Adalet takıntısı nasıl iyileşir?
Merhabalar, iyi günler. Ben bir psikoloji merkezinde proje yöneticisi olarak çalışıyor, müşteri şirketler için danışmanlık projelerini yürütüyorum. Çalıştığımız şirketler sektörün en iyileri arasında yer alıyor. Ancak zaman zaman rakip şirketler kuyumuzu kazmaya çalışıyor ve iftira atmaktan çekinmiyorlar.
Ben her zaman adaleti savunur ve er ya da geç tecelli edeceğine inanırım. Fakat 1 yıl önce ilk projemi aldığımda, herşey yolunda giderken müşteri holdingin koordinatörü rakip şirketle anlaşarak bizi projeden çıkartmak için “rüşvet teklif ettiğimiz” yönünde bir iddiayı ortaya attı. Halbuki kendisi psikolog olmamasına rağmen adımızdan gizlice seanslar yürütüyor, psikologlarımızın işini yapmasına engel oluyordu. Ben bu durumu ortaya çıkardığımda ortalık karıştı. Sonrasında kendisini aklamak için bize iftira attı ve projenin kapanmasına neden oldu. (Yaşadığım ülkede psikolog olmayan birinin seans geçmesini engelleyen resmi yasa yok malesef)
Sonra olaylar araştırıldı, iftiraların asılsız olduğu ortaya çıktı. Ancak o kişi, holdingin (evli) yöneticilerinden biriyle ilişkisi olduğu için şirkette kalmaya devam etti ve yaptığı yanına kâr kaldı. Bizim yerimize başka bir merkezi getirmeye çalıştı ama onlarla da sözleşme imzalanmadı ve proje genel olarak donduruldu.
Bu durum beni çok üzdü. Çünkü her zaman elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışır, hem dokümantasyon sürecini titizlikle yürütür, hem de danışan memnuniyetini ön planda tutarım. Adaleti gözetmeye hep gayret ederim.
Ama içten içe soruyorum: Neden o kadın hak ettiğini almadı?
Ve neden her yeni proje aldığımda yine rakip şirketler ya da başka kişiler tarafından çamur atılacak diye endişe yaşıyorum. Herkesten şüphe duyar hâle geldim. İş hayatında dizilerde gördüğümüz o entrikacı, iğrenç kadınların gerçekten var olduğunu bilmiyordum. En başta o kadını arkadaş sanmıştım. Neden bu kadar ahlaksız ve yalancı birisi hiçbir bedel ödemedi ve hala çalışmaya devam ediyor. Elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştık, genel danışan memnuniyetimiz de çok yüksekti. Ama bir kişinin yalan dolanıyla emeklerimizin bu şekilde ziyan olması beni gerçekten çok yaraladı. Çok emekler vermiştim.
Bu duyguyla nasıl başa çıkabilirim? İçimdeki biriken öfke ve kinin bana zarar vermeye başladığını düşünüyorum.
Bu soru 27 Mayıs 2025 17:30 tarihinde Psikolog Ezgi Aydın tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhabalar sevgili danışan,
Yazdıklarınızdan anladığım kadarıyla, büyük bir emek, sorumluluk ve özveriyle yürüttüğünüz bir işin adaletsizlik, iftira ve çıkar ilişkileri yüzünden sekteye uğraması sizi derinden yaralamış… Bu, durum profesyonel bir hayal kırıklığı ile birlkite, kişisel anlamda da yaralayıcı, öfkelendiren zorlayıcı bir durum gibi görünüyor. Belki de asıl can yakıcı olan, sizi öfkelendiren ;adaleti ve doğruluğu savunurken birilerinin yalanla, dolanla, kolayca önünüze set çekebilmiş olmasıdır. Sizin başkalarına örnek olacak bir etik doğrulukla hareket ettiğinizi çok net bir şekilde anlıyorum. mesele sadece bir proje kaybı değil, sanki içsel bir değerler sisteminizin sarsılması söz konusu gibi… Yani “Haksızlıkla mücadele ederim, sonuçta doğru olan kazanır” inancınız yara almış olabilir.
