Psikoloji

Tükenmiş hissediyorum, bir hayat nasıl yaşanır?

Gizli Kullanıcı25 Aralık 2024 21:07

30 yaşındayım ve evdeyim kaygı problemi yaşıyorum öğürüyorum bir şeye başlarken veya stresli bir durum yaşadığımda. Şu an aile evinde yaşıyorum yakın arkadaşımın biri taşındı diğeri kendi içime kapandım dedi 5 aydır konuşmuyoruz çok tükendim 8 ay önce sevgilim, eski sevgilisini unutamadığını öğrendiğim için ilişkim bitti iş bulamıyorum tükendim. Kaygı problemi yüzünden işe başlayamıyorum. Hiçbir şey ilgimi çekmiyor o kadar yorgunum ki bu sene çok yoruldum. Aile evinde özellikle şu an işim yok diye her şey benim görevim oldu. Herkes evi otel gibi kullanıyor kardeşlerim özellikle asla destek olmuyorlar benim görevim yemek temizlik yapmak oldu. Annem bu durumu asla yadırgamıyor günah keçisi gibiyim evde benimle tartışıyor sürekli asla sevgisini göstermez kızım bir şeyin mi var demez. Eve yardımcı olduğum halde bana söylenir durur. İşe giremediğim için sürekli canımı acıtan iğneleyici laflar söyler. Ama diğerlerine canım kuzum tarzında. Ben bu hayattan o kadar yoruldum ki. Ne kimseyle tanışasım var ne hayata karşı bir isteğim kaldı. Arkadaşlarım ailem eski sevgilim beni öylesine yaraladılar ki benden geriye hiçbir şey kalmadı. Eski sevgilim o kadar yalanlar söyledi ki insanlara güvenim bitti. Arkadaşım desen en ihtiyaç duyduğum zamanlar da ortada yok. O kadar yalnızım ki. O kadar tükendim ki. Aylardır kendimi güçlü tutmaya çalışıyorum. Ama kimse benim ne halde olduğumu umursamıyor. İnsanların işine yaradığım kadar varım bu hayatta. Beni kandırabildikleri kadar varım hayatlarında. Onların ihtiyaçları söz konusu olduğunda en iyi arkadaşım. Duygusal ve fiziksel olarak ağır bir yükün altındayım. Bedenim kusmak istiyor. Öğürüyor altında yatan sebebi bulamıyorum. Keşke kendi elimden tutup bu ailenin bu hayatın içinden çıkarsam kendimi ama biliyorum yalnız olmayacak. Kimseye de inancım kalmadı. Bir hayat nasıl yaşanır unuttum.

Bu soru 26 Aralık 2024 09:31 tarihinde Psikolog İrem Bor tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Merhabalar sevgili danışan, yaşadığınız durumda hissettiğiniz tükenmişlik, yalnızlık, hayal kırıklığı gibi duygularınızı anlıyorum. Öncelikle, bu süreçte yaşadıklarınızı ifade etmenizin, kendi durumunuzu fark etmenizin ve yardım arayışında olmanızın harika bir adım olduğunu söylemeliyim. Bu adım, sanılanın aksine çok daha güçlü bir davranıştır. Şimdi, hislerinizin nedenlerini anlamaya çalışalım ve nasıl baş edebilirsiniz kısmına bakalım.

Fiziksel ve duygusal olarak yorgunluk hali, birçok stres yapıcı faktörün bir araya gelmesiyle ortaya çıkar. Şu anda sadece dışarıdaki yüklerle değil, iç dünyanızdaki duygusal yüklerle de mücadele ettiğinizi anlıyorum.

Aynı zamanda öğürme gibi fiziksel semptomlar da, yaşadığınız yoğun kaygının bir sonucu olabilir. Vücut, stresle başa çıkmaya çalışırken bazen bize tepkiler/sinyaller verir. Bu, özellikle stresli durumlarda daha sık görülür ve altında yatan sebep çoğu zaman bir kaygının varlığıdır.

