Nasıl daha iyi olurum?
Ben bebekliğimde çok fazla ağlıyormuşum hatta geceli gündüzlü . Annem doktora götürüyormuş bir şeyi yok demişler yani uğraşmış bir şeyi yok demişler. Hatta 6 ay boyunca geceli gündüzlü ağlıyor muşum. Sonra işte eskiden tedavi eden yaşlı kadınlar varmış. Ona götürmüş karnında embelek var demiş. Ve çam sakızını sobada erit beze sar karnına koy demiş annemde yapmış o günden sonra eskisi kadar çok ağlamamışım.ve ben 4 buçuk yaşıma kadar emzik kullanmışım ve bana zor terk ettirmişler doktora götürmüşler doktor sobada emziği yakın yok edin demiş alışsın demiş.yapmışlar ama ben ağlamışım sonra alışmışım .Sonra işte 4 yaşında tırnak yemeye başlamışım . Ve annem bunun içinde doktora götürmüş ve acı oje sürün demiş ve annem denemiş ve ben buna rağmen tırnaklarımı yemişim.sonra işte anaokuluna gitmişim ve orada Sudenaz diye bir kız vardı o bana kötü kötü bakardı ne zaman öyle bakan görsem korkardım. Ve bende o kız öyle baktığında bir kenara çekilip onun yanından başka yere geçerdim. Şimdi mesela 17 yaşındayım ve bana böyle ters ters kötü bakan olsa korkarım o bakışlardan çekinirim.bir de benim babaannem vardı ve sürekli annemle kendisini kıyaslardı . Mesela ben 8 yaşındayken yaylaya gitmiştim . Benim yanımda kilo aldı. Annesi bakmamış diyip kolumu açıp gösterirdi.yani sürekli annemi millete hep kötülerdi bana da kotulerdi.ve annem çok stresliydi çünkü babamı ben 6 yaşındayken kaybedecektik. Kalp krizi geçirmiş kalbine pil takılmış. Ve doktor hatta rapor vermiş çalışamaz durumda diye . Yoksa hasta olmadan önce bakkal dükkanımız vardı onunla geçiniyorduk şimdi ise herhangi bir gelirimiz yok . Hatta annemgil bunun için İstanbul'a kadar bile gitti.ve bir sürü düğününden kalma altınını bozmak zorunda kaldı.bakmışlar buna rağmen babamın hak ettiği geliri vermemişler. Yani biz ekonomik sıkıntı çekiyoruz hatta annem işkura gitmiş başvurmuş ilkokul mezunu olduğu için ve birde torpili olmadığı için iş vermemişler .yani annem çok çaresiz durumdaydı ve stresli o yüzden beni döverdi ve üvey babaannem öz değil annemin beni dovmesine izin vermezdi ama bana psikolojik baskı uygulardı mesela ben onun yanında sanki bir kafeste kuş olur ya işte onun gibi bastırılmış hissederdim .ilkokula geçtim ilkokul hocam anneme engelliliği olabilir demiş annemde beni adana ya götürmüş bir şeyi yok gayet normal demişler . Ama ben ilkokulda hiç arkadaşlık kuramazdım ve kendimi hep yalnız hissederdim. Ya mesela herkes annesine babasına düşkün olur bense dedeme daha çok düşkündüm .çünkü dedem bana hiç kizmadı beni hiç dövmedi o yüzden dedeme daha düşkündüm. Bir de ben annemi de babamı da yani bir türlü benimseyemedim yani mesela hasta olurdum annem yanımda olurdu yemek niye olunca yedirirdi çünkü bizim ekonomik durumumuz iyi değildi.ben hatta hep düşünürdüm madem beni sevmiyorsa bana niye baksın eğer sevmeseydi evinden atardı diye düşünmüştüm ama sevse de mesela sinirlenince öfke kontrolü yoktu .döverdi.o yüzden ben annemden korktuğumu bilirdim .ve annem beni dovuncede dedeme giderdim . Dedemi bir sığınağım olarak görürdüm.Yani benim annemle yada babamla hiç anne baba kız ilişkisi olmadı.yani onlara kalpten sevemedim.annemgil elinden gelen her şeyi yaptı .hatta ben şimdi gidiyorum ve ben biliyorum bende bir tuhaflık var ama o kadar rehber hocama psikoloğa kadar gitmeme rağmen bir cozumu yok bir şeyin yok diyip gönderiyorlar.kendimi çok çaresiz hissediyorum 😞 ne yapmalıyım.sadece düşünce gücüyle tedavi değildi farklı yani uygulamalı tedavi olsa daha iyi olabilir çünkü ben kendime yöneldim ve sevdiğim işleri de yaptım buna rağmen istediğim gibi güclü değilim bana gore güçlü olmak kimsenin sevgisien ilgisine ihtiyacı olmamak ve duygusal açıdan güçlü olup hakkımı savunabilmek ve ben mesela hiç hakkımı savunamam yani sınır kıyamam hiç mesela biri benden bir şey istediğinde vermek zorundaymışım gibi hissediyorum. Çünkü o üvey babaannem bana ver diye baskı kurardı ben vermek istemezdim ahlaksızsın diyip yani beni millete kötüleyip dururdu ve ben vermek zorunda kalırdım ve şuan şu yaşımda bile benim bir şeye ihtiyacım olsun ben istediğimde vermek zorunda değilim diyenler oluyor .öylede olunca bende bu durumu kabullenmek zorunda kalıyorum.ve onlar isteyince de vermek zorunda kalıyorum mesela hayır deyip vermeyi denedim sonra bana aman Havva yemedik yemedik deyip tersliyorlar yani ben onlara vermek zorundaymışım gibi hissediyorum.hatta kendilerine de dedim bir şeyleri. değistirip dolaştırıp yine beni suçlu ediyorlar . Sınıftaki diğerleri de aman ver ne olacak sanki diyip vermemi istiyorlar hatta ben hocama dedim ben bir şey istediğimde vermiyorlar vermek zorunda değilim diyorlar dedim hoca da zorunda değiller dedi yani kimse desteklemediği için bu haldeyim. Bir şey dediğimde hadi ben böyleyim tüm sınıftami böyle diyip yine beni haksız çıkarıyorlar.Yani hiç hakkımı savunamiyorum ve kendimi çok yalnız hissediyorum ve ben ilkokulda da kendimi böyle hissediyordum .ve asla ve asla hakkımı savunamıyordum.ve hâla da savunamam hatta mesela okulda sabahleyin çantama börek katarim ondan sonra börekten sınıftakiler ister ama ben açım ve zaten kahvaltı yapmamışım ve buna rağmen vermek zorunda kaldım ve vermeyince de zaten az bir şey istemiştim olmezdim Havva diyip vermek zorunda bırakıyorlar ve vermeyince de suçlu ben oluyorum ama ben bir şey istediğimde vermek istemiyorlar bir şeyleri bahane edip ya da direkt hayır diyorlar .yani ben kendimi çok ezilmiş hissediyorum.peki bunun için ne yapmalıyım? Yani nasıl psikolojik açıdan güçlü olurum ? Bir de sevdiğim insanlara çok bağlanıyorum ve genelde seven taraf ben oluyorum .ve üzülen yarı yolda bırakılan haksızlık edilen de ben oluyorum.Ama bana en ufak bir ilgi gösteren olsun hemen ona gidiyorum ve sanki tüm hayatımı verecek mişim gibi oluyor . Yani fazla sevgi fazla değer veriyorum ve elimden gelen her şeyi yapmaya çalışıyorum.tek istediğim şey insanların sevgisine ilgisine muhtaç olmamak yani güçlü bir insan olmak yani içimdeki bu sevgi