Kendimi sevemiyorum
Kendimi sevmek istiyorum ama bir türlü sevemiyorum. Kendimle barışamıyorum, aynaya baktığımda çirkin hissediyorum. Kimse beni sevmeyecek gibi geliyor. Bu yüzden Sosyal anksiyete bozukluğu bile oldu. Öz güvenim kalmadı. Toplumda rahatsız hissediyorum. Bazen hiç bir şeyi başaramam diye hissediyorum bu yüzden. Sevilemem diye düşünüyorum. Oysaki sevdiğim biriler var. Yalnızlaşıyorum. Kısaca sevilecek birisi olduğumu düşünemiyorum, o yüzden dışarı çıkmakta zorlanıyorum. Lütfen yardım edin
Bu soru 12 Temmuz 2024 12:27 tarihinde Uzman Klinik Psikolog Nihal Sena Çetin tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhaba,
Bu tür duyguların ne kadar zorlayıcı olabileceğini anlıyorum. Dış görünüşünüzle ilgili olumsuz düşünceleriniz olabilir, ancak eminim ki sevilecek ve değerli birçok özelliğiniz var. Bu süreçte yalnız olmadığınızı ve birçok kişinin benzer duygular yaşadığını bilmenizi isterim. Kendinize daha şefkatli olmayı deneyin. Kendinize göstereceğiniz şefkat, başkalarına göstereceğiniz şefkatten farklı olmamalı. Hepimiz kusurlu olabiliriz bu insan olmanın bir parçasıdır.
Beraber, olumsuz düşüncelerinize farklı bir pencereden bakmayı deneyelim. İlk olarak, kendinizle ilgili olumsuz düşüncelerinizi fark etmeye çalışın. Bu düşünceleri yazmak size yardımcı olabilir. Daha sonra bu düşünceleri sorgulamaya başlayın.
İnsan kendi içinde iki kişi gibidir: "Olduğu haliyle var olan ben" ve "Onu değerlendiren ben." Bu iki ben ne kadar uyumlu olursa, o kadar huzurlu oluruz. Olduğu haliyle olan ben, doğal halimizdir. Değerlendirici ben ise, genellikle ebeveynlerimizden ve çevremizden aldığımız geri bildirimler doğrultusunda şekillenir. Bu ben, sevgi, saygı ve güven gibi temel ihtiyaçlarımızın karşılanmasıyla sağlıklı veya sağlıksız olabilir.
Değerlendirici ben, var olan durumu olumsuz ve eleştirel bir dille vurguladıkça, var olan ben pasifize olmaya başlar ve değersizlik hissi oluşur. Değerlendirici ben, bizi daha iyiye ulaştırmak yerine zarar verir. Kişisel ve duygusal gelişimimiz için kendimize acımasızca değil, şefkatle ve anlayışla yaklaşmalıyız. Var olduğumuz halimizi kabul edip, neden bu şekilde davrandığımızı anlamaya çalışarak gelişim için ilk adımı atmış oluruz.
Bir arkadaşımıza problemlerini anlatırken onu nasıl anlayışla dinliyorsak, bunu kendimizden neden esirgeyelim? Değerlendirici ben, var olan ben'e anlayışla yaklaştıkça, hatalarını daha gerçekçi şekilde değerlendirirse, bu iki ben arasında uyum daha fazla olacaktır. Bu, ruhsal açıdan daha dengeli olmamızı sağlar. İki benin ilişkisi, zor zamanlarda yaslanabileceğimiz bir dost gibi olmalıdır. Hayatımız boyunca bizimle olacak tek kişi kendimiziz, bu yüzden kendimizi iyi bir arkadaş olarak görmek hayatımızı daha kolay kılar.
Yaşam zorlu bir mücadeledir. Kocaman evrende ayakta kalmaya çalışan aciz varlıklarız. Kalabalık içinde olsak da acılar ve zorluklar söz konusu olduğunda hepimiz hikayelerimizde yalnızız. Böyle zamanlarda en çok ihtiyacımız olan şey kendimize göstereceğimiz şefkattir. Uzun yıllar boyunca kendine şefkat gösteremeyen bir kişinin kısa sürede kendine anlayışla yaklaşması pek kolay olmayabilir. Bu durumu spor yapan bir kişi gibi düşünebilirsiniz; yavaş adımlarla ilerleyerek güzel bir sonuca ulaşabilirsiniz.
Kendinize şefkatli ve anlayışlı olma yolculuğunda ilk adım, başınıza gelen olumsuzlukları sadece sizin yaşamadığınızı kendinize hatırlatmaktır. İnsan olmanın doğası bu; yaşadığınız şeylerin benzerlerini hatta aynılarını yaşayan başka kişiler de var. Bu, üzülseniz bile sizi güçlü hissettirebilir. Kendinizi kötü hissettiğinizde, başkalarıyla kendinizi kıyaslamak yerine, değer verdiğiniz bir kişi sizin yaşadıklarınızı yaşıyor olsaydı ona nasıl yaklaşırdınız? Ona ne gibi tavsiyeler verirdiniz? Bu soruların cevaplarını yazın ve sıklıkla bu alıştırmayı yaparak kendinize olan yaklaşımınızı daha şefkatli hale getirin. Bu süreçte, olumsuzluklara daha gerçekçi ve anlayışla yaklaşmayı öğrenebilirsiniz.
Sevgilerimle…