• Anasayfa
  • Sorular
  • Olumsuz duygular yaşadığım insanlarla artık görüşmek istemiyorum
Psikoloji

Olumsuz duygular yaşadığım insanlarla artık görüşmek istemiyorum

Gizli Kullanıcı29 Haziran 2024 17:25

Olumsuz bir olay yaşadığım insanlarla görüşeceğimi bilmek beni çok kaygilandiriyor.

O kişi ile aynı ortamda bulunacağımı bildiğimde ya da o kişinin bana mesaj atmasında endişeleniyorum. Vücudum titriyor karnıma ağrılar giriyor. Spesifik bir örnek vermek gerekirse bir hocama derse katılamayacağımı bildirmiştim. Hocam da olumsuz bir tepki vermişti. O anda çok kötü bir ruh halinde olmuştum. Ne yazacağımı bilemedim stres olmuştum. Daha sonra ki günlerde ise bir daha o hocamın dersine girmek istemediğimi fark ettim. Onunla aynı ortama gireceğimi düşünmek beni kaygilandirmisti. Çoğu ilişkilerimde böyle olduğumu fark ettim. Bunun altında yatan sebepler ne olabilir?

Bu soru 30 Haziran 2024 19:09 tarihinde Uzman Klinik Psikolog Melis Şeker tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Merhaba Sevgili Danışan,

İnsanlarla yaşadığımız olumsuz deneyimler beraberinde tekrar aynısı olursa, küçük düşersem gibi olumsuz düşünceleri doğurabiliyor. Bu olumsuz düşüncelerin beraberinde beklenti kaygısı yaşanarak, olumsuz duyguları da beraberinde getirerek bedensel olarak da belirtileri ortaya çıkarabiliyor. Bu gibi yaşanan kısır döngüyle de kaygının şiddetinde artış oluyor. Kişi zaten karşısındaki insanla problem yaşadığı için tedirgin oluyor ve beraberinde hal ve hareketleriyle kişiye duyduğu rahatsızlığın sinyalini vereceğinden daha da endişelenerek kısır döngüyü yaşamaya devam edebiliyor.


Öncelikle insanların size karşı yaklaşımına ne derece önem verdiğinizi, bu durumun kendinizle ilgili nasıl olumsuz inançlar ortaya çıkarabileceğini düşünüp, anlamlandırarak başlayabilirsiniz adım atmaya. Çünkü kaygıyı tetikleyen durumlardan biri de yaşadığı durumun nedenini bilmemektir. Kaygınızın nedenini, gerekçeleriyle kendiniz değerlendirdiğinizde kaygının şiddetini azaltmaya yönelik ilk adımı gerçekleştirmiş olacaksınız.


Kaygı, tehlike veya tehdit olarak algılanan durumlarda ortaya çıkan; duygusal, davranışsal ve fiziksel değişiklikler ve tepkilerin yer aldığı, otomatik, sağlıklı ve doğal bir yanıt mekanizmasıdır. Bir anlamda kaygı organizmamızın savaşma-kaçma tepkisidir. Hayatımızı sürdürebilmemiz ve bize sıkıntı yaratan durumlarla baş edebilmemiz için kaygı gerekli bir tepkidir. Ancak kaygı kontrol edilemez, hayat kalitemizi etkilemeye başlar, uyku-iştah gibi temel alışkanlıklarımıza kadar olumsuz etkilerini sürdürmeye devam ederse çözülmesi gerekebilir. Çünkü şiddeti ya da yoğunluğu kontrol edilemeyen kaygı daha uzun süre kişiyi meşgul eder

ve günlük yaşantıyı olumsuz etkileyerek, işlevselliğin bozulmasına neden olur. Bu durumda kaygı artık kişi için sorun yaratmaya başlar ve kaygı bozukluklarının oluşmasına yol açar. Bunun için psikolojik destek almak sürecinizi kolaylaştırmak için adım olacaktır. 


Kaygının şiddetiyle baş etmek için:

-Önce kaygınızın temelini anlayın. Vücudunuzdaki kaygı sonucu ortaya çıkan belirtileri anlamlandırmaya çalışın. Örneğin:’’ Şuan midemin bulanmasının sebebi ne olabilir?’’ Gibi. Kaygı yaşadığımız zaman onu anlamaya çalıştığımızda, belirsizliği analiz etmeye çalıştığımızda sorunun çözümüne bir adım daha yaklaşmış olabilirsiniz.

-Düşüncelerinizi Kağıda Dökün

Kaygı ile başa çıkmanın en iyi yöntemlerinden birisi kaygıya neden olan durumları yazmaktır. Bu sayede kaygı fiziksel bir şekle sahip olur. Yazı ile ifade ettiğimiz duygular daha gerçekçi olsa da bir noktada hislerimize uzaktan bakabilmemize yardımcı olur. Endişe duyulan konular üzerine yazmak daha net bir zihinle düşünmeyi ve sakinleşmeyi beraberinde getirir.

-Hareket Edin

Anksiyete ile başa çıkmanın en iyi yöntemlerinden birisi de hareket etmektedir. Yürüme, koşma, yüzme veya yoga gibi aktiviteler sayesinde durup düşünmek ve daha fazla stres yaşamak yerine zihni boşaltmak kaygı ile başa çıkmaya yardımcı olur. Hareket halinde olmak, düzenli egzersiz yapmak endorfin salınımını olumlu yönde etkiler. Bu sayede insan vücudu ağrıya veya strese daha az tepki verir.

