Aile

Öfkemin altında yatan neden nedir?

Gizli Kullanıcı30 Haziran 2024 18:53

Kolay sinirlenebilen bir insanım. Eşimle sürekli tartışıyoruz. İlk zamanlar onun beni anlamadığını düşünürdüm fakat sorunun bende oldugunu farkettim. Çabuk sinirlendiğim için sürekli kavga ediyoruz. Birbirimizi dinlemeden bağırıyoruz. Eşimle tartışmamız yetmezmiş gibi oğluma(6) da sürekli sinirleniyorum. Bazen arkadaşlarından kötü kelimeler duyup, onların saçma sapan hareketlerini taklit ediyor ve bu durum beni çileden çıkarıyor. Kendimi bazen kontrol edemiyorum.

Bu soru 1 Temmuz 2024 14:08 tarihinde Klinik Psikolog Pınar Özdemir tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Sevgili danışan, 


Genellikle öfke olumsuz duygu olarak aktarılsa da olumsuz bir duygu değildir. Öfkeyi olumsuz olarak değerlendirmemiz öfkeyi kontrol edemeyişimizden, öfkeyi ifade edemeyişimizden kaynaklı olumsuz değerlendiriyor olabiliriz. Öfke tıpkı mutluluk, üzüntü, heyecan gibi ikincil duygumuzdur. 


Yaşam bir yolculuk misali herkes kendi yolundan ilerler, kimi zaman kesişir yollarımız kimi zaman engellere takılır yeni deneyimler oluştururuz. Kendi yolunuzda ilerlerken duygularınızı taşıdığınız bir çantanız olduğunu hayal edin. Yolculuk esnasında engellerle, kasislerle -yaşantılarımızda; acı verici olaylar, kayıplar, ayrılıklar, hastalıklar, kavgalar- karşılaşırız. Karşılaştığımız engel, kasisler esnasında duygularımızla yüzleşmeyip kendi içimize bastırarak yola devam ettiğimizde yeni bir engelle kadar kendimizde veya ilişkilerimizde zarar görmeye devam ederiz. Özetle çantanızdan öfkeyi yaşayıp çıkartın. Yolunuza devam edin.


Yaşadığınız öfke de tıpkı bunun gibi, kendi yaşantınızda çantanızdaki duran ve ilerledikçe ağırlaşan öfkeyi üzerinizde hala taşımaya devam ediyor olmanız eşinizle, oğlunuzla olan ilişkilerinizi olumsuz yönde etkiler hale gelmiş. Öfkenizi tanımlamamanız, öfkenizi kontrolsüz bir şekilde ifade etmeniz saldırganlaşmanıza, tahammülsüzleşmenize neden olabilir. 


Yaşadığınız öfke tek başına değildir. Öfkenize eşlik eden olumsuz düşünceleriniz inançlarınız olabilir. Öfkenizle başa çıkmak, sağlıklı bir şekilde yönetebilmeniz için düşüncelerinizi tanımlayıp değerlendirebilirsiniz.


-Öfkelenmeden tam öncesinde ne düşünüyorsunuz? 


-Öfkelendiğiniz o anda ne düşünüyorsunuz? 


Düşüncelerinizi tanımladığınızda hangi davranışlarınızı tetikliyor onları değerlendirebilirsiniz.


Duygu-düşünce-davranış döngüsü birbiriyle etkileşim halindedir. Temel inanç olarak düşünceleriniz değişirse otomatik olarak davranışlarınızda o oranda değişecektir. 


Öfkenizle başa çıkabilmek için kontrol edebildiğiniz ve kontrol edemediğiniz davranışları listeleyebilirsiniz. Örneğin;


•Tartışmalarda sesimin yükselmesini kontrol edebilirim. Benim elimde olan ve değiştirebileceğim bir davranış.


•Tartışmalarda nadir de olsa argo konuşmayı kontrol edemiyorum, kaçırabiliyorum. Farkındayım. 


Bunun gibi kendi kontrol listenizi oluşturarak farkındalıklar geliştirebilirsiniz.


