Şeyma Tok

Kl. Psk. Şeyma Tok

Türkiye/ İstanbul/ Sakarya

📍 Hizmet Verilen Alanlar: • Depresyon & Anksiyete • Panik Bozukluk & OKB • İlişki ve Aile İçi Sorunlar • Travma Sonrası Stres Bozukluğu • Yas Süreci & Duygusal Zorluklar • Yeme Bozuklukları • Kişilik Bozuklukları • Özgüven Problemleri • Farkındalık & Kişisel Gelişim • Bağlanma Sorunları • Dürtü Kontrol Problemleri & Fobiler 🔍 Çalışma Yaklaşımım: Bilişsel Davranışçı Terapi, Şema Terapi ve travma odaklı terapötik tekniklerle; etik ilkelere bağlı, bilimsel temelli ve danışan odaklı bir terapi süreci yürütmekteyim.

5.0
(2 Yorum)

Uzman Hakkında

Medipol Üniversitesi Psikoloji Bölümünden Onur derecesiyle mezun oldu. Ardından Klinik Psikoloji Yüksek Lisansını Yüksek Onur Derecesiyle tamamladı. Çocuk, ergen ve yetişkin, çift olarak çalışmalarına devam etmektedir. Ekollerinde BDT, Şema Terapi ve Act’ı kullanmaktadır.

Eğitim

  • Medipol Psikoloji - Lisans
  • Beykoz Klinik Psikoloji - Yüksek Lisans
  • Medipol Psikoloji - Lisans
  • Beykoz Klinik Psikoloji - Yüksek Lisans

Seminerler / Konferanslar (Sertifikalar)

  • BDT
  • Şema
  • Act

Uzmanlık Alanları

Depresyon
Panik Bozukluk
Yas
Travma ve TSSB
Obsesif Kompulsif Bozukluk
Anksiyete
Öfke Yönetimi
Duygudurum Bozuklukları
Tükenmişlik
Yetişkin Psikolojisi
Ergen Psikolojisi
Özgüven Problemleri
Çocuk Psikolojisi
Motivasyon Sorunları
Değersizlik / Yetersizlik Hisleri
Duygular
Psikosomatik Bozukluklar
Kronik Ağrı
Uyum Sorunları
Hastalık Kaygısı
Yalnızlık
Bedenselleştirme-Somatizasyon
İletişim Problemleri
Mükemmelliyetçilik
Stres
Erteleme Davranışı
Fobi
Sosyal Kaygı
Bipolar Bozukluk
Travma ve TSSB
Kişilik Bozuklukları
Yeme Bozuklukları
Bağımlılık
İlişki Sorunları
Şema Terapi
Uyku Bozuklukları
Çocuk ve Ergen Psikolojisi
Duygudurum Bozuklukları
Flört Şiddeti
Aldatılma
Duygusal Yeme
Sınav Kaygısı
Tik Bozuklukları
Kardeş Kıskançlığı
Antisosyal Kişilik
İntihar Düşüncesi
Kariyer Rehberliği
Akran Zorbalığı
Dikkat Eksikliği
Dürtü Kontrol(Bozukluğu)
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite
İnternet Bağımlılığı
Çift Terapisi
Oyun Bağımlılığı
Varoluşsal Kaygılar
Borderline Kişilik Bozukluğu
Narsistik Kişilik
Bağımlılıklar
Aile ve Çift Terapisi

Çalışma Ekolleri

  • Bilişsel Davranışçı Terapi
  • Şema Terapi
  • Kabul ve Kararlılık Terapisi
  • Bilişsel Davranışçı Oyun Terapisi
  • Çocuk Merkezli Oyun Terapisi

Cevaplar (2)