- Nefes Egzersizleri Yapın

Anksiyete hissi genellikle terleme, baş dönmesi, kalp çarpıntısı, mide bulantısı gibi fiziksel tepkileri beraberinde getirir. Bu hisse kapıldığınız zaman yaptığınız her şeyi bir kenara bırakın ve nefesinize odaklanın. Hızlı ve sık nefes almak anksiyete hissinin daha çok artmasına neden olur bu nedenle nefes egzersizlerini doğru yapmanıza yardımcı olacak kaynaklardan destek alabilirsiniz. Derin ve yavaş nefes almak, sesli nefes vermek rahatlamaya yardımcı olurken aynı zamanda hem zihnin hem de vücudun sakinleşmesini sağlar.

-Gevşeme egzersizleri yapın bedeniniz kaygı yaşadığınız sırada kasılır. Bedeninizi gevşetmek stresinizin azalmasına yardımcı olacaktır.

 Anksiyeteyle baş etme yöntemleri kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Bu baş etme tekniklerinin size fayda sağlamadığını düşündüğünüz noktada Psikoterapi almayı düşünebilirsiniz.


Sağlıklı günler dilerim…

Yorumlar

Gizli Kullanıcı

Teşekkür ederim ilginiz için. Yazdıklarınız çok kıymetli değerlendireceğim 🌸

30 Haziran 2024 19:14

Cevaplanmış benzer sorular

Psikoloji

Kendimi tanıyamıyorum

Ben her zaman istediğini alan ve ne isterse yapan hayatının sonuna kadar da böyle olacağını sanan biriydim. Şimdi ise üniversite okumamış evden çıkmaya korkan bir mesleği olan ama onu yapmaya bile özgüveni el vermeyen istemediği şeyleri yapmama hayır deme durumu kalmamış ev işleri ile boğuşan(evli değilim) biri oldum. Aynaya baktığımda gördüğüm o özgür mutlu kızı tanıyamıyorum. Çok fazla hayale sahibim. Ancak artık gerçekleştirecek motivasyon ve inanca sahip değilim. Hayat cemberinin en dışına itilmiş hissediyorum. Sıfırdan başlamaya korkmuyorum yanlış anlaşılmasın(çünkü sürekli sıfırdan başlamak zorunda kalıyorum hiçbir piskoloji yada işte tutunamıyorum) ama yolun yarısında boşa kürek cekiyormusum gibi geliyor. İnsanların düşündükleri ve benim düşündüklerim çok farklı. Psikolojik olarak yıprandım. Tiyatro, keman, resim gibi sanatsal şeylerle ilgilenmek istedim hep sadece resimle ilgilenebildim. Durum o kadar vahim ki kimse beni kısıtlamaya bile çalışmıyor herkes beni bir şeyler yapmam için itekliyor ama yapamıyorum işte. Normalde aile olsun sevgili olsun herkes bir dur der yani benim böyle bir sorunum da yok çünkü bana acıyorlar gibi geliyor. Beni mutlu edecek en ufak saçmalığa razı geliyorlar. Sanırım mutsuzluğumun da farkında oldukları için bu. Sekiz dokuz senedir kendimi geri kazanmaya çalışıyor gibiyim. Sanki bir yerden sonra birileri ile kaderim değişti. Sanki bu benim hayatım değil. Ama itiraz ederken de yüzsüz buluyorum kendimi. Soncuta yediğim önümde yemedigim arkamda ne derdim var ki! Ama olmuyor işte. Ben ilk telefonumu bile harçlığımdan biriktirip almıştım. Gizliden gizliye inatciyim. Kararlıyım. Düşünün okulda aç kalmayı tercih etmiştim ve buna dayanmıştım daha 5. Sınıfa giderken. . şimdi de yapmıyorum değil çabalıyorum ama çabam hiçbir isteğimi karsilamiyor. Örnek vereyim daha açıklayıcı olsun: mesela ben tiyatro ile ilgilenmek istiyorum ama İstanbul'un kötü bir semtinde oturuyorum burada bunun eğitimi alabileceğim bir kurum bile bulamıyorum hadi buldum saatleri uyuşmuyor. İş arıyorum ama benim isimle ilgili yakın semtlerde dahi ilan bulamıyorum. Ya istediğim bir iş yapacağım ya da iki vasıta gideceğim. Kendimi oldukça baskılanmış hissediyorum ama işte bunu hissederken bile utanıyorum bunlar da dert mi diye. Ne yapayım ben istediğim bir hayatı yasadigimi dusunuyorum sürekli çabalıyorum kurslar alıyorum falan(internetten) ancak olmadığını görüyorum. Mesela beni iş için sitelerden arıyorlar. Çok güzel işler çıkıyor ama İstanbul'un diğer ucunda. Bir iş için o kadar yol yapmak bana mantıklı ve güvenli gelmiyor. Aynaya baktığımda eski beni görmeyi istiyorum artık. Ben gün gectikce daha da ezikleştigimi hissediyorum sadece. Çevrem de kalmadı. Uzuldugumde anlatabilecegim kimsem yok. Bir erkek arkadaşım var bir kardesim o da erkek🙄 dediğim gibi hayat cemberinin dışında içeriye doğru kulaç atıyorum da dalga beni her seferinde daha da uzaklastiyor gibi. Sevgili mevzularina zaten hiç girmiyorum. .