İlişkilerde Alıngan Olmak

• Alıngan kişilerin en belirgin özelliklerinden biri yapıcı eleştirileri bile negatif algılamalarıdır.
• Alıngan kişiler, eleştirilmekten hoşlanmazlar. Ufak bir uyarıyı ya da eleştiriyi kendilerine hakaret olarak algılayabilirler.
• Küçük durumlarda bile reddedilmekten korkarlar.
• Diğer insanların ne dediğiyle fazlasıyla ilgilenirler. Başkalarının kendileri hakkındaki düşünceleri önemlidir.
• Kendileri ile ilgili olmayan olayları, durumları bile kişisel algılayabilirler.
• Kolayca hayal kırıklığına uğrarlar.
• Diğer insanlara göre çok daha hassas oldukları için kolayca kırılabilirler. Ufak bir meselenin veya tartışmanın üzerinde, gereğinden fazla dururlar.
• Diğer insanların kendileriyle ilgili olumsuz düşüncelere sahip olduğuna inanırlar.
• Özellikle romantik ilişkilerde partnerleri tarafından yargılanmaktan ve eleştirilmekten çekinirler, partnerlerinin onayını almadan hareket etmekte zorlanırlar.
• Gün içinde olumsuz bir durumla karşılaştıklarında aşırı kaygılı ve gergin olurlar.

Sorunları Kişiselleştirmeyin

Öncelikle, hayatta karşımıza her zaman olumsuz durumların çıkabileceğini hesap etmeliyiz. Evet, herkes iyi niyetli olmayabilir ancak böyle bir genelleştirme çevremizdeki iyi niyetli kişilere de haksızlık etmemize sebep olur. Alınganlık göstermeden önce neyin gerçek neyin gerçek olmadığını analiz edin. Alıngan kişilerin gerçeklik terazilerinde dengesizlik oluştuğu için olaylara veya olgulara aslından farklı anlamlar yükleyebilirler. Öncelikle alınganlık edilen konu üzerine detaylıca düşünmeli ve muhakeme yapmanız gerekir. Belki bunu her defasında yapmak yorucu gelebilir ama bunu alışkanlık haline getirdiğinizde, ilişkilerinizin daha sağlıklı ilerlediğini siz de fark edeceksiniz.

Kendinizi İfade Etmekten Çekinmeyin

Alıngan insanların bir kısmı aşırı tepki verirken bir kısmı ise kendisini tam olarak ifade etmez ve duygularını içine atar. Belki kendinizi ifade etmedeki çekincelerinizin nedeni, karşınızdaki insanın verdiği ya da vereceği tepkiler olabilir. Daha önce bahsettiğimiz gibi, olayları ve duygularınızı derinlemesine gözden geçirdiğinizde, kendinizi ifade etmekten korkmamalısınız. Kendinizi ifade etmediğiniz sürece hassaslık kat sayınız yükselir ve böyle bir durumda vereceğiniz tepkilerin şiddeti artabilir.

Suçlayıcı Konuşmayın

İkinci adımı attınız ve düşüncelerinizi net bir şekilde ifade ettiniz. Bundan sonraki adımda konuşmalarınızda suçlayıcı bir dil kullanmamaya özen göstermelisiniz. İletişim kopukluğunun en önemli sebeplerinden birisi karşı tarafı suçlayıcı konuşmaktır. Suçlayıcı konuştuğunuzda karşı taraf sizinle empati kurmadan savunma mekanizması oluşturur. Bu yüzden suçlayıcı konuşmadan ve kavga etmeden önce sadece kendinize ait duyguları, kırgınlıkları dile getireceğiniz "ben" dilini kullanmaya özen gösterin.

İlk Adımı Atmaktan Çekinmeyin

Alınganlığın en önemli nedenlerinden birisi de insanın kendisini değersiz hissetmeleridir. Alıngan kişiler ilişkilerinde, partnerlerinin ya da çevrelerindeki diğer kişilerin kendilerine hak ettikleri değeri ve ilgiyi göstermediklerini düşünebilir. Bu nedenle alıngan kişiler, çoğu kez ilk adımı karşı taraftan bekler. İlk adımı kimin atacağı konusu, partnerlerin arasında bir iletişim problemi yaratır. Bu iletişimsizlik ise alıngan kişilerin olumsuzluktan beslenen duygularını ve düşüncelerini, çok daha karmaşık hale getirir. Halbuki bunun çözümü basittir; ilk adımı atmak. İlk adımı atmak hem iletişim kopukluğunu sonlandıracak hem de oluşan belirsizliği yok edecektir. Belki de karşı tarafın haklı nedenlerini öğrendiğinizde alınganlık yapmak için ortada bir neden olmadığını göreceksiniz.