Şirketiniz için teklif alın
Bazı Yaralar Neden Görünmez?

Bazı yaralar kanamaz.
Kabuk bağlamaz.
Başkasının gözünde “geçmişte kalmıştır”.
Ama kişi için hala oradadır.
Bu Yazıdaki Konular
Görünmeyen yaralar, çoğu zaman en derin olanlardır. Çünkü ne zaman başladıkları net değildir, nerede acıdıkları tam tarif edilemez ve başkalarına anlatıldıklarında çoğunlukla küçümsenirler. Oysa bu yaralar, insanın kendisiyle kurduğu ilişkiyi, başkalarına yaklaşma biçimini ve hayata tutunma şeklini sessizce şekillendirir.
Görünür Yaralar Anlaşılır, Görünmeyenler Sorgulanır
Bir insan kolu alçıdayken kimse ondan ağır bir şey taşımasını beklemez.
Ama ruhsal olarak yaralıyken, “neden hala böyle hissediyorsun?” diye sorulur.
Görünür yaralar toplumda daha kolay kabul görür. Çünkü kanıtları vardır. Fotoğrafı çekilebilir, gösterilebilir, tıbbi raporu bulunur. Görünmeyen yaralar ise anlatıya dayanır. Ve anlatı, her zaman şüpheyle karşılanır.
“Abartıyorsun.”
“Geçmişte kalmış.”
“Herkesin başına geliyor.”
Bu cümleler, görünmeyen yaraları daha da derinleştirir.
Görünmeyen Yaralar Nereden Gelir?
Bu yaralar çoğu zaman tek bir travmatik olaydan değil, tekrar eden duygusal deneyimlerden doğar.
- Çocukken sürekli görmezden gelinmek
- Duyguların küçümsenmesi
- Sevginin koşullu verilmesi
- Sürekli güçlü olmak zorunda bırakılmak
- İhtiyaç duyduğunda kimsenin orada olmaması
Bunların hiçbiri dışarıdan “travma” gibi görünmeyebilir. Ama insan ruhu için süreklilik, şiddetin sessiz hâlidir.
Bir çocuk için “abartma” denmesi, yetişkinliğinde kendi duygularından şüphe duymasına dönüşebilir.
Bir çocuk için “sen halledersin” denmesi, ileride yardım istemeyi utanç verici hissetmesine yol açabilir.
Neden Kendimiz Bile Bu Yaraları Fark Etmeyiz?
Çünkü görünmeyen yaralar çoğu zaman kişiliğin bir parçasıymış gibi içselleştirilir.
“Ben zaten böyleyim.”
“İnsanlara fazla bağlanıyorum.”
“Çok hassasım.”
“Kimseye güvenemem.”
Oysa bunlar bir karakter özelliği değil, bir zamanlar işe yarayan hayatta kalma stratejileridir.
Görünmeyen yaralar, insanın kendini korumak için geliştirdiği sessiz savunmalardır.
Bu Yaralar İlişkilerde Nasıl Ortaya Çıkar?
Görünmeyen yaralar en çok yakınlıkta konuşur.
- Bir mesaj geç geldiğinde içte büyüyen terk edilme korkusu
- Küçük bir eleştiride aşırı incinme
- Fazla vermek ama istemeye çekinmek
- Sevilmek için kendinden vazgeçmek
- Yakınlaştıkça uzaklaşma ihtiyacı hissetmek
Bunlar “aşırı duygusallık” değil, geçmişte yeterince tutulmamış duyguların bugünde yer aramasıdır.
İnsan Neden “İyiyim” Demeyi Öğrenir?
Çünkü bir zamanlar “iyi olmadığında” yük olmuştur.
Çünkü ağladığında susturulmuştur.
Çünkü güçlü olmak hayatta kalmanın tek yolu olmuştur.
“İyiyim” bazen bir savunmadır.
Bazen de kimsenin gerçekten duymayacağını bilmenin sonucudur.
Görünmeyen Yaralar İyileşir mi?
Evet.
Ama bastırılarak değil, tanınarak.
İyileşme çoğu zaman şunlarla başlar:
- “Bu his anlamsız değil” diyebilmekle
- Kendine ilk kez şefkatle bakabilmekle
- Yaşadıklarını küçümsememekle
- Yardım istemeyi zayıflık değil, temas olarak görebilmekle
Terapi, bu görünmeyen yaraların ilk kez görünür olduğu güvenli bir alan olabilir. Çünkü bazı yaralar, ancak biri gerçekten baktığında iyileşmeye başlar.
Son Söz
Herkesin taşıdığı bir hikaye vardır.
Ama herkesin hikayesi duyulmamıştır.
Eğer bazı acıların adını koymakta zorlanıyorsan, bu senin eksikliğin değil.
Bazı yaralar sessizdir çünkü onları açan kelimeler hiç öğretilmemiştir.
Ve belki de bugün yapılabilecek en şefkatli şey şudur:
“Bunu böyle hissetmemin bir nedeni var.”
Sayfa içeriği yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka bir uzmana başvurunuz.


