Canberk Demir

Psk. Canberk Demir

Turkey, Eskişehir

Online Terapi, Depresyon, Kaygı Bozuklukları, Cinsel İşlev Bozuklukları, Vajinismus, Erken Boşalma, Cinsel İsteksizlik, Evlilik ve Çift Terapisi, Bağımlılık, Madde Bağımlılığı, Alkol Bağımlılığı, Kumar Bağımlılığı, Davranışsal Bağımlılıklar, Ergenlik Problemleri

0.0
(0 Yorum)

Uzman Hakkında

Merhaba, ismim Canberk Demir. Eskişehir'de dünyaya geldim. Okul sürecimi üniversite dönemine kadar Eskişehir'de geçirdim. 2017 yılında kazanmış olduğum Girne Amerikan Üniversitesinden 2021 yılında 3,66 ortalama ile yüksek onur öğrencisi olarak mezun oldum. Lisans eğitimim süresince Girne Amerikan Üniversitesi Psikoloji Kulübü yönetiminde yer aldım ve ekip arkadaşlarımla bir çok organizasyon gerçekleştirme fırsatı yakaladım.

Mezuniyetimden sonra alanıma yönelik bir çok eğitim almaya çalıştım. Seminerler, sempozyumlar, ücretli-ücretsiz programlara kaydoldum. 2022 yılında bir STK ile iş hayatıma başladım. Çalışma hayatımda bir çok seminer verip iletişimler yürüttüm. 2023 yılında kendi danışmanlık merkezimi açıp Eskişehir'de yüz yüze aktif olarak danışan görme sürecime başladım.

2024 Şubat ayında kazanmış olduğum Üsküdar Üniversitesi Bağımlılık Danışmanlığı ve Rehabilitasyon programında yüksek lisansımı sürdürmekteyim.

Öncelikli misyonum hiçbir danışanıma zarar vermeden onlara yardımcı olmaktır. Yardımcı olurken kendimi geliştirmek ve yeni hayatlar tanımak bu yolculukta beni en çok motive eden şeylerin başında gelmektedir.

Eğitim

  • Girne Amerikan Üniversitesi - Lisans
  • Üsküdar Üniversitesi - Yüksek Lisans

Seminerler / Konferanslar (Sertifikalar)

  • 1.Düzey EMDR Eğitimi
  • Bilişsel Davranışçı Terapi
  • Kısa Süreli Çözüm Odaklı Terapi
  • Evlilik ve Çift Terapisi
  • Cinsel Terapi

Uzmanlık Alanları

Depresyon
Sınav Kaygısı
İnternet Bağımlılığı
Çift Terapisi
Oyun Bağımlılığı
Bağımlılıklar
Aile ve Çift Terapisi
Cinsel Terapi

Çalışma Ekolleri

  • Bilişsel Davranışçı Terapi
  • Kısa Süreli Çözüm Odaklı Terapi
  • EMDR Tedavisi
  • Cinsel Terapi
  • Evlilik ve Çift Terapisi

Cevaplar (2)