Öfkelendiğiniz o anda öfkenizi farkında olun, kaçınmayın. Eşinle yaşanan tartışma esnasında duygularınızı paylaşabilirsiniz. “Şu anda çok öfkeliyim, öfkeli hissediyorum.” gibi duygularınızı tanımlayarak sesli bir şekilde söylemeniz partnerinizle açık ve net bir iletişim kurmanızı sağlar. Öfkenizin yoğunluğunu arttığını fark ediyorsanız öfkeli olduğunuzu belirterek oda değiştirerek uzaklaşabilirsiniz. Odağınızı değiştirmeniz öfkenizin hissettiğinizden daha fazla boyutlara ulaşmasını engelleyecektir. 


Öfkelendiğinizde veya kendinizi iyi hissetmediğinizde nefes egzersizi yapabilirsiniz. Nefes egzersizi sizi sakinleştirerek öfkenizi fark etmenize yardımcı olabilir.


Öfkenizle başa çıkmakta zorlandığınızda psikoloğa başvurarak psikolojik destek alabilirsiniz.


Sevgiler. 


Klinik Psikolog Pınar Özdemir.

Cevaplanmış benzer sorular

Aile

Annem ve kendim ile olan bağlanma problemim?

Merhaba, ben Elizabeth. Yani en azından kendime öyle diyorum. Bir kitap karakteri, belki biliyorsunuzdur. Tabii bunun konumuzla ilgisi yok. (:Karşımda bir psikolog var diye hayal edip size kendimi anlatmak istiyorum. Siz de eğer müsait iseniz ve dilerseniz ; beni yorumlayabilirsiniz. Ben 6 kişilik bir ailede büyüdüm. Annem, babam ve 4 kız kardeşiz. 2. Çocuğum ben. Küçüklükten beri annem ile bağlanma durumum biraz değişik. Kaygılı bağlanma gibi yani. 22 yaşındayım ve annem bir kaç günlüğüne şehir dışına çıksa kendimi çok kötü hissediyorum. Hatta şehir içinde bile , 1 gün başka bir akrabamızdakalmak istese( örneğin annesi, ananemde); yine karnıma sancılar giriyor ve o gün çok mutsuz oluyorum. Bunu kendime hatırlattıklça aşmaya çalışıyorum. "Sen kaç yaşına geldin, ne bu kaygı" gibisinden kendime sorular yönelttip duruyorum. Bir başka sorun ise, gerçeği ilki ile biraz alakalı bir durum. Bundan yaklaşık 2 sene önce, annem ile kahvaltı ederken; annemin boğazına toz biber kaçmıştı. ++ Çok fazla öksürüyordu, kardeşlerim normal bir şekilde karşılarken ( ki bu normal bir şey, çünkü bir lokma değil, bir toz kaçmış) benim bacaklarım titriyor, sesim kısılıyor, annem nereye gitse oraya gidiyordum. Ve bu 2 senedir ben ağzıma acı biber, toz biber sürmedim. Nefret ettin ondan. İlk zamanlar sofraya bile koydurmadım. Anneme izin vermedim yemesine. ( şu aralar çok karışmıyorum)Şu anda yanımda herhangi birisi yemek yerken öksürse, ellerimle kulaklarımı kapatıyorum ve gözlerimi yumuyorum. Son olarak çok oldu ama şunu da belirtmek istiyorum. Ben kendimi hep yetersiz hissediyorum. Yani işe gitmediğim zaman, okula gitmediğim zaman ; evde oturamıyorum, gün içerisinde yatamıyorum. Hep kalkıp bişey yapmam gerekiyor diyorum. Örneğin ders çalışmak, ne bileyim; mesela film izlerken bile alt yazısız izliyorum yabancı dilleri. Sırf o saatlerim boş geçmesin, dilimi geliştirim diye film bile doğru düzgün izleyemiyorum. Ha bir de , eskisi kadar kitap okuyamıyorum. Yani aslında eskisinden daha çok okuma isteği var ama bir yerde sabit kalamıyorum. 20 sayfa okuduktan sonra başka bir işe girişmem lazım diye düşünüp yarıda bırakıyorum. Şimdilik bu kadar, biraz uzun oldu ama yorumunuzu bekliyorum. Şimdiden teşekkür ederim💗