Güçlü Bağların Anahtarı: Aile İçi İletişim

Doğru iletişim kendimizi karşımızdakinin yerine koymayı içeren empati yeteneğini, açık, samimi ve dürüst bir tutumu, ben diliyle iletişim kurmayı ve en temelde ise sadakat ve sevgi temelli bir iletişim kanalını içerir.

Ailede sağlıklı temeller üzerine kurulan iletişim yolları bireylerin birbirlerine daha anlayışla yaklaşmalarını sağlar ve ailede güven ortamı oluşturarak çatışmaların azalmasını sağlar, sorunların yapıcı biçimde çözülmesine yardımcı olur. Kendisini doğru iletişim yollarıyla ifade eden çocuklarda özgüven ve sorumluluk bilincini artar. Aile üyelerinin birbirine bağlılığını güçlendirir.

Ailede sağlıklı ilişkiler çocukların ebeveynleriyle güvenli bağlar kurmasını sağlar. Bu da çocukların duygularını düzenlemesine katkı sunarken 'dünya güvenli bir yer' mesajı ile çevresiyle de güvenilir ilişkiler kurmasına yardımcı olur.

Son olarak dikkat edilmesi gereken belki de en önemli nokta ebeveynlerin tutarlı olması. Ebeveyn olarak aynı durumlara benzer tepkiler vermek, çocuğunuza güven verir. Örneğin yalan söylemenin yanlış bir davranış olduğunu söyleyen ebeveyn yalan söylediğinde veya yalanla karşılaştığında sessiz kaldığında çocuklar yalan söylemenin doğru bir davranış olduğunu düşünebilir.

İletişim hatalarının başında karşıdakini dinlemeden konuşmak ve yargılamak gelmektedir. Bununla birlikte öğüt verme, teselli etme, konu değiştirme yine karşıdaki tarafı değersizleştiren tutumlardandır. Bu noktada gerçekten anlamaya yönelik bir iletişim kurmak için öfkeliyken, üzgünken iletişimi durdurmak sağlıklı iletişim kurma noktasında etkili adımlardandır.

Ailede iletişimi güçlendirmek için aile bireylerinin günün kısa bir zaman dilimini de içerse birbirlerine zaman ayırmaları, “Sen hiç dinlemiyorsun” gibi karşıdakini suçlayan sen dili yerine “Ben kendimi duyulmamış hissediyorum.” gibi bir mesajı içeren ben dilini tercih etmeleri, beden diliyle aktif bir dinleyici olduğunu birbirlerine hissettirmeleri ve ortak yemek, hafta sonu yürüyüşü gibi aile içi ritüeller ile beraber vakit geçirmeleri iletişimi besleyen unsurlardandır.

Ebeveynler en temelde aralarındaki iletişim dinamikleri ile çocuklarına örnek olduklarını unutmamalıdırlar. Ebeveynler özellikle çocuklarının yanında ses tonu ve tutumlarına dikkat etmelidirler, yapıcı ve birbirlerine karşı empatik yaklaştıklarında çocuklarda doğru iletişim tarzını öğrenir ve bu iletişim modelini devam ettirme eğiliminde olurlar.

Burada değinilmesi gereken bir diğer önemli nokta ebeveynlerin çocuklarıyla kurduğu iletişim modelidir. Özellikle küçük yaş grubunda çocukların duygularını ve düşüncelerini tanımlamayı öğrenmeleri noktasında ebeveynlerin çocuklarıyla yansıtıcı tarzda iletişim kurmaları önemliyken ergenlerle iletişim kurarken ergen bireyin kimlik kazanımı sürecinde ebeveynlerin sabırlı yaklaşımları ve gurur meselesi yapmadan çocuklarıyla her daim sevgiye dayalı bir iletişim kurmaya çalışmaları önem taşımaktadır.

Sonuç olarak bu yazıda ailede kurulan sağlıklı ilişkilerin güvenli ilişkiler kurmanın temeli olduğuna değindik ve ailede kurulan sağlıklı iletişimin, dış dünyadaki tüm ilişkilerin de temelini oluşturduğunu vurguladık.