Şu an evdeki tüm sorumluluğun size yüklenmiş olması da zaten tükenmiş olduğunuz bir durumda sizi daha da baskı altına alıyor olabilir. Bunun yanında, annenizin size karşı davranışı ile kardeşlerinizinden destek görememeniz bu yükü katlıyor olabilir.

Annenizin sevgisini göstermemesi ya da sizi yargılayıcı bir tavır takınması, kendinizi daha yalnız ve değersiz hissetmenize neden olabilir. Ancak, bu durumun sizin değerinizi belirleyen bir şey olmadığını anlamanız çok önemlidir. Bu davranışlar, annenizin kendi iç dünyasındaki zorluklardan kaynaklanıyor olabilir. Sizinle bir ilgisi yok. Sizin değeriniz, dıştan bir kaynakla değil kendi içinizle var oluyor.

Yakın arkadaşlarınızın uzaklaşması özellikle siz zor bir dönemden geçerken sizi yalnız bırakmış gibi hissettirmiş olabilir. Ancak bazen böyle şeyler yaşanabileceğini ve kendi hayatımızda devam eden bir düzenin içinde olduğumuzu unutmamamız gerekli.

Ancak insanlara olan güven kaybınız, eski sevgilinizin davranışlarından kaynaklanıyor gibi görünüyor. Bu durum, yalnızlık ve izole hissetme duygularınızı artırmış olabilir.

Gelelim şu an da yaşamdan tat almanın ve hayata bağlanmayı yeniden öğrenmenin nasıl yapılabileceğine:

Şu an hissettiğiniz duygular büyük adımlar atmanızı zorlaştırabilir. O nedenle kendimize küçük adımlar belirleyeceğiz. Örneğin, her gün 10 dakikalık bir yürüyüş yapmak gibi, yeni bir kitap okumaya başlamak ya da yeni bir tarif denemek gibi. Sevdiğiniz alanları ekleyebilirsiniz.

Evdeki yükünüzü azaltmak için ailenizle açık bir konuşma yapmak gerekli olabilir sevgili danışanım. “Şu anda çok yorgunum ve biraz yardıma ihtiyacım var,”

Evde bir köşeyi sadece kendiniz için ayırabilir, orayı sakinleşmek ve rahatlamak için kullanabilirsiniz. Bu kendi alanınızı yaratmaktır.

Yaşadığınız durumda bir psikologla görüşmeyi düşünebilirsiniz. Online veya yüz yüze gibi seçeneklerle destek almak, hissettiklerinizi daha detaylı analizlemeye ve bu durumlarla baş etmenize yardımcı olabilir. Yine bulunduğunuz belediyelerin ücretsiz hizmetlerinden ya da uygun ücretli olan terapi projelerinden yararlanabileceğinizi de unutmayın.

Öğürme gibi semptomlar için bir doktora görünmek de fizyolojik bir neden olup olmadığını anlamamız için oldukça önemlidir.

Şu an sosyal anlamda bağlarınızın zayıflamış olması, yalnızlık hissinizi arttıran bir noktadır. Yeni insanlarla tanışmak için gönüllü çalışmalar, kurslar veya sosyal etkinlikler gibi fırsatlara açık olabilirsiniz. Küçük adımlarla yeniden bir çevre oluşturabilirsiniz. Biliyorum şu an da canınız istemiyor olabilir ancak değişim için sizlerin her bir adımı oldukça kıymetli.

Bu dönemin geçici olduğunu unutmayın. Kendinize karşı nazik olmayı ve bu süreçte her adımın bir başarı olduğunu kendinize sıkça hatırlatmalısınız.

Kaygınız nedeniyle işe başlamaktan çekiniyor olabilirsiniz. Ancak, yarı zamanlı veya daha az stresli bir iş, kendinizi yeniden güçlü hissetmenizi sağlayabilir.

Aile evinden ayrılma ve kendi hayatınızı kurma düşüncesi size uzak görünebilir. Ancak, bu bir hedef olarak kalabilir ve bu hedefe küçük adımlarla her gün daha fazla yaklaşabilirsiniz.

Size yardımcı olabilmek çok güzel, kafanıza takılan bir nokta olursa veya başka sorularınız için her zaman burada olacağız.

