Psikoloji

Saç kaşıma alışkanlığımı nasıl yenebilirim?

Gizli Kullanıcı2 Temmuz 2024 20:05

Merhabalar, bundan yaklaşık 4-5 yıl önce bir operasyon geçirdim ve sonucunda da saç dökülmeleri yaşadım. Daha sonrasında saçlarım yeniden çıkmaya başladığında kaşınmaya sebep oldu. Önceleri kaşıma sebebim bu iken son 2 yıldır sanırım stres kaynaklı olarak saçlarımı kaşıyorum artık kafamda ufak çaplı yaralar oluşmaya başladı. Stres kaynaklı olduğunu düşünme sebebim de zihnim meşgul olduğunda kaşıntı hissiyatının olmaması. Gelin görün ki sürekli zihnimizi meşgul edemiyoruz. Bazen meşgul olsam bile istemsiz şekilde elimi saçımda buluyorum. Telefonla ilgilenirken, kitap okurken, ders çalışırken sürekli olarak saçlarımı kaşıyorum. Kaşımamak için ancak iki elimin de bir işle meşgul olması gerekiyor. Bunun sebebi ne olabilir ve bu kaşıntı alışkanlığını nasıl aşabilirim?

Bu soru 3 Temmuz 2024 04:31 tarihinde Klinik Psikolog Pınar Özdemir tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Sevgili danışan 


Yaşadığınız deneyimi olumsuz bir deneyim olarak benimsemiş olabilirsiniz. Olumsuz deneyim olarak benimsediğiniz operasyon bitse de o an esnasında bastırdığınız duygular veya düşünceleriniz olabilir. O esnada stresinizle başa çıkamayı ertelemiş olabilirsiniz. 


Pembe fil egzersiz düşüncelerinizin neden saçınızı kaşıma eylemine dönüştüğünü açıklayabilir. 


•Gözlerini kapatıp pembe bir fil düşünmenizi, hayal etmenizi istiyorum. 


•Nasıl düşündünüz, anlatabilirsiniz.


•Şimdi tekrar gözlerinizi kapatarak bu sefer pembe fili düşünmemenizi istiyorum. Hiçbir şekilde hayal etmeyin, hissetmeyin. Pembe fil haricinde her şeyi düşünebilirsiniz? 


Pembe fili düşünemiyor olmak oldukça rahatsız ediciydi. Tıpkı bu örnekte olduğu gibi zihninizi meşgul etmeye çalışmak sizi rahatsız ediyor. Rahatsız oldukça saçınızı kaşıyorsunuz. O kadar rahatsız edici oluyor ki yara haline gelebiliyor. 


Saçınızı kaşıma eyleminiz olumsuz bir durum değildir. Bu eylemi tetikleyen olumsuzlaştıran duygularınız, düşünceleriniz vardır. Tetikleyen düşünceleriniz değişirse saçınızı kaşıma eyleminizde bu oranda değişim gösterebilir. 


Bu aşamada düşüncelerinizi meşgul etmek yerine ne düşündüğünüze bakabilirsiniz, düşüncelerinizle yüzleşebilirsiniz. 


-Saçımı kaşımadan tam öncesinde ne düşünüyorum? Ne hissediyorum? 


-Hangi durumlarda saçımı kaşıma isteğim, eylemim yoğunlaşıyor?


-Operasyon sonrasında saçınızı kaşıdığınız en eski deneyiminizi hatırlıyor musunuz? Nasıl baş etmiştiniz? 


-Saçınızı kaşımanızı sağlayan çevresel faktörler neler olabilir? 


Bu sorular perspektifinden düşüncelerinizi gözlemleyebilir, tanımlayabilirsiniz. 


Saçınızı kaşıma eyleminizi rahatsız ediciliği üzerinden puanlıyor olsaydınız (1 en az, 10 en çok) kaç puan verirdiniz?


