Özgüvensizlik: Çabuk Değişen Davranış ve Duygularım
Kendime olan güvenimle ilgili bu aralar çok problem yaşıyorum. Aslında sadece bu aralar değil kendimi bildim bileli özgüvensiz bir bireyim sadece bunu çok iyi sakladığım için çok rahat duruyorum dışarıdan. Aslında bir şeyleri yapabilcek inancım yok kendimi sevemiyorum bir türlü kendimle bir hafta barışıksam bir hafta küsüm kendime olan davranış ve duygularım çok değişiyor neyden kaynaklı bunu bilmiyorum. Yeni insanlar tanımaktan korkuyorum ya da konuşmak istemiyorum mesela erkek arkadaşımın arkadaşlarıyla dışarı çıkacağız ama ben istemiyorum çok saçma sapan şeyler beni korkutuyor ya konuşmalara katılamazsam ya fotoğraf cekildigimizde çirkin çıkarsam vb bir sürü şey var kafamda. bu tarz sebeplerden dolayı çoğu yere gitmiyorum ve mümkün mertebe yeni kişilerle tanismiyorum erkek arkadaşımın arkadaşlarıyla birlikte bir yere gitmedigim sürekli bahane ürettiğim için de benden soğumasından çok korkuyorum şu an yarın için ne yapacağım konusunda aşırı kararsızım
Bu soru 4 Temmuz 2024 19:09 tarihinde Uzman Psikolog İlknur Aksu tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Selam değerli danışan, öz güven eksikliğimiz aslında başka yoksunluklarımızın üstünde yer alan bir maske ve ana başlık olabilir. Daha iyi yardımcı olabilmek adına, sorunları parçalar halinde ele alalım mı birlikte? Temele kendinizi neden sevmediğiniz ve iç çatışmalar yaşadığınızdan başlayalım. İnsanlar genellikle çocukluk dönemlerinde edindikleri veya çevrelerinden aldıkları olumsuz mesajlarla büyürler. Bu mesajlar, değersiz hissetmelerine veya kendilerini sevmekte zorlanmalarına neden olabilir. İçeride bir yerden sonra o yetişkinlerin sesi iç ses olarak yerleşir, sonra başka kişilerin olumsuz yorumları ve yargıları ile pekişir. Bir yerde bu sesi susturmak ve kendi sesinizi bulmakla yüzleşmelisiniz. Bu da en kolay nasıl mümkün biliyor musunuz? Edilgen olma tarafından inisiyatif almaya, çocuk duygusal zekasından yetişkin irade ve özgürlüğüne geçmeye hakkınız ve gücünüz olduğunu kabul ettiğiniz zaman. :) Kendinize doğru kaynaklardan beslenme alışkanlığı ederek, aşama aşama duygusal zekanızı eğitmek mümkün. Bunun için başkalarının sevilmeye ve onaya layık olduğunuzu sürekli söylemeleri, bu kaynaklara giden tek ve en etkili yol değil.
Bunun yanı sıra toplumda değer verilen şeyler (başarılar, maddi durum, fiziksel görünüm vb.) üzerinden kendini değerlendirmek, insanların kendilerini sevmesini ve kabul etmesini zorlaştırabilir. Bu tür dışsal ölçütler, gerçek benlikten uzaklaşmalarına neden olabilir. İçe dönerek, sizde bu kriterlerin olup olmadığını gözlemlediniz mi?
Özgüven eksikliği genellikle içsel konuşmalarımızın sonucudur. Kendinizi sürekli eleştiriyor veya olumsuz düşünceler besliyorsanız, bunları fark ettiğinizde durun, şarteli kapatıp tüm elektrik kaçağının önüne geçer gibi kontrolü ele almaya odaklanın lütfen. Zihninizde karmaşa yaratan bu düşünceleri olumlu ve yapıcı düşüncelerle değiştirebilmek için kendinize ait anılardan beslenmeye ihtiyacımız olacak bu kısımda. Sağlam bir öz güven oluşana dek, tekrar tekrar bu pratiği yapmanız gerekebilir. Bu yüzden zaman zaman yazılı, telkin yoluyla ve düşünsel olarak, kaynaklarınızı bir kenarda hazır tutmak iyi hazırlık olacaktır. Küçümsemeden, küçüklüğünüz itibariyle başkasına iyi geldiğiniz, başardığınız, kazandığınız, anlam bulduğunuz ve anlam kattığınız ne kadar anı ve an varsa hepsini değerlendirin bu süreçte. Bazen danışanlarıma somut kutulara yazarak ya da o anları hatırlatan fotoğraf ve çizimleri biriktirmelerini öneririm. Yıkıcı sesleri ve görüntüleri, iyileriyle değiştirirken hafife alınmayacak kadar büyük etkilerine tanık olduk.
Bunlarla birlikte kendinizi gerçekten yeniden ve heyecanla bir dost gibi, şehir gibi tanımaya ve yaşamaya odaklanın lütfen. Şöyle de düşünebilirsiniz, size emanet edilmiş ve gönlünü hoş etmek istediğiniz bir çocuk olsaydı ona nasıl yaklaşırdınız? Onu, ezber bir zihniyetle genel geçer hobilerle ve oyunlarla oyalamayı mı tercih ederdiniz, yoksa ona gerçekten hitap eden, onu tanımlayan ihtiyaçları mı karşılamak isterdiniz?
Evinizden, en güvenli alanınızdan başlayarak ve adım adım genişleterek hemen her yerde kendi içinizdeki gence şunu sorun lütfen: "Sen gerçekten ne yapmak istiyorsun? Sana gerçekten ne iyi gelir?" Özgün oldukça, özgür olan bir çocuğu yeniden büyüteceğiniz bir yolculuk olacak. Sizin öz güven ve öz sevgi eksikliğinizin kökeninde yatan izlere, bu bakış açılarının daha güzel dokunacağını umuyorum. Diğer kişilerle ve duygusal ilişkilerle ilgili kısmı ise, bu sağlam yapıyla yönetmekte zorlanmayacaksınız :)
Kendinize şefkat ve saygıyla yaklaştığınız bir yaşam diliyorum.
Sağlık dileği ve sevgilerimle...