlığı olduğunu düşünüyorum çünkü başka bir sebep gelmiyor aklıma. İlgiyi herkes sever ama bu biraz "bana acısınlar ve acıdıkları için bana ilgi versinler" gibi oluyor. Bu durumdan aşırı rahatsızım. Düzeltemiyorum çünkü dediğim gibi farkında olmadan yapıyorum ve aşırı (fazla aşırı) düşünen bir insanım bu davranışlarımı gün değerlendirmesi yaparken fark ediyorum. Her kelimemi, her harketimi hatta mimiğime kadar tekrar edip bunun üzerinde saatlerce düşünüyorum. Uyku ilacı kullanıyorum (Desyrel) ama onun bile fayda etmediği günler oluyor. Ne yapacağımı bilmiyorum.
Konu konuyu açtı bambaşka yerlere geldim ama içimi dökesim varmışşş.
Bu soru 23 Temmuz 2024 08:35 tarihinde Uzman Klinik Psikolog Melis Şeker tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhaba sevgili danışan,
Kaygı hepimizin hayatında olması gereken bir faktördür. Bizi sorumluluklarımızı gerçekleştirmemiz gibi unsurlarda destekler. Bazen kaygının şiddeti artabilir bu gibi durumlarda kaygının temeli incelenmelidir.
Sizin yaşadığınız durumda sağlığınızla ilgili yaşadığınız kaygıyı görüyoruz. Kaygı belirsizliği sevmediği için hastaneye gitmeyi sevmediğiniz halde kendinizi hastaneye giderken bulmanızın sebebi kaygının belirsizliği sevmeyip kanıta ihtiyac duyduğunda dengeli hissedebileceğimizi düşündüğümüzden kaynaklanıyor olabilir.
Kaygının temelini bulamadığımızda, duygularımızı da bastırdığımızda kendimizi kısır bir döngünün içerisinde buluruz ve duygularımızı bastırdıkça olumsuz düşüncelerimizin şiddetinde artışlar meydana gelir. Öncelikle kaygınızın temelinde ne yatıyor olabili? Kaygı genetik faktörlü de olabilir, kişisel deneyimlerle de olabilir. Bu nedenle kaygının temel nedeninin net koyulması bu süreçte önem taşır.
Yaşadığınız sağlık problemlerini çevrenizden saklama gereğinde olmanızın bir çok nedeni olabilir. Eleştirilme korkusu, dışlanma ya da olumsuz değerlendirme gibi birçok durumdan çekiniyor olabilirsiniz. Öncelikle bunu tespit etmeniz sürecinizde çok büyük bir önem taşır. ‘’ insanlardan gizleme sebebim ne olabilir?, bu durumun kendimle ilgili olumsuz inançları nedir?, insanların benimle ilgili olumsuz düşünceleri benim kendimle ilgili nasıl düşünmeme neden oluyor ? ‘’ gibi belirli soruları cevaplandırmanız önemlidir.
Ailevi problemlerinizi değerlendirirken de herkese göre şöyle ya da böyle gibi analiz yapmaktansa size nasıl hissettirdiği ile ilgili bireysel değerlendirme yapıp ilerlemek daha doğru bir yaklaşım olabilir. Ailenizle ilgili düşünmek ya da konuşmak size nasıl hissettiriyor? Ailenize kızdığınız ya da kırgın olduğunuz konular var mı ? Gibi soruları cevaplandırmak önem taşır. Ailenizi sevdiğinizi dile getirmişsiniz bazen sevdiğimiz insanların bizi anlamadığını düşünebililir üzülüp, kırılabiliriz. Ailenizle ilgili küçük bir analizle farkındalık sağlamanız size yaşadığınız bu kaygıda tetikleyici faktörlerin azalmasında da destekçi olacaktır. Gerekirse bunları yazıya dökerek yapabilirsiniz, yazıya dökerek analiz yapmak farkındalık seviyemizin artışında daha önemli bir yön gösterir.
Kaygıya iyi gelen belirli faktörler vardır:
-Fiziksel aktif olmak, hareketsiz kalmak kaygı düzeyinin şiddetini arttırabilir.
-Alkol ve tütün kullanımından kaçınmak
-Kafein tüketimini sınırlandırmak
-İyi bir gece uykusuna öncelik vermek
-Yoga ve meditasyon gibi stres kontrolüne yardımcı olan aktivitelere yönelmek
-Dengeli ve sağlıklı beslenmek
-Nefes egzersizleri ve gevşeme egzersizleri yapmak
Eğer kaygınız ve yaşadığınız sorunlar işlevselliğinizi etkilemeye devam ediyorsa lütfen profesyonel destek almayı ihmal etmeyiniz.
Sağlıklı günler dilerim…
teşekkürler
Yorumlar
Gizli Kullanıcı
genelde derdimi çok içimde tutamam zaten ama en daraldığım, kendime sakladığım konuları yazarak rahatlıyorum. hatta bazen gün bitse yalnız kalsam da yazsam diye düşünüyorum. ailevi problem olarak da her türk ailesinde olduğu gibi sevgisini gösteremeyen fedakar baba, kendini çocuklarına adamış hayatsız bir anneye sahibim. çatışmalı bir ilişkimin olduğu 1. ablam, aşırı alıngan ama en yakınım olan bir diğer ablam ve ben 12 yaşındayken doğan bir erkek kardeşim var. hepsini seviyorum tabi ama yalnız bir hayata atıldığımdan beri onlara karşı eski samimiyetimi koruyamadığımı fark ettim. üzülüyorum maalesef ama aksi için de çabalamıyorum. cevabınız için teşekkür ederim. iyi günler
25 Temmuz 2024 06:50