ihtiyacımı asla ve asla ne yapsamhatta kendime bile yönelsem hani bir insanı avutursun ya ben de işte öyle oluyorum.yani sadece kendimi avutuyorum çünkü hep içimde sürekli ilgi ve sevgi ihtiyacı var ve bunu nasıl aşarım ya da nasıl en aza indirebilirim lütfen bana yardımcı olun ben üç ay sonra 18 ime girecegim yani Psikiyatriye gitmek istiyorum ilaç verseler iyi olabilir çünkü bunu sözel olarak denedim hatta psikoloğa kadar bile gittim buna rağmen çözüm yolu yok kendine yönel dediler yöneldim hatta en sevdiğim şeyleri de yaptım hatta kendime bile yöneldim ama içimdeki o sevgi ihtiyacını gideremedim hatta ben bunu annemede söyledim . Annemde bana sarıldı ilgi gösterdi ama bu sevgiyi annede görmek benim ihtiyacımı gidermiyor ama anne babam hariç başka bir insan bana Güler yüz gösterse çok mutlu oluyorum ama böyle olması beni çok yıpratıyor lütfen bana yardımcı olun . Ben bu yazıyı saatlerce yazıyorum lütfen dediklerimi ciddiye alın çünkü bunlar yalan yanlış ya da abartı değil ben gerçekten bu yazıyı tüm samimiyetimle yazdım lütfen sizde ne yapmam gerekiyorsa yardımcı olun. Kendimi o kadar yalnız o kadar çaresiz hissediyorum ki ne yapamam lazım
Bu soru 7 Ocak 2025 15:53 tarihinde Psikolog Betül Canbel tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhaba Sevgili Danışan⭐
Paylaştıklarınızdan, çocukluğunuzdan bu yana birçok zorlu deneyim yaşadığınızı ve bu süreçlerin üzerinizde derin izler bıraktığını anlıyorum. Hem geçmişte yaşadıklarınız hem de şu anda hissettikleriniz, size kendinizi yalnız, çaresiz ve yetersiz hissettirebilir. Bu hislerle baş etmek gerçekten yorucu olabilir, ancak paylaşımınızdan, çözüm arayışında olduğunuzu ve daha iyi bir yol bulmak istediğinizi görüyorum. Bu çok kıymetli bir adım. Şimdi birlikte bu hislerinizi ele alalım ve sizin için faydalı olabilecek öneriler üzerinde duralım.
Öncelikle, çocukluk dönemi deneyimlerinizin sizi nasıl etkilediğini anlamak önemli. Anne-babanızla kurduğunuz bağda yaşadığınız eksiklikler, size sevgi ve ilgi ihtiyacıyla ilgili bazı izler bırakmış olabilir. Bu tür deneyimler, yetişkinlikte başkalarından sevgi ve onay beklememize neden olabilir. Ancak unutmayın, geçmişte yaşananların sizi tamamen tanımlamasına izin vermek zorunda değilsiniz. Bugün attığınız her küçük adım, kendinizi yeniden inşa etmek için bir fırsat olabilir.
Hakkınızı savunma konusunda yaşadığınız zorluklara değinelim. İnsanların sizden bir şey istediğinde “hayır” diyemediğinizi ve bu durumun sizi yorduğunu ifade etmişsiniz. Bu noktada, sınır koyma becerisi üzerinde çalışmak faydalı olabilir. Örneğin, birisi sizden bir şey istediğinde, önce kendi ihtiyaçlarınızı göz önünde bulundurarak düşünmeye çalışın. Birkaç saniye durup, “Bunu yapmak benim için uygun mu?” diye kendinize sorabilirsiniz. Eğer cevabınız “hayır” ise, “Şu anda bunu yapamam” ya da “Bu benim için uygun değil” gibi kısa ve net bir yanıt verebilirsiniz. İlk başta zor olabilir, ancak zamanla bu tür tepkiler vermek daha kolay hale gelecektir.