Merhaba Sevgili Danışan,Yaşamış olduğunuz süreci anlamaya çalışıyorum. Öncelikle toplumumuzun cinselliğe bakış açısının bir hayli yanlış ve hatalı olduğunu sizlere belirtmek isterim. Malesef ki özellikle cinsellik konusunda ülkemizde bir çok yanlış inanış mevcuttur. Bunlar;1-Erkekler cinsel ilişkiyi her zaman ister ve buna her zaman hazırdır. En yaygın mittir. Sertleşme bozukluklarıyla ilişkili cinsel mitlerden biridir ve erkekleri çok ağır bir yük altında bırakır. Örneğin yeni evli bir çift, ilk gece genellikle erken boşalma sorunu yaşar. Eğer bu mit egemense erkek boşaldıktan hemen sonra yeniden sertleşme olmadığında büyük bir ümitsizliğe, kaygıya ve "kendimi tam bir erkek hissetmiyorum" gibi ciddi oranda başarısızlık ve yetersizlik duygusuna kapılabilir. Zamanla cinsel ilişkiyi erkeklik ile özdeşleştiren kişi, her cinsel ilişkiye "yine erken boşalırsan, yine tekrar sertleşmezse" diye başlar ve kendini erkekliğinin test edildiği bir sınavda hissetmeye başlar. Kişinin kendine olan saygısını ve güvenini olumsuz etkileyen ve travmatik olarak algılanan bu durum, oluşturduğu aşırı kaygı ve başarısızlık korkusu ile psikojenik sertleşme bozukluklarına zemin hazırlar. Bu herkesin zor katlanacağı bir durumdur ve sonuç: Anksiyete, depresyon, şiddetli geçimsizlik vb. süreçlerle devam edebilmektedir. Oysa cinsel ilişki bir sınav değildir. 2-Cinsellikte erkek yöneticidir, her şeyi bilir. Cinsel eylemi erkek başlatmalıdır. Cinsel aktiviteyi başlatma ve yönlendirme yükümlülüğünün erkeğe ait olduğunu ifade eden, cinsel kimlik ve toplumsal rollerle ilişkili olan bu mitte; erkek ve kadın kendine biçilen rolün dışına çıkamaz ve cinsellik konusunda kendilerini geliştirme imkanından mahrum kalırlar ve böylece kadınların geleneksel edilgen rolünün devamına yol açar. Ayrıca bu cinsel mite göre, cinsel ilişki isteğinin bir kadın tarafından dile getirilmesi kadın için ahlaksızlık veya hafifliktir. Oysa yapılan son araştırmalar kadının başlattığı bir cinsel eylemin her iki cinsiyet için de daha uyarıcı olduğunu göstermektedir. 3-Erkekliğin, cinsel performansın ve cinsel gücün göstergesi sık sık cinsel ilişki de bulunmaktır. Eşlerin cinsel istek düzeyleri farklı olabilir. Sık sık ilişkiye girme miti eşler arasında sorunlara ve ciddi çatışmalara yol açabilir. 4-Cinsellik penisin vajinaya girmesinden ibarettir. Cinselliğin amacını sadece penisin vajinaya girmesi ile sınırlayan bu cinsel mit, cinselliğin yalnızca neslin devamına yönelik olması gerektiğine ilişkin bazı tutucu dinsel görüşlerle de paralellik gösterir. Ön sevişme olmaksızın yapılan cinsel birleşme ile sınırlı kalan cinsel eylemler kadınlarda uyarılma yetersizlikleri ve orgazm olamama sorunlarına da zemin hazırlar. Eğer erkekte karşı tarafı tatmin etme duygusu yüksekse bu kaygı da performans kaygısı olarak sizlere geri dönebilir. 5-Erkekler duygularını belli etmez. Bedensel, zihinsel ya da ruhsal bitkinlik gibi nedenlerden dolayı isteksiz olan bir erkek bu duyguları partneriyle paylaşamaz ise başarısızlıkla sonuçlanacak cinsel birleşmeler sonunda kendini her geçen gün daha da kötü hissetmeye başlayabilir. Bu nedenle erkeklerde her türlü duyguyu yaşayabilir ve paylaşabilir. Bu durum doğaldır. 6-Cinsellikte başarılı olmak çok önemlidir. Cinsellikte başarılı olmak yerine cinsel haz almaya odaklanmak doğru bir davranış olacaktır. Çünkü başarılı olmanın kriterleri kişiyi açmazlara sürükleyebilir. Sizler için başarı kriterleri mevcutsa bunları düzenlemek etkili olacaktır. 7-Cinselliğin temel amacı orgazm olmaktır, orgazm bitince cinsellik de biter. Bu mit çok can yakmıştır. Cinselliğin amacı haz almaktır. Cinsel haz almak, özensiz, acele ve sırf tatmin olmak için yapılan cinsel birleşmeden daha önemlidir. 8-Erkekler kadınlara nasıl zevk verileceğini bilir. Erkekler kadınlara nasıl zevk verileceğini doğuştan bilmek zorunda değillerdir. Bu tecrübe ve deneyimle öğrenilebilecek bir davranıştır. Kadınlarda erkekleri istekleri ve rahatsızlıkları konusunda uyarmalı ve sık sık konuşarak yönlendirmelidir. Kısaca cinsellik bir cinsin tekelinde değildir, her iki cins için eşit sorumluluk ve görevler vardır. 