Çocuklarda Ölüm Kavramı ve Yas
Kısaca yastan bahsedecek olursak yas; ölüm, kayıp veya bir felaket nedeniyle duyulan acı ve üzüntü gibi duyguları ve bu doğrultudaki tepkiler olarak söylenebilir. Peki çocuklarda yas nasıl olur? Çocuklar da yetişkinler gibi çeşitli türden kayıplar yaşayabilir. Aile bireylerinde yaşanılan ölüm ya da boşanma veya evlat edinme, bakım evine yerleştirilme gibi durumlar nedeniyle sevdikleri kişilerle ilişkilerini yitirebilirler. Ancak çocuklar için yas yalnızca bunlarla sınırlı değildir. Bir arkadaşının uzak bir yere taşınması veya hastalanması sonucunda da yas yaşayabilirler.
Bu Yazıdaki Konular
Kısaca yastan bahsedecek olursak yas; ölüm, kayıp veya bir felaket nedeniyle duyulan acı ve üzüntü gibi duyguları ve bu doğrultudaki tepkiler olarak söylenebilir. Peki çocuklarda yas nasıl olur? Çocuklar da yetişkinler gibi çeşitli türden kayıplar yaşayabilir. Aile bireylerinde yaşanılan ölüm ya da boşanma veya evlat edinme, bakım evine yerleştirilme gibi durumlar nedeniyle sevdikleri kişilerle ilişkilerini yitirebilirler. Ancak çocuklar için yas yalnızca bunlarla sınırlı değildir. Bir arkadaşının uzak bir yere taşınması veya hastalanması sonucunda da yas yaşayabilirler.
Çocuklar için ölüm ne demek?
Bebekler ve okula gitme yaşı gelmiş çocuklar arasında ölüm kavramı ve bu kavramı anlamaları bakımından büyük farklılık vardır. İki ile iki buçuk yaşındaki çocukların ölüm hakkındaki fikirleri oldukça belirsizdir. İki yaşından küçük bebekler ise ölümle ilgili herhangi bir kavramı anlayamazlar. Çünkü bu kavramı anlayabilmek için çok küçüktürler. Çocuklar için ölüm büyüklere oranla farklı olmasına rağmen okul çağına gelmiş çocukların birinin ölümüne verdiği anlam ve tepkilerin yetişkinler ile benzerlik gösterdiği görülmüştür.
Birçok çocuğun ölümü anlayamadığı sordukları sorulardan veya kurdukları cümlelerden anlaşılabilir. Örneğin ölen birinin ardından çocuk şöyle bir soru sorabilir; ‘’Dedem gittiği yerde çok uzun kaldı. Ne zaman geri gelecek?’’. Çocukların ölümü anlayamayacak kadar küçük olduklarını düşünmek yetişkinler için daha kolay bir yol olarak görülebilir ancak çocuğun ölümü anlayamamasının nedeni kapasitesinin yetersizliğinden değil aksine bununla ilgili deneyimlere sahip olamayacak kadar kısa bir yaşantısı olmasından dolayıdır.
Çocuklar tekrarlayan olaylara alışık oldukları için ölümün bir son olduğunu kavramakta güçlük çekebilirler. Örneğin her sabah kalkarlar, okula giderler, akşamları eve döner ve ertesi sabah yine aynı şeyleri yaparlar. Onlar için hayat böyle kendini tekrar ederken ölen kişinin neden geri gelmediğini anlamakta zorlanabilirler. Ancak zaman kavramları yavaş yavaş değişmeye başlar. Zaman içerisinde çocuk ölen kişinin geri dönmeyeceğini fark etmeye başlar ve ölümün bir son olduğunu anlar. Örneğin çocuklardan şu cümleleri duymaya başlayabilirsiniz: ‘’Dede öldü, dede gitti. Baba hayatta. Baba burada’’.
Televizyondan gördükleri veya başkalarından duydukları şeyler yüzünden çocukların ölüme verecekleri tepkide farklılaşır. Örneğin ailesinden birinin öldüğünü öğrendiğinde ilk sorusu ‘’Onu kim vurdu?’’ şeklinde olabilir.
