Kendimi nasıl kabullenirim?
Kendimi kabul edemiyorum. Başkalarının onayına ihtiyacım var. Aslında bazı insanlardan onay almak istiyorum desem daha doğru olacaktır. Kendimi beğeniyorum yani beğendiğim oluyor ama bir ortama girince diğer insanlardan kendimi eksik, ezik çaresiz biri olarak görüyorum ve öyle hissediyorum. Kendimi hep ezikliyorum. Bunun bir çözümü yokmuş gibi geliyor. Bir çocuk seviyorum beni sevmiyor. Neyse diyorum başka birinden hoşlanıyorum. Yine asla sevilmiyorum. Sevilmeyecek biriymiş gibi hissediyorum. Herkes için çocuk oyuncağı olan şeyler benim için neden bu kadar yorucu oluyor bir türlü anlamıyorum. Eksiklerimi göremiyorum daha doğrusu her konuda kendimi ezdiğim için o kadar çok eksiğim oluyor ki nasıl değiştirilir bilemiyorum. Kendimin en iyi versiyonu ile tanişmak istiyorum. Ve bunu en etkili yolu nedir merak ediyorum. Kağıda bir şeyler anlatmak ya da ayna karşısına geçmek işe yaramıyor. İnanın bana yaramıyor.
Bu soru 19 Ocak 2025 15:28 tarihinde Psikolog İrem Bor tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhabalar Sevgili Danışan,
Yaşadığınız durum, birçok kişinin yaşamında karşılaştığı ama çok da üzerine düşünmediği temel bir konuya işaret ediyor, kendini kabullenme ve öz-değer hissi. Bu noktada yaşadığınız duyguların nedenlerini anlamak ve çözüm yollarını keşfetmek, sizin için farkındalıklarla dolu bir sürecin başlangıcı olabilir. Birlikte bu sürece biraz detaylı bakalım isterim.
Başkalarının onayına duyulan ihtiyaç, çoğu zaman kendi değer algınızın dış kaynaklara dayalı olmasından kaynaklanır. Sizin için bazı insanların onayı daha önemli gibi görünüyor. Bu, çocuklukta veya genç yaşlarda gelişen bir “koşullu sevgi“ deneyimine bağlı olabilir.
Bu nedir? Örneğin, sevildiğinizi veya değer gördüğünüzü hissetmek için hep bir başarıya ya da belli bir davranışın yapılmasına şart koşulmuş olabilirsiniz.
Bu durumda neler yapılabilir?
Kendi değerlerinizi yeniden belirleyin:
Siz hangi özelliklerinizi seviyorsunuz? Bu özellikleri listelemeniz faydalı olacaktır, bu kendi değerinizi artırmada yardımcı olabilir.
Kendinize güvenli bir temel oluşturun:
Sizi siz yapan değerleri ve yeteneklerinizi bir kağıda yazın. Bunlara sık sık bakmak, başkalarının onayını beklemeden önce kendinize hatırlatmanızı sağlar.
Bir ortama girince kendinizi eksik ve çaresiz hissettiğinizi söylüyorsunuz. Bu, çoğu zaman sosyal kıyaslama yapmaktan kaynaklanır. Başkalarını kendinizle kıyasladığınızda, onların güçlü yanlarına odaklanırken kendi eksiklerinize odaklanırsınız.
Burada kıyaslamayı bırakmak ve benzersiz yönlerinizi fark etmek önemlidir:
Her bireyin kendi güçlü ve zayıf yönleri vardır. Farklı olmak, eksik olmak anlamına gelmez.
Kendinize karşı oldukça nazik olmalısınız: İçsel konuşmalarınıza dikkat edin. Kendinizi küçümseyen düşüncelerinizi fark ettiğinizde, bunları olumlu cümlelerle değiştirmeye çalışın. Örneğin, “Ben zaten başarısız biriyim” yerine, “Her zaman öğrenmeye ve gelişmeye açığım” gibi kendinize olumlu cümleler kullanın.
Hoşlandığınız kişilerden karşılık görmemek sizi yoruyor ve sevilmeyecek biri olduğunuzu düşündürtüyor olabilir. Ancak bu düşünce, bir inanç olabilir mi?
Sevilmek için önce kendinizi sevmeniz gerekiyor olabilir sevgili danışanım.
Biri sizi sevmiyor diye, bu sizin değersiz olduğunuzu göstermez. Bu sadece onun tercihiyle ilgilidir. Bunu kendinize sıkça hatırlatmanız önemlidir.
Kendinizi sevmek noktasında, günlük olarak kendinizle olumlu bir ilişki geliştirmeye çalışın. Örneğin, her gün kendinize güzel bir şey söylemek.
Kendinizin en iyi versiyonuna ulaşmak istemeniz harika bir motivasyon kaynağıdır. Ancak bu süreç bir gecede gerçekleşmeyebilir. Küçük adımlarla ilerlemek ve sabırla bu yolculuğa devam etmek önemlidir.
Küçük hedeflerle başlamalısınız.Örneğin, “Daha açık iletişim kuracağım” veya “Her gün kendime bir olumlu şey söyleyeceğim” gibi hedefler belirleyin. Yapılacaklar listesine yazarak, her yaptığınız başarı için tik atın, kendinizi ödüllendirmeyi de ihmal etmeyin.
Herkesin gelişim hızı ve yolu farklıdır. Kendinizi sadece kendi ilerlemenizle kıyaslamayı da unutmamalısınız.
Kendinizi anlatmak veya ayna karşısında konuşmak size fayda sağlamıyorsa, bu yöntem sizin için etkili olmayabilir.
Bir diğer yöntem: Başkalarıyla düşüncelerinizi paylaşmak, yalnız olmadığınızı hissettirir.
Ve, günlük hayatta yapacağınız küçük farkındalık pratikleriniz olsun, örneğin, her gün minnettar olduğunuz 3 şeyi yazın ya da nefesinizi izleyin. 3 dakika nefesin burnunuzdan girişi ve göğsünüzü dolduruşunu hissedin. Her bir duygunuzu yargılamadan gözlemleyin. Bu farkındalık çalışmaları kendinizi daha iyi tanımanıza yardımcı olabilir.
Eğer mümkünse, bir psikologdan destek almanız, birlikte öz-değer çalışmaları yapmak ve farkındalık üzerine ilerlemek için faydalı olabilir.
Kendini kabullenmek, öğrenilebilir bir beceridir ve bu konuda yalnız değilsiniz. Unutmayın ki, siz kendi onayınıza değer verip kendinize şefkat gösterdiğinizde, başkalarının onayına olan ihtiyaç kendiliğinden azalacaktır.
Güç, sabır ve umutla.
Psikolog İrem Bor