Sosyal Hayat

Ekran Bağımlılığı Nedir?

Psikologca 12 Kasım 2024

Akıllı telefonların şu anda yaklaşık 25 yıldır bir şekilde var olduğuna inanmak zor. Bu süre zarfında, birbirimizle iletişim kurma şeklimizde çok önemli değişiklikler oldu. Ayrıca, olağan faaliyetlerimizde de çok önemli değişiklikler oldu. Özellikle, insanlar artık yüz yüze veya hatta sesli iletişim yerine mesajlaşma yoluyla iletişim kuruyor. İnsanlar ayrıca son 25 yılda giderek daha hareketsiz hale geldi.

Dünyamız giderek daha fazla dijital teknolojinin kullanımına odaklandıkça ve bağımlı hale geldikçe, cihazlarına çeşitli bağımlılık biçimleriyle mücadele eden insanları giderek daha fazla görüyoruz.

Peki ekran bağımlılığı nedir ve nasıl oluşur?

1. İnternet Bağımlılığı: Günlük yaşamı etkileyen aşırı, kontrol edilemeyen internet kullanımını kapsayan geniş bir terim.

2. Ekran Bağımlılığı: Telefonlar, bilgisayarlar veya televizyonlar aracılığıyla genel olarak ekranların aşırı kullanımına odaklanır.

3. Dijital Bağımlılık: Akıllı telefonlar ve sosyal medya gibi dijital cihazlara ve platformlara bağımlılığı vurgular.

4. Teknoloji Bağımlılığı: Donanım (telefonlar, tabletler) ve yazılım (uygulamalar, oyunlar) dahil olmak üzere teknolojiye olan bağımlılığı vurgular.

5. Çevrimiçi Oyun veya Video Oyunu Bağımlılığı: Özellikle aşırı çevrimiçi oyun oynama veya video oyunlarının kullanımıyla ilgilidir.

6. Sosyal Medya Bağımlılığı: Sosyal medya platformlarına aşırı kullanım ve bağımlılık.

7. Akıllı Telefon Bağımlılığı: Genellikle uygulamalar ve internette gezinmeyle ilgili aşırı telefon kullanımını içerir.

8. Bilgi Bağımlılığı: Haberler veya güncellemeler gibi sürekli olarak çevrimiçi yeni bilgiler arama.

9. Medya Bağımlılığı: Videolar, yayın akışı ve diğer çevrimiçi içerikler dahil olmak üzere dijital medyayı tüketme bağımlılığını kapsar.

10. Dijital Bağımlılık: Dijital cihazlara ve internete olan psikolojik bağımlılığa odaklanır.

Teknoloji bağımlılığının tam türü veya kullanılan terim ne olursa olsun, aşırı bağımlılık, fiziksel ve ruhsal sağlık üzerinde çok önemli etkilere sahip olma eğilimindedir. Aslında, yüksek düzeyde ekran süresinin sağlık üzerindeki etkileri üzerine yürütülen bir okuryazarlık incelemesi, "Çoğu zaman aşırı uyarılma durumunun indüklenmesine, stres hormonlarının artmasına, vücut saatinin veya sirkadiyen döngünün senkronizasyonunun bozulmasına, beyin kimyasının değişmesine ve zihinsel enerji ve gelişimde bir yavaşlamaya neden olabilir" sonucuna varmıştır (Nakshine vd., 2022).

Özellikle ekran süresinin çocukların ve ergenlerin ruh sağlığı üzerindeki etkilerine bakan 2018 tarihli büyük bir çalışma, "günlük ekran süresinin daha uzun olmasının daha az merak, daha düşük öz kontrol, daha fazla dikkat dağınıklığı, arkadaş edinmede daha fazla zorluk, daha az duygusal istikrar, bakımı daha zor olma ve görevleri bitirememe gibi daha düşük psikolojik refahla ilişkili olduğu" sonucuna varmıştır (Twenge & Campbelle, 2018).

İlginçtir ki, ekran süresinin ruh sağlığı üzerindeki olumsuz etkisine ilişkin endişeleri gündeme getiren yalnızca ilişkisel araştırmalar değildir. Yakın zamanda yapılan randomize kontrollü bir çalışma, "Yakın zamanda yapılan küme randomize kontrollü bir çalışma, evde eğlence amaçlı dijital ekran kullanımını kişi başına haftada üç saatten aza indirmek üzere görevlendirilen yetişkinlerin iki haftalık takipte önemli ölçüde iyileşmiş zihinsel refah ve ruh hali bildirdiğini" sonucuna vardı (Pedersen ve ark., 2022).