Merhabalar, Kendinize karşı bu kadar sert olmanız, çoğu zaman erken dönemden itibaren gelişen eleştirel iç sesin bir yansımasıdır. Başkalarıyla kıyaslamak, fiziksel görünüm üzerinden değer belirlemek ve sürekli yetersiz hissetmek, bunların her biri, koşullu kabul görmüş bireylerde sıkça gözlemlenen içsel süreçlerdir. Ama unutmayın ki, öz-şefkat doğuştan gelen bir eğilim değil; geliştirilebilen bir beceridir. Kendinize iyi davranmak, “şımartmak” değil; zihinsel sağlığını korumanın temelidir. Şu adımlarla başlayabilirsiniz:İçsel konuşmalarını fark et: “Ben neden böyle hissediyorum?” diye sor. Kendini bir başkasına değil, dünkü haline kıyasla. Günlük küçük bakım ve kabul ritüelleri oluştur. Aynada kendine nötr bir gözle bakmayı öğren. Özgüven, başkalarıyla yarışarak değil, kendine alan tanıyarak gelişir. Kendini dönüştürmeye çalışmadan önce, olduğun hâliyle tutabilmen gerekir. Bu döngüden çıkmak zaman ister, ama mümkündür. Gerekirse bu süreçte psikolojik destek almaktan çekinme—kendini yeniden inşa etmenin yolu, önce kendine şefkatle yaklaşmaktan geçer. 🫂Farkındalık + sorgulama + harekete geçme✨Kendini sevmek, “mükemmel hale gelince” gerçekleşmez. Kendini anlamakla ve o haline sahip çıkmakla başlar. Ve siz bu farkındalığa sahipsiniz. Bu, başlı başına çok değerli. Olumsuz düşünceler çogu zaman erken dönemden gelse de bugünun işlevselliğini sorgulamak gerekir. Birkaç temel teknik yazdım. Umarım faydalı olmuştur☺️ okuma içinde Öz Şefkatli Farkındalik / Germer kitabini size tavsiye ederim🌸 Hayatı yeniden keşfet kitabinda da erken donem çocukluk semalarimizi fark etmek fayda saglayacaktir🌿@psikologseymatok

Devamını Oku...

Merhabalar, Kızınızın Bu Süreçte Yanında Olmanız Çok KıymetliGençlerin lise sonrası dönemde kendilerini yönsüz, isteksiz ya da yorgun hissetmeleri oldukça yaygın bir durum. Özellikle sınavlar, mezuniyet ve geleceğe dair belirsizlikler, birçok gencin iç dünyasında kaygı ve baskı yaratabiliyor. Dışarıdan bakıldığında ilgisiz gibi görünen davranışlar, aslında içten içe yaşanan bir kafa karışıklığının ve duygusal yoğunluğun işareti olabilir. Kızınızın gününün büyük kısmını bilgisayar başında geçirmesi, bir yönüyle dünyadan kaçma çabası olabilir. Bu, sadece onun değil, benzer süreçlerden geçen pek çok genç için bir tür savunma mekanizmasıdır. Özellikle fen lisesi gibi yüksek akademik beklentilerin olduğu okullardan mezun olan gençler, yeterli olup olmadıklarıyla ilgili sık sık içsel sorgulamalar yaşarlar. Böyle dönemlerde ebeveyn olarak en çok zorlanılan şey, yardımcı olmak isterken çocuğa nasıl yaklaşılacağıdır. Nasihat vermek, sık sık motive etmeye çalışmak ya da sürekli çözüm sunmak bazen iyi niyetle yapılsa da geri tepebilir. Bu yüzden genç bireylerin en çok ihtiyaç duyduğu şeylerden biri: anlaşıldıklarını ve yargılanmadıklarını hissetmektir. Bazen bir akşamüstü birlikte içilen çay eşliğinde söylenen,“Bu dönemin senin için ne kadar zor olduğunu tahmin edebiliyorum. Ben senin yanında olduğumu bilmeni istiyorum. ” gibi bir cümle, onlar için büyük bir rahatlama sağlayabilir. Ayrıca, onun iç dünyasını yargılamadan anlamaya çalışmak için küçük araçlar kullanılabilir. Örneğin bir deftere sadece şu soruyu yazabilirsiniz:📝 “Şu sıralar seni biraz daha iyi hissettirecek üç küçük şey ne olabilir?”Bu tür sorular, hem kendine dair farkındalık geliştirmesine hem de yavaş yavaş harekete geçmesine destek olabilir. Unutmayın, bu süreç sadece kızınız için değil, sizin için de zorlayıcı olabilir. Yorgunluğunuzu, duygusal yükünüzü fark etmek ve kendinize de iyi davranmak en az onun kadar önemli. Bu yolculukta zaman zaman durmak, nefes almak ve bir başkasıyla konuşmak iyi gelebilir. Yanında olduğunuzu hissettirmeye devam etmeniz bile, onun için çok kıymetli bir destek anlamına gelir. 🌿@psikologseymatok

Devamını Oku...