Sevgi ve ilgi ihtiyacınızın yoğun olduğunu belirtmişsiniz. Bu, geçmişte yaşadığınız eksikliklerin bir yansıması olabilir. Kendinize şunu hatırlatabilirsiniz: Sevgi ve ilgi, yalnızca başkalarından gelen bir şey değildir; aynı zamanda kendinize gösterebileceğiniz bir şeydir. Kendinizi sevgi dolu bir şekilde kabul etmek, bu ihtiyacınızı bir nebze olsun karşılamanıza yardımcı olabilir. Örneğin, her gün kendinize şu soruları sorabilirsiniz: “Bugün kendim için ne yapabilirim?” ya da “Bugün kendime nasıl iyi davranabilirim?”
Bir başka önemli nokta, güçlü bir insan olmanın sizin için ne anlama geldiğini netleştirmektir. Güçlü olmak, duygularınızı tamamen bastırmak ya da kimseye ihtiyaç duymamak anlamına gelmez. Aksine, güçlü olmak, duygularınızı kabul etmek, ihtiyaçlarınızı tanımak ve bunları sağlıklı bir şekilde ifade edebilmek demektir. Bununla birlikte, sizin için önemli olan hedeflerinize doğru küçük adımlar atarak ilerlemek de gücünüzü artırabilir.
Sosyal ilişkilerde yaşadığınız zorluklara gelirsek, insanlarla daha rahat ve sağlıklı bir ilişki kurmak için iletişim becerilerinizi geliştirmeye odaklanabilirsiniz. Örneğin, bir arkadaşınıza küçük bir iltifat etmek ya da bir sohbet başlatmak, hem sizin sosyal çevrenizi genişletmenize hem de kendinizi daha iyi hissetmenize yardımcı olabilir. İlk adımı atmak zor gelse de, bunu bir pratik süreci olarak görmeye çalışabilirsiniz.
Bahsettiğiniz yoğun sevgi ihtiyacını azaltmak ve daha dengeli bir duygusal yapıya sahip olmak için bir uzmandan destek almak çok faydalı olabilir. Psikolojik destek, yaşadığınız duygusal zorlukların kökenine inmenize ve bu süreçle baş etmenin yollarını öğrenmenize yardımcı olacaktır. Ayrıca, uygulamalı yöntemlerden bahsetmişsiniz. Duygularınızı yönetmek ve kendinizi daha güçlü hissetmek için mindfulness (farkındalık) çalışmaları yapmayı deneyebilirsiniz. Örneğin, her gün birkaç dakika boyunca nefesinize odaklanmak ya da bir deftere o gün hissettiklerinizi yazmak, sizi rahatlatabilir.
Kendinize karşı nazik olmak bu süreçte oldukça önemlidir. Hakkınızı savunma ya da sınır koyma konusunda küçük adımlar atmaya başladığınızda, kendinizi her başarı için ödüllendirebilirsiniz. Örneğin, bir kez “hayır” dediğinizde, bunu bir ilerleme olarak kabul edip kendinize “Bunu başardım” demek, motivasyonunuzu artırabilir. Bu, kendinize olan güveninizi de zamanla güçlendirecektir.
Ayrıca, sevgi ihtiyacınızı daha sağlıklı bir şekilde karşılamak için kendinizle güçlü bir bağ kurmaya odaklanabilirsiniz. Örneğin, her gün kendinize olumlu bir şey söylemek ya da sevdiğiniz bir aktiviteye zaman ayırmak, bu bağı kuvvetlendirebilir. Bu süreçte ilerleme kaydetmek zaman alabilir, ancak attığınız her küçük adım size daha iyi hissettirecektir.
Son olarak, hayatınızdaki ilişkilerde karşılıklı sınırların ve saygının önemini hatırlayın. İnsanlardan gelen talepler karşısında, kendi ihtiyaçlarınızı ve sınırlarınızı göz önünde bulundurarak hareket etmek, hem ilişkilerinizi daha sağlıklı hale getirecek hem de kendinizi daha güçlü hissetmenize yardımcı olacaktır.
Umarım cevabım faydalı olmuştur. Değerlendirilmesini istediğiniz farklı bir soru veya aklınıza takılanları sorabilirsiniz. 🌻
Sevgiler,
Psikolog Betül Canbel