Ekran Bağımlılığı Hayatımızı Nasıl Etkiler?

Ekran süresinin aşırı kullanımı birkaç nedenden dolayı sorunlu hale gelebilir. Yukarıda belirtildiği gibi, ekran süresinin yüksek kullanımı zihinsel, fiziksel ve sosyal sağlık üzerinde etkilere sahiptir. İşte yüksek ekran süresi kullanımına ilişkin birkaç önemli endişe alanı:

1. Ruh Sağlığı Sorunları: Özellikle sosyal medyada aşırı ekran süresi, genellikle karşılaştırma, siber zorbalık veya bir şeyi kaçırma korkusu (FOMO) nedeniyle artan kaygı, depresyon ve düşük öz saygı oranlarıyla bağlantılıdır. Sürekli bağlantı da strese ve tükenmişliğe katkıda bulunabilir. Sık ekran süresi ayrıca insanların kendi hayatlarından ve zamanlarını nasıl geçirmeyi seçtiklerinden sorumlu olmadıklarını hissetmelerine yol açabilir. Bu, insanların daha tatminsiz ve hatta depresif hissetmelerine neden olabilir.

2. Azalmış Dikkat Süresi: Özellikle hızlı tempolu uygulamalar veya sosyal medya ile ekranlardan gelen düzenli aşırı uyarılma, daha yavaş aktivitelere odaklanmayı veya gerçek dünya durumlarında dikkati sürdürmeyi zorlaştırabilir. İnsanlar okuma, zorlayıcı görevleri tamamlama ve konuşmalara tam olarak katılma gibi aktivitelere odaklanmayı giderek daha zor bulduklarını fark etmeye başlayabilirler.

3. Uyku Bozulması: Ekranlar, uyku döngülerini düzenleyen hormon olan melatonin üretimini bozarak uykuyu etkileyebilecek mavi ışık yayar. Gece geç saatlerde ekran kullanımı genellikle uykusuzluğa, düşük uyku kalitesine ve yorgunluğa yol açar. Uyku sorunlarından şikayet eden bazı kişiler için altta yatan sorun, makul bir saatte yatağa girmek yerine çevrimiçi kaldıkları için uykuyu geciktirmeleri olan ekran bağımlılığıdır.

4. Fiziksel Sağlık Riskleri: Uzun süreli ekran süresi, göz yorgunluğu, baş ağrısı ve "teknoloji boynu" veya kötü duruş gibi fiziksel sorunlara katkıda bulunur. Uzun süreli hareketsiz davranış ayrıca obezite, kardiyovasküler sorunlar ve metabolik sorunlar risklerini artırır. Birçok kişi, yürüyüşe çıkmak ve spor yapmak gibi daha önce daha aktif olan aktiviteleri bırakıp bunun yerine çevrimiçi zaman geçirmeye başlamıştır.

5. Bozulmuş Sosyal Beceriler: Yoğun ekran kullanımı, gerçek hayattaki sosyal etkileşimleri sınırlayabilir, güçlü iletişim ve empati becerilerinin gelişimini azaltabilir. Dijital iletişime aşırı güvenmek, izolasyon hissine neden olabilir veya ilişkileri zayıflatabilir. Birçok kişi, daha bağlantılı yüz yüze görüşmelere veya hatta telefon görüşmelerine katılmak yerine iletişim kurmak için teknolojiye güveniyor (örneğin, aile grubu sohbetleri). Bazı durumlarda, insanlar önemli konuları mesajlaşma yoluyla ele almaya çalıştıkça bu artan sosyal çatışmaya yol açıyor ve anlam tercümede kayboluyor, bu da yanlış anlaşılmalara ve çatışmaya yol açıyor.

6. Azalan Üretkenlik: Ekranlarda, özellikle üretken olmayan faaliyetlerde harcanan zaman, verimliliği azaltabilir ve kişisel hedeflerden, işten veya çalışmadan uzaklaştırabilir. İnsanlar daha sıklıkla sürekli meşgul hissettiklerinden şikayet ederler ancak çok fazla şey başardıklarını hissetmezler.