Diyelim ki yedi puan verdiniz. Puanınızı altıya düşürmek için beler yapabilirsiniz? Mesela günde on beş kere saçınızı kaşıyorsanız ilk gün bunu on ikiye düşürebilirsiniz. Ertesi gün dokuza düşürebilirsiniz. Küçük hedefler koyarak asıl büyük hedefinize ulaşabilirsiniz. 


Sevgili danışan, bahsettiğiniz probleminizle başa çıkmakta zorlandığınız esnada size eşlik edebilecek bir psikoloğa başvurarak psikolojik destek alabilirsiniz. 


Sevgiler. 


Klinik Psikolog Pınar Özdemir.

alinti

Önerileriniz için çok teşekkür ederim. 😊❣️

Cevaplanmış benzer sorular

Psikoloji

Devamlı endişeli-kaygılı hissetmek, kötü olaylar olacağı düşüncesi

Merhabalar, üniversite hazırlık dönemimden beri kaygı bozukluğu ile savaşıyorum gitmediğim psikolog ve psikiyatrist nerdeyse kalmadı. Biraz daha büyüdükçe daha farkında olmaya başladım tabi . Mesleğimi elime aldım evlendim yeni bir şehire taşındım hersey yolundaydı taa ki 2020 yılında babamin ilk hastalanmasina kadar, sabahin ilk satleryle ani bir telefonla hersey basladi . Beyin kanaması ardından beyin tümörü beyin ameliyatı ve son 6 8 ayının kalmasını öğrenmemiz pandemi ile beraber sık sık babamin yanına gidememem derken 2022 yılında babami kaybettim yine anı bir telefonla vefat haberini aldım. Onun üzerine yas surecini atlatamadığım için psikiyatrist tedavisi aldım çünkü aşırı takıntılarım ve ağlama krizlerim başlamıştı. Takıntı durumum ise devamli ocağı kapiyi kontrol etmem camları kontrol etmem vs gibi. 1 yıl tedavi gördüm ve nihayet iyileştim dedim; bebek tedavisine başladım hamile kaldım sebepsiz yere 2 aylıkken kalbinin durduğunu ve bi an önce kürtaj olmam gerektiğini öğrendim, bununla birlikte 3. 5 yuldir çalıştığım iş yerinden ayrılmak durumunda kaldım. Evde kendime zaman ayırıp psikolojik ve fiziksel olarak toparlamak gerekiyordu. Kürtaj sonrası yaşadığım psikolojik sıkıntıdan sonra urtiket ve egzama oldum bagirsak ağrısından duramadim . Biraz kendimi toparladım yaşadığım yere dönerken evimi şu bastı boru patladı ve yeni taşınmıştım ve üst kat kaynakli idi. Üst kat komşuma durumu anlattım vs. Problem çıkarttı böyle komşuluk mu olur vs bize laf attı sadece tabu büyük kavga falan olmadı. Ama bu olaydan sonra ben evde duramamaya kalp carpisintisindan uyuyamamaya başladımCunku ya tekrar olursa yine onunla muhatap olmak zorunda kalırsak eşimle kavga ederlerse bu sefer ev masrafını karşılamazsa kavga çıkarsa gibi tetikte durmaya başladım , ilerde çocuğum olduğunda ya bisey olursa yine gibi drvamli düşüncelerim artmaya başladı. Eşimle bu noktada hep konuşuruz beni kaygilandiran düşündüren şeyleri hep paylaşırız ama ya o bi gun yanımda olmazsa nasıl baş ederim devamli endişeli devamli korkarak yaşamak istemiyorum

Psikoloji

Depremin yarattığı travmayı nasıl aşabilirim?