9-Birbirlerini seven çiftler sevişmekten nasıl zevk alabileceklerini çok iyi bilirler. Bu cinsel mit çiftleri baskı altına almanın ötesinde öğrenmeyi ve tecrübe kazanmayı da geciktirir. 10-Sevişmenin kuralları vardır ve değişmez. Sevişmenin kuralları yoktur. Kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Öğrenilebilir bir davranıştır. 11-Cinsel birleşme sırasında fantezi kurmak yanlıştır. Cinsel fanteziler ahlak dışı, sapık ve sadakatsiz davranışlardır. Cinsel yaşamın en önemli renkli öğeleri arasında yer alan cinsel fantezilerin zararlı, hatta bir çeşit sapıklık olduğu inanışı oldukça yaygın bir cinsel mittir. Bu cinsel mitin etkisiyle bazı kişiler cinsel fantezileri nedeniyle suçluluk, korku ve endişe duyabilirler. Bilinenin aksine, cinsel uyarılma yalnızca görme, dokunma, ses ve koku gibi duyular aracığıyla olmaz. Kafamızda kurduğumuz hayallerin de cinsel uyarılma üzerinde çok önemli etkileri vardır. Cinsel fantezilerin var olan partner ve her zamanki cinsel ilişki tarzından farklı olması kişilerin suçluluk duymasının en önemli nedenlerinden biridir. Ama unutulmamalıdır ki; cinsel fantezi kurmak, bunun gerçek yaşamda olmasını istemek anlamına gelmez. Fantezilerin içeriğinin olağan dışı olması doğal ve yaygın bir durumdur. Nancy Friday tarafından derlenen ve bu alanda önde gelen derlemelerden biri olan "Benim Gizli Bahçem" adlı kitap kadınların cinsel fantezileriyle ilgilidir ve Türkçe çevrisi de vardır. 12-Erkeğin penisinin boyu çok önemlidir. İlkel çağlardan bu yana erkeklik gücünün simgesi sertleşmiş büyük bir penistir. Pornografik yayınlarla da pekiştirilen bu cinsel mit, kadınların tatmin olabilmesinin ancak büyük bir penis ile mümkün olabileceği önyargısına neden olmaktadır. Pek çok erkek kendi cinsel organının boyutlarını etraftan duyduğu abartılı tanımlamalarla karşılaştırarak yetersizlik hissi ve endişe duyabilir. Bir erkeğin penisinin küçük olması onun cinsel anlamda yetersiz olduğu anlamına gelmez. Aksine büyük penis çoğu kez kadınlara acı verir. Ayrıca penis sertleşmemiş haldeyken de cinsel haz alınabilir. Hatta cinsel bilgi ve becerinin kişi ve partnerinin haz alması ve doyuma ulaşmasında penis boyundan çok daha önemlidir. 13-Sevişmek cinsel birleşme demektir. Sevişmek sadece cinsel birleşme değildir. Haz almak ve duyguları paylaşarak rahatlamak için de bir yoldur. Tüm bunların haricinde; cinsel işlev bozukluklarına neden olabilecek etmenler tutucu ve kısıtlayıcı yetiştirme tarzı, cinsel eğitimsizlik, iletişim eksikliği, ana-babanın erken yaşlarda ölümü ya da boşanması, özel gizliliğe saygı, ikincil seks karakterlerine tepki, utanma, aşağılanma, hayal kırıklığı, travma, taciz, ilk deneyimle ilgili özellikler, mastürbasyonla ilgili tutum, homoseksüel ilgi, dini çatışmalar vb hazırlayıcı, sadakatsizlik, çocuk doğumu, aşırı beklentiler, eşle ilgili sorunlar vb. başlatıcı ve performans anksiyetesi, yakınlık korkusu, iletişim sorunları vb. sürdürücü etmenler olarak ele alındığından, cinsel işlev bozukluklarının tedavisinde bu hazırlayıcı, başlatıcı ve sürdürücü etmenlerin ortadan kaldırılması esas olmalıdır. Cinsel mitler cinsel işlev bozuklukların oluşumunda hem hazırlayıcı, hem başlatıcı ve hem de sürdürücü niteliği ile çok önemli yer tutar. İşte bu nedenle de cinsel mitlerin değiştirilmesi ve yerine doğru bilgilerin aktarılması kişilerin cinsel sorunlarının çözümüne katkıda bulunur. Yazımda belirtmiş olduğum cinselliğe karşı yanlış inançlardan birine sahip olmanız, bunun dışında alkol, sigara, madde kullanımınız mevcutsa bunların kullanımına devam etmekte yaşadığınız sürecin bir parçası olabilir. Partnerinizle açık iletişim kurabilirsiniz. Belki de bu sürece eşlik eden şeylerden bir tanesi partnerinizi tatmin etme duygunuzun ön planda olmasıdır. Partnerinizle ön sevişme sürenizi artırabilir, bu süreçte göstereceğiniz performanstan ziyade alacağınız hazza odaklanabilirsiniz. Sizleri kaygıya sürükleyen faktörleri bir kağıda yazmanız ve bununla başa çıkma stratejilerinizi partnerinizle birlikte oluşturmanız etkili olacaktır. Sevişme öncesi partnerinizin size masaj yapması da gerginliğinizi almaya yardımcı olup kaygılarınızı azaltma konusunda etkili olabilir. Umarım yazım sizler için faydalı olmuştur. Saygılarımla,Psikolog Canberk Demir