7. Davranışsal Bağımlılık: Birçok dijital platform ilgi çekici veya hatta bağımlılık yaratacak şekilde tasarlanmıştır. Sosyal medya, video oyunları ve belirli uygulamalar sürekli uyarım ve ödüller sağlar, bu da davranışsal bağımlılığa yol açabilir ve ekran kullanımını kontrol etmeyi veya azaltmayı zorlaştırabilir. Daha sıklıkla, bazı kişiler istemeseler bile cihazlarını alıp e-postalarını veya sosyal medyayı kontrol etme zorunluluğu hissettiklerini bildiriyorlar.

Ekran Sürenizi Yönetmek İçin İpuçları

1. Ekran Süresi Sınırları Belirleyin: Her gün belirli uygulamalarda veya ekranlarda harcanan zamanı izlemek ve sınırlamak için cihazlarda veya üçüncü taraf uygulamalarda yerleşik ayarları kullanın. Bu, aşırı kullanımı azaltmaya yardımcı olabilir.

2. Cihazsız Bölgeler ve Saatler Oluşturun: Yatak odası veya yemek alanı gibi alanları cihazsız olarak belirleyin. Ekranlardan kaçınmak ve farkındalığı artırmak için yemek sırasında veya yatmadan bir saat önce gibi saatler belirleyin.

3. Düzenli Molalar Planlayın: 20-20-20 kuralını kullanın: Her 20 dakikada bir 20 saniyelik bir mola verin ve göz yorgunluğunu azaltmak ve odağı yeniden ayarlamak için 20 fit uzaktaki bir şeye bakın.

4. Diğer Aktivitelerle Bir Rutin Oluşturun: Ekran süresini egzersiz yapmak, okumak veya sosyalleşmek gibi tatmin edici aktivitelerle değiştirin. Çevrimdışı hobiler geliştirmek doğal olarak ekran bağımlılığını azaltabilir.

5. Gereksiz Bildirimleri Kapatın: Bildirimler dikkat çekmek için tasarlanmıştır ve bu da sık sık cihaz kontrollerine yol açar. Dikkat dağıtan şeyleri en aza indirmek için gereksiz bildirimleri devre dışı bırakın.

6. Cihazlar için Yatma Saati Belirleyin: Uyku kalitenizi artırmak için yatmadan en az bir saat önce cihazları kullanmayı bırakın. Ekranlardan gelen mavi ışık uyku düzeninizi bozabilir, bu nedenle "Rahatsız Etmeyin" modunu kullanmayı veya cihazları yatak odasının dışına yerleştirmeyi düşünün. Bu önlemler yeterli olmazsa, modeminize mekanik bir zamanlayıcı koyarak kapattığınızdan emin olmayı düşünün.

7. Gri Tonlama Modunu Kullanın: Birçok akıllı telefon, ekranın görsel çekiciliğini azaltan ve daha az ilgi çekici hale getiren, daha kısa kullanım sürelerini teşvik eden bir gri tonlama ayarı sunar.

8. Sosyal Medya Kullanımını Sınırlayın: Sosyal medya özellikle bağımlılık yapabilir. Uygulamaları kontrol etmek için belirli zamanlar belirleyin veya sürekli bağlı kalmak yerine günde (veya haftada) bir ila iki kontrolle sınırlayın.

9. Hesap Verebilirlik Arayın: Ekran süresini yönetmenizde size destek olabilecek ve hesap verebilir kalmanıza yardımcı olabilecek bir arkadaşınız veya aile üyenizle hedeflerinizi paylaşın. Ayrıca gerekirse size yardımcı olması için bir terapist aramayı düşünün.

10. Farkındalık Uygulayın: Ekranları zorunluluktan ziyade alışkanlık veya can sıkıntısından kullandığınızı fark edin. Birkaç derin nefes alıp hedeflerinize yeniden odaklanmak, dürtüsel ekran kullanımı alışkanlığını kırmanıza yardımcı olabilir.

Küçük, tutarlı değişiklikler ekran bağımlılığını önemli ölçüde azaltabilir ve refahı artırabilir. Ekran süresini çevrimdışı aktivitelerle dengelemek hem zihinsel hem de fiziksel sağlığı iyileştirebilir.

Ekran Süremizi Yönetmenin Bize Katacakları Nelerdir?