6 Şubat iki çocuğumla evde yalnızdım. Duvarlar üstümüze yıkılarak kaçtık dışarı. Eşim gurbetteydi, babam da çocukluğumdan beri babalık yapmadığı için o gece sığınacak kimsem yoktu. Geçim sıkıntımız da var. Deprem gecesi bulunduğumuz apartmana yeni taşınmıştık tanıdığımız kimse de yoktu orada. O gecenin zifiri karanlığında,27 yıllık hayatımda görmediğim soğukta,yağmur altında iki çocuğumla kalakaldım. Sarsıntı anını atlatabilirim,maddi zorlukları da. Ama o çaresizliği unutamıyorum,Hatay her sallandığında o geceyi yaşıyorum tekrardan. Ölenlere mi,o çığlıklara yardım edemeyişime mi,çocuklarımı kaybetme korkusu yaşadığıma mı,kendime mi ağlayayım bilemediğim zamanlar oluyor. 1,5 yıl geçti. Aşmak istiyorum. 5 ve 8 yaşlarında iki oğlum için,aşmak zorundayım. Bunca aydır hala barınma sorunumuz devam ediyor,geçim derdi de cabası. Bunlarla (tek başıma) mücadele ediyorken psikolojik destek için ayıracak imkanım olmadı hiç. Ama artık yavaş yavaş günyüzüne çıkmaya başlıyor. Ben iyi değilim. O gece çocuklarım korkmasın güvende hissetsin diye dik durup gülümsedim,çocuklarımı yüreklendirmeye çalıştım,hatta iyiymiş gibi davrandım. Biliyorum ki o gece içimden geldiği gibi ağlayabilseydim,o çığlıkları içeri içeri değil de dışardan atabilseydim belki o kadar da kötü etkilenmezdim. Acısını zamanında yaşayabilen insan zamanında iyileşebiliyor. Ama ben içime gömdüm. Ve işte. . şimdi iyi değilim ama maalesef hayat devam etmek zorunda. Çocuklarımın psikolojisini düzelteyim derken kendimi kaybetmek üzereyim sanırım. Bana söyleyebileceğiniz tek bir söz,bir öneri,bir olumlama(hayalcilik olmayacak şekilde) veya en ufak sandığınız bir örnek bile boğulmak üzere olan bana,uzatılmış bir dal parçası olabilir. Biliyorum ki hastalığı kabullenmek iyileşmenin yarısıdır. Ben ruh halimin iyi olmadığının farkındayım. Çocuklarımın bindiği dalım ben,kırılmamam lazım. Güçlü durmak beni epey yordu,her şeyin üstesinden gelmek zorunda olmak yıprattı. Oysa 6 Şubat 'ta 25 yaşındaydım. Ben de korktum,ağlamak isterdim,çığlık atmak,birilerine sarılmak. .. isterdim. . ama ben o gece dışarıda iki çocukla öylece kalakaldım. Şimdi ise Hatay'da şiddeti ne kadar küçük olursa olsun her Sarsıntıda o gecenin çaresizliğini yaşıyorum. İlk aylarda Çocuklarımın ölüm korkusunu tekrar tekrar yaşıyordum. Bunu aştığımı görebiliyorum. Ama böylesine büyük bir afet anında kimsesiz çaresiz savunmasız kalmayı,aşamıyorum. Her sarsıntıda o geceki çaresizlik tetikleniyor. Yeniden herhangi bir afet olsa o çaresizlik o kimsesizlik ve çocuklarımın sorumluluğu altında ezileceğim korkusuyla yaşıyorum. hayattan zevk alamıyorum. Çocuklarım sağ salim yanımda, bazen bunun bile tadını çıkaramıyorum. Gelecek korkusu var içimde. Başıma bişey gelse çaresiz kalacağım korkusu. Nasıl bir yol izlememi önerirsiniz? Biliyorum çok dolaylı,ve sizin için anlaşılması güç bir duygu bu,çünkü malum yaşamayan bilemez derler. Ama yaşamayan dışarıdan bakan da belki görebilir çıkış yolunu. Ben buradan göremiyorum. Eğer gerçekten tüm içtenliğinizle okur,anlamaya çalışıp,değer verip cevaplarsanız insanlığa dair inancım,umudum yeşerir. Verecek cevap bulamasanız veya kazancınız olmayacağı için vakit kaybetmek istemezseniz de saygı duyarım. Şimdiden teşekkürler. ..