İş hayatında nasıl baskın olabilirim

Sevgili danışanım,

Sizin anlattıklarınızı okuduğumda, iş ortamındaki bazı ilişkilerde dışarıda bırakılmış ve değersiz hissettiğinizi anlıyorum. Bu duyguların oldukça yoğun ve yorucu olabileceğini tahmin edebiliyorum. Özellikle sessiz ve uyumlu bir profil çizdiğiniz bir ortamda, daha baskın ve dikkat çeken bir kişinin gölgesinde kalmak zamanla kişisel sınırlarınızı, özgüveninizi ve aidiyet duygunuzu etkileyebilir.

Siz aslında iş dışında daha baskın ve iletişime açık biri olduğunuzu söylüyorsunuz. Bu, sizin farklı alanlarda kendinizi rahatça ortaya koyabildiğinizi ve ilişki kurma becerinizin güçlü olduğunu gösteriyor. Belki de iş yerindeki yapılar, dinamikler veya kişiler arası dengeler, sizi daha temkinli davranmaya itiyor olabilir. Uyumlu olmak çoğu zaman yapıcı ve kıymetli bir özelliktir; fakat bunun sizi görünmez kılmasına izin vermek de doğal olarak içsel bir çatışmaya yol açabilir.

Bahsettiğiniz baskın iş arkadaşınızın davranışları karşısında kıskançlık ve çekinme duymanız oldukça insani. Çünkü onun aldığı dikkat ve etki alanı, sizin için de bir ihtiyaç olabilir: Görülmek, duyulmak ve değer görmek. Bu noktada, onun gibi olmak istemeniz, aslında kendi iç sesinizin "ben de varım" deme çabası olabilir. Ancak burada önemli olan, onun davranış biçimlerini birebir kopyalamaktan ziyade, sizin içten gelen gücünüzü kendi tarzınızla ortaya koyabilmenizdir.

Şu tür soruları gözden geçirmekte fayda olduğunu düşünüyorum:

🔹 İş yerinde ne zamanlar kendimi daha rahat ve kendim gibi hissediyorum?

🔹 Hangi durumlarda konuşmak istiyorum ama geri çekiliyorum?

🔹 İnsanların dikkatini çeken şey sadece yüksek ses ya da laf sokmak mı, yoksa özgüvenli bir duruş mu?

🔹 Benim katkım nelerle öne çıkabilir?

Belki de işe, küçük adımlarla başlayabilirsiniz. Örneğin bir toplantıda tek bir cümleyle fikrinizi paylaşmak, bir konuda kısa bir geri bildirim vermek, hatta biri sözünüzü kestiğinde nazik ama kararlı bir şekilde devam etmek istediğinizi belirtmek… Bu küçük adımlar zamanla iş ortamındaki görünürlüğünüzü artıracaktır.

Ayrıca, kendinize baskın olmayı hedef koyarken, bu tanımın altını sizin nasıl doldurduğunuz da önemli. Baskın olmak illa ki sert ya da iddialı olmak anlamına gelmez. Bazen sakin bir özgüven, netlik ve tutarlılık da güçlü bir izlenim bırakır. Siz, kendi sesinizi buldukça ve ona sahip çıktıkça, çevrenizin tepkileri de zamanla dönüşebilir.

Bu süreç sabır ve kendinize şefkat göstermeniz gereken bir süreçtir sevgili danışanım. Sizi dinlemek isteyen bir çevre oluşturmanın yolu, önce sizin kendi sesinize kulak vermenizden geçer. Peki, sizce bu sesi bastıran ya da saklayan ne olabilir? Hangi korkular, inançlar ya da deneyimler sizi geri planda tutuyor olabilir? Bu soruları da gözden geçirmenizde fayda olduğunu düşünüyorum.

Bu süreçte yakınlarınızdan veya bir uzmandan destek almaktan lütfen çekinmeyin.

Cevabımın faydalı olmasını umuyor, sağlıklı günler diliyorum.

Değerlendirilmesini istediklerinizi yeni bir soru ile sorabilirsiniz.

Psikolog Aysel Kacak