Mutlu olmayı nasıl öğrenecegim
Sürekli bir gerginlik içerisindeyim . Herşeyde bir olumsuzluk arıyorum mutlu olmayı beceremiyorum belki de yaşadıklarımdandir ama artık sorunu kendimde aramaya başladım tek başıma herşeyi başarmaya çalışıyorum çok yoruldum . Başka bir gözle bakmak istiyorum artık olaylara . Hiç bir şeye tahammülüm kalmadı sürekli kendimi mutsuz kötü hissediyorum . Herşeye yetişmeye çalışıyorum. Kafam çok dolu tam anlamıyla dolu dolu bir nefes alamıyorum sanki . Çok tedirginim her konuda rahatlamak istiyorum. Herşeyi çok kafama takıyorum sürekli bir endişe icindeyim
Bu soru 14 Temmuz 2025 15:25 tarihinde Psikolog Fatma Gizem Bitgen tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhabalar,
Yazdıklarınızı büyük bir dikkatle okudum. Paylaştıklarınızdan özellikle her şeye kendiniz yetişmeniz kaynaklı gerginlik, duygusal tükenmişlik ve yorgunluk içinde olduğunuzu görüyorum. Kendinizi bu kadar sıkışmış, gergin ve yorgun hissetmenizin ardında aslında çok fazla yük taşıdığınızı anlatıyorsunuz. Bu noktada yaşadığınız duruma ve geleceğe daha sağlıklı bakmak adına neler yapabileceğinize birlikte bakalım isterim.
Özellikle sürekli gerginlik içerisindeyim her şeyde olumsuzluk arıyorum cümlelerinizle zihinsel olarak sürekli acil durum modunda kaldığınızı görüyorum. Vücut ve zihin bu hale uzun süre katlanamaz. Sürekli tehdit varmış gibi hissettiğinde, hayatın içindeki keyifli anlar bile gölgelenir. Sanki zihniniz ve bedeniniz aynı anda nefes almakta zorlandığı sinyalini gönderiyor gibi. Bu alarm sistemini bir nebze yavaşlatmak için bazı şeyleri yeniden yapılandırmak gerekir. Yaşadığınız bu teyakkuzda olma durumu hayatınızın belirli bir döneminde veya yaşadığınız bazı olaylar sonrası çevrenize karşı kendinizi koruma iç güdüsüyle gelişmiş olabilir. Her an kontrol altında olmak, her detayı düşünmek, en uç olumsuzlukları hayal etmek bir savunma düzeni oluşturmuş gibi. Aslında bu, iyi niyetli bir koruma içgüdüsünün yanlış yerleşmesiyle de ilgili olabilir.
Peki hayatınızın geri kalanı için ne yapabilirsiniz?
Bu noktada ilk olarak her şeye yetişmeye çalışmanız üzerinden kontrol edebildiklerimiz kontrol edemediklerimiz konusuna değinmek istiyorum. Örneğin iş yerinde kendi sorumluluğumuzda olan şeyler bizim kontrolümüz altındadır, Evimizin temizliği kontrolümüz altındadır ancak işyerindeki diğer kişilerin sorumluluğu, sokakların temizliği biz ne kadar dikkatli olursak olalım bizim kontrolümüz dışında gerçekleşir. Bu noktada sizden bir kağıda üç sütun çizmenizi ve "Benim kontrolümde olanlar" "Benim etkim olan ama kontrol edemediğim şeyler" "Hiçbir kontrolüm olmayanlar" şeklinde bir gruplama yapmanızı istiyorum. Bu sayede sizin kontrolünüz dışındaki olayları fark edip tehdit algınızı küçültebilirsiniz.
İkinci olarak zihninizde otomatik olarak beliren "Her şeyde olumsuzluk arıyorum." gibi bilişsel çarpıtmalarınızı ele almak istiyorum. Sevgili danışan peki yaşadıklarınızda olumlu olan noktaları hiç düşündünüz mü? Bu noktada aklınıza olumsuz otomatik düşünceler geldiğinde not etmeniz ve bu düşüncelerin gerçekliğini "Kanıtlarım var mı?" "Bu düşünce gerçekleşti mi?" "Bir arkadaşım böyle söylese ona ne derdim?" gibi sorularla sorgulamanız yaşadıklarınıza başka bir gözle bakmanızı sağlayabilir.
Her şeye yetişmeye çalıştığınızı belirtmişsiniz. Her şeye hiç kimse yetişemez sevgili danışan böyle bir durumda yorulmak tükenmek oldukça olası ve anlaşılır. Her şeye yetişmeye çalıştığınızda kendi ihtiyaçlarınızı karşılamıyor olabilirsiniz. Bu noktada biraz durmaya, destek istemeye, yük paylaşmaya hakkınız var. Böyle zamanlarda ya da rahatlamak istediğinizde 4–4–6 nefes egzersizini kullanabilirsiniz. Bu egzersizin günde 2-3 kez kısa süreli bile olsa yapılması zihinsel yavaşlamayı başlatır.
Sormak, konuşmak, bazen sadece paylaşmak iyi gelebilir. Bu süreçte bizlere her zaman yazabilirsiniz. Cevabımın faydalı olmasını umuyor, sağlıklı günler diliyorum.
Psikolog Fatma Gizem Bitgen