İki yaşından küçük çocuklar hep etrafında olan birilerinin artık olmadığını fark ettiğinde ölüm ile ilgili durumları ilk kez fark etmeye başlarlar. Bu durumlarda çocukların bir fotoğrafı veya başka bir cismi göstererek ‘’Baba?’’ diye soru sorduklarını görebilirsiniz.
Çocuğa Ölüm Nasıl Anlatılmalı?
Çocukların kendileri de dahil olmak üzere bütün canlıların bir gün öleceğini anlamaları gerekmektedir. Ölümün yaşamın sonu olduğu ve ölen kişinin bir daha gelmeyeceği gibi konuların çocuklara uygun bir dille aktarılması gerekir. Çocukların aynı zamanda ölümün gerçek nedenini de anlaması ve öğretilmesi gerekir. Örneğin birinin ölümünü istemiş olmanın o kişiyi öldürmeyeceğinin anlaşılması çok önemlidir. Çocuğa ölümün sadece dışsal nedenlerle oluşmadığı hastalık ya da yaşlılık gibi nedenlerle de oluşabileceği bilgisi verilmelidir.
Çocuklar Ölüm ve Kayıplara Nasıl Tepki Verir?
Çocukların ölüm veya kayıplara verdiği tepkiler çok çeşitlilik gösterebilir. Örneğin birinin ölümünü öğrenen bir çocuk hiç tepki vermezken başka bir çocuk çok ciddi duygusal tepkiler gösterebilir. Bağırabilir, aşırı öfke gösterebilir veya ağlayabilirler. Bu durumlarda yetişkinler çocukları desteklemelidir. Örneğin ‘’Öfkelendiğini anlayabiliyorum. Annen de çok öfkeli ve kardeşinin ölümüne çok üzülüyor’’ gibi cümleler kurmak onların duygularını anladığımızı ve desteklediğimizi gösterir.
Bunların dışında sık sık görülen tepkiler şu şekildedir:
- Kaygı
- Korku
- Uyku problemleri
- Üzüntü veya özlem
- Suçluluk
- İçine kapanma
- Olanlarla ilgili oyunlar oynama
- Yaşından daha küçük davranma
Eğer ölüm veya kayıp ani ve örseleyici bir şekilde meydana geldiyse bu çocuğu uzun vadede etkileyebilir. Bu tarz travmatik olayların çocukların kişiliğinin şekillenmesinde önemli bir role sahip olduğunu unutmamak gerekir. Çocuğun uzun süreli psikolojik tepkiler geliştirmelerinde etkili olan faktörler şunlardır:
- Çocuğun olayı görmesi
- Çocuğa bakan kişinin depresyon, travma sonrası stres bozukluğu gibi problemleri olması
- Çocuğun kendisini tehlikede hissetmesi
- Çocuğun anne ve babasından nedenini anlayamadığı tepkiler göresi
- İhmal veya aşırı alkol tüketimi gibi durumlar nedeniyle evdeki durumun çocuğu olumsuz etkilemesi
Ne Zaman Profesyonel Yardıma İhtiyaç Duyulur?
Yukarıda belirtilen belirtilerin ve durumların olması halinde çocuğun gösterdiği tepkilerin sürekliliğinin takip edilmesi oldukça önemlidir. Olaydan 5-6 hafta sonra bile belirtiler gözlemleniyorsa profesyonel yardıma ihtiyaç var demektir.
Çocuklarda Ölüm Kavramı ve Yas Konusu hakkında psikoloğa soru sormak ister misin?
Kayıp ve ölümler yetişkinler için bile bazen zorlayacı olabilmektedir. Çocukların gelişimleri için bu konularda dikkatli olunması oldukça önemlidir. Çocuğunuzda kayıp sonrası herhangi bir belirti gördünüz mü? Kafanıza takılan soruları uzman psikologlarımıza sorabilirsiniz.