Hoşça kalın…

Sevgiyle, Psikolog İrem Bor

alinti

Çok yardımcı oldu bu cevaplar, sadece soruna odaklanmak yerine çözüm ve süreç üzerine değerlendirdiğiniz için teşekkür ederim. Şimdiye kadar en anlamlı bir analiz okudum ♥️

Yorumlar

Gizli Kullanıcı

Cevabınız için çok teşekkür ederim. Her cümle ruhuma dokundu. Sadece süreç açısından değil çözüm açısından da bana çok yol gösterici oldu. Bu sürece aslında çok ihtiyacım olduğunu bir yandan da yaşadıklarımdan dolayı kendimi tanıma yolculuğuma doğru yol aldığımı hissediyorum. 7 aylık ilişkim olduğu süreçte aslında kendimi bir kenara atıp ilişkim yürüsün karşımdaki insandan sevgi görmek ümidiyle ve (onunda çabalayacağına verdiği sözlere inanarak ama sözlerle davranışların sürekli olarak çeliştiği) bu tarz bir ilişkide olmak çok yormuştu beni. Ben ne istiyorum neyi seviyorum bilemez hale gelmiştim. Şu an kendimi dinliyorum esasında. Sanırım bu sessizliğe ihtiyaç duyuyormuşum. Ama içimdeki o kaygılı taraf yeni şeylere adım atarken öğürüyor sürekli bunun için doktora gittim alınta bir sebep yoktu. İçime çok atan ve anlattıklarımdan da anlayacağınız üzere çok kendini feda eden değersiz özgüvensiz hisseden biriyim. Eksik yanlarımın artık daha net farkındayım. Sevgi görmek için gitmem gereken yerde artık kalmakta ısrar etmiyorum. Kaygı tarafımı susturamıyorum. Nefes egzersizleri anlık rahatlama sağlıyor. Çok stresli olduğumda hemen kalkıp hızlı hızlı yürüyorum. Yaşadıklarımın ağırlığımı yoksa geçmişten gelen bir travma mı bunun ayırdını nasıl yapabilirim. Lisede kaldığım dönem ortaya çıkmıştı. Orada yalnız kalmıştım arkadaşım yoktu okula her sabah öğürerek gidiyordum. Şu an o liseli kız yok ama sanki bana bedenim bir şey anlatıyor gibi kusmak mı istiyorum bilmiyorum. Kendime bu konuda neler sorabilirim. Cevaplarsanız çok memnun olurum ♥️

26 Aralık 2024 21:57
Psk. İrem Bor

Kaygınızın kökeni geçmiş deneyimlerden mi, yoksa şu anki yaşamınızdan mı kaynaklanıyor: bu iki durum iç içe geçmiş olabilir Yalnızlık hissi ile bu süreçte ortaya çıkan öğürme bugüne taşınmış olabilir. O dönemde yalnız kalma ve sevilmeme korkusu çok güçlüydü ve bedeniniz bunu fiziksel bir şekilde ifade ediyordu gibi düşünebilirsiniz. Şu an, o liseli kız olmadığınızı bilseniz de geçmişteki duygularınız tetikleniyor olabilir. Ailenizle olan yük paylaşımı, yaşadığınız yalnızlık ve içsel çatışmalar da kaygıyı besliyor görünüyor. Kaygı hissiniz genelde hangi durumlarda artıyor? O anda aklımdan hangi düşünceler geçiyor? Kaygı sırasında hissettiğim duygular bana hangi geçmiş deneyimlerimi hatırlatıyor? Bu duyguyu bedenimde nerede hissediyorum (boğazda düğüm, mide bulantısı gibi)? Son olarak şu soruları da kendinize sorabilirsiniz: Benim için şu an en küçük ama en anlamlı adım ne olabilir? Geçmişteki yaralarımı onarmak için neye ihtiyacım var? Kendinizi tanıma yolculuğunda attığınız bu adımlar, gelecekte daha güçlü ve huzurlu hissetmenizi sağlayabilir.

27 Aralık 2024 21:19

Cevaplanmış benzer sorular