İlk olarak, İnsanın adalete olan inancı sarsıldığında, sadece bir olaya değil dünyaya, insanlara ve kendine dair güveni de yara alabilir. Siz o olayda sadece işinizi kaybetmediniz belki de aynı zamanda haklı olmanın her zaman yeterli olmadığı, iyi niyetin her zaman karşılık bulmadığı gibi acı bir gerçekle yüzleştiniz... En başta arkadaş sandığınız birisinin , size bu kadar zarar verebilmiş olması da, bu deneyimi çok daha ağırlaştırmış gibi duruyor.
İftiraya uğradığınızda, aklanmış bile olsanız o iz iç dünyanızda kalabilir. Zihin “bir daha olursa ne yaparım ben?'' sorusuyla tetikte kalabilir. Bu da sizin gibi sorumluluk sahibi, duyarlı ve adaleti biri için içsel bir savaşa dönüşmüş. O yüzden bu durumun sizde yarattığı duygusal ağırlığı görmezden gelmemek çok çok kıymetli.
Belki de burada kendinize şu soruyu yöneltmelisinizdir;
“Ben adaleti sağlayamamış olmakla, kendimi eksik mi hissediyorum?”
Çünkü adaletin yerine gelmesi her zaman bizim elimizde olmaz. Ama insan bazen kendini, olmayan adaleti taşıyamadığı için de suçlayabilir. Oysa siz üzerinize düşeni yapmışsınız. Elinizdeki tüm verileri toplamış, etik dışı davranışları ortaya koymuşsunuz. Bu süreçte geri kalan bazı şeylerin sizin dışınızda ilerlemiş olması, sizin emeğinizin kıymetini düşürmez değil mi? :)
Bir diğer noktada ise şu var: Kandırılmak ya da kullanıldığınızı fark etmek, sadece öfke değil;
utanç, kırgınlık ve bazen kendinden kuşku duymayı da beraberinde getirebilir. Bu yüzden duygularınız arasında çelişkiler olması da çok çok doğaldır. Bir yandan kızıyor, bir yandan hala neden böyle bir şeyin yaşandığını çözmeye çalışıyor gibisiniz. Bu, sizin vicdana ve analiz gücüne sahip olduğunuzu gösteriyor aslında... Duygularınızın karmaşık olması, sizin zayıflığınız değil de bu olayın ne kadar karmaşık bir yerden sizi etkilediğinin göstergesidir.
Öfke noktasına gelecek olursak ,peki bu öfke neye dönüşebilir? Öfke, bastırıldığında ya da sadece dışa yöneldiğinde bir süre sonra içten içe sizi yorabilir, yıpratabilir. Bu yüzden, bu öfkeyi dönüştürmenin bir yolunu bulmak önemlidir. Burada belki şöyle bir egzersiz işinize yarayabilir: Bir kâğıda ya da bilgisayara, “Benim adalet anlayışım” ve “Hayatın gerçekleri” başlığı altında iki ayrı liste yapın. Sizin için savunulması vazgeçilmez olan değerleri ve ilkeleri yazın. Diğer yanda, yaşadığınız somut olaylarda karşınıza çıkan hayal kırıklıklarını, sizi yoğun olarak etkileyen olayları dökün. Bazen zihnimizdeki karmaşayı bir kağıda dökmek ve bunları listelemek karmaşayı çözerek, somut olarak görüp değerlendirmenizi sağlayabilir. Dilerseniz yalnızca ''kontrol edebildiklerim ve kontrolüm dışında gelişenler'' şekline bir liste de hazırlayabilirsiniz.
Son olarak şunu söylemek isterim: İnsanların yüzü görünse de niyeti görünmeyebilir. O yüzden “ben herkese güvenemem” demeniz çok anlaşılır. Ancak burada size şunu hatırlatmak isterim ki;
bu olay yüzünden içsel iyiliğinizden, işinize olan bağlılığınızdan ya da adalet duygunuzdan vazgeçmeyin. Kötü bir deneyim yaşamış olabilirsiniz ancak bu deneyim, sizin karakterinizi ve iyi niyetinizi gölgeleyemeyecektir :)
Daha fazla sormak istediğiniz bir konu olursa, yeni bir soru oluşturabilirsiniz :)
Kendinizden hak ettiğiniz değeri esirgemediğiniz, sorunlarla başa çıkabilecek gücü kendi içinizde keşfedebildiğiniz sağlıklı günler dilerim.
Sevgiler,
Psikolog Ezgi Aydın