• Anasayfa
  • Sorular
  • Kendimi gerçek değilmiş gibi hissediyorum, bir şey beni kontrol ediyor gibiyim
Psikoloji

Kendimi gerçek değilmiş gibi hissediyorum, bir şey beni kontrol ediyor gibiyim

Gizli Kullanıcı17 Nisan 2025 22:41

Yakın bir zamanda uzun süreli ciddi ilişkim bitti ondan mı oluyor bilmiyorum ama tahminim o yönde. Kendimi gerçek değilmiş gibi hissediyorum. Örneğin sınıfta oturuyorum etrafıma bakıyorum ama sanki görmüyorum her şey bulanıkmış gibi, bir şeyleri fark edemiyorum ve sürekli dalıyorum. Ya da mesela sıraya dokunuyorum ama dokunduğumu hissedemiyorum, nefes aldığımı hissedemiyorum. Birileri benimle konuşuyor cevap veriyorum ama cevap verdiğimin farkında olmuyorum. Yürüyorum ama sırf yürümüş olmak için yürüyorum hiçbir şey yapamıyorum ve yaptığım eylemleri fiilleri hissedemiyorum. Mesela uykum geliyor ama uyumuyorum uyuya kalana kadar direniyorum neden uyumuyorum bende bilmiyorum. Uykum varken uyumaya çalıştığımda uyuyamıyorum sadece uyuya kaldığımda uyuyabiliyorum. Sanki her şey sahte her şeye yapay ben gerçek değilim ve bir şey beni kontrol ediyormuş gibiyim.

Bu soru 29 Nisan 2025 13:35 tarihinde Psikolog Betül Canbel tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Merhaba Sevgili Danışan,


Yaşadığınız bu hisler oldukça yorucu, kafa karıştırıcı ve tek başına taşınması zor olabilir. Özellikle uzun süreli ve ciddi bir ilişkinin bitişi, kişinin hem duygusal hem de bedensel düzeyde sarsılmasına neden olabilir. Bahsettiğiniz durumlar; yani kendinizi gerçek değilmiş gibi hissetmeniz, çevrenizi bulanık algılamanız, dokunduğunuzu ya da nefes aldığınızı fark etmemeniz, otomatik davranma hissi gibi deneyimler, zaman zaman yoğun stres, yas, travma ya da anksiyete dönemlerinde görülebilir.


Bu tür durumlara psikolojide “derealizasyon” ve “depersonalizasyon” gibi adlar verilir. Derealizasyon; dış dünyanın yabancılaşmış, gerçek dışı ya da puslu hissedilmesidir. Depersonalizasyon ise kişinin kendi bedenine, düşüncelerine veya duygularına yabancılaşması, sanki kendi hayatına dışarıdan bakıyormuş gibi hissetmesidir. Bu hisler bazen anlık olur, bazen daha uzun sürebilir. En önemlisi, bu tür deneyimlerin sizin “delirmenize” ya da kalıcı bir bozulmaya işaret ettiğini göstermez. Ancak bu durum sıklaşıyor, günlük yaşamınızı etkiliyor ve sizde yoğun kaygı yaratıyorsa, bu hisleri dikkate alıp bir uzmandan destek almak önemlidir.


İlişki bitişi gibi yaşam olayları, kişinin anlam dünyasını sarsar. Sizin de “kontrol kaybı” hissiniz, büyük ihtimalle yaşadığınız kaybın yarattığı duygusal yoğunlukla bağlantılı olabilir. Sevdiğiniz, alıştığınız, hayatınızın bir parçası olan biriyle ilişkinin bitmesi, sanki bir parçanız eksilmiş gibi hissettirebilir. Bu da hem zihinsel hem de bedensel bir “kopukluk” duygusuna neden olabilir.