1. Daha Fazla Zihinsel Netlik ve Odaklanma: Ekran kullanımını azaltmak zihinsel karmaşayı gidermeye yardımcı olur ve anlamlı görevlere konsantre olmayı kolaylaştırır. Sürekli bildirimler ve dijital dikkat dağıtıcılar olmadan, gerçekten önemli olana daha iyi odaklanabilir ve kendinizi daha huzurlu hissedebilirsiniz. Bu odaklanma, bir rutine sıkışmış hissetmenizden kurtulmanıza ve daha zengin ve anlamlı bir hayat yaşamaya yeniden odaklanmanıza yardımcı olabilir.

2. Gelişmiş Fiziksel Sağlık: Daha az ekran süresi, mavi ışığa daha az maruz kalma, daha az göz yorgunluğu ve daha fazla fiziksel aktivite anlamına gelir. Ekranlardan düzenli olarak mola vermek daha fazla hareketi teşvik eder, duruşu iyileştirmeye, sırt ağrısını azaltmaya ve hatta enerji seviyelerini artırmaya yardımcı olur.

3. Daha Güçlü İlişkiler: Ekranlar arka planda kaldığında, insanlarla gerçek bağlantılar için daha fazla yer olur. Yüz yüze etkileşimlere öncelik vererek, daha dikkatli dinleyerek ve tamamen mevcut olarak ilişkiler daha zengin ve daha tatmin edici hale gelir. Bu değişim hayati önem taşır çünkü insanlara en önemli şeyin ne olduğu sorulduğunda, en yaygın cevap aileleri, eşleri veya sevdikleridir. Teknolojinin sosyal bağlantıları kolaylaştırmak için kullanılması bazı durumlarda olumlu olabilse de, ekran süresinin çoğu biçimini azaltmak ilişkileri geliştiriyor gibi görünüyor (Huang vd. 2022).

4. Gelişmiş Duygusal Refah: Daha basit bir yaşam, doğada daha fazla zaman geçirmeye, farkındalığa ve öz değerlendirmeye olanak tanır; bu da stresi ve kaygıyı azaltabilir. Sosyal medya karşılaştırmalarının veya bilgi aşırı yüklenmesinin baskıları olmadan, memnun ve sağlam hissetmek daha kolaydır. Araştırmaların, çok fazla ekran süresinin ruh sağlığı üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olduğunu ve ruh sağlığınızı kontrol altına almanın bir yolunun ekran sürenizi azaltmak veya sınırlamak olduğunu unutmayın.

5. Artan Üretkenlik ve Yaratıcılık: Ekranlardan uzaklaşmak, yeni uğraşlar için zaman açar. İnsanlar genellikle okumak, resim yapmak veya açık havada zaman geçirmek gibi tutkulu oldukları hobileri öğrenmek, yaratmak veya sürdürmek için daha fazla zamana sahip olduklarını fark ederler. Günlük aktivitelerinizde bir değişiklik yapmak, ruh haliniz ve refahınız üzerinde derin bir etkiye sahip olabilir. Daha üretken hissetmek, ruh halinin ve özgüvenin iyileşmesine de yol açar.

6. Şimdiki Ana Daha Derin Bir Değer Verme: Daha az ekran süresiyle yaşamak, daha bilinçli bir yaşam sürmenizi sağlar. Çevrenizle ve aktivitelerinizle tam olarak etkileşime girerek, küçük anların tadını çıkarabilir, daha büyük bir neşe ve minnettarlık duygusu geliştirebilirsiniz.

Daha basit, ekran ışığının olmadığı bir yaşam, daha derin bağlantılar, daha iyi sağlık ve daha anlamlı kişisel gelişim sağlar. Günlük yaşamı değerlerle uyumlu hale getirerek tatmin edici, dengeli bir yaşam tarzı yaratır.

Ekran Bağımlılığı Nedir? Konusu hakkında psikoloğa soru sormak ister misin?

Dijital çağ ve teknolojinin olumlu yanlarıyla birlikte , bir çoğumuzun hayatını daha sedanter hale getirdiği bir gerçek ; tek tuşla halledebildiklerimiz, sevdiklerimizi görmek için evden çıkmamıza dahi gerek kalmaması, bazense eğlenmek için başladığımız bir oyunun üzerimizdeki bağımlılık etkisi...Ekran bağımlılığı üzerine uzman psikologlarımıza kafanıza takılanları sorabilirsiniz.

Psikoloğa Soru Sor!

Etiketler:

ekran bağımlılığı
dijital teknoloji
ekran bağımlılığı nasıl olur?

Benzer Yazılar