Devamını Oku...

Merhaba sevgili danışan, sorunuz için çok teşekkür ederim. Günümüz dünyasında herkes mutlu bir ilişkinin kaynağını aramakta aslında. Tabii ki bunun için öncelikle "ilişki" bizim için ne anlam taşıyor, bizim için "ilişkinin anlamı nedir?", "ilişkiden beklentilerimiz neler?" gibi soruların cevaplarını tespit etmemiz önemli olacaktır. Romantik ilişki yaşayamamış olmanız sizde kafa karışıklığına ve tedirginliğe neden olabilir. Ancak burada mevcut şartların mı yoksa bizim tercihlerimizin mi etkili olduğunu da unutmamamız gerekir. İlişkinin flört evresinden sonra gerisinin neden gelmediğini sebepleriyle birlikte göz önünde bulundurabiliriz. Gerisinin gelmemesinin nedeni; "karşı tarafın yaklaşımları mı? yoksa bizim kafamızda yarattığımız yargılar mı?" Her bireyin farklı olması, her ilişkinin dinamiğinin de farklı olmasını gerektirir. İlişki ilerledikçe tarafların bu ilişki dinamiğine ayak uydurması ilişkiyi dinç tutacak faktörlerden birisidir. Her şeyden önce kendimiz, iyi hissedeceğimiz bir ilişki içerisinde bulunmalıyız. Bunun için ilişkiye ve partnerimize çizeceğimiz sınırlar da oldukça önem taşımaktadır. Sizin, "ilişkiye veya partnerinize yönelik sınırlarınız nelerdir?" bunu da belirlemek oldukça önemli olacaktır. Çevrenizde olumsuz ilişki deneyimleri yaşayan insanlar da olabilir. Az önce de ifade ettiğim gibi; her ilişkinin dinamiği birbirinden farklıdır. İlişkiye yönelik çeşitli korkularınız varsa ve bu korkular sizin ilişki yaşamanızı engelliyorsa korkularınıza ve korkularınıza neden olan faktörleri ele alabilirsiniz. İyi bir ilişki, size uygun bir partner ile yaşanır. Bu noktada kendinizi tanımanız ve buna yönelik adımları atmanız da etkili olacaktır. Sizinle ortak pencereden hayata bakan insanlarla tanışmanız, ideal bir partner bulmanızı kolaylaştırabilir. Tabii ki bunun için uygun ortamlara girmek, zaman tanımak ve emin adımlar atmak uygun anahtarlar olabilir. Umarım yazı sizler için faydalı olmuştur. Saygılarımla,Psikolog Canberk Demir

Devamını Oku...

Değerlendirmeler (0)

No results
Henüz görüş bulunmuyor.