Şimdi gelin, yaşadığınız bu süreci daha iyi yönetebilmeniz için bazı küçük ama etkili önerilerle ilerleyelim:


Bu yaşadığınız yabancılaşma halinin ardında çoğunlukla bastırılmış üzüntü, öfke, şaşkınlık, hayal kırıklığı ya da korku gibi duygular yatar. Kendinize “neden böyle hissediyorum” demek yerine, “bu duygularımın bir sebebi var” demeyi deneyin. Ayrılıklar, insanın varoluşsal temelini bile sarsabilir. Hissettikleriniz olağan dışı değil; sadece biraz fazla yüklü olabilir.


Fark ettiniz mi; dokunduğunuzu, nefes aldığınızı bile hissedemediğinizi söylüyorsunuz. Bu, beden-zihin kopukluğunun bir işareti olabilir. Gün içinde 5 dakikanızı ayırıp şu egzersizi deneyin:


Yere çıplak ayakla basın.


Gözlerinizi kapatın.


Nefesinizi burnunuzdan alıp ağzınızdan verin.


Her nefeste bedeninizde ne hissettiğinize odaklanın.


Ellerinizi ovuşturun, bir nesneye (örneğin bir kaleme) dokunun ve onun şeklini, sıcaklığını tanımlamaya çalışın.


Bu tür egzersizler, zihninizin "şimdi ve burada"ya dönmesine yardımcı olur.


Uykusuzluk ya da kalitesiz uyku, yaşadığınız duygusal kopukluğu daha da artırabilir. “Uykum geliyor ama direniyorum” dediğiniz kısım aslında bir tür kaçınma davranışı olabilir. Uykuya geçmeden önce dijital ekranları azaltmak, yatmadan önce gevşeme müzikleri dinlemek veya uyumadan önce yazı yazmak işe yarayabilir. Örneğin “bugün ne yaşadım ve bu beni nasıl hissettirdi” gibi bir yazı, zihninizi boşaltmaya yardımcı olur.


Bazen, bu kopukluk hissi daha da derinleştiğinde insan kendisini anlatacak birini bulmakta zorlanabilir. Bu noktada yakın bir arkadaş, güvendiğiniz bir yetişkin veya bir psikolojik danışmanla konuşmak sizi rahatlatabilir. Anlatmak, zihinsel bulanıklığı netliğe çevirir.


Bu deneyimler geçici olabilir; ancak bu haliniz 2 haftadan uzun sürdüyse, hayat kalitenizi bozuyorsa veya işlevselliğinizi azaltıyorsa bir uzmandan yüz yüze ya da online destek almanız oldukça faydalı olacaktır. Özellikle genç erişkinlik döneminde yaşanan duygusal sarsıntıların etkisi derin olabilir ama doğru destekle geçicidir.


Sevgili Danışan, gerçeklikten kopmuş gibi hissetmeniz sizi korkutabilir ama unutmayın: Bu hisler, yaşadığınız duygusal yoğunluğun bir yansımasıdır. Siz bir arızaya uğramadınız, sadece yüklendiniz. Bu yükü yavaş yavaş hafifletmek ve yeniden bedensel-ruhsal dengeyi kurmak mümkün.


Bu sürecin geçici ve yönetilebilir olduğunu bilmek, ilk adımınız olabilir. Unutmayın; hissetmemeniz, hislerinizin olmadığı anlamına gelmez. Siz bu duyguların içinden geçiyorsunuz ve bu da bir iyileşme sürecidir.


Umarım cevabım faydalı olmuştur. Değerlendirilmesini istediğiniz farklı bir soru veya aklınıza takılanları sorabilirsiniz.


Sevgiler,

Psikolog Betül Canbel


alinti

teşekkür ederim çok yardımcı oldunuz

Yorumlar

Psk. Betül Canbel

Merhaba Sevgili Danışan, Güzel geri dönüşleriniz için ben de teşekkür ederim. Tekrar bir sorunuz olduğunda buradayız. Kendinize iyi bakmanız dileğiyle. Sevgiler, Psikolog Betül Canbel

5 Mayıs 2025 07:49