Büyü diye birşey var mı? İnanır mısınız?
Merhaba, ben bir şirkette yönetici olarak çalışıyorum. Yalanını ortaya çıkardığım eski bir çalışanımızın, işlerimin ters gitmesi için bana büyü yaptırdığını öğrendim. Normalde böyle şeylere inanmam, ama bunu öğrenmeden önce, gerçekten de işler ters gitmeye başlamıştı.
Daha sonra bu durumu, o çalışanın bir arkadaşından duydum.
Gerçekten böyle bir şey olabilir mi? Önceden, bazı insanların ölüm büyüsü yüzünden hayatını kaybettiğini duymuştum. Yani, her sorunumuz olan kişiye kızıp büyü yaptırmak mantıklı mı? Bu işin sonu yok ki. Ortada bir sorun varsa, bunu zekâmızla çözmeye çalışmalıyız. Kaybediyorsak da, gerektiğinde geri çekilmeyi bilmeliyiz. Bu tip insanların sorunu nedir? Gerçekten büyü gibi şeyler etkili olabilir mi? Ve mental olarak bu tür durumlara karşı nasıl dayanıklı olabilirim? Kendime saçma olduğunu söylesem de düşünmeden duramıyorum.
Bu soru 9 Haziran 2025 19:44 tarihinde Psikolog Aysel Kacak tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Sevgili danışanım,
Merhabalar.Yazdıklarınızdan, yaşadığınız durumun sizde bir karmaşa ve huzursuzluk yarattığını, bununla birlikte mantığınızla bu durumu anlamlandırmaya çalıştığınızı hissediyorum. Bir yandan olayların akışını ve tesadüfleri değerlendirmeye çalışıyor, diğer yandan da bu duruma inanmak istemiyorsunuz. Bu ikilemin zihinsel ve duygusal olarak sizi oldukça yorduğunu tahmin edebiliyorum.
Şirket ortamında karşılaşılan sorunlar genellikle strateji, iletişim ya da ekip içi uyum gibi somut nedenlere dayanır. Ancak bazen bu sorunlara bir de kişisel çatışmalar eklendiğinde, işler daha da karmaşık bir hale gelebiliyor. Sizin durumunuzda da, eski bir çalışanın size yönelik olumsuz niyetlerle hareket ettiğini duymak, bu karmaşıklığı derinleştirmiş gibi görünüyor. Hele ki bu kişiden ayrıldıktan sonra bazı işlerin ters gitmeye başlaması, doğal olarak zihninizde "acaba?" sorusunu doğurmuş olabilir.
İnsan zihni, özellikle kontrol edemediği ve açıklamakta zorlandığı durumlarla karşılaştığında, mantık dışı gibi görünen bazı düşünce yollarına sapabilir. Bu, herhangi bir zayıflığın değil; aksine zihinsel sistemimizin belirsizliğe tahammül edememesinin bir sonucudur. Belirsizlik, beynimiz için tehdit hissi yaratır. Bu tehdit hissini azaltmak için, bazen doğaüstü açıklamalar daha “anlamlı” gibi hissedilebilir. Bu noktada önemli olan şey, bu düşünceleri reddetmeye çalışmak yerine, onları fark edip gözlemlemeyi öğrenmek olabilir.
Bahsettiğiniz gibi, bazı kişiler yaşadıkları sorunları çözmek yerine, daha dolaylı yollarla “intikam” alma eğilimi gösterebilirler. Bu, genellikle duygularını açıkça ifade edemeyen veya sorumluluk alamayan bireylerin başvurduğu bir savunma biçimidir. Sizin bu durumu fark edip zekâyla çözüm aramanız, psikolojik sağlamlığınızın güçlü bir göstergesi.
Elbette, büyü gibi uygulamaların bilimsel bir temeli bulunmamaktadır. Bu tarz hikâyeler kulaktan kulağa yayıldıkça, özellikle stresli dönemlerde zihnimizde daha çok yer edebilir. Duyduğumuz bir şeyin bizde duygusal iz bırakması, onun gerçekliğini değil, bizim ne kadar etkilendiğimizi gösterir. Zihin bu tür düşünceleri önemsedikçe, bedensel olarak da stres belirtileri (uykusuzluk, kaygı, huzursuzluk) ortaya çıkabilir.
Bu tür düşüncelerden zihinsel olarak etkilenmemek için bazı küçük stratejiler uygulayabilirsiniz. Örneğin:
- Her “ya gerçekten doğruysa” düşüncesi geldiğinde, kendinize “Ben şu an neye gerçekten müdahale edebilirim?” diye sorun.
- Günlük bir tablo oluşturup, hangi şeylerin sizin kontrolünüzde olduğunu, hangilerinin olmadığını yazabilirsiniz.
- Kendinize “Benim değerlerim nelerdi? Bu olay karşısında nasıl biri olmak isterim?” sorularını sormak da düşünceyi yeniden yönlendirmenize yardımcı olabilir.
Bunların yanı sıra, bu tarz söylentileri bastırmak yerine, onları fark edip anlamlandırmak daha işlevsel olabilir. “Şu an böyle bir düşüncem var, bu düşünceyi anlamaya çalışıyorum” diyebilmek, kendinize karşı daha anlayışlı bir yaklaşım geliştirmenize yardımcı olur. Gerektiğinde kısa bir yürüyüş yapmak, bir şeyler karalamak ya da güvendiğiniz bir arkadaşla kısa bir sohbet bile zihinsel yükünüzü hafifletebilir.
Unutmayın ki, esas mesele dış dünyada neler olduğu değil, sizin zihninizde olup bitenlerle nasıl baş ettiğinizdir. Ve bu baş etme biçimi zamanla gelişebilir, güçlenebilir.
Bu süreçte yakınlarınızdan veya bir uzmandan destek almaktan lütfen çekinmeyin.
Cevabımın faydalı olmasını umuyor, sağlıklı günler diliyorum.
Değerlendirilmesini istediklerinizi yeni bir soru ile sorabilirsiniz.
Sevgilerimle,Psikolog Aysel Kacak