Neden tanımadığım birini aklımdan çıkaramıyorum?

Merhaba Sevgili Danışan,

Hislerinizi benimle paylaştığınız için çok teşekkür ederim. Bu kadar derin ve duygusal bir deneyimi anlatmak, gerçekten cesaret isteyen bir şey. Her şeyden önce, yaşadığın duyguların tamamen normal ve doğal olduğunu bilmenizi isterim. Size yardımcı olabilecek bazı önerilerim var. Her birini dikkatlice ve yavaşça düşünmenizi isterim.

İlk defa romantik bir ilgi duyduğunuzda ve bu ilgi geri dönüş almadığında, hayal kırıklığı yaşamak çok doğaldır. İnsanlar bazen kendilerini başkalarına açmaya karar verirler ve bu bağlamda bazen sonuçlar beklenmedik olabiliyor. Sizin için de böyle oldu ve bunun sizi etkilemesi, içinizde bir boşluk hissi yaratması da çok anlaşılır. Ancak, bu tür duygusal acılar fark edip kabul ettiğimizde etkisi günden güne azalacaktır. Duygularınızı bastırmak yerine, onların farkında olmak ve kabullenmek bu süreçte size daha fazla yardımcı olacaktır.

Herkes duygusal bağ kurmak ister. Bunun sonucunda yaşadığınız sürekli düşünce trafikleri, sosyal anksiyetenin bir yansıması olabilir. Kendinizi birinin gözünden nasıl gördüğünüze dair endişeler ve “beğenilme” korkusu, insanların yaşadığı yaygın bir duygudur. Sürekli düşünmeniz, bir anlamda zihninizin sürekli bu duruma dönüp durmasından kaynaklanıyor olabilir. Bu duygular geçici olsa da, zihninizde sürekli olarak canlanması sizi yorabilir.

Sizden duygularınızı tanımanızı, kendinizi nasıl hissettiğinizi anlamanız çok önemli. Kendinize şunu sorabilirsiniz: "Bu duyguyu neden yaşıyorum? Gerçekten yalnız mıyım, yoksa sadece bir ilişki kurmaya ihtiyacım mı var?" Bunu sorgulamak, bu duygunun neden ortaya çıktığını anlamanıza yardımcı olacaktır.

Zihinsel süreçlerin yoğun gelmesinden ve zihninizin berraklaşması için takıntıya dönüşen düşüncelerle başa çıkmak için, onlara karşı farkındalık geliştirmek çok önemlidir. Bir düşünceler geldiğinde, sadece "Bu bir düşünce, ben düşüncelerimin sorumluluğunu almak zorunda değilim" diyebilirsiniz. Bu şekilde, düşüncelerini kontrol etme yeteneğiniz ve düşüncelerin sadece bir düşünce olduğunu anlamlandırmanızı artıracaktır.

Tüm bu anlattıklarımdan daha önemli olan şey ise öz şefkat uygulamanız yönünde olacaktır. Kendinizi yetersiz hissettiğinizde, kendinize nazik olmanız gerekir. Bu hissin normal oluğunu ve zihninizde dönüp dolaşan bu seslerin eleştirel sesler olduğunu ve en büyük eleştirileri yine sizin kendinize yaptığınızı unutmamalısınız. Bu yüzden bizler en çok kendimize acımasız yaklaşırız. Kendini her kötü hissettiğinizde, duygunun geçici olduğunu hatırlatmak ve en büyük eleştiriyi yine kendinize yaptığınızı unutmamanız önemlidir.

Ortaokulda yaşadığınız zorbalıklar, bir erkekle ya da bir başkasıyla yakın ilişkiler kurmak konusunda sizi çekingen hale getirmiş olabilir. Akran zorbalığı günümüzde yaygınlaşmış, her yaş grubunda karşımıza çıkmaktadır. Bu durum için en önemli önlem sınır çekebilmektir. Kendinizi savunmasız hissettiğinizde, duygusal olarak mesafe koymak çok doğaldır. Ancak, şu anki durumunuzun geçmişteki zorbalıklarla doğrudan ilişkili olmadığını unutmamalısınız. Birçok değişken de bu durumda etkisini göstermektedir. Bir silsile halinde karşımıza çıkmaktadır. Bunun olimpiyat halkalarına benzetebiliriz. En temeline indiğimiz anda bu durum domino taşları misali çözüme kavuşulacaktır. Her kişi farklıdır ve sizi olduğunuz gibi kabul edebilecek biriyle karşılaşmak her zaman mümkündür.

Başka ilgi alanlarına yönelmek, bu durumu düşünmenize daha az fırsat verir. Üniversiteye hazırlanıyorsunuz ve sizi tebrik ederim, bu da sizi meşgul edecek büyük bir şey. Kendinizi buna odaklayarak, bu süreçte daha rahatlayabilirsiniz. Tüm düşüncelerinizi parmaklarınızın uçlarına yerleştirin ve yüzünüze yaklaştırın. Bir süre sonra hiçbir şey göremeyeceksinizdir. Bu da buna bir emsal oluşturmaktadır. Odağımızı farklı noktalara kaydırmayı başardığımız an zihinsel düşünce trafiklerimiz de kendiliğinden azalacaktır. Farkındayım belki söylemenin kolay olduğunun ve yapmanın zor olduğunu. Romantik ve iyi bir ilişki zaman alır ve insanların birbirini tanıması gerekir. Kendinizi baskı altında hissetmenize gerek yok. Bu tür bir bağ, doğal olarak gelişir.

Yalnızlık korkusunuza da değinecek olursak, pek çok kişinin yaşadığı bir duygu ve bu duyguyla başa çıkmak zaman alabilir. Ancak unutmayın, yalnızlık bazen içsel bir yolculuk yapmanın başlangıcı olabilir. Kendi içinizdeki gücü keşfetmeniz ve kendi değerinizle barışmanız da sizi daha sağlam bir şekilde dış dünyaya bağlayacaktır. Yalnızken, kim olduğunuzu daha iyi keşfedebilirsiniz.

Bazen duygusal olarak zor bir dönemden geçerken, kendimize "bunu atlatmalıyım" diye baskı yapıyoruz. Ama unutmayın ki, duygusal iyileşme de zaman alır. Kendinize biraz daha nazik olun ve bu süreci aceleye getirmeyin. Bu duygular geçecek, ve bir gün kendinizi daha güçlü hissedeceksiniz.

Kendinizi olabildiğince iyi hissetmek ve sağlıklı ilişkiler kurmak, zaman alabilir ama siz buna değersiniz :). Yalnızca, bu süreçte kendinize biraz daha sabırlı olmalısınız. Eğer kendinizi daha fazla yetersiz hissediyorsanız, bir terapistle konuşmak da sizi daha da rahatlatabilir. O zaman da hislerinizi daha sağlıklı bir şekilde yönetmek için yol alabilirsiniz.

Sizin için her şeyin en iyisini diliyorum. Bu süreçte sizi yalnız bırakmadığımı da bilmenizi isterim.

Hoşça kalın,

Sevgiler,

Psikolog Esra Yıldız